WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; tebliğ işleminin usulüne uygun olduğunu beyanla şikayetin reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkeme; şikayetin kabulüne, ödeme emri tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 08/07/2019 olarak düzeltilmesine karar vermiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; cevap dilekçesinde saydığı nedenlerle kararın kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. Şikayet, genel haciz yoluyla ilamsız takipte borçlunun ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği iddiasına dayalı TK'nın 32. maddesi uyarınca tebliğ tarihinin düzeltilmesi talebine ilişkindir. Usulsüz tebliğ şikayetinin, İİK'nın 16. maddesi uyarınca öğrenme tarihinden itibaren yasal 7 günlük süre içerisinde icra mahkemesinde ileri sürülmesi gerekir. Şikayet süresi, hak düşürücü nitelikte olduğundan mahkemece resen gözetilir....

nun 89.maddesine göre gönderilen birinci, ikinci ve üçüncü haciz ihbarnamesi tebligatlarının usulüne uygun yapılmadığını ileri sürerek, tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan ''13.01.2015'' olarak düzeltilmesi isteğiyle şikayet yoluyla icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece şikayetin kabulü ile şikayetçiye çıkarılan haciz ihbarnamelerinin iptaline karar verildiği anlaşılmaktadır. Hukuk Genel Kurulunun 05.06.1991 tarih ve 1991/12-258 esas 1991/344 karar sayılı ilamında da açıklandığı üzere “..usulsüz tebliğ işlemini öğrenen muhatabın, bu tebliği öğrendiği tarihten itibaren yedi gün içinde, tebligatın usulsüzlüğünü, şikayet yolu ile icra mahkemesi önüne getirmesi gereklidir”. Şikayetçinin bildirdiği öğrenme tarihi esas olup, bu tarihin aksi karşı tarafça ancak yazılı belge ile ispatlanabilir. Hukuk Genel Kurulunun 12.02.1969 tarih ve 1967/172-107 sayılı kararında da benimsendiği üzere beyan edilen öğrenme tarihinin aksi tanık beyanıyla ispat edilemez....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi -K A R A R- Mahkeme ilamının, asıl ve birleşen dosyada şikayet olunan ...'e tebliğ edildiğine ilişkin belgeye dosya içerisinde rastlanılamamıştır. Bu durumda; mahkemece hükmün şikayet olunan ...'e tebliği yapılmış ise, tebliğ belgesinin dosya içerisine konulması, temin edilmez ise tebliğ tarihinin saptanması için mahkeme kayıtları ve posta idaresi kayıtları üzerinde gerekli incelemenin yapılarak tebliğ tarihinin bildirilmesi, henüz tebliğ yapılmamış ise, hükmün şikayet olunan ...'e tebliğ edilip yasal temyiz süresi de beklenildikten ve temyiz etmesi halinde ise temyiz dilekçesinin asıl ve birleşen dosyada şikayetçi vekillerine ayrı ayrı tebliği ile cevap süresinin beklenilmesinden sonra yeniden gönderilmek üzere dosyanın yerel mahkemesine çevrilmesi gerekmiştir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın yerel mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 23.01.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      Bölge Adliye Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklılar tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlu aleyhine genel haciz yoluyla başlatılan ilamsız icra takibine karşı borçlunun icra mahkemesine başvurusunda, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini ileri sürerek öğrenme tarihinin 12.12.2016 olarak düzeltilmesi isteminde bulunduğu, ilk derece mahkemesince, şikayetin süreden reddine karar verildiği, borçlu tarafından ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf yoluna başvurulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince borçlunun istinaf başvurusunun kabulü ile öğrenme tarihinin 12.12.2016 olarak düzeltilmesine karar verildiği görülmüştür....

        Davacı/borçlu vekili istinaf dilekçesinde; dava dilekçesinde saydığı nedenlerle birlikte, öğrenme tarihinin 13/10/2020 tarihi olarak kabul edilmesi gerektiğini, kararın hukuka aykırı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Ancak beyan edilen öğrenme tarihinin aksi yazılı delille kanıtlanabilir. Takip şekline göre borçlunun icra dairesine itiraz etmesinden ayrı olarak 7 günlük şikayet süresi içinde tebliğ tarihinin düzeltilmesi için icra mahkemesine başvurması da zorunludur. Bir diğer anlatımla, borçlunun kendisine gönderilen ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürerek icra mahkemesine başvurması "şikayet" niteliğindedir. İİK'nın 16/l. maddesi gereğince şikayetin, işlemi öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük sürede yapılması zorunludur....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından borçlular aleyhine genel haciz yoluyla ilamsız icra takibine başlandığı, borçlulardan ...’ın ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini ileri sürerek tebliğ tarihinin 03.11.2014 olarak düzeltilmesi istemiyle 12.06.2015 tarihinde icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece şikayetin kabulüne karar verildiği görülmüştür. Borçlunun ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğine dair başvurusu, İİK'nun 16. maddesi uyarınca şikayet mahiyetinde olup, aynı maddenin birinci fıkrası uyarınca 7 günlük süreye tâbidir....

          İcra Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 31/03/2015 NUMARASI : 2015/267-2015/404 Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından borçlu aleyhine fatura alacağına dayalı olarak genel haciz yoluyla ilamsız takip başlatıldığı, borçlunun şikayet yoluyla icra mahkemesine yaptığı başvuruda, örnek 7 ödeme emrinin usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğini ileri sürerek ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesine ve takip dayanağı belgenin takip talebine eklenilmediğini belirterek takibin iptalini istediği, mahkemece, ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesine ve takibin iptaline karar verildiği anlaşılmaktadır....

            İİK'nun 16. maddesi; “Kanunun hallini mahkemeye bıraktığı hususlar müstesna olmak üzere İcra ve İflas dairelerinin yaptığı muameleler hakkında kanuna muhalif olmasından veya hadiseye uygun bulunmamasından dolayı icra mahkemesine şikayet olunabilir. Şikayet bu muamelelerin öğrenildiği tarihten yedi gün içinde yapılır.” hükmünü amirdir. Somut olayda, her ne kadar şikayetçi tarafından 89/1 haciz ihbarnamesinin usulsüz tebliğ edildiği ileri sürülmüş ve Bölge Adliye Mahkemesince de tebliğ işleminin usulsüz olduğu isabetli olacak şekilde tespit edilmiş ise de; şikayet dilekçesinde 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnamelerinin tebliğine ilişkin bir usulsüzlük iddiası bulunmadığı görülmüştür. İcra mahkemesine şikayet süresi muamelenin öğrenildiği tarihten itibaren 7 gün olup, şikayetçi 3. kişiye 2. haciz ihbarnamesi 20.8.2021 tarihinde tebliğ edildiğinden, şikayete konu 89/1 haciz ihbarnamesine en geç bu tarihte muttali olunduğunun kabulü gerekir....

              Somut olayda; borçluya yapılan ödeme emri tebligatının usulsüzlüğü kabul edildiğine göre, Tebligat Kanununun 32. maddesi gereğince borçlunun bildirdiği öğrenme tarihinin tebliğ tarihi olarak kabulü gerekmektedir. Borçlu, öğrenme tarihi bildirmemişse en geç icra mahkemesine başvuru tarihi tebliğ tarihi olarak belirlenmelidir. Mahkemece, borçlunun öğrenme tarihine göre tebliğ tarihinin düzeltilmesi ile yetinilmesi gerekirken, ayrıca ödeme emri tebligatının iptali yönünde de hüküm kurulması isabetsiz olup, kararın belirtilen nedenle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından bu kısım hüküm fıkrasından çıkartılmak suretiyle kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile İstanbul 8....

                Ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğüne ilişkin şikayet, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren yedi günlük sürede icra mahkemesine yapılmalıdır. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince, tebligatın usulsüz olması halinde muhatabı tebliğinden haberdar olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Borçlu icra mahkemesine başvurusunda, diğer şikayet ve itirazlarının yanında ödeme emri tebligatının usulsüz olduğunu da ileri sürdüğü halde, mahkemece bu konuda bir değerlendirme yapılmadığı, olumlu ya da olumsuz herhangi bir karar verilmediği görülmektedir. Mahkemece; öncelikle tebligatın usulsüz olduğuna ilişkin şikayetin incelenerek tebligatın usulsüz olduğu sonucuna varılması halinde, usulsüz tebligattan haberdar olunan tarihe göre şikayetin süresinde olması durumunda, tebligat tarihinin TK.'...

                  UYAP Entegrasyonu