Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Satış ilanının usulsüz tebliğ edilmesi başlı başına ihalenin feshi nedenidir (12. HD, 27.09.2012, E. 2012/15070, K. 2012/28251; 12. HD, 03.03.2006, E. 2006/907, K. 2006/4215; 12. HD, 09.10.2008, E. 2008/12890, K. 2008/16857). Satış ilanının kendilerine tebliği gereken ilgililer, vekil ile temsil ediliyorsa satış ilanı ilgilinin vekiline tebliğ olunur (Tebligat K. m. 11). Satışa hazırlık işlemlerinden kaynaklanan nedenlerle ihalenin feshi isteminde bulunulabilmesi için usulsüz olduğu ileri sürülen hususun ihaleden önce şikayetçi tarafından öğrenilmemiş olması, öğrenilmiş ise İİK'nın 16/1. maddesinde öngörülen yasal yedi günlük sürede icra mahkemesi nezdinde şikayet konusu yapılmış olması gerekir. Satışa hazırlık işlemlerine yönelik şikayet üzerine mahkemece verilecek kararlar kesin olmakla beraber, süresinde şikayet hakkının kullanıldığı durumlarda, icra mahkemesi kararının ihalenin feshi aşamasında incelenmesi mümkündür....

Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, şikayet olunanın şikayete konu taşınmaz yönünden satıştan vazgeçtiği, icra dosyasına yatırılan satış avansının ve satış masrafının satışı yapılan diğer taşınmazlar için harcandığı, şikayete konu taşınmaz için ayrıca satış avansının yatırılmadığı, haciz tarihinden itibaren 2 yıllık süre içinde satış istenmemesi nedeniyle haczin düştüğü, düzenlenen sıra cetvelinde l. sıraya alınmasının yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle, ....... 2012/1159 E. sayılı takip dosyasında 06.02.2015 tarihli sıra cetvelinin iptaline karar verilmiştir. Kararı, şikayet olunan vekili temyiz etmiştir. Dosya incelendiğinde, bedeli paylaşıma konu taşınmaz üzerine şikayet olunanın 28.03.2012 tarihinde haciz koydurduğu, 01.11.2013 tarihinde satış talebinde bulunduğu ve 05.11.2013 tarihinde satış avansını yatırdığı görülmüştür....

    şikayet niteliğindedir....

      İİK'nun 134/2. maddesi uyarınca; “İhalenin feshini, Borçlar Kanunu'nun 226. maddesinde yazılı sebepler de dahil olmak üzere yalnız satış isteyen alacaklı, borçlu, tapu sicilindeki ilgililer ve pey sürmek suretiyle ihaleye iştirak edenler yurt içinde bir adres göstermek koşuluyla icra mahkemesinden şikayet yolu ile ihale tarihinden itibaren yedi gün içinde isteyebilirler.” Aynı maddenin 7. fıkrasına göre ise; “Satış ilanı tebliğ edilmemiş veya satılan malın esaslı vasıflarındaki hataya veya ihalede fesada bilahare vakıf olunmuşsa şikayet müddeti ıttıla tarihinden başlar. Şu kadar ki, bu müddet ihaleden itibaren bir seneyi geçemez.”...

        Ancak satış ilanı tebligatının usulsüzlüğü nedeniyle ihalenin feshini istemek hakkı sadece kendisine tebligat yapılmayan ilgilisine şikayet hakkı verir. ihalenin feshini isteyen şikayetçi, kendisi dışındaki diğer ilgililere satış ilanının tebliğ edilmediği hususunu ileri süremez. Kıymet takdir raporunun tebliği içinde aynı kural geçerlidir. Dolayısıyla kıymet takdir raporunun veya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması, kendisine usulüne uygun tebligat yapılan borçluya değil, tebligat yapılmayan ilgilisine şikayet hakkı verir. Bu nedenle davacı tarafça kıymet takdir raporu veya satış ilanının tüm ilgililere usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğine dair şikayet sebepleri yerinde görülmemiştir. Ayrıca ihalenin şeffaf koşullar altında gerçekleştirilmediği iddiası somut olarak ispatlanamamıştır....

        Olayımızda, satış yapılıp kesinleştiğinden, Uşak İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/271 E. 2021/439 K. sayılı dosyasının istinafta olması da önem arz etmez, nitekim yukarıda belirtildiği şekilde, İzmir BAM 12. HD'nin kararı ile şikayetin reddi kararı hakkında istinaf başvurusu da reddedilmiştir....

        ŞİKAYET Şikayetçi borçlu şikayet dilekçesinde; İİK'nın 103. maddesi gereğince gönderilen davetiye ile kıymet takdir raporu ve satış ilanı tebligatlarının borçluya usulsüz tebliğ edildiğini, diğer ilgililere yapılan tebligatların da usulsüz olduğunu, icra müdürlüğünce alınan kıymet takdir raporunun, şikayet konusu taşınmazlar görülmeden düzenlenmesi nedeniyle usulsüz olduğunu, satış ilanının adliye ilan tahtasına ihaleden makul bir süre önce asılmadığını, belediye ilanının da satıştan bir ay önce yapılmadığını, satış ilanında elektronik satış tarihlerinin ve taşınmazların önemli özelliklerinin yazılmadığını, mükellefiyetler listesinin hazırlanmadığını ileri sürerek tapunun 7 parselinde kayıtlı 5 ve 7 bağımsız bölüm numaralı taşınmazlara ilişkin ihalelerin feshini talep etmiştir. II....

          İcra Dairesi'nin 2020/1618 E. sayılı takip dosyasının içeriğine göre, taşınmazların kıymet takdirine ilişkin keşfin yapıldığı 05.01.2021 tarihi itibariyle kıymet takdirinin kesinleştiği, kıymet takdirinin kesinleşmesinden itibaren 2 yıllık süre dolmadan ihalenin gerçekleştirildiği, ihale bedellerinin taşınmazların muhammen bedellerinin %50'si ve satış giderlerini karşıladığı, tapu kaydına göre başka rüçhanlı alacağın mevcut olmadığı, satış kararına uygun olarak yeterli sürede satış ilanlarının ve elektronik ortamda ilanın yapıldığı, her ne kadar dava dilekçesinde 27.09.2021 tarihinde ihaleleri yapılan taşınmazlar yönüyle de ihalelerin feshi talep edilmişse de, bu tarihten itibaren 7 günlük şikayet süresinden sonra 05.10.2021 tarihinde şikayet yoluna başvurulduğu, 28.09.2021, 29.09.2021 ve 30.09.2021 tarihli ihalelerden itibaren 7 günlük yasal sürede 05.10.2021 tarihinde şikayet yoluna başvurulduğu görülmüştür....

          İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi tarafından, satış ilanının tüm ilgililere tebliğ edilmemesi ve yahut usulsüz tebliğ edilmesinin başlı başına ihalenin feshi sebebi olduğunu ancak yalnızca satış ilanı kendisine tebliğ edilmeyen veya usulsüz tebliğ edilen ilgilinin şikayet hakkını kullanabileceği yalnızca kendisine yapılan satış ilanı tebliğinin usulsüz olduğunun ileri sürülebileceği, davacı tarafından kendilerine yapılan tebligatların usulsüzlüğünün ileri sürülmediği, davacı borçluya icra müdürlüğü tarafından hazırlanan satış ilanının 11/07/2020 tarihinde tebliğ edildiği, KDV'nin satış ilanında açıkça yazıldığı, satış ilanının icra müdürlük işlemi olduğu ve müdürlük işlemlerine karşı şikayetin İİK madde 16 amir hükmü gereğince 7 günlük süreye tabi olduğu buna rağmen KDV oranına karşı şikayet yoluna başvurulmadığı ve ihalenin kesinleşen satış ilanında belirtilen şartlarda yapıldığı, ilgili şikayetin süresiz şikayete tabi olmadığı ve ihaleden sonra bu durumun ihalenin...

          Davalı alacaklı banka cevap dilekçesinde özetle; zarar unsuru oluşmadığını, satış ilanının tebliğinden makul süre sonra ihalenin gerçekleştiğini belirterek davanın reddini istemiştir. İlk derece mahkemesi tarafından; “…Bağımsız bölümün muhammen bedelinin 137.500,00 TL, satış bedelinin 640.000 TL olduğu, ihale bedelinin muhammen bedelin üzerinde olduğu görülmektedir. Bu durumda, şikayetçi borçlu yönünden zarar unsuru gerçekleşmediğinden, borçlunun ihalenin feshini istemekte hukuki yararı bulunmamaktadır. İİK'nın 134. maddesinin ikinci fıkrasının son cümlesinde; işin esasına girilmeden ihalenin feshi talebinin reddi halinde, şikayetçi aleyhine para cezasına hükmedilemeyeceği …”gerekçesi ile “Davacının ihalenin feshi talebinin USULDEN REDDİNE, İşin esasına girilmediğinden davacılar aleyhine para cezasına hükmedilmesine yer olmadığına ” karar verilmiştir. Şikayetçi borçlular vekili istinaf başvurusunda özetle; şikayet dilekçesindeki nedenlerle ihalenin feshini istemiştir....

          UYAP Entegrasyonu