Mahkemece; haczedilmezlik şikayeti bakımından kanunda öngörülen 7 günlük süre geçirildikten sonra başvuruda bulunulduğu gerekçesiyle, şikayetin süre yönünden reddine karar verilmiştir. Hüküm, davacı üçüncü kişi şirket vekili tarafından temyiz edilmiştir. Olayları açıklamak taraflara, hukuki nitelendirme ise Hakime aittir (HMK.m.33). Üçüncü kişi vekilinin başvurusunun, dava dilekçesindeki açıklamalara göre, 07.12.2012 tarihinde haczedilen ve haciz tutanağının 1. ve 2. sırasında belirtilen makineler yönünden haczedilmezlik şikayeti olarak kabulünde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak, üçüncü kişi vekilince şikayet başvurusu süresi içerisinde 11.12.2012 tarihinde eldeki başvurunun . İcra Mahkemesi kanalıyla (2012/98 muhabere no) yapıldığı ve aynı tarihte harcın yatırıldığı sabittir. Bu kapsamda, yazılı gerekçeyle başvurunun süre yönünden reddine karar verilmesi isabetsiz olmuştur....
Şikayet olunan şirket vekili, şikayetçi ...’in şikayeti hakkında derdestlik itirazında bulunmuş, Vergi Dairesinin mahsuptan sonra 23.03.2010 günü 71.095,14 TL iade kararı verdiğini ve alacağın doğumundan sonra konulan tek haczin kendi hacizleri olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir....
- K A R A R - Şikayetçi vekili, dava dışı borçlunun.... taşınmazının satışından sonra .... sayılı dosyasında düzenlenen 07.04.2011 tarihli sıra cetvelinde, şikayet olunanların taşınmaz üzerine haciz konulmasına ilişkin bir talebi bulunmaksızın .... talimat dışına çıkılarak haciz konulduğunu, bu hacizler hukuken geçerli olmadığı halde sıra cetvelinde şikayet olunanlara yer verildiğini, ayrıca müvekkilinin taşınmaza haciz koyma tarihinin 22.12.2008 tarihli olup, 31, 30, 29, 28, 27, 26, 25, 24, 23, 22, 13, 11, 10, 9, 5 ve 4. sıradaki takip dosyalarına ait haciz tarihlerinin sonraki tarihler olmasına rağmen müvekkilinden önceki sıralarda yer verildiğini ileri sürerek, sıra cetvelinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Şikayet olunanlar vekilleri, şikayetin reddini istemişlerdir....
tebliğine, İlişkin dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, borca itiraz yönünden İİK'nın 364/1 maddesi, dayanak belgenin ödeme emri ekinde tebliğ edilmediği şikayeti ile meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayeti ve taşkın haciz şikayeti yönünden İİK'nın 365/son maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi....
Yani, haciz borçlunun huzurunda veya borçlu adına Tebligat Kanunu hükümlerine göre tebligat yapılabilecek birlikte oturan eşi, aile fertler, hizmetçisi huzurunda yapılmışsa artık kendisine ayrıca 103 davetiyesi gönderilmeyeceğinden haciz tarihinden itibaren; eğer haciz gerek borçlunun ve gerekse borçlu adına tebligatı alabilecek kişilerin yokluğunda yapılmışsa, 103 davetiyesinin tebliğinden itibaren işlemeye başlar. 103 davetiyesi ile yokluğunda haciz yapılan borçluya üç gün içinde haciz tutanağını incelemek için süre verildiğinden borçlu 103 davetiyesinin kendisine tebliği üzerine, icra dairesine giderek herhangi bir beyanda bulunursa bu tarihte haczi öğrenmiş sayılır ve şikayet süresi bu tarihten itibaren işlemeye başlar. Eğer borçlu 103 davetiyesinin kendisine tebliğinden sonra, haciz tutanağını incelemek için icra dairesine gitmezse üç günlük sürenin bitiminde haciz tutanağını incelemiş ve haczi öğrenmiş sayılır....
Davacı/3. kişi dava dilekçesinde, haciz tutanaklarının iptaline yönelik şikayeti ile birlikte haczolunan mahcuzlar bakımından istihkak davası açmıştır. Davacının haciz tutanaklarının iptaline yönelik istemi İİK'nın 16. maddesi gereğince şikayet niteliğindedir. Bu kapsamdaki şikayet bakımından İİK'nın 18/3. maddesi hükmü gereğince taraflar gelmese bile gereken karar verilmelidir. Bu nedenle davacı/3. kişinin haciz tutunaklarının iptaline yönelik şikayeti bakımından dosyanın işlemden kaldırılmasına ve akabinde dosyanın yenilenmediğinden bahisle bu şikayeti de kapsayacak şekilde davanın tümden açılmamış sayılmasına karar verilmesi yerinde olmamıştır. Bu durumda mahkemece, haciz tutanaklarının iptaline yönelik şikayet bakımından, iptali istenen haciz tunaklarının Selendi İcra Müdürlüğü tarafından düzenlendiği de gözetilerek bir karar verilmesi gerekmektedir....
Mahkemece, borçlunun şikayet nedenleri arasında bulunan kıymet takdirine itirazı da incelenip değerlendirilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, bu konuda olumlu olumsuz bir karar verilmediği..." anlaşıldığından, istinaf başvurusunun kabulüne HMK'nun 353/1- 6 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verildiği; İlk Derece Mahkemesi tarafından yeniden yapılan yargılama sonucunda 19/11/2020 tarihli gerekçeli kararında özetle: "...Dava, hukuki mahiyeti itibariyle İİK'nın 82 maddesine dayalı haczedilmezlik şikayeti ile aynı yasanın 128/a maddesine dayalı kıymet takdirine şikayet mahiyetindedir. Kıymet takdirine itiraz şikayeti bakımından; Davacı, aleyhine yapılan takip dosyası kapsamında bilirkişilerce taşınmaza takdir edilen değerin emsal taşınmazlara nazaran ''düşük'' olduğunu iddia etmiştir....
- K A R A R - Şikayetçi vekili, müvekkili şirket adına 'ın şikayet olunan Şti.'den olan alacağının tahsili için Adana 8. İcra Müdürlüğü'nün 2012/10 esas sayılı takip dosyasından başlattıkları icra takibi sonucunda, borçlunun ne yatırılan teminat üzerine haciz tatbik edildiğini, haciz tatbik edilen teminat miktarının Adana 5. İcra Müdürlüğü'nün 2012/1195 esas sayılı dosyasına gönderildiğini, ancak borçlu hakkında başka borçlarından dolayı icra takibi bulunduğundan hazırlanan sıra cetvelinde şikayet olunan A.. S..'ın birinci sırada, diğer şikayet olunan K.. R..'in ikinci sırada, müvekkilinin ise üçüncü sırada gösterildiğini, ancak müvekkilinin haczinin daha öceki tarihli olduğunu ileri sürerek, sıra cetvelinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Şikayet olunanlar, şikayete cevap vermemişlerdir. Mahkemece, iddia, deliller ve tüm dosya kapsamına göre; şikayet olunan A.. S..'...
İİK'nun 82. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tâbidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar. Diğer yandan, İcra ve İflas Kanunu'nda taşınmaz üzerine konulan haczin yenilenmesi diye bir müessese mevcut olmayıp, aynı takip dosyasından da olsa, konulan her haciz, yeni bir haciz olup, borçlunun her hacze yönelik olarak şikayet hakkı bulunmaktadır. Somut olayda ise, taşınmaz kaydı üzerine son olarak, alacaklı vekilinin talebi üzerine 27.8.2019 tarihinde haciz şerhi işlendiği, bu hacze ilişkin olarak icra dosyasından 07.10.2019 tarihinde borçluya kıymet takdiri raporu tebliğ edilerek bildirimde bulunulduğu, borçlunun 14.10.2019 tarihinde süresinde meskeniyet şikayetinde bulunduğu anlaşılmıştır....
Borçlunun haczedilen taşınmazın haline münasip olması nedeniyle İİK 82/12 maddesi uyarınca icra mahkemesine yaptığı şikayet haczedilmezlik şikayeti olup, şikayet süresine ilişkin bir hüküm bulunmadığından İİK 16/1maddesindeki genel hüküm uygulanır. Şikayet ve şartlarını düzenleyen İİK'nın 16/1 maddesine göre şikayet muamelenin öğrenildiği tarihten itibaren 7 gün içinde yapılır. Şikayet süresi hak düşürücü nitelikte olup, icra mahkemesi şikayetin süresinde yapılıp yapılmadığını, res'en araştırmak zorundadır. İİK'da birçok işlemin tebliğ edilmesi zorunluluğu getirilmiştir. (İİK'nın 61. maddesine göre ödeme emrinin borçluya, İİK'nın 127. maddesine göre arttırma ilanının alacaklıya, borçluya, tapu sicilindeki ilgililere tebliğ gibi). Meskeniyet şikayeti gibi tebliğ zorunluluğu öngörülmeyen hallerde ise kural olarak İİK'nın 16/1 maddesine göre şikayet süresi işlemin öğrenilmesi ile başlar....