Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Öte yandan, anılan maddenin 7.fıkrası hükmüne göre; satış ilanı tebliğ edilmemiş veya satılan malın esaslı vasıflarındaki hataya veya ihalede fesada bilahare vakıf olunmuşsa şikayet süresi ıttıla tarihinden başlar. Şu kadarki, bu müddet ihaleden itibaren bir seneyi geçemez. Satış ilanı tebliğ edilmemişse şikayet süresi öğrenme tarihinde itibaren başlar. Öte yandan tebligat usulsüzlüğüne dayalı şikayet İİK'nun 16. maddesine dayalı şikayet olup öğrenme tarihinden itibaren 7 gün içinde icra mahkemesine başvurulmalıdır. Somut olayda şikayetçi borçlunun 25.08.2014 tarihinde ihalenin feshi isteminde bulunduğu ancak satış ilanı tebliğ işlemine yönelik bir şikayetinin olmadığı görülmüştür.Bu durumda satış ilanı tebligatı usulsüz olsa bile en geç ihalenin feshi talebinin yapıldığı 25.08.2014 tarihinde tebliğ işleminden haberdar olunacağından ve bu tarihten itibaren 7 günlük süre içinde satış ilanı tebligatı usulsüzlüğü ileri sürülmediğinden satış ilanı tebligat işlemi kesinlemiştir....

    Açıklandığı üzere satış talebi olmaksızın sadece satış avansının yatırılmış olması geçerli bir satış talebinin varlığının kabulü için yeterli olmadığı, İlk Derece Mahkemesinin karar tarihi olan 07.07.2022 tarihi itibariyle alacaklının, yasal 1 yıllık sürede satış talep etmediği, sonuç olarak İİK'nın 110/1. maddesi gereğince taşınmaz üzerindeki iş bu haczin karar tarihinden önce düştüğü anlaşılmıştır. O halde, İlk Derece Mahkemesince; şikayetin incelenmesi sırasında haciz düştüğünden konusuz kalan şikayetin esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına ve HMK'nın 331/1 maddesi uyarınca tarafların şikayet tarihindeki haklılık durumlarına göre yargılama giderlerine hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. VI....

      06/12/2021 tarihli kararı ile satış ile görevinin son bulduğundan bahisle T1'in kiracılardan kira bedellerinin tahsilinin sağlanması amacı ile hesap açılması talebinin buna dair tedbirleri alma görev ve yetkisi bulunmadığından ihale alıcısı T1'in talebinin reddine karar verdiğini belirterek satış memurluğunca verilen kararın şikayet yoluyla iptalini talep etmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi Taraflar arasında görülen satış vaadi sözleşmesinin iptali davası sırasında davalı kooperatif temsilcisi 27/06/2007 günlü dilekçesiyle reddi hakim yoluna başvurmuştur. Bu konuda verilen kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmiş olmakla, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davalı, 27/06/2007 günlü dilekçesinde “duruşma hakimini H.S.Y.K.'nu şikayet ettikleri” gerekçeleri ile davaya bakan hakim hakkında Reddi Hakim talebinde bulunmuştur. Red edilen Hakim ... ... (35305)’un red talebinin yerinde olmadığı görüşü üzerine dosyayı inceleyen merci hakimliğince reddi hakim talebinin reddine ve H.Y.U.Y.’nın 36. maddesi gereğince (150.00) YTL para cezasının red talebinde bulunandan alınmasına karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

        İcra Müdürlüğü'nün 2010/176 E. sayılı dosyasında bedeli paylaşıma konu taşınmazlar üzerine haciz konduğunu, şikayet olunanın alacaklı olduğu 2013/256 E. sayılı dosyada ise şikayet olunan tarafından ayrı taşınmazlar üzerine 26.03.2013 tarihinde haciz konduğunu, süresinde satış istenmediğinden şikayet olunan alacaklının borçlu taşınmazı üzerindeki haczinin düştüğünü ileri sürerek, sıra cetvelinin iptalini talep ve şikayet etmiştir. Şikayet olunan vekili, şikayetin reddini istemiştir....

          Şikayet olunanca bedeli paylaşıma konu taşınmaza 29.02.2003 tarihinde haciz konulduğu, iki yıllık yasal süre içinde 04.02.2005 tarihinde satış istenerek avansın yatırıldığı, icra müdürlüğünün satış isteminin reddi kararı üzerine 31.01.2007 tarihinde yeniden satış isteyerek avans yatırdığı konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. İcra ve İflas Kanunu’nun 106 ve 110 ncu maddelerine göre taşınmazın haczini izleyen iki yıl içinde satışının istenmesi ve aynı yasanın 59 ncu maddesi uyarınca gerekli masrafın avans olarak yatırılması gerekir, aksi takdirde haciz düşer. Somut olayda şikayet olunanın alacaklı olduğu icra dosyasında bedeli paylaşıma konu taşınmaz üzerine haciz konulmuş, yasal süre henüz dolmadan 04.02.2005 günü satış talep edilerek buna ilişkin masraf avansı da yatırılmıştır. Satış isteminden sonra cüzi de olsa avansın yatırılması halinde satış isteminin geçerli olduğu kabul edilmelidir. Diğer yandan, alacaklıya yüklenen görev satış isteyerek avansını yatırmaktır....

            Az da olsa satış avansının yatırılmış olması halinde, usule uygun satış talebi yapılmış sayılır. İİK'nun 110. maddesi hükmüne göre, satış talebi yapıldığında, icra müdürünün, alacaklıdan, satış avansını 15 gün içinde depo etmesini talep etmesi gerekir. İcra müdürünce verilen süre içinde belirtilen satış avansı depo edilmez ise, anılan hüküm gereği haciz kalkar. Kanunda icra müdürünün, ne kadar sürede satış avansı olarak yatırılması gereken miktarı belirleyeceği hususu yazılı değildir. Bu nedenle, icra müdürlüğünce, satış avansı ile ilgili bir süre verilmemiş ve alacaklı satış talebinden sonra satış avansı yatırmış ise, satış talep tarihi olarak satış avansının yatırıldığı tarihin kabulü zorunludur. Somut olayda, şikayete konu haczin incelenmesinde; alacaklı vekilinin 21/11/2018 tarihli talebi üzerine icra müdürlüğünce 21/11/2018 tarihinde haciz talebinin kabul edilmesiyle haciz konulduğu, haczin konulduğu 21/11/2018 tarihi itibariyle İİK'nun 106....

              Davacı dava dilekçesinde satış ilanında belirtilmesi gereken hususlarla ilgili yasal düzenlemelere uyulmadığı ilanda tahrifat yapıldığı ileri sürülmüş ise de Yerleşik Yargıtay uygulamalarına göre süresinde şikayet yoluna konu edilmeyen satışa hazırlık işlemi niteliğindeki satış ilanı ile ilgili ihalenin feshi istenilemeyeceği, ihalenin feshini isteyen davacının , satış ilanının usulsüz tebliğ edildiğini de açıkça ileri sürmediğine göre, süresinde süresinde şikayet yoluna başvurmadığı gibi satış ilanında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gibi herhangi bir tahrifatın da sözkonusu olmadığından bu yöne ilişkin istinaf talebinin de reddi gerekir....

              Maddeye göre 20/05/2017 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 14/12/2019 tarihli başvurusu kanuni 7 günlük sürede bulunmadığından sair şikayetlerin süreden reddine, ayrıca alacaklı vekilince süresinde satış talebinde bulunulduğu ve satış avansının dosyaya yatırıldığı anlaşıldığından satışın durdurulması talebinin de reddine... " dair karar verildiği görülmüştür....

              a 19.04.2014 tarihinde ödeme emri tebliğ edildiği, 07.04.2015 tarihinde satış talebinde bulunulduğu, bu durumda satış talebinin İİK 106. maddede öngörülen bir yıllık sürede yapıldığı, yatırılan satış avansının satış için yeterli olmaması halinde icra müdürünce 15 gün içinde tamamlanmasının istenebileceği, böyle bir süre verilmeden satış süresi içinde yeterli avansın yatırılmaması nedeniyle haczin kalkmış olduğuna ilişkin şikayet sebebinin yerinde olmadığı gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiştir. Kararı, şikayetçi vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, şikayetçi vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir....

                UYAP Entegrasyonu