Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Şikayet olunan banka vekili, tebligatın Tebligat Kanunu'nun 21 ve 41. maddelerine uygun olduğunu, satış avansının süresi içinde yatırıldığını, ayrıca şikayetçinin itirazında hukuki yararı olmadığını, zira şikayetçiye ait takip ve haczin.... İcra Müdürlüğü'nün 2009/3780 sayılı ilk kesin haczin şerhedildiği dosyadan daha sonra olduğunu, bu dosyaya isabet eden paranın takip konusu alacağın sadece bir kısmının tahsil edildiğini, bu dosya alacağı tamamen tahsil edilmeden, diğer dosyalara para isabet etmeyeceğini savunarak, şikayetin reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya içeriğine göre, şikayet olunan bankanın alacaklı olduğu takip dosyasından dava dışı borçlu şirket adına yapılan tebligatın Tebligat Kanunu ve Tebligat Tüzüğü'ne uygun olduğu, haczinin de düşmediği, diğer şikayet olunan ...'ın alacağının 3 ve 4. sırada yer almasına rağmen bu sıralara pay ayrılmadığı, bu nedenle ...'...

    Somut olayda; davalı tarafından icra takibine konu edilen boşta geçen süre ücreti ve işe başlatmama tazminatına ilişkin ödeme yapıldığı belirtilerek itiraz edildiği, davacının davada yapılan ödeme tutarını kabul ettiği ancak asıl alacağın bu miktar olduğu kabul edilerek tahsil harcı, cezaevi harcı, başvuru harcı, vekalet harcı, vekalet ücreti ve faizler toplamından yapılan ödemenin mahsubu ile eksik kalan kısım üzerinden icra takibinin devamını talep ettiği, yapılan hesaplamaya göre alacağın belirlenebilir olduğu, hakkın tartışmalı olmadığı ve yargılamayı gerektirmediği anlaşılmakla davalı tarafın istinaf itirazı yerinde görülmemiştir....

    İcra Müdürlüğünün 2016/14147 sayılı dosyasında, alacaklının davacı Türkiye Vakıflar Bankası TAO olduğu, ipoteğin paraya çevrilmesi sureti ile 400.000,00- TL'nin tahsili için girişilen takibin kesinleştiği, ipoteğe konu taşınmazın alacağa mahsuben bankaya ihale edildiği, ihalenin kesinleştiği, alacaklı taraftan ihale bedeli üzerinden 33.002,00 TL tahsil harcı kesildiği görülmüştür. Harç, yapılan bir hizmet karşılığı olarak devletin aldığı paradır. Medeni Usul Hukukunda olduğu gibi, icra hukukunda da harç ve giderler sonuçta haksız çıkan tarafa yükletilir. 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 28/b maddesine göre, tahsil harcı, alacağın ödenmesi sırasında yatırılan paradan tahsil edilir. İcra ve İflas Kanunu'nun 15. maddesi ise, kanunda tersine hüküm bulunmadıkça, bütün harç ve masrafların borçluya ait olduğunu, bunların neticede ayrıca hüküm ve takibe hacet kalmaksızın borçludan tahsil olunacağını öngörmektedir....

    Bu takip şeklinde ödeme süresi geçmeden kesin haciz (İİK m.78/...) konulamayacağından, henüz kesin haciz yetkisine sahip olmayan alacaklının ihtiyati haczinin ... günlük itiraz ve şikayet süresinin geçmesiyle değil, İİK'nın 264. maddesi uyarınca ... günlük ödeme süresi geçmesiyle kesinleşerek, sıra cetveli açısından kesin haczin hüküm ve sonuçlarını doğurur. Somut olayda, şikayetçi ve şikayet olunanın alacaklı olduğu dosyalardaki ... takipleri kambiyo senetlerine özgü ... takibi olup, her iki dosyada da ödeme emri ........2012 tarihinde tebliğ edilmiştir. Bu nedenle hem şikayetçinin hem de şikayet olunanın ihtiyati haczi ... günlük ödeme süresi sonunda ........2012 tarihinde kesinleştiği halde, mahkemece itiraz süresinin sonu olan ........2012 tarihinde kesinleştiğinin kabul edilmesi doğru olmamış ise de mahkemenin gerekçesindeki bu yanlışlık sonuca etkili olmamış, gerekçenin değiştirilmesi gerekmiştir. Öte yandan, sıra cetveline yönelik şikayetlerde ......

      hakkında kurulan hükmün, müdafii Av. ... tarafından 02/11/2020 havale tarihli dilekçesi ile temyize konu edildiği ancak sanığın cezaevi aracılığıyla göndermiş olduğu 02/02/2021, 02/03/2021 ve 05/03/2021 tarihli dilekçeleri ile açıkça, “...istinaf mahkemesinin vermiş olduğu karara itiraz etmediği ve dosyanın temyize gönderilmesini kabul etmediği” şeklindeki beyanı ile temyizden vazgeçtiği, ancak 10.03.2021 ve 12.03.2021 tarihli cezaevi idaresi kanalı ile tespit edilen beyanında “.. daha önce yazmış olduğu cezamın onanması ile ilgili dilekçelerin iptal edilip, beraat kararı verilmesini istediğini” belirttiği, kişiye sıkı sıkıya bağlı haklardan olan temyiz ve feragat hükümlerini kullanabilme ehliyetine sahip olan sanığın temyizden vazgeçmeden vazgeçemeyeceği anlaşılmakla, dosyanın incelenmeksizin mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına İADESİNE, 07.04.2021 gününde oy birliğiyle karar verildi....

        Temyize konu karar niteliği gereği duruşmaya tâbi olmadığından duruşma isteminin reddiyle incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Şikayetçi vekili, 1. sırada yer alan ... Müdürlüğü'nün alacağının satış tarihi itibariyle 6183 sayılı Yasada öngörülen 5 yıllık tahsil zamanaşımı süresinin dolduğunu, şikayet olunan ... ve ...'nın haczinin üzerinden 2 yıllık bir zaman geçmesi nedeniyle düştüğünü, bu nedenle sıra cetvelinde 2. sırada yer almasının hatalı olduğunu ileri sürerek, sıra cetvelinin iptalini talep etmiştir. Şikayet olunanlar, şikayetin reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; şikayet olunanlardan sadece ...'ya ödeme yapıldığı, bu nedenle diğer davalılar yönünden şikayetçinin sıra cetveline itiraz davası açmada hukuki yararı bulunmadığı, ...'...

          İflas Harçları bölümünün 2) a maddesine göre iflasta paylaştırılan paralar üzerinden %4,55 oranında tahsil harcı alınması gerektiğini ve iflasta paylaştırılan paralar yönünden cezaevi harcı alınacağına dair yasal düzenleme bulunmadığını ileri sürerek bu kısımların iadesi isteminde bulunduğu, mahkemece, iflas kararı ile birlikte takibin ve taşınmaz malın iflas masasına girdiği gerekçesi ile şikayetin kısmen kabulü ile icra dosyasında 21.06.2017 tarihinde %11,38 oranı üzerinden tahsil harcı alınmasına ilişkin işlemin iptaline, tahsil harcının %4,55 oranı üzerinden hesaplanmasına, cezaevi harcı alınmasına yönelik şikayetin reddine karar verildiği, karara karşı alacaklı tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, alacaklının iflas kararından sonra ipotekli takibi sürdürmeyi tercih ettiği, satışın, sıra cetvelinin ve ödemenin iflas idaresi tarafından yapılmadığı gerekçesi ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği anlaşılmaktadır....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇLAR : 6136 sayılı Yasaya aykırılık, kasten yaralama HÜKÜMLER : Mahkumiyet Gereği görüşülüp düşünüldü: 7201 sayılı Tebligat Kanunun 19. maddesinde "Tebligatın yapıldığı tarihte kişinin cezaevinde hükümlü veya tutuklu olarak bulunması halinde tebligatın cezaevi müdür veya memuru aracılığıyla yapılması gerektiği." düzenlemesine yer verildiği cihetle; sanığın temyiz talebinin reddine dair ek karar bilinen son adresine tebliğ edilmiş ise de; UYAP kayıtlarına göre ek kararın tebliğ edildiği tarihte sanığın cezaevinde olması nedeniyle tebliğ işleminin usulsüz olduğu, ancak; UYAP üzerinden yapılan incelemede, sanığın atılı suçlardan tayin olunan cezaların infazına 10.09.2007 tarihinde başladığı, cezaevi aracılığıyla gönderdiği 20.02.2008 tarihli dilekçe ile lehe kanun değerlendirme talebinin reddine dair ek karara itiraz ettiği, 12.03.2008 tarihli dilekçe ile denetimli serbestlik tedbirlerinden faydalanma talebinde bulunduğu anlaşılmakla...

              İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf talebinde; Müvekkili bankanın iyi niyeti kesin olmasına rağmen yerel mahkeme kararı ile aleyhimize yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesinin ve ayrıca müvekkiline reddiyatı yapılmayan tahsilatların ve cezaevi ve tahsil harçlarının da müvekkilinden istirdat edilecek miktar içinde olacak şekilde hüküm kurulmasının doğru olmadığını belirterek yerel mahkeme kararını istinaf etmiştir. Müvekkili bankanın iyi niyeti kesin olmasına rağmen yerel mahkeme kararı ile aleyhimize yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesinin ve ayrıca müvekkiline reddiyatı yapılmayan tahsilatların ve cezaevi ve tahsil harçlarının da müvekkilinden istirdat edilecek miktar içinde olacak şekilde hüküm kurulmasının doğru olmadığını belirterek yerel mahkeme kararını istinaf etmiştir....

              Bu itibarla ihtilaflıyerin işgalindendolayıyükümlüden kusur cezalı işgal harcı alınmasında ve bu cezalı tarhiyatın vergi mahkemesince onanmasında yasal isabet görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulüne, Vergi Mahkemesi kararı nın bozulmasına karar verildi....

                UYAP Entegrasyonu