Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ödeme emri tebligatının usulsüzlüğü şikayetinin incelenmesinde, Tebligat Kanunu’nun 2l/2. maddesi gereğince tebligat yapılabilmesi için, bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması, tebliği çıkaran mercice, tebligat çıkarılan adresin, muhatabın, adres kayıt sistemindeki adresi olduğu belirtilerek, bu adrese TK.'nun 21/2. maddesine göre tebligat yapılacağına dair tebliğ evrakı üzerine kayıt düşülmesi zorunlu olup, tebligatı çıkaran mercii tarafından söz konusu şerh verilmeden tebliğ memuru tarafından TK'nın 21/2. maddesine göre tebliğ işlemi yapılamayacağı açıktır. Borçlu olan şikayetçinin takibe dayanak gösterilen ihtarnamede yazılı adresi olan "Sucuzade Mahallesi Obalar Caddesi No:143 Seyhan/Adana" adresine örnek 7 ödeme emri tebligatın çıkartıldığı, taşındığı şerhiyle 30/11/2018 tarihinde iade edildiği, Mernis adresi olan "Gürselpaşa mah. 75428 sk....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davalı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Takip dosyası aslının temyiz olunan kararla ilgisi belirlenerek, usulsüzlüğü şikayet edilen borçluya çıkarılan tüm tebligat parçaları asılları ile birlikte gönderilmesi için dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 30.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    İcra Müdürlüğünün 2013/5347 esas sayılı dosyası ile sıra cetveli düzenlendiği, davacının tebligat usulsüzlüğü yönünde bir iddia ile sıra cetveline itiraz hakkının bulunmadığı, TK. 32 maddesine göre tarafların tebligatlardan haberdar olduğu, ( usulsüz tebligat olmasına rağmen borçlunun tebligattan haberdar olduğu, şikayet ve itirazda bulunmadığı buna bağlı olarak tebligatın usulsüzlüğü takibin tarafı olmayan diğer şahıs davacı tarafından ileri sürülemeyeceği ) gerekçesi ile şikayetin reddine karar verilmiştir. Karar, şikayetçi vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1- Dava sıra cetvelinin iptali istemine ilişkin olup, şikayetçi, şikayet olunanın alacaklı olduğu takip dosyasında ödeme emrinin borçluya tebliğinin usulsüz olduğunu ileri sürmüştür....

      İİK'nun 16 maddesi gereğince, haczedilmezlik şikayetinin süresi haczin öğrenildiği tarihte işlemeye başlayacağından borçlunun haczedilmezlik şikayetinde bulunması 103 davet kağıdı tebliğinden haberdar olduğu anlamına gelmez. Somut olayda, şikayetçinin veya vekilinin haciz tarihi ile usulsüz tebligat şikayetinin yapıldığı tarih arasında takip dosyasında işlem yapmadıkları ve şikayetçi vekilinin takip dosyasında vekaletnamesinin bulunmadığı, Mersin 1. İcra Hukuk Mahkemesinin 2020/515 E sayılı dosyasında ve bu dosyayla birleştirilen haczedilmezlik şikayetine ilişkin Mersin 2. İcra Hukuk Mahkemesinin 2020/383 E sayılı dosyasında şikayetçinin 103 davet kağıdı tebliğinden haberdar olduğuna yönelik bilgi bulunmadığı anlaşıldığından, mahkemece, 103 davet kağıdı tebliğ işlemine yönelik şikayet sebepleri incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, şikayetin süre yönünden reddine karar verilmesi isabetsiz olmuştur....

      Davalı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; davacı borçlulara gönderilen tebligatların usulüne uygun tebliğ edildiğini, şikayet tarihi itibariyle yasal 7 günlük şikayet süresinin dolduğunu, haczedilmezlik şikayetinin 103 davet kağıdının tebliğinden itibaren 7 günlük sürede yapılmadığını, bilirkişi raporunda 240.000,00 TL olarak tespit edilen ev bedeli ile şikayetçinin mütevazi semtte ev alabileceğinin belirtildiğini, şikayet sebeplerinin gerçeği yansıtmadığını belirterek istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE: Uyuşmazlık, (ödeme emri ve 103 davet kağıdı yönünden) usulsüz tebligat şikayetine, haczedilmezlik şikayetine ve kıymet takdirine itiraza ilişkindir....

      Maddesi gereğince 103 davetiyesinin usulsüzlüğü iddiasına dayalı şikayet ile İİK'nın 82/1- 12. bendi uyarınca meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayeti, olmadığı takdirde İİK 128/a maddesi gereğince kıymet takdirine itiraza ilişkindir. İzmir 22....

      Şikayetçi borçlu şikayet dilekçesinde tebligatların usulüne uygun şekilde yapılmadığını iddia etmiş ise de, hangi tebligatın usulüne uygun olmadığını belirtmediği gibi kendisine mi yoksa diğer ilgililere yapılan tebligatın mı usulsüz olduğunu da açıkça yazmadığı, yalnızca kendisine yapılan usulsüzlüğü ileri sürebileceği ve bunu ileri sürerken de hangi işlemin usulsüz olduğunu açıkça belirtmesi gerektiği, mahkemece bu husus gözetilmeksizin şikayet eden borçluya çıkarılan satış ilanı tebligatlarının usulsüzlüğünden bahisle ihalenin feshine karar verildiği görülmekle, tebligat usulsüzlüğü hususundaki itirazın açıkça yapılmadığı bir dilekçeye dayalı olarak mahkemece yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir....

        - K A R A R - Şikayetçi vekili, şikayet olunan ...’in alacağından ötürü davaya konu sıra cetvelinin düzenlendiği Şanlıurfa 4. İcra Müdürlüğü'nün 2020/7307 E. sayılı dosyada, usulüne aykırı tebligat sonucunda takip kesinleşmediğinden, haciz işlemlerinin geçersiz olduğunu, müvekkilin alacaklı olduğu Şanlıurfa 1. İcra Müdürlüğü 2020/5407 E. sayılı dosyada haciz tarihi 30.06.2020 tarihi olmasına ve ikinci sırada yer verilmiş şikayet olunan ...’ın alacaklı olduğu Şanlıurfa 1....

          Mahkeme; tebligat usulsüzlüğü şikayetinin, İİK'nun 16.maddesi uyarınca usulsüz tebliğin öğrenilmesinden itibaren 7 gün içinde icra mahkemesinde ileri sürülmesi gerektiği, aksi takdirde tebligat usulsüzlüğü şikayetinin süre aşımı nedeniyle reddedileceği, davacı borçluya gönderilen örnek 103 davetiyesinin 24/06/2019 tarihinde tebliğ edildiği, davacı borçlu vekili tarafından 103 davetiyesi tebliğinin usulsüz olduğuna ilişkin bir iddianın ileri sürülmediği, davacı borçlu vekili Stj....

          Borçluya gönderilen 13(51) örnek ihtarlı ödeme emri 16/6/2009 tarihinde 7201 Sayılı Tebligat Kanununun 21.maddesine göre tebliğ edilmiş ise de Tebligat Kanununun 21.maddesine göre yapılan tebligat usulüne uygun bulunmamaktadır. Ödeme emri usule uygun tebliğ edilmemiş ise de; dava dilekçesi ve duruşma gün ve saatini bildirir davetiye 11/08/2009 tarihinde davalı borçluya tebliğ edilmiştir.Davalı borçlunun ödeme emrinin tebliğindeki usulsüzlüğü bu tarihte öğrendiğinin kabulü gerekir. Ne var ki bu tarih itibariyle tebligatın usulsüzlüğünü icra mahkemesinde şikayet yoluyla ileri sürüp, tebliğ tarihini düzelttirmediği gibi, süresinde de itirazda bulunmadığından 16/6/2009 tarihinde yapılan tebligat kesinleşmiştir. İcra mahkemesi ödeme emrinin tebliğindeki usulsüzlüğü kendiliğinden nazara alamaz. YHGK.30.3.2005 gün ve 2005/6-190-220 ve 28.09.2005 tarih 2005/6-518-518 sayılı kararları da bu doğrultudadır....

            UYAP Entegrasyonu