WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Borçlunun, dilekçesinde gecikmiş itiraz deyimini kullanmış olması, HMK'nun 33. maddesi uyarınca hukuki tavsifin hakime ait olması nedeniyle sonuca etkili olmayıp, başvuru bu hali ile 7201 Sayılı Yasa'nın 32. maddesine dayalı tebligat usulsüzlüğü şikayetidir. Somut olayda ödeme emrine ilişkin 31.07.2013 tarihli tebligatta, borçlunun adresten geçici mi yoksa sürekli mi ayrıldığı tespit edilmediği gibi, beyanda bulunan komşunun adı ve soyadının da tevsik edilmediği ve yine haber bırakılan komşunun kim olduğunun da tebligat mazbatasında açıkça belirtilmediği görülmekle, söz konusu tebliğ işlemi, Tebligat Kanunu'nun 21/1. ve 23/7. maddeleri ile Tebligat Yönetmeliği'nin 30. ve 35. maddeleri hükümlerine uygun olarak yapılmadığından usulsüzdür. Bu durumda, İİK'nun 65. maddesinde düzenlenen gecikmiş itirazın koşulları bulunmamaktadır. Öte yandan, borçlunun tebliğ işleminin usulsüzlüğüne ilişkin başvurusu, İİK'nun 16. maddesi uyarınca şikayet niteliğindedir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından genel haciz yolu ile ilamsız icra takibine başlandığı, borçlunun ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürerek tebligat işleminin iptalini istemi ile icra mahkemesine başvurduğu anlaşılmıştır. Ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağı İİK.nun 16. maddesi olup, bu yöndeki şikayet, aynı maddenin 1. fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 günlük sürede yapılmalıdır....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Bağcılar İcra MahkemesiTARİHİ : 09/04/2007NUMARASI : 2007/147-232 Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Alacaklı..................nın 5 adet çeke dayalı olarak başlattığı takibe karşı borçlulardan ......................................... icra mahkemesine yaptığı başvuruda tebligat tarihinde ticaret sicil gazetesinde yayınlanan yeni adreslerinde faaliyet gösterdikleri halde eski adrese çıkarılan tebligatın usulsüz olduğunu tebliğ tarihinin 19.02.2007 tarihi olarak tespitini istedikten sonra yetki itirazı ile sair itiraz ve şikayet nedenlerini bildirmiştir. Bu durumda icra mahkemesince öncelikle borçlunun tebligatın usulsüzlüğü ile ilgili şikayeti değerlendirilmeli usulsüzlüğün kabulü halinde Teb....

        Usulüne uygun tebligat bulunmaması halinde, HMK'nun 33. maddesi gereği, hukuki tavsif hakime ait olacağından, borçlunun dilekçesinde gecikmiş itiraz isteminde bulunması ile bağlı kalınmaksızın, tebligatın usulsüzlüğü ve Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereği, tebliğ tarihinin belirlenmesi yoluna gidilmelidir (HGK 5.6.1991 tarih ve 1991/12- 258E.-1991/344 K). Somut olayda, şikayetçi borçluya gönderilen ödeme emrinin yukarıda açıklanan sebeple usulsüz tebliğ edildiği, Orhan Mahallesi muhtarının düzenlediği "tebligat tutanağı" başlıklı tutanak içeriğine göre şikayetçi borçlunun usulsüz tebligatı 19/06/2018 tarihinde öğrendiği anlaşıldığından, mahkemece, davanın usulsüz tebligat şikayeti olarak nitelendirilmesi ve ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesi isabetli olmuştur. Dairemizce yapılan yargılama neticesinde; şikayetçi borçlu vekilinin bildirdiği istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı, kararda kamu düzenine aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından Yargıtay 12....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının bozulmasını mutazammın 20/06/2017 tarih, 2017/4227-9644 sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkikinin alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından genel haciz yolu ile başlatılan ... icra takibinde; borçlunun icra mahkemesine başvurusunda, örnek 7 ödeme emrinin usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğini ileri sürerek usulsüz tebligat şikayetinde bulunduğu, mahkemece; tebliğ işlemlerinde usule aykırılık bulunmadığından usulsüz tebligat şikayetinin reddine karar verildiği; anılan kararın alacaklı tarafça temyizi üzerine Dairemizce; usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi uyarınca borçlunun...

          İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Ankara 9.İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2019/882 Esas-980 karar sayılı kararı ile ödeme emri tebligat usulsüzlüğü ve takip dayanağı belgenin eklenmediği yönündeki şikayetin reddedildiğinden icra müdürlüğü işleminin yerinden olduğunu belirterek şikayetin reddine hükmedilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde şikayetçi borçlu istinaf başvurusunda bulunmuştur. B. İstinaf Sebepleri Borçlu istinaf başvurusunda; şikayet dilekçesinde ileri sürdüğü hususları tekrar etmek suretiyle İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir. C....

            İcra Müdürlüğü`nün 30.10.2020 tarihli kararının kaldırılmasına, Usulsüz tebligat nedeniyle Ödeme emrinin tebliğine ilişkin tarihin ıttıla tarihi olan 27.10.2020 olarak düzeltilmesine, yasal süresi içerisinde yapmış oldukları itiraz nedeniyle takibin durdurulmasına karar verilmesini talep ettiği, mahkemece şikayetin süre yönünden reddine karar verildiği, karara karşı davacı vekilinin istinaf yoluna başvurduğu, Borçlunun istemi tebligat usulsüzlüğü şikayeti olmakla, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca ıttıla tarihinden itibaren yedi gün içerisinde ileri sürülmesi gerekmektedir. Somut olayda; borçlu vekili örnek 7 ödeme emrinden borçlunun 27/10/2020 tarihnde haberdar olduğunu belirtmiş olup, yasal yedi günlük süreden sonra 25/11/2020'de icra mahkemesine başvurduğuna göre mahkemece tebligat usulsüzlüğü şikayetinin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı, HMK.355 mad....

            H.G.K.nun 07.04.1982 tarih ve 1377-337 sayılı kararında da benimsendiği üzere, tebligat parçasında yazılı olan hususun aksi her türlü delille ispatlanabilir. ./.. -2- Somut olayda, satış ilanı tebligat mazbatasında, tebliğ işleminin “muhatap geçici olarak çarşıya gittiğini, muhatapla birlikte çalıştığını beyan eden ehil ve reşit işçisi ... imzasına tebliğ edildi” şerhiyle yapıldığı, tebligatın, şeklen usule uygun olduğu anlaşılmakla birlikte, mahkemece, tebligat tarihinde reşit olmadığı ve öğrenci belgesine göre öğrenci olduğu gerekçesiyle ...’e yapılan tebligatın usulsüz olduğuna karar verildiği görülmüştür. Tebligat Kanununun 22. maddesi doğrultusunda, borçlu adına kendisine tebligat yapılan kişinin 18 yaşından küçük olması, mutlaka tebliğ işleminin usulsüzlüğü sonucunu doğurmaz. Öte yandan, şikayetçi borçlu, şikayet dilekçesinde ...’in çalışanı olmadığını da iddia etmiştir....

              GEREKÇE: Uyuşmazlık, ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğü şikayetine ilişkindir. Dava dosyası ile Mersin 5. İcra Dairesinin 2019/7708 E sayılı dosyası incelendiğinde, 1.970.040,51 TL miktarlı alacağın tahsili için genel haciz yoluyla takibe başlandığı, ödeme emrinin 04/07/2019 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 23/07/2019 tarihinde itiraz dilekçesi verdiği, davanın 26/07/2019 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır. Tebligatın usulsüzlüğü şikayetinin İİK'nun 16. Maddesi gereğince öğrenme tarihinden itibaren işlemeye başlayan 7 günlük hak düşürücü süre içerisinde yapılması gerekmektedir. Şikayetçi borçlu, şikayet dilekçesinde "dosyayı incelemem neticesinde tebliğin Behçet Şenbayram'a yapıldığını 17/07/2019 tarihinde öğrendim" şeklinde beyanda bulunduğuna göre, şikayetçinin usulsüz tebliğ işlemini 17/07/2019 tarihinde öğrendiğinin kabulü gerekir. Şikayet tarihi, 26/07/2019 olduğundan, yasal süresi içerisinde yapılmayan şikayetin mahkemece reddine karar verilmesi doğru olmuştur....

              içerisi olan en geç 30.12.2021 tarihinde açılması gerekirken iş bu dava 7 günlük memur muamelesini şikayet süresinden çok sonra olan yani 05.04.2022 tarihinde açıldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

              UYAP Entegrasyonu