WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DEĞERLENDİRME : Dava, İİK'nın 16. maddesi gereğince 103 davetiyesinin usulsüzlüğü iddiasına dayalı şikayet ile İİK'nın 82/1- 12. bendi uyarınca meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetine ilişkindir. Karşıyaka 4. İcra Müdürlüğünün 2020/1403 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde, davalılar tarafından davacı borçlu ve dava dışı borçlular aleyhine başlatılan ilamlı icra takibi olduğu, icra emrinin 17/03/2020 tarihinde davacı borçlu vekili Av. T2 e-tebligat ile tebliğ edildiği, dava konusu İzmir İli, Buca İlçesi, Tınaztepe Mah., 7406 ada, 2 parsel, A Blok, 21 nolu bağımsız bölümün kaydına 27/07/2020 tarihinde haciz konulduğu, 103 davetiyesinin davacı borçlunun "Buca Koop. Mah., 1409 Sk., No:28B, İç Kapı No:21, Buca/İZMİR" adresine Teb. K. 21/1. maddesi uyarınca 26/08/2020 tarihinde tebliğ edildiği, 30/11/2020 tarihinde İzmir 3. İcra Müdürlüğünün 2020/3340 Tal....

Borçluya gönderilen 13 (51) örnek ihtarlı ödeme emri 11.03.2014 tarihinde 7201 Sayılı Tebligat Kanununun 21.maddesine göre tebliğ edilmiş ise de Tebligat Kanununun 21.maddesine göre yapılan tebligat usulüne uygun bulunmamaktadır. Ödeme emri usule uygun tebliğ edilmemiş ise de; dava dilekçesi ve duruşma gün ve saatini bildirir davetiye borçluya 14.07.2014 tarihinde “aynı iş yerinde birlikte daimi çalışan evrak almaya ve imza atmaya ehil ve yetkili Muharrem Kocabacak imzasına tebliğ edilmiştir. Davalı borçlunun ödeme emrinin tebliğindeki usulsüzlüğü bu tarihte öğrendiğinin kabulü gerekir. Ne var ki bu tarih itibariyle tebligatın usulsüzlüğünü icra mahkemesinde şikayet yoluyla ileri sürüp, tebliğ tarihini düzelttirmediği gibi, süresinde de itirazda bulunmadığından .....11.03.2014 tarihinde yapılan tebligat kesinleşmiştir. İcra mahkemesi ödeme emrinin tebliğindeki usulsüzlüğü kendiliğinden nazara alamaz....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet (icra memur muamelesi) KA R A R İnceleme konusu karar tebligat usulsüzlüğü ve kıymet taktirine itiraz şikayetine ilişkin olup, belirgin biçimde Dairemizin inceleme alanı dışında kalmakta ve niteliği bakımından Yargıtay Başkanlar Kurulunun 26.01.2012 tarih ve 1 sayılı kararı ile hazırlanıp Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 09.02.2012 tarih 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 18.02.2012 tarih 28208 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yüksek Yargıtay (12.) Hukuk Dairesine ait olmakla gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 06.11.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      Şti'nin 3. kişideki alacağının paylaşımı için düzenlenen sıra cetvelinde şikayet olunanın dosyasının 1. sıraya yazıldığını, oysa kendi hacizlerinin daha önce olduğunu, ayrıca şikayet olunanın icra dosyasında tebligatın, ödeme emrinin usulsüz olduğunu ileri sürerek, sıra cetvelinin iptalini istemiştir. Şikayet olunan vekili, şikayetin reddini istemiştir. Mahkemece tüm dosya kapsamına göre; şikayet olunanın icra dosyasında esaslı bir usulsüzlük bulunmadığı, takip talebindeki imza eksikliğinin bilahare giderilebileceği, ayrıca bu iddianın ve tebligat usulsüzlüğü iddiasının daha önce şikayet konusu yapılıp reddedildiği, keza icra dosyalarının incelenmesinde şikayet olunanın kesin haczinin daha önce olduğunun anlaşıldığı gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiştir. Kararı, şikayetçi vekili temyiz etmiştir....

        Somut dosya incelendiğinde; eksik gider avansı yatırması için kesin sürenin ihlali halinde sonuçlarına yönelik ihtarı içeren tebligat borçlu vekiline 28.01.2014 tarihinde tebliğ edilmiş, bu eksik gider avansının da süresi içerisinde 03.02.2014 tarihinde yatırılmış olduğu görülmüştür. Şikayet, ......

          Davanın açıldığı İskilip İcra Hukuk Mahkemesi de istemi şikayet değil istihkak davası olarak niteleyecek bu davaların nisbi harca tabii olması nedeniyle eksik harcın ikmal ettirerek işin esasını inceleyecek istihkak davasının reddine karar vermiştir. İstihkak davası ile birlikte haczedilmezlik ve taşkın haczin şikayetleri ise tefrik edilerek ayrı bir esasa kaydedilmiştir. Kararın istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi haczin borçlu huzurunda yapılması nedeniyle İİK'nın 97 maddesi uyarınca mülkiyet kararı borçlu dolayısıyla alacaklı lehine olduğu aksinin ispat yükünün üçüncü kişiye ait bulunduğunu aksinin de ispatlanamadığından istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Bu karar temyiz konusu olmuştur. Öte yandan istihkak davası esasen incelenirken ... kişinin elinde haczedildiği de belirlendiğinden bu konuda istihkak davası haricinde şikayet olması ve şikayet sonucu icra mahkemesinde karar verilmiş olmasının davanın esasını etkileyecek bir sonucu yoktur....

            Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesinde "Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır, ayrıca başkaca adres araştırması yapılmaz. 79. maddenin ikinci fıkrasına göre renkli bastırılan tebligat zarfında, adresin muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresi olduğu belirtilerek bu adrese tebligat yapılacağına dair meşruhata yer verilir" denilmiştir. Bu yönetmeliğe göre 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesi gereğince tebligat yapılabilmesi için, tebliği çıkaran mercice, tebligat çıkarılan adresin, muhatabın, adres kayıt sistemindeki adresi olduğuna dair tebliğ evrakı üzerine kayıt düşülmesi zorunludur....

              Borçluya gönderilen ihtarlı ödeme emri, 31.12.2012 tarihinde, mernis adresinde Tebligat Yasasının 21. maddesine göre tebliğ edilmiştir. Dava dilekçesi ekli ve duruşma gün ve saatini bildiren davetiye ise 25.03.2013 tarihinde davalıya tebliğ edilmiştir. Davalı borçlunun ödeme emrinin tebliğindeki usulsüzlüğü bu tarihte öğrendiğinin kabulü gerekir. Ne var ki davalı borçlu bu tarih itibariyle, tebligatın usulsüzlüğünü İcra Mahkemesi'nde şikayet yolu ile ileri sürüp, tebliğ tarihini düzelttirmediği gibi, süresinde de itirazda bulunmadığından 31.12.2012 tarihinde yapılan tebligat kesinleşmiştir. İcra Mahkemesi ödeme emrinin tebliğindeki usulsüzlüğü kendiliğinden nazara alamaz. Yargıtay HGK.nun 30.05.2005 gün ve 2005/6-190-220 ve 28.09.2005 tarih 2005/6-518-518 Sayılı kararları da bu doğrultudadır. Kesinleşen takip üzerine yasal sürede ödemede bulunulmadığından, davalı borçlunun temerrüdü gerçekleşmiştir....

                Borçluya gönderilen ihtarlı ödeme emri, 13.05.2014 tarihinde Tebligat Yasasının 21.maddesine göre tebliğ edilmiştir. Dava dilekçesi ekli ve duruşma gün ve saatini bildiren davetiye ise 05.08.2014 tarihinde davalıya tebliğ edilmiştir. Davalı borçlunun ödeme emrinin tebliğindeki usulsüzlüğü bu tarihte öğrendiğinin kabulü gerekir. Ne var ki davalı borçlu bu tarih itibariyle, tebligatın usulsüzlüğünü İcra Mahkemesi'nde şikayet yolu ile ileri sürüp, tebliğ tarihini düzelttirmediği gibi, süresinde de itirazda bulunmadığından 22.07.2010 tarihinde yapılan tebligat kesinleşmiştir. İcra Mahkemesi ödeme emrinin tebliğindeki usulsüzlüğü kendiliğinden nazara alamaz. Yargıtay HGK. 30.05.2005 gün ve 2005/6-190-220 ve 28.09.2005 tarih 2005/6-518-518 Sayılı kararları da bu doğrultudadır. Bu durumda mahkemece işin esasının incelenerek neticesine göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın reddi doğru olmadığından kararın bozulması gerekmiştir....

                  Tebligat usulsüzlüğü şikayeti süresiz şikayete tabi olmayıp ilgilisinin öğrendiği tarihten itibaren İİK'nun 16. maddesi uyarınca 7 günlük sürede icra mahkemesinde ileri sürülmesi gerekir. İcra dosyasına sunulmuş itiraz dilekçesinde tebligatın usulsüz olduğunun beyan edilmesi yeterli değildir. Davacı tebligatı11/11/2019 tarihinde öğrendiğini iddia ettiğine göre dava tarihi dikkate alındığında 7 günlük şikayet süresi geçmiştir. Bu süre içinde de icra mahkemesine başvurup tebligatın usulsüzlüğü ileri sürülmediğinden İlk Derece Mahkemesince şikayetin süreden reddine dair karar yerindedir....

                  UYAP Entegrasyonu