Haciz ihbarnamesinin 18.02.2019 tarihinde, aynı adrese Tebligat Kanunu'nun 35/4. maddesi gereğince tebliğe çıkarılan 2. haciz ihbarnamesinin 30.03.2019 tarihinde ve aynı adrese Tebligat Kanunu'nun 35/4. maddesi gereğince tebliğe çıkarılan 3. haciz ihbarnamesinin ise 19.04.2019 tarihinde, Tebligat Kanunu 35/4 ve Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 57/4 maddesine uygun olarak tebliğ olunduğu anlaşılmakla, mahkemenin birleşen 2019/198 Esas sayılı dosyasında şikayetçi... Tarım Gıda Nak. İnş. Konf. Turz. San. Ltd. Şti'nin usulsüz tebligat şikayeti yönünden şikayetinin reddine, şikayetçi 89 borçlusu tarafından yükümlü olduğu borcu karşılar nitelikte ......
DEĞERLENDİRME : Dava, İİK'nın 16. maddesi uyarınca usulsüz ödeme emri tebliği şikayetine ilişkindir. Ortaca İcra Dairesi'nin 2019/2508 Esas sayılı dosyasının incelemesinde, alacaklı davalı tarafından davacı borçlu aleyhine haciz ve tahliye istemli olarak başlatılan ilamsız takip olduğu, 13 örnek ödeme emrinin davacıya 11/07/2019 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmıştır. Borçlunun tebliğ işleminin usulsüzlüğüne ilişkin başvurusu, İİK'nın 16. maddesi uyarınca şikayet niteliğindedir. Şikayet başvurusu, şikayete konu işlemin öğrenilmesinden itibaren yedi gün içinde yapılmalıdır. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince, tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise geçerli sayılır. Muhatabın beyan ettiği öğrenme tarihi tebliğ tarihi olarak kabul edilir....
Borçlunun şikayeti, ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğüne yönelik şikayet niteliğinde olup, İİK.nun 16/1. maddesi gereğince bu işlemin öğrenildiği tarihten itibaren 7 gün içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. Somut olayda borçlunun, icra müdürlüğüne 28.03.2007 tarihinde sunduğu itiraz dilekçesinde ödeme emrini tebliğ aldığını belirttiği, dava dilekçesinde de tebligatı öğrendiği tarihi 27.03.2007 tarihi olarak beyan ettiği, görülmektedir. Bu durumda borçlunun usulsüz tebliğ işlemini 27.03.2007 tarihinde öğrendiğinin kabulü gerekeceğinden 09.04.2012 tarihinde icra mahkemesine yaptığı başvuru İİK.nun 16/1.maddesinde öngörülen yedi günlük süreden sonradır. O halde mahkemece, şikayetin süre aşımı nedeniyle reddi gerekirken, yazılı gerekçe ile kabulü isabetsizdir. Öte yandan HMK'nun 297. maddesinin (1). fıkrasının (e) bendi gereği hükümde "gerekçeli kararın yazıldığı tarihin" yer alması zorunlu olup, kanunun bu emredici hükmüne aykırı davranılması da doğru bulunmamıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından başlatılan genel haciz yolu ile ilamsız takipte borçlunun, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğine yönelik şikayeti ile birlikte icra müdürlüğüne, takibi öğrenme tarihine göre yapmış oldukları itirazın süresinde kabul edilerek takibin durdurulması gerektiğini ileri sürerek icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece istemin kabulüne karar verildiği görülmektedir....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesi uyarınca usulsüz tebligat şikayeti ve İİK'nın 169/a maddesi uyarınca borca itiraza ilişkindir. Soma İcra Müdürlüğünün 2017/483 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde, alacaklı davalı tarafından borçlu davacı aleyhine 17.500,00 TL asıl alacak üzerinden başlatılan kambiyo takibinde borçlunun "Manisa T Tipi kapalı Ceza İnfaz Kurumu/Manisa" adresine çıkarılan 10 örnek ödeme emri tebliğinin bizzat kendisine 30/03/2017 tarihinde tebliğ edildiği, takip bu şekilde kesinleştirilmekle haciz işlemlerine başlandığı anlaşılmıştır. Davacının dava dilekçesinde gecikmiş itiraz deyimini kullanması, HMK'nın 33. maddesi uyarınca hukuki nitelemenin hakime ait olması nedeniyle sonuca etkili olmayıp, borçlunun başvurusu bu hali ile usulsüz tebligat şikayetine ilişkindir....
Yapılan ödeme emri tebliğ işlemlerinde T.K. 10., 21., Tebligat Kanunun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16. ve Tebligat Tüzüğünün 13., 14. maddelerine herhangi bir aykırılık bulunmadığı görüldü, Ayrıca şikayeçinin gecikmiş itiraza yönelik yapılan değerlendirmesinde; şikayet eden taraf vekilince gerekçe olarak müvekkilinin tebligat yapıldığında şehir dışında olması gösterilmişse de iş bu durum İ.İ.K'nun 65.maddesinde sayılan haklı nedenlerden biri olmadığından, yapılan bu işlemde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı, tebligatın T.K. 10., 21., Tebligat Kanunun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16. ve Tebligat Tüzüğünün 13., 14. maddelerine uygun olduğu görülmekle usulsüz tebliğ şikayeti ve gecikmiş itiraz talebinin reddine " karar verilmiştir....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesine dayalı usulsüz tebligat şikayetine ilişkindir. Davacının, tebliğ işlemlerinin usulsüzlüğüne ilişkin başvurusu, İİK'nın 16. maddesi uyarınca şikayet niteliğindedir. Şikayet başvurusu, şikayete konu işlemin öğrenilmesinden itibaren 7 gün içinde yapılmalıdır. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince, tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise geçerli sayılır. Muhatabın beyan ettiği öğrenme tarihi tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Öğrenme tarihinin aksi ise ancak yazılı belge ile ispatlanabilir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, usulsüz tebligat şikayetine ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır....
Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelik m. 35'e aykırı olduğunu, tebligat üzerinde adı geçen Bahçelievler Mah....
Davalı istinaf dilekçesinde, daire 4 olarak belirtilen yerde kimin oturduğunun araştırılarak eksikliğin giderileceğini, bunun tebligatı usulsüz yapmayacağını belirtmiş ise de, Yargıtay 12. HD'nin yerleşmiş tüm içtihatlarında, ödeme emrine ilişkin tebligatta; muhatabın işte/çarşıda/tarlada vs..olduğunu beyan eden ve kendisine haber bırakılanın kim olduğuna dair hiçbir bilgi bulunmadığı hallerde tebliğ işleminin bu hali ile 7201 Sayılı Tebligat Kanununun 21/1 ve 23/7. maddeleri ile Tebligat Yönetmeliğinin 30 ve 35. maddeleri hükümlerine uygun yapılmadığı ve usulsüz olduğu kabul edildiğinden, istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir....