Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi addolunur." Borçlunun, kendisine gönderilen ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürerek, tebliğ tarihinin düzeltilmesi istemiyle icra mahkemesine başvurması “şikayet” niteliğinde olup, İİK’nun 16/1. maddesi gereğince, şikayetin, öğrenme tarihinden itibaren yedi günlük sürede yapılması zorunludur (HGK. 05.06.1991 tarih ve 1991/12-258 E., 1991/344 K.). Borçlu tarafından icra mahkemesine sunulan 11.01.2016 tarihli şikayet dilekçesinde, takipten haberdar olma tarihi olarak 31.12.2015 tarihinin bildirilmiş olduğu gözetildiğinde, 11.01.2016 tarihinde icra mahkemesine yapılan şikayet, yasal yedi günlük süreden sonradır. O halde, mahkemece şikayetin süreden reddine dair verilen 18.02.2016 tarih ve 2016/28 Esas - 2016/141 Karar sayılı kararın onanması gerekirken Dairemizce maddi hataya dayalı olarak bozulduğu anlaşılmakla, mahkeme kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir....
Bu durumda ödeme emrinin tebliğ tarihinin düzletilmesine ilişkin mahkeme kararı kesinleşmediğinden temerrüt olgusunun gerçekleştiği kabul edilemez. Davalı tebligatın usulsüzlüğünü icra mahkemesinde şikayet yoluyla ileri sürerek usulsüz tebliğ tarihinin düzeltilmesini istediğine göre, mahkemece açılan şikayet dava dosyasının kesinleşmesi beklenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, şikayet dosyasının kesinleşmesi beklenilmeden karar verilmesinin doğru olmadığı bu defaki incelemede anlaşıldığından, davalı vekilinin karar düzeltme talebinin kabulü ile kararın bozulması gerekmiştir....
Şikayet başvurusu, şikayete konu işlemin öğrenilmesinden itibaren 7 gün içinde yapılmalıdır. 7201 sayılı Tebligat Kanununun 32. maddesi gereğince, tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise geçerli sayılır. Muhatabın beyan ettiği öğrenme tarihi, tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Öğrenme tarihinin aksi ise, ancak yazılı belge ile ispatlanabilir....
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle: : Bursa 11 icra müdürlüğünün 2021/11630 esas sayılı dosyada gönderilen ödeme emrinin müvekkiline usulsüz olarak tebliğ edildiğini müvekkilinin ödeme emrini 12/01/2022 tarihinde öğrendiğini, ve takibe itiraz edildiğini, icra müdürlüğünce 17/01/2022 tarihli karar ile de, borca itiraz taleplerinin reddine karar verilerek haciz yapıldığını, takibin örneği icra dosyasına sunulmayan bir idari para cezası belgesi ve bunun rücuuna dayandığı iddiası olduğunu, icra dairesince kabul edilmemesinin hakkın yerine getirilmemesi niteliğinde olduğundan süresiz şikayet sebebi olduğunu, müvekkiline gönderilen ödeme emri tebliğinin tevziat saatinden sonra adresi dönüp dönmeyeceği araştırılmaksızın yapıldığından usulsüz olduğunun tespiti tebliğ tarihinin 12/01/2022 tarihi olarak düzeltilmesine hacizlerin kaldırılmasına ve icra inkar tazminatı verilmesine karar verilmesini istinaf etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlu hakkında genel haciz yolu ile yapılan takipte, borçlu icra mahkemesine başvurusunda, ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğunu ileri sürerek usulsüz tebliğ şikayetinde bulunmuş, mahkemece, tebliğin usulüne uygun olduğu gerekçesi ile şikayet reddedilmiş, hükmü borçlu vekili temyiz etmiştir. Usulsüz tebliğ şikayeti İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca yasal yedi günlük süreye tâbi olup, bu sürenin başlangıcı usulsüz tebliğin öğrenildiği tarihtir....
GEREKÇE: Adi kiraya ve hasılat kiralarına ait takipte borçlu tarafından usulsüz tebliğ şikayetinde bulunulmuş olup ilk derece mahkemesince şikayetin kabulüne, ödeme emri tebliğ tarihinin 20.02.2020 olarak düzeltilmesine karar verilmesi üzerine alacaklı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağı 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 16. maddesi olup, bu yöndeki şikayetin, aynı maddenin 1. fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 günlük süre içerisinde icra mahkemesine bildirilmesi gerekir. Yine Hukuk Genel Kurulu'nun 05.06.1991 tarih ve 1991/12- 258 Esas-1991/344 Karar sayılı ilamında da açıklandığı üzere “...usulsüz tebliğ işlemini öğrenen muhatabın, bu tebliği öğrendiği tarihten itibaren yedi gün içinde, tebligatın usulsüzlüğünü, şikayet yolu ile icra mahkemesi önüne getirmesi gereklidir”. Y.12. HD.nin 2019/851 E. 2019/5126 K....
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Dava dilekçesinde ileri sürülen hususları tekrarla, buna göre Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesi uyarınca yapılan tebligatın usulsüz olduğunu, ödeme emrinin tebliğ tarihinin, 04.07.2019 olduğunu, TK md. 32/2 "Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi addolunur." hükmüne göre muhatabın öğrendiğini beyan ettiği tarihin tebliğ tarihi olarak kabul edilmesi gerektiğini, beyan ettikleri öğrenme tarihine göre borca itirazın 7 günlük yasal süre içinde icra müdürlüğü'ne yapıldığını, şikayet ile iptali istenen icra memurunun şikayetin süresinde yapılmadığından bahisle takibin durdurulması talebinin reddine ilişkin memurun bu muamelesi olduğunu, şikayet edilen icra memur muamelesinin, 24.07.2019 tarihinde İstanbul 37....
DAVA KONUSU : USULSÜZ TEBLİĞ ŞİKAYETİ VE TAKİBE İTİRAZ KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı-borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil aleyhine kambiyo senedine istinaden icra takibi başlatıldığını, tebligatın usulsüz olduğunu, senette bildirilen adrese tebliğ yapılmadan başka bir adrese tebliğ çıkarıldığını, tebliğ tarihinde müvekkilinin İstanbul'da daimi olarak çalıştığını, tebliğ edilen adreste bulunmadığını, muhtarlığa yapılan tebligatın usulsüz olduğunu, 12/02/2020 tarihinde icra dosyasında fotokopi almak istemesi sebebi ile takipten haberdar olduğunu, takip konusu senette düzenleme tarihinin bulunmadığını, düzenleme tarihi bulunmasının zorunlu olduğunu, eksik olması sebebiyle kambiyo senedi vasfının taşımadığını belirterek tebligatın usulsüz olduğunun tespiti ile ıttıla tarihinin 12/02/2020 tarihi olarak belirlenmesine, senette düzenleme tarihi bulunmadığından takibin iptaline ve %20 oranında kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir...
Borçlunun kendisine gönderilen tebligatların usulsüz olduğunu ileri sürerek icra mahkemesine başvurması “şikayet” niteliğindedir. İİK’nun 16/1. maddesi gereğince şikayetin öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük sürede yapılması zorunludur. Dava dilekçesinde, davacı borçlunun takipten 20/04/2019 tarihinde haberdar olduğunun belirtildiği görülmektedir. Buna göre usulsüz tebliğ şikayetinde bulunma süresinin son günü 27/04/2019 tarihi olmakla birlikte, bu tarih tatil gününe rastladığından sürenin son günü, izleyen ilk mesai günü olan 29/04/2019 tarihidir. Şikayet tarihi ise 30/04/2019 dur. Bu haliyle şikayetin 7 günlük hak düşürücü süre içerisinde yapılmadığı açık olup, usulsüz tebliğ şikayetinin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekmektedir. Usulsüz tebliğ şikayetinin reddine karar verildiğinden hacizlerin kaldırılması talebinin de reddi gerekir....
Satış ilanı davacı şirket yetkilisine ayrıca ipotek maliki sıfatıyla tebliğ edilmiş olup, eşine 27.10.2018 tarihinde yapılan tebligatın usulsüz olduğu ileri sürülmüş ise de, dava dilekçesinde Necmi Varıcı'nın davacı olarak gösterilmediği, şirket yetkilisi kendi adına dava açmadığı için eşine yapılan tebligatın usulsüz olduğu iddiası yönünden değerlendirme yapılmasına gerek görülmemiştir. Satışa hazırlık işlemlerinden kaynaklanan nedenlerle ihalenin feshi isteminde bulunulabilmesi için, usulsüz olduğu ileri sürülen hususun ihaleden önce şikayetçi tarafından öğrenilmemiş olması, öğrenilmiş ise; İİK.'nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal yedi günlük sürede icra mahkemesi nezdinde şikayet konusu yapılmış olması gerekir. Satışa hazırlık işlemlerine yönelik şikayet üzerine mahkemece verilecek kararlar kesin olmakla beraber, süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde, icra mahkemesi kararının, ihalenin feshi aşamasında incelenmesi mümkündür....