WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Taşkın haciz şikayeti yönünden yapılan incelemede; Taşkın haciz şikayeti bir hakkın yerine getirilmemesinden veya kamu düzenine aykırı işlem anlamında değerlendirileceğinden süresiz şikayete tabi olup mahkememizce yapılan incelemede, davacı taşınmazlar üzerindeki hacizlerin taşkın olduğunu kaldırılmasını talep etmiş ise de taşınmazların henüz kıymet takdirinin yapılmadığı, dolayısıyla dosya borcunu karşılayıp karşılamayacağının ve ihalede taşınmazlara alacaklı çıkıp çıkmayacağının bu aşamada tespitinin mümkün olmaması nedeniyle taşkın haciz şikayetinin reddine'' karar verildiği görülmüştür....

DAVA KONUSU : Şikayet (İcra Memur Muamelesi) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı ilk derece mahkemesi kararının Dairemizce istinaf yoluyla tetkikinin istenmesi üzerine, bu işle ilgili dosya mahallinden Dairemize gönderilmiş olup, dosya içerisindeki tüm bilgi ve belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Gaziantep İcra Dairesi'nin 2019/143391 Esas sayılı dosyasıyla karşı ilgili alacaklının müvekkili olan borçlu Teoman (Ali) SARI aleyhine nafaka borcu alacağına ilişkin olarak genel haciz yolu ile icra takibi yaptığını, borçluya ait taşınmaza haciz şerhi konulduğunu, 2004 sayılı İ.İ.K.'nın 82.maddesine göre borçlunun haline münasip evine haciz konulamayacağını belirterek talebin kabulüne ve borçluya ait taşınmaza konulan haciz şerhinin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

Somut olayda; davacı dava dilekçesinde, emekli maaşına konulan haciz oranının yasal sınırın üzerinde olduğunu, taşınmaz hacizlerinin aşkın olduğunu ve haline münasip evine haciz konulduğunu iddia ederek şikayet yoluyla başvurmuş, mahkemece meskeniyet iddiası yönünden açılan şikayet işbu davadan tefrik edilerek ayrı bir esasa kaydedilerek yargılamaya devam edilmiş olduğu halde, Mahkemece tefrik edilen meskeniyet şikayeti hakkında da işbu davada esastan inceleme yapılarak hüküm verdiği gibi aşkın haciz yönünden hiçbir inceleme yapılmadan, bu konudaki şikayet hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmeden hüküm tesis edilmiş olması usul ve yasaya aykırı görülmüştür....

Davacı Belediye'nin diğer bir şikayeti ise Belediye Kanunu'nun 15/son maddesi kapsamında mal beyanı olarak bildirdiği 123131 ada 7 parsel sayılı taşınmaz nedeniyle uygulanan şikayete konu hacizlerin taşkın haciz olduğu iddiası olup, mal beyanı olarak bildirilen 123131 ada 7 parsel sayılı taşınmaz üzerinde, yine haciz konulan belediyeye ait araçlar üzerinde şikayete konu icra dosyasındaki haciz dışında çok sayıda başka hacizler de bulunduğu, 123131 ada 7 parsel sayılı taşınmaza davacı borçlunun başka bir malikle birlikte müşterek malik olduğu, taşınmazın arıtma tesis alanı olduğu, kamuya tahsisli olduğu, bu nedenle şikayet tarihi itibariyle davacının mallarına konulan hacizlerin taşkın haciz olup olmadığının tespit edilemediği, taşkın haciz iddiasının ispatlanamadığı, belirtilen tüm bu nedenlerle davacının şikayet nedenlerinin yerinde olmadığı anlaşıldığından şikayetin reddine" dair karar verildiği görülmüştür....

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1- Davacı tarafın taşkın haciz şikayeti hakkında verilen karara yönelik istinaf başvuru dilekçesinin İİK'nun 363/1, 365/son HMK'nun 352/1- b maddeleri gereğince REDDİNE, 2- Davacı tarafın İİK....

Öte yandan, önceki haciz üzerine meskeniyet şikayetinde bulunulmamış olması, yapılan yeni haciz nedeniyle haczedilmezlik şikayetinde bulunulmasına ve bu şikayetin incelenmesine engel değildir. Zira, borçlunun şikayet hakkı her haciz nedeniyle yeniden doğar. Somut olayda, şikayete konu edilen taşınmaz üzerine 31.01.2013 tarihinde ilk haczin konulduğu, borçluya 05.03.2013 tarihinde 103 davetiyesinin tebliğ edildiği, akabinde aynı taşınmaza 14.02.2014 tarihinde tekrar haciz uygulandığı ve bu işleme ilişkin 103 davetiyesinin tebliğ yapılmadığı, 15.02.2016 tarihinde kıymet takdiri yapıldığı ve borçlunun 19.02.2016 tarihinde meskeniyet şikayetinde bulunduğu görülmektedir. Bu durumda, taşınmaz üzerine konulan 14.02.2014 tarihli haciz, yeni bir haciz olup, her haciz yeni bir şikayet hakkı vereceğinden, borçlunun icra mahkemesine yaptığı başvurunun, İİK.'nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal yedi günlük süre içinde olduğu açıktır....

    İİK'nun 82.maddesinin 1.fıkrasının 12.bendine dayalı haczedilmezlik şikayeti olup, aynı kanunun 16/1. maddesine göre haczin öğrenildiği tarihten itibaren 7 günlük sürede yapılmalıdır. Şikayet konusu işlem şikayette bulunana tebliğ edilmiş ise süre tebliğ tarihinden başlar. Ancak tebliğ tarihinden daha önce öğrenmiş ise, şikayet süresinin öğrenme tarihinden başlayacağı aşikardır. Dava konusu taşınmaza, takip dosyasından 09/10/2019 tarihinde haciz konulmuş, davacıya 103 davetiyesi 20/11/2019 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davacının, dava dilekçesinde 103 davetiyesinin tebligatının usulsüzlüğüne ilişkin bir şikayeti de mevcut değildir....

    İİK'nun 82. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tâbidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar. Diğer yandan, İcra ve İflas Kanunu'nda taşınmaz üzerine konulan haczin yenilenmesi diye bir müessese mevcut olmayıp, aynı takip dosyasından da olsa, konulan her haciz, yeni bir haciz olup, borçlunun her hacze yönelik olarak şikayet hakkı bulunmaktadır. Somut olayda ise, taşınmaz kaydı üzerine son olarak 12/01/2021 tarihinde haciz şerhi işlendiği, bu hacze ilişkin olarak icra dosyasından 03/02/2021 tarihinde borçluya 103 davetiyesi gönderildiği , borçlunun 08/02/2021 tarihinde süresinde meskeniyet şikayetinde bulunduğu anlaşılmıştır. O halde, her ne kadar taşınmaz üzerine daha önce konulmuş haciz bulunmakta ise de, yukarıda da açıklandığı üzere her haciz yeni bir şikayet hakkı doğuracağından, borçlunun 14/01/2021 tarihli hacze yönelik şikayeti, İİK.nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal sürededir....

    İİK'nun 82/1-12. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tabidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar. Somut olayda, borçlunun meskeniyet şikayetinde bulunduğu taşınmazına 11.08.2014 tarihinde tapuda haciz şerhi işlendiği, İİK'nun 103. maddesine ilişkin davetiyenin borçluya 27.10.2014 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun şikayet dilekçesinde 103 davetiyesi tebliğ işlemine yönelik bir tebligat usulsüzlüğü iddiasının bulunmadığı, icra mahkemesine yapılan meskeniyet şikayeti başvurusunun ise 24.08.2015'te olduğu anlaşılmaktadır....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından borçlu aleyhine bir adet bonoya dayalı kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibine başlandığı, 10 örnek ödeme emrinin borçlu ...'ya 03.08.2014 tarihinde tebliğ edildiği, alacaklının borçlu ... yönüyle takibin kesinleştiğini belirterek haciz talebinde bulunduğu, icra müdürlüğünce ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği ve takibin kesinleşmediği gerekçesiyle haciz talebinin reddedildiği, vaki şikayet üzerine mahkemenin icra müdürlüğü işleminin yerinde olduğunu belirterek şikayetin reddine karar verdiği anlaşılmaktadır....

        UYAP Entegrasyonu