Somut uyuşmazlıkta, şikayet tarihi olan 02.9.2019 itibariyle şikayete konu taşınmazın tapu kaydında haciz bulunmakta olup, borçlu şikayet yoluyla icra mahkemesine başvurmamış olsa idi haczin geçersiz ya da düşmüş olduğu tespiti yapılamayacak ve tapu kaydındaki haciz şerhi varlığını koruyacak olduğundan, borçlunun şikayet yoluna başvurmasında borçluya atfedilebilecek bir kusur bulunmadığının kabulü gerekir. Hal böyle olunca; Bölge Adliye Mahkemesince, alacaklı tarafından yapılan yargılama giderlerinin şikayetçi borçlu aleyhine yüklenmesi ve yine borçlu aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesi isabetsiz olup, bu husus bozma sebebi ise de anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından, Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekmiştir....
İcra Dairesinin 02.01.2020 tarihinde haciz kararını tatbik ettiğini, bunun üzerine tatbik edilen haciz kararına karşı şikayet yoluna başvurduklarını, yerel mahkemenin başvurunun süresi içerisinde olmadığını beyan ederek şikayeti reddettiğini, dava dosyasında mevcut belgelerin irdelenmesinde, alacağın destekten yoksun kalmadan kaynaklandığının görüleceğini , bu alacakların İİK nun 82.maddesinin 11.fıkrasında haczi caiz olmayan hak ve alacaklar arasında düzenlendiğini, bu husus nazara alındığında 7 günlük şikayet süresinin uygulanmayacağının aşikar olduğunu, Adana 7. İcra Müdürlüğünün Bor İcra Dairesi tarafından bildirilen miktar kadar haciz tatbik etmesinin mümkün olmadığını, müvekkili T5'nın Adana 7....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından borçlu aleyhine kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılan takipte, borçlunun icra mahkemesine yaptığı meskeniyet şikayetinin mahkemece süresinde olmadığından bahisle reddedildiği görülmektedir. İcra ve İflas Kanununda, taşınmaz üzerine konulan haczin yenilenmesi diye bir müessese mevcut olmayıp, aynı takip dosyasından olsa da konulan her haciz yeni bir haciz olup borçlunun her hacze yönelik olarak şikayet hakkı vardır. İİK'nun 82/12. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca yedi günlük süreye tabidir....
Borçlu, ihtiyati haciz kararının infazına yönelik taşkın haciz şikayetinde bulunabileceği gibi İİK'nın 266.maddesi uyarınca teminat göstererek mahkemeden ihtiyati haczin kaldırılmasını talep edebilir. İhtiyati haciz kararının infazına yönelik taşkin haciz şikayeti ve teminat karşılığında ihtiyati haczin kaldırılmasına karar verme görevi icra takibinden önce ihtiyati haciz kararını vermiş olan mahkemeye aittir. Alacaklı ihtiyati hacizden sonra icra takibi yapmış ise, bu konudaki taleplere karar verme görevi icra mahkemesine geçer. Somut olayda;---------- Esas sayılı tazminat dava dosyası üzerinden 07/06/2023 tarihinde verilen ara karar ile ihtiyati haciz kararı verildiği, ---------- İcra Müdürlüğü'nün --------- üzerinden ihtiyati haciz kararının infazının talep edildiği, şikayetçi borçlu aleyhine icra mahkemesine başvuru tarihi itibariyle esas takibe geçilmediği görülmektedir....
Mahkemenin ilama aykırılık şikayetine ilişkin usulden ret kararına gerekçe yaptığı aynı mahkemenin 2011/355 Esas ve 2012/3 sayılı Kararı incelendiğinde ise, başvurunun alacağın ilama aykırı olarak fazla hesaplandığı gerekçesiyle icra müdürlüğünce yapılan hesap tablosuna ve buna göre yazılan haciz müzekkeresine karşı şikayet olduğu ve icra müdürlüğünce yapılan hesaplama ile haciz müzekkeresindeki fazlalığın iptaline karar verildiği anlaşılmaktadır. Anılan hüküm iş bu dosyadaki icra emrinin ilama aykırı olduğu hususundaki şikayete mükerrerlik teşkil etmez....
GEREKÇE:Kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takipte , borçlular T2 ve T1 vekili tarafından , tapuda T1 adına kayıtlı 3543 ada 1 parsel A Blok 11BB. Sayılı taşınmaz yönünden kıymet takdirine itiraz edilerek meskeniyet şikayetinde bulunulmuş olup ilk derece mahkemesince meskeniyet şikayetine ilişkin şikayet tefrik edilerek eldeki dosya oluşturulmuştur. Yerel mahkemece yapılan yargılama sonucunda borçlu T2'ın şikayeti, taşınmazın tapuda kayıtlı maliki olmaması, dolayısıyla şikayet hakkının bulunmaması nedeniyle reddedilmiş, borçlu T1 şikayeti ise 103 davetiyesinin tebliğinden itibaren süresinde şikayetçi olunmaması nedeniyle süreden reddedilmiştir. Bunun üzerine şikayetçiler vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Şikayetçiler vekili istinaf dilekçesinde özetle ; 103 davetiyesinin taraflarına ulaşmadığını beyan ederek şikayet dilekçesindeki bir takım hususları tekrar etmiştir. Y.12.HD.nin 2015/7349E. 2015/17349 K....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlu aleyhine çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla ilamsız takip başlatıldığı, örnek 10 ödeme emrinin 22.01.2010 tarihinde borçluya tebliğ edildiği, takibin kesinleşmesinden sonra borçlunun şikayet yoluyla icra mahkemesine yaptığı başvuruda, takip dayanağı çekin iptal edildiği halde aleyhine takip işlemlerine devam edilmesinin doğru olmadığını ileri sürerek 22.04.2013 tarihli müdürlük işleminin iptalini talep ettiği görülmektedir....
Borçlunun şikayet dilekçesinde belirttiği talepleri arasında alacaklı şirketin tüzel kişiliğinin ortadan kalktığına ilişkin şikayeti bulunmakta ise de İcra Mahkemesi'nce bu konu karar gerekçesinde tartışılmamış ve bu hususta açıkça olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemiştir Bu durumda, Mahkemece, borçlu vekilinin alacaklının tüzel kişiliğinin bulunmadığına yönelik şikayeti de incelenerek gerekçesi açıklanmak suretiyle, olumlu yada olumsuz bir karar verilmesi için hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına taraflarca HUMK'nun 388/4....
İcra Müdürlüğünün 2018/28025 Esas sayılı takip dosyasından davacı şikayet eden hakkında düzenlenen 1.haciz ihbarnamesinin usulsüz olduğunun tespiti ile 2.ve 3.haciz ihbarnamelerinin iptaline, İhbarnamelerin neticesinde yapılan haciz işlemlerin iptaline karar verildiği görülmüştür....
Direnme yolu ile Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık borçlunun isteminin İİK'nun 169.maddesinde belirtilen borca itiraz mı; yoksa İİK'nun 170/a maddesine (borçlunun kambiyo hukuku bakımından şikayeti) dayalı bir şikayet mi olduğu, buna göre 5 günlük sürenin mi dikkate alınacağı, yoksa süresiz şikayete mi tabi olduğu, sonuç olarak ödeme emrinin iptaline karar verilmesinin doğru olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Konuya ilişkin yasal düzenlemeler üzerinde durmakta yarar vardır. Kambiyo senetleri hakkındaki özel takip usulleri 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 167 ve devamı maddelerinde, haciz yoluyla takip 168 ve devamı maddelerinde, bu takip şekline ilişkin borca itiraz 169-169/a maddelerinde, imzaya itiraz 170.maddesinde, borçlunun kambiyo hukuku bakımından şikayeti ise İİK.170/a maddesinde düzenlenmiştir....