WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Şikayetçi, fesih nedeni olarak belirttiği ihaleye hazırlık dönemine ilişkin bir durumu, yasal sürede icra mahkemesine başvurarak şikayet yoluyla ileri sürmez ise, daha sonra aynı nedene dayalı olarak ihalenin feshini isteyemez. Satışa hazırlık işlemlerine yönelik şikayet üzerine mahkemece verilecek kararlar kesin olmakla beraber, süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde icra mahkemesi kararının, ihalenin feshi aşamasında incelenmesi mümkündür. Ancak, yasanın öngördüğü bu olanağı kullanmayanlar, aynı şikayet nedenleri ile ihalenin feshini talep edemezler. Somut olayda, borçlunun ihalenin feshi istemi ile icra mahkemesine sunduğu dilekçede, kıymet takdiri ya da satış ilanı tebliğ işleminin usulsüzlüğüne yönelik bir iddiada da bulunmadığı görülmüştür....

    İlk derece mahkemesince, haczedilmezlik şikayeti ve kıymet takdir işlemine yönelik şikayetler hakkında hüküm kurulmuş ise de; şikayetçilere gönderilen ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğine ve şikayetçilerden T2 gönderilen 103 davet kağıdının usulsüz tebliğ edildiğine yönelik şikayetler hakkında inceleme yapılmadığı ve olumlu/olumsuz bir hüküm kurulmadığı görülmüştür. Usulsüz tebligat şikayetinin incelenmesi, haczedilmezlik şikayetinin yasal 7 günlük sürede yapılıp yapılmadığının tespiti yönünden de önem taşımaktadır....

    Sıra cetveline yönelik şikayetlerde, şikayetçinin, sırasına şikayet ettiği takipte ödeme emrinin borçluya usulsuz tebliğ edildiğini ileri sürebilmesi için, usulsüz tebligatın şikayetçinin alacağını haleldar etmesi ve kendisine usulsüz tebligat yapılan borçlunun usulsüz tebligattan hiç haberinin olmaması gerekir (benzer nitelikteki Yargıtay 34 XX 487/7967 sayılı ilamı). İİK'nun 16. Maddesinde "Kanunun hallini mahkemeye bıraktığı hususlar müstesna olmak üzere İcra ve İflas dairelerinin yaptığı muameleler hakkında kanuna muhalif olmasından veya hadiseye uygun bulunmamasından dolayı icra mahkemesine şikayet olunabilir. Şikayet bu muamelelerin öğrenildiği tarihten yedi gün içinde yapılır." hükmü yer almaktadır. Tebligat Kanununun 32. Maddesinde "Tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır." hükmü yer almaktadır. Her ne kadar, sıra cetvelinin 3....

    karar müvekkiline tebliğ edilmediğinden bu hususun müvekkilinin itirazının devam ettiği düşüncesine ittiğini, davanın kabulü ile davalı tarafın müvekkiline ikinci haciz ihbarnamesi gönderdiğini, ancak ihbarnamenin tebliğinin muhtara yapıldığını ve usulsüz olduğunu, müvekkilinin bu ihbarname hakkında bilgi sahibi olamayıp itiraz edemediğinden üçüncü haciz ihbarnamesi gönderildiğini, üçüncü haciz ihbarnamesinin tebliğinin de Tebligat Kanununa aykırı bir şekilde müvekkilinin reşit olmayan 16 yaşındaki oğluna yapıldığını, usulsüz tebliğ edilen üçüncü haciz ihbarnamesi nedeniyle ihbarname içeriğinde belirtilen 15 günlük menfi tespit davası açma süresinin kaçırılmasına sebebiyet verdiğini, müvekkili üzerine kayıtlı malvarlıklarına haciz şerhi işletildiğini, söz konusu tebligatın usulsüzlüğü nedeniyle haciz kesinleşmemiş olacağından usulsüz haczin de kaldırılması gerektiğini, müvekkilinin usulsüz tebliğ edilen İcra İflas Kanunu madde 89/2 ve 89/3'e göre gönderilen tebligatların öğrenme tarihinin...

    Üçüncü kişinin kendisine gönderilen tebligatların usulsüz olduğunu ileri sürerek icra mahkemesine başvurması “şikayet” niteliğindedir. İİK’nun 16/1. maddesi gereğince şikayetin öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük sürede yapılması zorunludur. (emsal karar, Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nin 2017/7857 E 2018/11495 K sayılı kararı) Somut olayda davacı üçüncü kişi vekilince sunulan şikayet dilekçesinde ikinci haciz ihbarnamesi tebligatından 09/09/2014 tarihinde haberdar olunduğu belirtilmiş ve ikinci haciz ihbarnamesi tebliğ tarihinin 09/09/2014 olarak düzeltilmesi istenmiştir. Buna göre şikayetin 09/09/2014 tarihinden itibaren 7 günlük hak düşürücü süre içerisinde yapılması gerektiğinden, iş bu usulsüz tebliğ şikayetinin süre aşımı nedeniyle reddi gerekmektedir. Mahkemece usulsüz tebliğ şikayetinin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, esastan reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır. Bu husus kamu düzenine ilişkin olduğundan resen gözetilmelidir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından borçlular aleyhine genel haciz yoluyla ilamsız icra takibine başlandığı, borçlulardan ...’ın ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini ileri sürerek tebliğ tarihinin 03.11.2014 olarak düzeltilmesi istemiyle 12.06.2015 tarihinde icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece şikayetin kabulüne karar verildiği görülmüştür. Borçlunun ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğine dair başvurusu, İİK'nun 16. maddesi uyarınca şikayet mahiyetinde olup, aynı maddenin birinci fıkrası uyarınca 7 günlük süreye tâbidir....

      Mersin 5.İcra Müdürlüğünün 2016/4846 Esas sayılı dosyasının incelemesinde; alacaklı T4 vekili tarafından, borçlular Ahmet Altun ve T1 aleyhine 92.254,28 TL. asıl alacak ve ferilerinin tahsili amacıyla, kambiyo senetlerine özgü takip yapıldığı, örnek 10 ödeme emrinin 11/04/2016 tarihinde borçluya tebliğ edildiği, davacı tarafından 06/06/2016 tarihinde ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğu iddiası ile ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesi ve borca itiraz istemiyle dava açıldığı anlaşılmıştır. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu’nun 32. maddesi gereğince tebliğ, usulüne aykırı yapılmış olsa bile muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Borçlunun kendisine gönderilen tebligatların usulsüz olduğunu ileri sürerek icra mahkemesine başvurması “şikayet” niteliğindedir. İİK’nun 16/1. maddesi gereğince şikayetin öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük sürede yapılması zorunludur. (Benzer yönde Yargıtay 12....

      Talep, genel haciz yoluyla ilamsız takipte borçlunun ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği iddiasına dayalı TK'nın 32. maddesi uyarınca tebliğ tarihinin düzeltilmesi talebine ilişkindir. Usulsüz tebliğ şikayetinin, İİK'nın 16. maddesi uyarınca öğrenme tarihinden itibaren yasal 7 günlük süre içerisinde icra mahkemesinde ileri sürülmesi gereklidir....

      Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe: Borçlunun icra mahkemesine başvurusu, takip sonrası zamanaşımı itirazı ile birlikte ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğüne yönelik şikayet olup,emri tebliğ işleminin usulsüzlüğüne yönelik şikayet İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük sürede yapılmalıdır. Somut olayda borçlu, şikayet dilekçesinde ve icra dosyasına sunduğu itiraz dilekçesinde 17/04/2019 tarihinde yapılan kıymet takdir raporu tebliği ile usulsüz tebliği öğrendiğini beyan ettiğine göre, 25/02/2020 tarihinde icra mahkemesine yaptığı başvuru, anılan maddede öngörülen yasal süreden sonradır. Bu durumda mahkemece ödeme emri usulsüz tebliğ şikayetine ilişkin istemin süreaşımı nedeniyle reddine karar verilmesi isabetli ise de; Kambiyo senedine mahsus haciz yolu ile takipte takip sonrası zamanaşımı iddiası İİK'nun 33/a ve 71. maddeleri uyarınca borçlu tarafından süresiz olarak her zaman icra mahkemesi nezdinde şikayet konusu yapılabilir....

      DAVA Şikayetçi borçlu şikayet dilekçesinde; alacaklı tarafından kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibi başlatıldığını, 31.05.2019 tarihinde yapılan ödeme emri tebliğ mazbatasında şirketin daimi çalışanı ... imzasına tebliğ edildiğinin yazılı olduğunu, tebligatı alan ...'nin şirketi temsile yetkili olmadığını ayrıca adı geçenin şirketin çalışanı da olmadığını, usulsüz tebliğ işlemi nedeniyle takibin tebliğ tarihinin, öğrenme tarihi olan 19.03.2020 tarihi olarak düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Davalı alacaklı duruşmalarda alınan beyanında şikayetin reddine karar verilmesini talep etmiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; şikayete konu 31.05.2019 tarihli tebligatın "aynı adreste daimi çalışanı ... imzasına tebliğ edildi" şerhi ile tebliğ edildiği, dosya içine alınan ......

        UYAP Entegrasyonu