WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu durumda, yukarıda belirtildiği üzere, 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 2l/2. maddesi gereğince tebligat yapılabilmesi için, tebliği çıkaran mercice, tebligat çıkarılan adresin, muhatabın, adres kayıt sistemindeki adresi olduğu belirtilerek bu adrese T.K.'nun 21/2. maddesine göre tebligat yapılacağına dair tebliğ evrakı üzerine kayıt düşülmesi zorunlu olup; tebligatı çıkaran mercii tarafından söz konusu şerh verilmeden dağıtıcı tarafından T.K.'nun 21/2. maddesine göre tebliğ işlemi yapılamayacağı açıktır. Şikayete konu satış ilanı tebliğ evrakı üzerinde; tebligat mazbatasını çıkaran mercii tarafından T.K.'nun 23/1-8. ve Yönetmeliğin 16/2. maddesi kapsamında bir şerh verilmediği anlaşılmakta olup; dağıtıcının kendiliğinden satış ilanı tebliğ işlemini T.K.'nun 21/2. maddesi uyarınca yapması yukarıda değinilen yasa ve yönetmelik hükümlerine aykırıdır. Bu nedenle, sözü edilen tebligat usulsüz olup şikayet süresindedir....

    Mahkemece; Davacının usulsüz tebligat şikayetinin reddine, davacının meskeniyet şikayetinin süre yönünden reddine, şeklinde karar verdiği görülmüştür....

    Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacının takip borçlusu olmaması nedeni ile tebligat usulsüzlüğü yönünde bir iddia ile sıra cetveline itiraz hakkının bulunmadığı, TK 32 maddesine göre tarafların tebligatlardan haberdar olduğu, usulsüz tebligat olmasına rağmen borçlunun tebligattan haberdar olduğu, şikayet ve itirazda bulunmadığı buna bağlı olarak tebligatın usulsüzlüğü takibin tarafı olmayan diğer şahıs davacı tarafından ileri sürülemeyeceği, şikayetçi haczinin 18.09.2013 tarihinde kesinleştiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Karar, şikayetçi vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava sıra cetvelinin iptali istemine iliişkin olup, şikayetçi, şikayet olunanın alacaklı olduğu takip dosyasında ödeme emrinin borçluya tebliğinin usulsüz olduğunu ileri sürmüştür....

      Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacının takip borçlusu olmaması nedeni ile tebligat usulsüzlüğü yönünde bir iddia ile sıra cetveline itiraz hakkının bulunmadığı, TK. 32 maddesine göre tarafların tebligatlardan haberdar olduğu, usulsüz tebligat olmasına rağmen borçlunun tebligattan haberdar olduğu, şikayet ve itirazda bulunmadığı buna bağlı olarak tebligatın usulsüzlüğü takibin tarafı olmayan diğer şahıs davacı tarafından ileri sürülemeyeceği, şikayetçi haczinin 18.09.2013 tarihinde kesinleştiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Karar, şikayetçi vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava sıra cetvelinin iptali istemine ilişkin olup, şikayetçi, şikayet olunanın alacaklı olduğu takip dosyasında ödeme emrinin borçluya tebliğinin usulsüz olduğunu ileri sürmüştür....

        nun 13.02.2013 tarihinde icra dairesine gelerek ödeme taahhüdünde bulunduğu, bu ödeme taahhüdüne binaen icra işlemlerinin ve ödemelerin yapıldığı, borçlunun 18/11/2013 tarihinde diğer şikayet ve itiraz nedenleri ile birlikte ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğü ve takibin kesinleşmemesi nedeniyle yapılan ödeme taahhüdünün geçersiz olduğu iddiası ile yaptığı başvuru neticesinde mahkemece takibin ve ödeme taahhüdü işleminin iptaline ve alacağın %40 oranında tazminata hükmedildiği anlaşılmıştır. Borçlu ...'ya tebellüğ edilen ve usulsüzlüğü ileri sürülen Örnek ... ödeme emri tebligat mazbatasınında; tebliğ yapanın isim ve imzasını ve tarihi içermediğinden tebligatın usulsüz olduğu belirlenmiş ise de; Tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağı İİK'nun 16. maddesi olup, bu yöndeki şikayetin, aynı maddenin 1.fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren (7) gün içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur....

          Borçluya gönderilen 13(51) örnek ihtarlı ödeme emri 09.04.2012 tarihinde 7201 Sayılı Tebligat Kanununun 13.maddesine göre usulüne uygun olarak tebliğ edilmemiş ise de; dava dilekçesi ve duruşma gün ve saatini bildirir davetiyenin davalı borçluya usulüne uygun olarak tebliğ edildiği tarihte davalı borçlunun ödeme emrinin tebliğinde iddia ettiği usulsüzlüğü öğrendiğinin kabulü gerekir.Ne var ki bu tarih itibariyle tebligatın usulsüzlüğü icra mahkemesinde şikayet yoluyla ileri sürülüp, tebliğ tarihi düzelttirilmediğinden 09/04/2012 tarihinde yapılan tebligat kesinleşmiştir. Mahkeme ödeme emrinin tebliğindeki usulsüzlüğü kendiliğinden nazara alamaz. YHGK.30.3.2005 gün ve 2005/6-190-220 ve 28.09.2005 tarih 2005/6-518-518 sayılı kararları da bu doğrultudadır. Davalının bu tarihten itibaren 30 gün içerisinde talep konusu alacağı ödemesi gerekirken, yasal ödeme süresi geçtikten sonra 11.05.2012 tarihinde ödediğinden borçlunun temerrüdü de gerçekleşmiştir....

            İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARAR ÖZETİ: Mahkemece; şikayet konusu taşınmaza 29.07.2020 tarihinde haciz konulduğu, borçlu vekili Av. T2 dosyaya 19.10.2020 tarihinde vekalet sunduğu, yine borçlu vekilinin 23.10.2020 tarihinde icra müdürlüğünden diğer talepleri ile birlikte "mevcut tüm hacizlerin kaldırılması" talebinde bulunduğu, talebin 23.10.2020 tarihli icra müdürlüğü kararı ile reddedildiği, davacı borçlu vekili tarafından 19.03.2020 tarihinde meskeniyet iddiası ile haczedilmezlik şikayetine yönelik dava açıldığı, bu hali ile davacı borçlu vekilinin 23.10.2020 tarihinde icra müdürlüğüne yapmış olduğu müracaat ile şikayet konusu taşınmaza konulan haczi öğrenmiş olduğunun kabulünün gerektiği ve şikayet davasını 7 günlük şikayet süresinden sonra açtığı, davacı borçlunun meskeniyet şikayetinin, İİK'nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal süreden sonra olduğundan şikayetin süre yönünden reddine karar verilmiştir....

            Ödeme emri tebligatının usulsüzlüğü şikayetinin incelenmesinde, Tebligat Kanunu’nun 2l/2. maddesi gereğince tebligat yapılabilmesi için, bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması, tebliği çıkaran mercice, tebligat çıkarılan adresin, muhatabın, adres kayıt sistemindeki adresi olduğu belirtilerek, bu adrese TK.'nun 21/2. maddesine göre tebligat yapılacağına dair tebliğ evrakı üzerine kayıt düşülmesi zorunlu olup, tebligatı çıkaran mercii tarafından söz konusu şerh verilmeden tebliğ memuru tarafından TK'nın 21/2. maddesine göre tebliğ işlemi yapılamayacağı açıktır. Borçlu olan şikayetçinin takibe dayanak gösterilen ihtarnamede yazılı adresi olan "Sucuzade Mahallesi Obalar Caddesi No:143 Seyhan/Adana" adresine örnek 7 ödeme emri tebligatın çıkartıldığı, taşındığı şerhiyle 30/11/2018 tarihinde iade edildiği, Mernis adresi olan "Gürselpaşa mah. 75428 sk....

            Somut olayda, hakkında haczedilmezlik iddiası ileri sürülen traktörün, haciz ve şikayet tarihinde şikayetçi borçlulardan sadece T1 adına kayıtlı olduğu, diğer şikayetçi borçlu T2 adına kayıtlı olmadığı görülmektedir. Öte yandan, İİK'nın 82/4. maddesine dayalı haczedilmezlik şikayeti, İİK'nın 16/1 maddesi uyarınca yedi günlük süreye tabidir. Bu süre, öğrenme tarihinden itibaren işlemeye başlar. Diğer taraftan ise İİK' nda haczin yenilenmesi şeklinde bir müessese mevcut olmayıp aynı takip dosyasından da olsa, konulan her haciz, yeni bir haciz olmakla borçlunun her hacze yönelik olarak şikayet hakkı bulunmaktadır. Somut olayda alacaklının talebi üzerine araç kaydına son olarak 11/08/2020 tarihinde olmak üzere değişik tarihlerde haciz şerhlerinin işlendiği, her haciz yeni bir şikayet hakkı doğuracağından borçlunun 11/08/2020 tarihli hacze karşı süresinde haczedilmezlik şikayetinde bulunma hakkı olduğu açıktır....

            Taraflar arasındaki kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla ödeme emri tebligat usulsüzlüğü, kambiyo vasfına yönelik şikayet ile borca ve faize itiraz üzerine yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince borçlu şahıslar yönünden usulsüz tebligat şikayetinin reddi ile süresinde olmayan şikayet ve itirazın reddine; borçlu şirket yönünden şikayet ve itirazın reddine karar verilmiştir. Kararın borçlular tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince borçluların istinaf isteminin esastan reddine, mahkeme kararının kamu düzeni nedeniyle re'sen kaldırılmasına, istemin süreden reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı borçlular tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....

              UYAP Entegrasyonu