WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Sulh Hukuk Mahkesinin 2014/646 Esas - 2016/687 Karar sayılı dosyasında 07/06/2016 tarihinde takibin devamına dair karar verildiği ve Uyap üzerinden yapılan sorgulamada kararın 09/09/2016 tarihinde kesinleştiğinin anlaşıldığı, dolayısıyla 09/09/2016 tarihinde takibin kesinleştiği hususu sabit olduğundan, henüz takip kesinleşmeden 25/06/2014 tarihinde şikayette bulunulduğunun anlaşılması karşısında, şikayet tarihi itibariyle kesinleşmiş bir takip bulunmadığından, CMK'nun 223/8. maddesinde soruşturma veya kovuşturma şartının gerçekleşmeyeceğinin anlaşılması halinde “davanın düşmesine” karar verileceğine yönelik hüküm uyarınca, şikayet hakkının düşürülmesi kararı yerine, yazılı şekilde sanığın beraatine dair karar verilmesi isabetli görülmemiştir....

    Tüketici Mahkemesi'nin 2017/10 Esas -2017/2854 Karar sayılı dosyasında 14/06/2017 tarihinde takibin devamına dair karar verildiği ve Uyap üzerinden yapılan sorgulamada kararın 02/11/2017 tarihinde kesinleştiğinin anlaşıldığı , dolayısıyla 02/11/2017 tarihinde takibin kesinleştiği hususu sabit olduğundan , henüz takip kesinleşmeden 31/07/2017 tarihinde şikayette bulunulduğunun anlaşılması karşısında, şikayet tarihi itibariyle kesinleşmiş bir takip bulunmadığından, CMK'nun 223/8. maddesinde soruşturma veya kovuşturma şartının gerçekleşmeyeceğinin anlaşılması halinde “davanın düşmesine” karar verileceğine yönelik hüküm uyarınca, şikayet hakkının düşürülmesi kararı yerine, yazılı şekilde sanıkların ayrı ayrı mahkumiyetlerine dair karar verilmesi; Kanuna aykırı ve sanık ... ile sanık ... müdafinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden HÜKÜMLERİN AYRI AYRI BOZULMASINA, bozma sebebi 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 322. maddesi...

      Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre, sanık hakkında kurulan hükmün niteliği itibariyle 5271 sayılı CMK'nın 299. maddesine göre şikayetçi vekilinin mürafaa talebinin REDDİNE karar verilerek yapılan incelemede; Şikayet dilekçesinde, tüzel kişiliği temsil eden şirket yetkilisinin isminin belirtilmediği, tüzel kişiliğin şikayeti halinde şikayet dilekçesinde gösterilmeyen, dilekçe eklerinden ve şikayete esas takip dosyasından da kimliği anlaşılamayan kişilerin araştırılmasına ve cezalandırılmasına yasal imkan bulunmaması nedeniyle İİK'nın 345. maddesi gereğince davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi, Kanuna aykırı, şikayetçi vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olmakla, hükümlerin bu nedenle BOZULMASINA, bozma sebebi 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 322. maddesi uyarınca, yeniden yargılama yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir...

        Tüm dosyası kapsamının bir bütün olarak incelenmesi sonucunda takip alacaklısı tarafından takip borçlusu aleyhinde Zonguldak 3.İş Mahkemesinin ilamına dayalı olarak örnek 4- 5 ilamlı takip yapıldığı, icra emrinin takip borçlusu tarafa tebliği üzerine takip borçlusu tarafça işbu şikayet davasının açıldığı, mahkemece bilirkişi incelemesi de yapılmak suretiyle şikayetin reddine karar verildiği, işbu şikayetin reddi kararı üzerine davacı takip borçlusu tarafın istinaf yasa yoluna başvurduğu görülmüştür. Her ne kadar mahkemece şikayetin reddine karar verilmiş ise de dava dilekçesinde ki ifadeler ve faiz oran ve miktarının itirazın asıl alacak net hesabını da zorunlu kılması yanında İİK'nın 16/2 maddesi gereğince bir hakkın yerine getirilmemesinden veya sebepsiz sürünceme de bırakılmasından dolayı her zaman şikayet yoluna başvurulabilir. Öte yandan kamu düzenine aykırı olan işlemlere karşı da süresiz şikayet yoluna gidilebilir....

        İİK 168/3'e göre, takibin müstenidi olan senet kambiyo senedi vasfına haiz değilse 5 gün içinde icra mahkemesine şikayet etmesi gerekir. İİK 170/a-2'ye göre, icra mahkemesi müddetinde yapılan şikayet veya itiraz dolayısıyla kendisinde intikal eden işlerde takibin müstenidi olan kambiyo senedini bu vasfa haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuki mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı hususlarını re'sen nazara alarak takibi iptal edebilir. Süresi içinde yapılmış kambiyo senedi vasfına haiz olmadığına yönelik bir şikayet bulunmadığından süresi geçen şikayette re'sen bu husus değerlendirilemeyeceğinden mahkemece süresinde yapılmayan itirazın reddine karar verilmesi hukuken yerindedir. Tüm bu nedenlerle davacının istinaf talebinin 6100 Sayılı HMK 353/1- b-1 maddesi uyarınca Esastan Reddine dairemizce oy birliği ile karar verilerek aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....

        İİK'nun 134/son maddesi uyarınca, ihalenin feshi için öngörülen şikayet süresinin geçmesinden ya da ihalenin feshi istenmiş ise bu konudaki şikayeti neticelendiren kararın kesinleşmesinden sonra ihalesi yapılan taşınmazın alıcı adına tescili için tapu idaresine yazı yazılır. Öte yandan İİK'nun 22. maddesine göre, şikayet, icra mahkemesince karar verilmedikçe icrayı durdurmayacağı gibi, şikayet hakkında verilen kararın temyizi dahi kesinleşen ihale sonrası ayrıca mahkemece tedbir kararı verilmediği sürece alıcı adına tescil işlemi yapılmasına engel teşkil etmez. Somut olayda, 10.7.2015 tarihinde yapılan ihalenin, (yasal sürede ihalenin feshi istenmediğinden) kesinleşmiş olduğu sabit ve tartışmasızdır. İhale konusu taşınmazın hissedarı ve ortaklığın giderilmesi davasının davacısı olan ... tarafından şikayet edilen, satış memurluğunun 05.8.2015 tarihli, satıştan ve davadan feragatin satış memurluğunca kabul edilmeyerek ihale kararının kaldırılmasına ilişkin kararına yönelik olarak, .......

          DAVA TÜRÜ : Şikayet Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davalı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: KARAR Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Borçlu vekili İcra Mahkemesi'ne başvurusunda; alacaklı tarafından ilam vekalet ücretinin tahsili amacıyla İstanbul 22. İcra Müdürlüğü'nün 2013/...Esas sayılı icra takip dosyası üzerinden müvekkili aleyhine takip başlatıldığını, daha önce müvekkili aleyhine başlatılan İstanbul 32.İcra Müdürlüğü'nün 2009/.. ve ... Esas sayılı takiplerin derdest olduğunu, talep edilen ilam, vekalet ücretlerinin anılan bu takip dosyalarındaki dosya kapak hesaplarına dahil edildiğini, İstanbul 22.İcra Müdürlüğü'nün 2013/......

            Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Sanığın üzerine atılı 2004 sayılı İİK’nun 331. maddesine aykırılık suçunun soruşturma ve kovuşturmasının şikayet şartına bağlı olduğu, İİK’nun 347. maddesine göre fiilin öğrenildiği tarihten itibaren üç ay ve her halde fiilin işlendiği tarihten itibaren bir yıl içinde kullanılmayan şikayet hakkının düşeceği, İİK’nun On altıncı Bab’ında düzenlenen bir kısım suçlar bakımından şikayet hakkının doğması için bu suçların niteliği gereği icra takibinin kesinleşmesi gerektiği, icra takibi kesinleşmeden yapılacak şikayetin henüz doğmamış bir hakkın kullanımı niteliğinde olacağı ve icra takibinin sonradan kesinleşmesinin de bu şikayeti süresinde ve usulüne uygun yapılmış bir şikayet konumuna getirmeyeceği cihetle; Somut uyuşmazlıkta; şikayete dayanak olan icra takip dosyasında sanığa ödeme emri tebliğ edilmeden dolayısıyla takip kesinleşmeden, 20/04/2015 tarihinde şikayette bulunulduğu...

              Mahkemece tüm itiraz ve şikayet konuları dava tarihine göre değerlendirilip oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken "takip dosya borcu ve ferilerinin ödenerek dosyanın infazen işlemden kaldırıldığından bahisle davanın konusuz kaldığından bahisle karar verilmesine yer olmadığına" şeklinde eksik inceleme ile sonuca gidilmesi isabetsizdir. SONUÇ :Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 15.01.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                Şikayet dilekçesinde, tüzel kişiliği temsil eden şirket yetkilisinin isminin belirtilmediği, tüzel kişiliğin şikayeti halinde şikayet dilekçesinde gösterilmeyen ve eklerinden ve şikayete esas takip dosyasından da kimliği anlaşılamayan kişilerin araştırılmasına ve cezalandırılmasına yasal imkan bulunmaması nedeniyle İİK'nın 345. maddesi gereğince davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi, Kanuna aykırı, sanık müdafii ve şikayetçi vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olmakla, hükümlerin bu nedenle BOZULMASINA, bozma sebebi 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 322. maddesi uyarınca, yeniden yargılama yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bulunduğundan, hükmün birinci fıkrası karardan tamamen çıkarılarak "Şikayet dilekçesinde borçlu tüzel kişiliği temsil eden yetkilisinin ismen belirtilmemiş olması nedeniyle İİK’nın 345. maddesi gereğince davanın reddine" ibaresinin ilave edilmesi...

                  UYAP Entegrasyonu