Tüm dosya kapsamına göre; her ne kadar davalı tarafından yokluklarında karar verildiğinden bahisle istinaf talebinde bulunulmuş ise de, İİK 266 maddesi gereğince hacizlerin kaldırılmasına yönelik talebin şikayet mahiyetinde olduğu, İİK 18 maddesi gereğince söz konusu şikayetler hakkında basit yargılama usulünün uygulanacağı, duruşma yapılıp yapılmamasının icra mahkemesinin takdirinde olduğu, İİK 261 maddesi gereğince ihtiyati haczin infazı ile ilgili şikayetlerin infazı yapan icra dairesinin bağlı olduğu icra mahkemesine yapılacağı, infazı yapılan ihtiyati hacizlerin İİK 266 maddesi gereğince kaldırılmasına ilişkin talepleri inceleme görevinin icra mahkemesine ait olduğu, İİK 265 maddesi gereğince ihtiyati haciz kararına itiraza yönelik talebin ise ihtiyati haciz kararını veren mahkemeye ait olduğu, bu sebeple İİK 265 maddesi gereğince ihtiyati haciz kararına itiraza ilişkin talebin tefrikinde isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla, davalının istinaf istemleri yerinde görülmemiştir....
İİK'nun 85. maddesine aykırı olarak taşkın haciz uygulandığına ilişkin şikayet de süresiz olarak ileri sürülebilir. Yukarıda belirtilen nedenlerle, davacı borçlunun süresiz şikayete tabi başvuru sebepleri incelenerek sonucuna göre hüküm tesisi gerekirken, yazılı şekilde davanın süreden reddi isabetsiz olup, davacı borçlular vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, HMK'nun 353/1- a (6) maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden yargılama yapılmak üzere dosyanın mahkemesine iadesine karar vermek gerekmiştir. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1- Davacı borçlular vekilinin istinaf başvurusunun HMK. 353/1- a(6) maddesi uyarınca KABULÜ ile, Bodrum 2....
Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere göre;haczin ödeme emrinin tebliğ edildiği adreste yapılmış olması nedeniyle İİK 97/a maddesindeki mülkiyet karinesinin borçlu dolayısıyla alacaklı lehine olduğu,davacının ibraz ettiği vergi levhası, oda sicil kaydı, hafta tatili izin formu gibi belgelerin tek taraflı irade ile üretilebilecek belgelerden olduğundan kanuni mülkiyet karinesinin aksini ispat için yeterli görülmediği, haciz yapılan yerin işyeri açma ve çalıştırma ruhsatının borçlu adına olması, borçlunun davacı şirketin ortağı olması ve tanık beyanlarına göre borçlunun haciz yapılan yerle ilgisinin devam ettiği gerekçesiyle şikayetin ve istihkak davasının reddine karar verilmiş; hüküm, davacı 3.kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava İİK 96 ve devamı maddeleri gereğince açılmış 3.kişinin istihkak davası ile İİK 16.maddeye göre açılmış memur muamelesini şikayete ilişkindir....
No:161 Buca İzmir adresindeki iş yerinde fiili haciz uygulandığını ve bir kısım mallara haciz konularak muhafaza ve yediemin işlemi uygulandığını, haciz tutanağının 07/07/2020 tarihinde kendilerine tebliğ edildiğini, takip hukukunda malların yediemin olarak alacaklıya tesliminin sadece tahliye işleminde mümkün olduğunu, haciz işleminden sonra sadece borçluya veya üçüncü şahsa yediemin olarak bırakılabileceğini, bu işlemin kanuna aykırı olduğunu, muhafaza ve yediemin işleminin iptali gerektiğini, malların resmi yediemin deposuna bırakılması gerekirken alacaklıya teslim edilmesinin hukuka aykırı olduğunu, alacaklı tarafından icra dosyasına herhangi bir masraf yatırılmadan muhafaza tedbiri uygulandığını, bu işlemin İİK 88/2 maddesinin emredici hükmüne aykırı olduğunu, icra emrinin tebliğ edilmeden haciz yapıldığını, haczedilmez nitelikte olan malların haczedildiğini belirterek davanın kabulü ile haciz, muhafaza ve yediemin işlemlerinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Maddesinde gösterilmiş olup buna göre İcra Mahkemesi'nce 85. maddenin uygulanma biçimi, İcra Dairesi tarafından hesaplanan vekalet ücreti 103. maddenin uygulanma biçimi ve bu maddede düzenlenen davetiyenin içeriği, yediemin ücreti, yedieminin değiştirilmesi, hacizli taşınır malların muhafaza şekli, taşkın haciz itirazı, ihaleye katılabilmek için teminat yatırılması ve teminatın miktarı, satış ilanının iptali, süresinde satış istememesi nedeniyle satışın düşürülmesi, 263. maddenin uygulanma biçimi, iflas idaresinin oluşturulması, İcra Mahkemesi'nin iflas idaresinin işlemleri hakkında şikayet üzerine verdiği kararlar, iflas idare memurunun ücret ve masrafları hakkındaki hesap pusulası, İİK 36. maddeye ilişkin kararlar kesin nitelikte olup istinaf kanun yoluna başvurulması mümkün değildir....
İlk Derece Mahkemesi gerekçeli kararında özetle: "...,Her ne kadar şikayetçi borçlu tarafından yetkisizlik kararına rağmen malvarlığı üzerinde haciz yapıldığı ve bu haczin taşkın olduğundan bahisle şikayetçi olunmuşsa da şikayetçi borçlu vekili ile davalı alacaklı dilekçelerinden ve icra dosyasının tetkikinden anlaşıldığı üzere 24.11.2020 tarihli icra müdürü tensip kararıyla şikayetçi borçlunun borcunu ödemesi nedeniyle şikayete konu hacizler alacaklı vekilinin talebi üzerine kaldırıldığından şikayetçinin yetkisiz icra dairesince taşkın haciz yapıldığına ilişkin konusuz kalan şikayeti hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle; Konusu kalmayan şikayet hakkında karar verilmesine yer olmadığına, Yargılama giderleri davanın niteliği gereği Şikayetçi üzerinde bırakılmasına, .." karar verildiği görülmüştür....
İcra Müdürlüğünün 2015/29666 sayılı dosyasından ise 11.11.2015 tarihinde kesin haczin uygulandığı, davacı alacağının dayanağı kambiyo senedi olup, İİK 100. maddede sayılan belgelerden olmadığından İİK. 268 ve 100 maddeleri uyarınca kesin hacze iştirak edemeyeceği belirtilmiştir. 2004 sayılı İİK'nun 140. maddesinde sıra cetveli düzenlenmiştir. Maddenin ilk fıkrasında, satış tutarının bütün alacaklıların alacağını tamamen ödemeye yetmezse icra dairesinin alacaklıların bir sıra cetvelini yapacağı, son fıkrada ise, ilk üç sıraya kayıt için muteber olan tarihin haciz talep tarihi olduğuna yer verilmiştir. Sıra cetveli düzenlenirken kesin hacizlerin infaz tarihlerine, ihtiyati hacizlerin ise kesinleşme tarihlerine bakılır. İİK 168. maddesi uyarınca, kambiyo senetlerine özgü haciz yolu takipte ödeme emrine itiraz ve şikayet süresi 5 gün, ödeme süresi 10 gündür....
İcra Müdürlüğünün 2012/5905 Esas sayılı takip dosyasından, borçlunun belirtilen adresinde haciz yapılması yönünde ... 2. İcra Müdürlüğüne yazılan talimat doğrultusunda haciz işlemi yapılmak üzere adrese gelindiğinde borçlu şirket ile alakalı hiçbir evrakın bulunmaması nedeniyle haciz ve muhafaza talebinin reddine karar verildiği, alacaklı tarafından icra müdürlüğünün bu işleminin şikayet konusu edildiği anlaşılmıştır.2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 79/1 maddesi gereğince, İcra Dairesinin, haciz talebinden itibaren en geç 3 gün içinde haczi yapması gerekir. Yine aynı Kanunun 85/1 maddesi gereğince, İcra Müdürlüğünce, borçlunun kendi yedinde veya üçüncü şahısta bulunan menkul malları ile gayrimenkullerinden ve alacak ve haklarından alacaklının ana para, faiz ve masraflar da dahil olmak üzere bütün alacaklarına yetecek miktarı, haczedilecektir....
Her ne kadar yapılan haciz işlemi ile ilgili 3.kişi vekili İİK 99.maddenin uygulanmasını istemiş ise de haciz sırasında haciz mahallinde borçlu şirket yetkilisine ait çok sayıda kartvizit bulunduğu ve çalışanın borçlu şirket yetkilisinin patronları olduğunu beyan ettiği, mülkiyet karinesinin borçlu dolayısıyla alacaklı lehine kabul edilerek istihkak iddiasıyla ilgili İİK 97.madde kapsamında icra müdürlüğünün işlem yapmasında yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla istinaf talebinin esastan reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı/ borçlu vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki beyanlarını tekrarla; şikayet konusu işlemin esas dairenin 21.01.2021 tarihli kararının iptali olup şikayetin 22.01.2021 tarihinde yapıldığını ve süresinde olduğunu, müvekkili şirket yetkililerinin haciz mahallinde bulunmadığını, haciz tarihinde ortada şikayet konusu edilebilecek bir kararın olmadığını, talimat dairesinin haczin hangi kanun maddesine(İİK 96,97 veya 99) göre yapıldığına dair bir karar vermediğini ve bu kararı esas dairesine bıraktığını, dolayısıyla olmayan bir kararda şikayet süresinin geçtiğinden bahsedilemeyeceğini ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir....