"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davalı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Şikayet dilekçesinde, şikayete konu usulsüz tebliğ işlemine muttali olma tarihinin 19.11.2015 olarak bildirilmesine, şikayet tarihinin 24.11.2015 olmasına ve mahkemece, borçlunun usulsüz tebliğ işlemine muttali olma tarihinin 19.11.2015 olarak kabul edilmesine rağmen hüküm kısmında öğrenme tarihinin 19.12.2015 olarak yazılması maddi hataya müstenip olup, mahallinde her zaman düzeltilebilecek olduğununun anlaşılmasına, temyiz dilekçesinin içeriğine, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, temyiz olunan kararda yazılı gerekçelere göre yerinde bulunmayan temyiz...
Hükmü temyiz eden şikayet olunan ... vekili tarafından verilen temyiz dilekçesi, Hukuk Muhakemeleri Kanunu Yönetmeliği'nin 48. maddesi uyarınca temyiz defterine kaydedilmiş ise de, dosyada temyiz başvuru ve temyiz karar harcının yatırıldığına dair bilgi ve belge bulunmadığı anlaşıldığından, adı geçen şikayet olunan vekilince temyiz başvuru ve temyiz karar harcı yatırılmışsa buna ilişkin belgenin eklenmesi, yatırılmamışsa anılan temyiz başvuru ve temyiz karar harcının yatırılması için şikayet olunan ... vekiline HUMK`nın 434/3. maddesi uyarınca muhtıra çıkarılması, sonucuna göre gerektiğinde aynı hüküm uyarınca mahkemece bir karar verilmesi, 2-Gerekçeli kararın hükmü temyiz eden şikayet olunan ... vekiline tebliğine ilişkin belgeye dosyada rastlanılamadığından, adı geçen şikayet olunan vekiline gerekçeli karar tebliğ edilmiş ise tebliğ belgesinin dosyaya konulması ya da kayıtlar üzerinde inceleme yapılmak suretiyle tebliğ tarihinin saptanması, tebliğ edilmemiş ise durumun bir tutanak ile...
Talep, genel haciz yoluyla ilamsız takipte borçlunun ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği iddiasına dayalı TK'nın 32. maddesi uyarınca tebliğ tarihinin düzeltilmesi talebine ilişkindir. Usulsüz tebliğ şikayetinin, İİK'nın 16. maddesi uyarınca öğrenme tarihinden itibaren yasal 7 günlük süre içerisinde icra mahkemesinde ileri sürülmesi gereklidir....
Delillerin Değerlendirilmesi Ve Gerekçe; Davalı alacaklı tarafından davacı borçlular ve diğerleri hakkında başlatılan ilamsız icra takibinde davacılar tarafından ödeme emrinin tebliğinin usulsüz olduğu, ıttıla tarihinin 24.11.2020 olması sebebi ile tebliğ tarihinin bu tarih olarak düzeltilmesini ve icra müdürlüğünün itirazlarına rağmen takibin devamına karar verilmesi yönündeki 09.12.2020 tarihli kararının kaldırılmasını talep ettiği, ilk derece mahkemesince davanın süre aşımından reddine karar verildiği, davacılar tarafından istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır. Muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise geçerli sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Görüldüğü üzere, usulsüz yapılan tebliğ, mutlaka batıl olmayıp, muhatap tarafından öğrenildiği tarihte geçerli olacaktır (HGK'nun 05.06.1991 tarih, 1991/12- 258 E.-1991/344 K. sayılı kararı). Bu madde hükmünün uygulanabilmesi için ise usulsüz de olsa bir tebligatın varlığı ön koşuldur....
Hukuk Genel Kurulu'nun 05.06.1991 tarih ve 1991/12-258 Esas ve 1991/344 Karar sayılı ilamında da açıklandığı üzere “..usulsüz tebliğ işlemini öğrenen muhatabın bu tebliği öğrendiği tarihten itibaren yedi gün içinde şikayet yolu ile tebligatın usulsüzlüğünü İcra Mahkemesi önüne getirmesi gereklidir.” Borçlunun bildirdiği öğrenme tarihi esas olup, bu tarihin aksi karşı tarafça ancak yazılı belge ile ispatlanabilir. Hukuk Genel Kurulu'nun 12.02.1969 tarih ve 1967/172-107 sayılı kararında da benimsendiği üzere beyan edilen öğrenme tarihinin aksi tanık beyanıyla ispat edilemez. Öte yandan, muhatap tarafından şikayet dilekçesinde öğrenme tarihi bildirilmemiş ise en geç şikayet tarihinde öğrendiğinin kabulü gerekir. Somut olayda Mahkemece tebligatlar usulsüz kabul edildiğine göre, Tebligat Kanunu'nun 32. maddesine göre tebliğ tarihlerinin düzeltilmesi gerekirken usulsüz tebligat şikayeti hususunda hüküm kurulmaması isabetsiz olup kararın bu yönden bozulması gerekmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince "İstanbul Anadolu 18.İcra Müdürlüğünün 2020/22295 Esas sayılı dosyası incelendiğinde, ilamsız takip başlatıldığını ve ödeme emrinin 25/01/2021 tarihinde tebliğ edildiği görülmüştür. Şikayet, ödeme emrinin tebligatının usulsüz yapılması sebebiyle tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olarak düzeltilmesi ile borca ve ferilerine itiraza yöneliktir. Usule aykırı tebliğin hükmü 7201 Sayılı Tebligat Kanunu’nun 32. ve tebligat Yönetmeliğinin 53. maddelerinde düzenlenmiş olup, anılan maddelerde, tebliğin usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatap tebliğe muttali olmuş ise geçerli sayılıp, muhatabın beyan ettiği tarihin tebliğ tarihi olarak kabul edileceği belirtilmiştir....
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe: Eldeki başvuru usulsüz tebligat şikayetine ilişkindir. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince, tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Takip şekline göre borçlunun icra dairesine itiraz etmesinden ayrı olarak 7 günlük şikayet süresi içinde tebliğ tarihinin düzeltilmesi için icra mahkemesine başvurması da zorunludur. Bir diğer anlatımla, borçlunun kendisine gönderilen ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürerek icra mahkemesine başvurması "şikayet" niteliğindedir. İİK'nın 16/l. maddesi gereğince şikayetin, işlemi öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük sürede yapılması zorunludur. Somut olayda; İstanbul 14....
Tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağı İİK'nun 16. maddesi olup, bu yöndeki şikayetin, aynı maddenin 1.fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 gün içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. Bu nedenle, mahkemece, öncelikle borçlunun, takibi ve ödeme emri tebligatını öğrenme tarihinin tespiti gerekir. Somut olayda borçlu, şikayet dilekçesinde takibi 24.04.2013 günü öğrendiklerini belirtmiş, buna göre de icra müdürlüğüne 26.04.2013 günü itiraz dilekçesi vermiştir. O halde mahkemece, borçlunun öğrendiğini beyan ettiği 24.04.2013 tarihinden itibaren yasal (7) günlük süre geçtikten sonra 13.11.2013 günü yapılan şikayetin süre aşımından reddi gerekirken, tebligatın iptali ve takibin durdurulması yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesince verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkilinin iş bu davayla borca açıkça itiraz ettiğini, ödeme emri tebliğ tarihinin 19/07/2019 olarak düzeltilmesi halinde müvekkilinin geçmişe yönelik olarak borca itiraz etmesinin mümkün olmadığını, bu nedenle kararın kaldırılarak takibin veya ödeme emrinin iptaline ya da ödeme emri tebliğ tarihinin müvekkilinin itiraz edebileceği bir tarih olarak güncellenmesine karar verilmesini talep etmiştir. Dava İİK'nun 16,21 vd. maddeleri uyarınca açılmış usulsüz tebligat şikayeti ve İİK'nun 78.maddesi uyarınca açılmış haczin kaldırılması istemine yönelik şikayettir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet 11/04/2015 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6644 Sayılı Kanun'un 2.maddesi ile değiştirilen 2797 Sayılı Yargıtay Kanunu'nun 60.maddesi gereğince, dosya kendisine gönderilen ilgili hukuk dairesi bir ay içinde yapacağı ön inceleme sonucunda iş bölümü bakımından kendisini görevli görmez ise gerekçesiyle birlikte dosyayı Hukuk İş bölümü İnceleme Kurulu'na gönderecektir. İnceleme konusu karar, ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesi talebine ilişkindir. Bu durumda; Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu İş Bölümü kararına göre, belirgin biçimde Dairemizin inceleme alanı dışında kalmakta ve niteliği bakımından Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nin görevi içine girmektedir....