"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki taraflarca istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : 1- Alacaklının temyiz isteminin incelenmesinde; Tarafların iddia ve savunmalarına, dosya içeriğindeki bilgi ve belgelere ve kararın gerekçesine göre alacaklının temyiz itirazlarının (REDDİNE); 2- Borçlunun temyiz itirazlarına gelince; Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı icra takibi başlatıldığı, borçlunun icra emrinin usulsüz tebliğ edildiği şikayeti ve sair şikayet nedenlerinin yanı sıra hesap kat ihtarına itiraz ettiğini, talep edilen faiz oranlarının fahiş olduğunu ileri sürerek icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece...
nun 16. maddesi olup, bu yöndeki şikayet, aynı maddenin 1.fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 günlük sürede yapılmalıdır. Öğrenme tarihinin belirlenmesi açısından ise şikayetçi borçlunun bildirdiği tarih esas olup, bu tarihin aksi karşı tarafça ancak yazılı belge ile ispatlanabilir. Hukuk Genel Kurulu'nun 12.02.1969 tarih ve 1967/172-107 sayılı kararında da benimsendiği üzere beyan edilen öğrenme tarihinin aksi tanık beyanıyla ispat edilemez. Somut olayda; borçlu, usulsüz tebliğden ve dolayısıyla takipten 11/02/2016 tarihinde haberdar olduğunu belirterek, 11/02/2016 tarihinde icra mahkemesine başvurduğu görülmektedir....
Alacaklı tarafından borçlu Ali Aydın hakkında icra takibi başlatıldığı, davacılara haciz ihbarnamesi çıkarıldığı, davacıların usulsüz tebliğ şikayeti ile mahkemeye başvurduğu, mahkemece şikayetin kabulüne karar verildiği, tarafların istinaf yoluna başvurduğu anlaşılmıştır. Şikayet dilekçesinde Akçaabat İcra Müdürlüğü'nün 2019/3634 sayılı dosyasından bahsedildiği halde mahkemece Akçaabat İcra Müdürlüğü'nün 2019/3429 sayılı dosyasının incelendiği ve bu dosya hakkında karar verildiği görülmektedir. HMK'nın 26. maddesi gereğince mahkeme taleple bağlı olup, talepler hakkında karar vermek zorunda olup, talep edilmeyen bir şeye karar veremez....
Borçlunun şikayeti, ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğüne yönelik şikayet niteliğinde olup, İİK.nun 16/1. maddesi gereğince bu işlemin öğrenildiği tarihten itibaren 7 gün içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. Somut olayda borçlunun, icra müdürlüğüne 28.03.2007 tarihinde sunduğu itiraz dilekçesinde ödeme emrini tebliğ aldığını belirttiği, dava dilekçesinde de tebligatı öğrendiği tarihi 27.03.2007 tarihi olarak beyan ettiği, görülmektedir. Bu durumda borçlunun usulsüz tebliğ işlemini 27.03.2007 tarihinde öğrendiğinin kabulü gerekeceğinden 09.04.2012 tarihinde icra mahkemesine yaptığı başvuru İİK.nun 16/1.maddesinde öngörülen yedi günlük süreden sonradır. O halde mahkemece, şikayetin süre aşımı nedeniyle reddi gerekirken, yazılı gerekçe ile kabulü isabetsizdir. Öte yandan HMK'nun 297. maddesinin (1). fıkrasının (e) bendi gereği hükümde "gerekçeli kararın yazıldığı tarihin" yer alması zorunlu olup, kanunun bu emredici hükmüne aykırı davranılması da doğru bulunmamıştır....
Dolayısıyla, açıklanan nedenlerle, ilk derece mahkemesince, ihalenin feshi şikayeti haricinde ayrı bir şikayet ve dava bulunmadığından, esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına, mahkeme esasının bu şekilde kapatılmasına karar verilmesi gerekirken, hatalı ve oluşa uygun düşmeyen gerekçelerle, şikayetin reddine karar verilmesi hukuka aykırı olduğundan ve bu hususun HMK'nun 355. Maddesi gereği dairemizce resen değerlendirilmesi gerektiğinden, HMK'nun 355 ve 353/1- b-2 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, hüküm kurulması yeniden yargılama yapılmasını da gerektirmediğinden, davacının, ihalenin feshi şikayeti haricinde ayrı bir şikayet ve dava bulunmadığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına, mahkeme esasının bu şekilde kapatılmasına oy birliği ile karar verilmiştir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 22/03/2021 NUMARASI : 2021/116 ESAS - 2021/303 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (Usulsüz Tebligat Şikayeti) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı İcra Hukuk Mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmakla; dosyadaki tüm kayıtlar okunup gereği düşünüldü; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Ankara 28. İcra Müdürlüğünün 2019/9853 Esas sayılı dosyasından aleyhine başlatılan takibi müvekkilinin Uyap vatandaş sistemi üzerinden öğrendiğini, tebligatın usulsüz olarak TK'nın 21 maddesi uyarınca muhtara tebliğ edildiğini belirterek, usulsüz olarak tebliğ edilen ödeme emri ve tebligatın iptali ile takibin durdurulmasına, tebliğ tarihinin 12/10/2020 olarak düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi tarafından dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu; ''... Ankara 28....
na 11.11.2014 tarihinde tebliğ edildiği, usulsüz tebligat şikayeti ile birlikte yetki itirazının ise yasal 5 günlük süreden sonra 19.12.2014 tarihinde yapıldığı anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece, öncelikle usulsüz tebligat şikayetinin değerlendirilerek, ödeme emrinin usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğinin tesbiti halinde, Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi uyarınca tebliğ tarihinin düzeltilmesine ve düzeltilen tebliğ tarihine göre yetki itirazı süresinde ise itirazın esası yönünden inceleme yapılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, usulsüz tebligat şikayeti değerlendirilmeksizin eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
İcra Hukuk Mahkemesince müvekkiline gönderilen dava dilekçesi ve tensip zaptının usulsüz olarak tebliğ edildiğini, müvekkilinin ödeme emrini işbu tebligat ile öğrenemediğini, işbu tebligat incelendiğinde tebligatın işyeri çalışanı Naci Yıldırım'a tebliğ edildiği görülse de tebligatta bulunan imzanın Naci Yıldırım'a ait olmadığını, bu hususta Naci Yıldırım'ın suç duyurusunda bulunacağını belirterek, davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesi uyarınca ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğü şikayetine ilişkindir. Davacının, tebliğ işlemlerinin usulsüzlüğüne ilişkin başvurusu, İİK'nın 16. maddesi uyarınca şikayet niteliğindedir. Şikayet başvurusu, şikayete konu işlemin öğrenilmesinden itibaren 7 gün içinde yapılmalıdır. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince, tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise geçerli sayılır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi....tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklının; borçlu hakkında başlattığı ilamsız icra takibinde, borçlunun ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini ileri sürerek tebliğ tarihinin düzeltilmesi istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece istemin kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince, tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise geçerli sayılır. Muhatabın beyan ettiği öğrenme tarihi, tebliğ tarihi olarak kabul edilir....
Nitekim, İİK'nun 150/ı maddesinin son cümlesi; "Hesap özetinin, tazmin talebinin veya ihtarın, ipotekli taşınmaz maliki üçüncü kişiye tebliğ edilmesi veya tebliğ edilmiş sayılması, Türk Medeni Kanunu'nun 887. maddesinde öngörülen ödeme istemi yerine geçer” hükmünü içermektedir. Bu durumda, uyuşmazlık, hesap kat ihtarnamesinin usulsüz tebliğine yönelik olduğundan başvurunun 7 günlük şikayet süresine tâbi bulunduğu açık olup, bu süre ise en geç icra emrinin tebliğ edildiği tarihten itibaren işlemeye başlar....