Hopa İcra Müdürlüğünün 2021/646 Esas-Birleştirilen 2021/634 Esas sayılı dosyasından davacı müvekkil hakkında başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takibe dayanak çekteki imza müvekkiline ait olmadığı gibi davalıya da borcunun olmadığını, Hopa İcra Müdürlüğünün 2021/646 Esas-Birleştirilen 2021/634 Esas sayılı ile müvekkili hakkında icra takibi başlatılmış olup ödeme emri usulüne uygun olarak tebliğ edilmemiş ve tebligat müvekkile ulaşamadığından müvekkil icra takibinden haberdar olamamış ve usulsüz tebliğ tarihine göre süresinde itiraz etme fırsatı bulunmadığını, müvekkilinin icra takibinden usulsüz tebligat nedeniyle 14.10.2021 tarihinde haberdar olduğunu, bu nedenle tebliğ tarihi Tebligat Kanunu gereği öğrenilen tarih olan 14.10.2021 sayılacağından, tebliğ tarihinin bu şekilde düzeltilmesi, itiraz süresinin bu tarihten itibaren işlediğinin ve 14.10.2021 tarihli imza ve borca itirazımızın süresinde olduğunun kabulü ile takibin durdurulmasına karar verilmesi gerektiğini...
icra takibini öğrendiği tarihten sonra zamanı içerisinde haksız takibe itiraz ettiğini, dosyadan ne zaman feragat edildiğinden haberi olmadığını, mahkemenin yargılamaya devam ederek şikayet ve itiraz yönünden esas hakkında karar vermesi gerektiğini, ilk derece mahkemesinin vekalet ücreti ve masraflar konusunda kararı hukuka aykırı ve yanlış bir karar olduğunu, kötü niyet tazminatına, vekalet ücretine ve masraflar hakkında lehlerine bir karar verilmesi gerektiğini belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir....
DAVA Borçlu vekili şikayet dilekçesinde; Kayseri Genel İcra Müdürlüğü'nün 2021/49957 Esas sayılı dosyasında müvekkili aleyhine takip başlatıldığını, ödeme emri tebliğ evrakı müvekkil şirket adresinin neden kapalı olduğu araştırılmadan doğrudan muhtara tebliğ edilerek usulsüz tebliğ edildiğini, 22.02.2022 tarihinde icra takibinden haberdar olmasına rağmen borca itiraz talebinin müdürlükçe hukuka aykırı olarak süreden reddedildiğini ileri sürerek usulsüz tebligata konu ödeme emrinin iptaline, ödeme emri tebligatının 22.02.2022 tarihinde yapılmış sayılmasına karar verilmesini, takibin durdurulmasını ve 22.02.2022 tarihli müdürlük işleminin iptalini talep etmiştir. II. CEVAP Alacaklı vekili cevap dilekçesinde; tüzel kişiliğe usulüne uygun tebligat çıkartıldığını beyan ederek talebin reddini istemiştir. III....
Dolayısıyla mahkemenin ödeme emri tebliğ işleminde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığından usulsüz tebliğ şikayetinin reddine karar verilmesi gerektiğine ilişkin gerekçesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak, Davaya konu takip, ilamsız nitelikte olup, davacı tarafın her türlü itirazını İİK. 'nun 62. Maddesi uyarınca, 7 günlük yasal süresi içerisinde icra dairesine bildirmesi zorunludur. İcra dairesi yerine, icra mahkemesine yapılan itiraz hüküm ve sonuç doğurmaz. Mahkemece, borca itirazın açıklanan nedenle reddi gerekirken, davanın süreden reddine karar verilmesi isabetli değildir....
Dosya kapsamından davalının ödeme emrinin tebliğine ilişkin tebligatın usulsüzlüğünü icra mahkemesinde şikayet yoluyla ileri sürüp, usulsüz tebligat nedeniyle tebliğ tarihinin düzeltilmesini istediği, Adana 5.İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/41 esas 2021/49 karar sayılı şikayet dosyası bu davanın sonucunu etkileyeceğinden şikayet dosyasının kesinleşmesi beklenilmeden karar verilmesi de doğru değil ise de istinaf incelemesi aşamasında anılan kararın şikayet eden tarafından istinafı üzerine Dairemizin 16.09.2021 tarih ve 2021/922 E, 2021/1962 K sayılı ilamı ile istinaf talebinin HMK'nun 353/1- b-1 maddesi gereğince esastan reddine kesin olarak karar verilerek kesinleştiği anlaşılmıştır....
İlk derece mahkemesi; ödeme emrinin borçluya 30/01/2021 tarihinde tebliğ edildiği, tebliğ mazbatasında adresin kapalı olması üzerine 2 nolu haber kağıdının kapıya yapıştırıldığı, komşunun imzadan imtina ettiği ve muhtara tebliğ evrakının verildiği, bu durumda tebliğ evrakında borçlununun adreste bulunmama sebebi geri dönüp dönmeyeceği geçici mi sürekli mi adresten ayrıldığı hususları araştırılmadığı ve komşunun imzasının alınmadığı, bu nedenle tebliğin usulsüz olduğu, borca ve imzaya itirazın ise ilamsız takip olduğundan icra müdürlüğünce değerlendirilmesi gerektiği gerekçesi ile davanın kabulüne, ödeme emri tebliğ tarihinin 21/02/2021 olduğunun tespitine, diğer taleplerin icra dairesince değerlendirilmesine karar vermiştir....
Mahkemece İİK.nun 18/3 ve HMK 320/1 maddelerine göre, şikayet konusu nedeniyle açıklama yapılmasına ve duruşma açılmasına gerek olmadığı takdir edilerek evrak üzerinde yargılama yapılarak hüküm kurulmuştur. İlk Derece Mahkemesi 08/01/2020 tarihli gerekçeli kararında özetle: ".... İstanbul 29.İcra Müdürlüğü 2017/19158 Esas sayılı dosyasında Tebligat Kanunu 32. maddesine göre tebligatlar usulsüz olsa bile öğrenme tarihinin tebliğ tarihi sayılacağı, ancak şikayetçinin tebligatları öğrenme tarihini bildirmediği, ayrıca İ.İ.K. 89. Maddesindeki ihbarnamelere karşı icra müdürlüğüne itiraz edilmesi gerektiği halde icra müdürlüğüne şikayetçi tarafından herhangi bir itiraz dilekçesi verilmediği, bu durumda şikayet konusu İ.İ.K. 89/1....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından borçlu aleyhine başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takibe karşı icra mahkemesine dilekçe veren borçlu ödeme emri tebliği yapılan yerde değil Giresun ili Keşap ilçesi Gülpınar köyünde ikamet ettiğini, yurdışında olduğu sırada anne ve babasının evine haciz gelmesi ile öğrendiğini Türkiye'ye 20/05/2013 tarihinde geldiğini ve süresinde borca itiraz ettiğini senedi imzalamadığını belirterek imzaya itiraz ettiği mahkeminin davacının 03/05/2012 tarihinde takipten haberdar olduğunu buna rağmen 7 gün içinde usulsüz tebligat şikayetinde bulunmadığını belirterek...
Maddesi uyarınca imbat site yönetiminin aktif ve pasif dava ehliyetinin bulunduğunu, takibin yetkili icra müdürlüğünde başlatıldığını, davacı tarafın borcunu ödemediğini ve takibe haksız itiraz ettiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince, " ... Davacının yetkiye, imzaya, borca ve tüm ferilerine itirazının incelenmesinde ; Bilindiği üzere kambiyo senetlerine yönelik takipte şikayet ve itiraz süreleri 5 günlük hak düşürücü süre içerisinde icra mahkemesine dava konusu yapılmadıkça dinlenemez. Somut olayımızda da ödeme emrinin davacıya 06/10/2021 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen davanın 5 günlük hak düşürücü süre sonrasında 12/10/2021 tarihinde açıldığı görüldüğünden davacının süreye tabi itiraz ve şikayetlerinin usulden reddine karar verilmiştir. Site yönetimine karşı takip başlatılabilmesi için yönetim ile alacaklı arasında akdî ilişkinin bulunması gerekli ve yeterlidir....
Davacı istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde ileri sürülen nedenleri tekrarlamakla birlikte, borca itiraz ve tebligatın usulsüzlüğü sebeplerini içeren borca itiraz dilekçesinin icra dosyasına öncelikle sunularak ilgili icra dairesinin tensip düzenlemesinin beklendiğini, borca itirazın kabul edilip edilmeyeceği bilinmediğinden icra dairesince tensip düzenlendikten sonra şikayet yoluna başvurulduğunu, ne var ki icra dairesi üç günlük süre içinde karar vermediğinden sehven şikayet süresi olan 7 günlük sürenin aşıldığını, her ne kadar dava usulden reddedilse de tebligatın alenen usulsüz olduğunun ortada olduğunu, tebligatın usulüne uygun olarak tebliğ edilip edilmediğini icra müdürünün denetlemekle yükümlü olduğunu beyanla mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir....