Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 2015/443 E. sayılı dosyasında 13/02/2015 tarihli ara kararının 6. maddesinin a bendi ile, "İ.İ.K.’nun 179/ b maddesine göre alacaklıların ve borçluların hak ve çıkarlarının dengeli şekilde korunması için şirketlerin faaliyetinin devam etmesi amacıyla davacı şirketler hakkında yapılmış ve daha sonra yapılacak İ.İ.K.’nun 206/1 de yazılı alacaklar için yapılan takipler ve rehinli takipler haricindeki tüm icra ve iflas takiplerinin, satış ve muhafaza işlemleri gibi tedbir uygulamalarının ihtiyati tedbiren durdurulmasına...” şeklinde tedbir kararı verildiği görülmektedir. O halde iptale yönelik olmayan ve yalnızca durma yönünde olan mahkeme tedbir kararının icra mahkemesince yorumlanması mümkün olmayıp takibin durdurulması ile yetinilmesi gerekirken iptaline karar verilmesi isabetsiz ise de bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın düzeltilerek onanması cihetine gidilmiştir....
Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/443 E. sayılı dosyasında 13.02.2015 tarihli ara kararının 6 a maddesi ile "...davacı şirketler hakkında yapılmış ve daha sonra yapılacak İİK'nun 206/1. maddesinde yazılı alacaklar için yapılan takipler ve rehinli takipler haricindeki tüm icra ve iflas takiplerinin, satış ve muhafaza işlemleri gibi tedbir uygulamalarının ihtiyati tedbiren durdurulmasına" şeklinde tedbir kararı verildiği görülmektedir. O halde takibin iptalini içermeyen ve durma yönünde olan mahkeme tedbir kararının icra mahkemesince yorumlanması mümkün olmayıp takibin durdurulması ile yetinilmesi gerekirken iptaline karar verilmesi isabetsiz ise de bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın düzeltilerek onanması cihetine gidilmiştir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile ... 1....
Borçlunun kendisine gönderilen ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürerek, tebliğ tarihinin düzeltilmesi ve bu tarihe göre icra dosyasına yapılan itirazın süresinde olması nedeniyle takibin durdurulması için icra mahkemesine başvurması “şikayet” niteliğindedir. İİK’nun 16/1. maddesi gereğince şikayetin öğrenme tarihinden itibaren yedi günlük sürede yapılması zorunludur (HGK. 05.06.1991 tarih ve 1991/12-258 E., 1991/344 K.). Borçlu vekili, öğrenme tarihi olarak 26.09.2012 tarihini bildirdiğine göre 29.09.2014 tarihinde yedi günlük şikayet süresi geçirildikten sonra mahkemeye başvurulduğu anlaşılmaktadır. O halde mahkemece usulsüz tebligat şikayetinin süre yönünden reddi gerekirken yazılı gerekçe ile reddine karar verilmesi doğru değil ise de sonuçta istem reddedildiğinden sonucu doğru kararın onanması gerekmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının bozulmasını mutazammın 27/02/2019 tarihli ve 2018/3747 Esas - 2019/3082 Karar sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkikinin alacaklı, satış işleminin tedbiren durdurulması talebinin reddine dair ek kararının temyizen tetkikinin borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : 1-Borçlunun satış işleminin tedbiren durdurulması talebinin reddine dair ek karara yönelik temyiz talebinin incelenmesinde; Borçlunun meskeniyet şikayetinin incelenmesi sırasında şikayete konu taşınmazın satışının tedbiren durdurulması talebi İİK kapsamında tedbir talebinin reddi olup, kanun yolu açık olmadığından bu konudaki istemin reddine dair mahkemenin 09/05/2019 tarih ve...
Mahkemece şikayet olunan bankanın alacaklı olduğu takip dosyasından yapılan ödeme emri tebligatının Yasa’ya uygun olduğu, şikayet olunan ...'a ise sıra cetvelinde pay ayrılmadığı gerekçesiyle şikayetin reddine dair verilen karar, şikayetçi vekilinin temyiz itirazı üzerine Dairemizce şikayet olunan banka yönünden kararın onanmasına, şikayet olunan ... yönünden ise bozulmasına karar verilmiştir. Bu kez şikayetçi vekili kararın düzeltilmesini istemiştir. ...- ... ilamında belirtilen gerektirici sebeplere ve yapılan ödeme emri tebligatının usulüne uygun bulunmasına göre, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisine uymayan ve aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan karar düzeltme istemlerinin reddi gerekmiştir. ...- ... ve İflâs Kanunu'nun 106. maddesine göre işlem tarihi itibariyle taşınmazlarda satış isteme süresi iki yıl olup, aynı Yasa’nın 110. maddesine göre bu süre içinde satış istenmemesi halinde haciz düşer. Şikayet olunanlardan........
ŞİKAYET Şikayetçi borçlu şikayet dilekçesinde; kendilerine ödeme emri tebliğ edilmeden takibin haricen öğrenildiğini ve takibe itiraz edilmesi sonucu takibin durdurulmasına karar verildiğini ancak alacaklı yanca takibin durdurulmasına dair icra müdürlük işleminin şikayet edilmesi üzerine mahkemece şikayetin kabulü ile müdürlük kararının kaldırılmasına karar verildiğini, takibin devamına karar verilmesine karşın taraflarına yapılmış bir tebligat olmadığını ancak icra müdürlüğünce malvarlıkları üzerine haciz uygulandığından bahisle davanın kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Şikayet edilen alacaklı cevap dilekçesinde; borçlunun ödeme emrinden haberdar olduğunu, ödeme emri tebliğ edilmese dahi borçlunun takibe itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, takibin durması ile ödeme emri tebliğinden beklenen faydanın sağlandığını belirterek şikayetin reddini istemiştir. III....
Şikayet tarihi olan 27/04/2015 tarihinde henüz ihale yapılmamış olup şikayet dilekçesinde satışın durdurulması talebinde bulunulduğundan bu husustaki şikayet incelenip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken şikayet tarihinden sonra 18/05/2015 tarihinde ihale yapılması sonrasında şikayetçinin talebini ihalenin feshi olarak değiştirdiğinden bahisle şikayetin ihalenin feshi olarak nitelenip yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20/01/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Şti.ne ve ...’a yapılan satış ilanı tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürerek 04.03.2020 tarihli ihalelerin feshi istemiyle icra mahkemesine başvurdukları, ilk derece mahkemesince,satış ilanının borçlulara usulüne uygun olarak tebliğ edilmediği ve şikayet yargılaması derdest iken ihalenin yapılmasının usul ve yasaya uygun olmadığı gerekçesiyle ihalelerin feshine hükmedildiği, alacaklı (ihale alıcısı) tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf başvurusunun esastan reddine hükmedildiği görülmüştür. Somut olayda; şikayet başvurusunda,borçlulardan ...’e çıkartılan satış ilanı tebligatının usulsüz tebliğ edildiği iddiası bulunmadığı gibi, satış ilanının 13.01.2020 tarihinde “muhatabın geçici olarak çarşıya gittiğini ve aynı konutta daimi ikamet ettiğini beyan eden ehil ve reşit eşi ...imzasına tebliğ edildi.” şerhi ile usulüne uygun tebliğ edildiği anlaşılmaktadır....
Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…; K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir. YARGILAMA SÜRECİ: Dava konusu istem: Konya İli, Meram İlçesi, … Mahallesi … ada, … parsel ile … Mah. … ada … parsel üzerinde yapılan konutların devir işlemleri nedeniyle ödenen toplam 450.000,00-TL tapu harcının iadesi istemiyle yapılan düzeltme şikayet başvurularının zımnen reddine ilişkin işlemin iptali ve ödenen tutarın faiziyle birlikte istemine ilişkindir....
Mahkemece, dosya kapsamı ve toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; şikayetçinin önceki tarihli haczinin, satış tarihi itibariyle düşmüş olduğu, buna göre geçerli hacizler arasında şikayet olunanın haczinin şikayetçinin haczinden önceki tarihli olduğu, bu nedenle şikayet olunanın sıra cetvelinde ilk sıraya alınmasında yasaya aykırılık bulunmadığı, ancak şikayetçi tarafından yapılan muhafaza ve satış gideri toplamı 394,... TL'nin, satış bedelinden düşülerek kalan miktar yönünden sıra cetveli tanzim edilmesi gerektiğinin gözetilmemesinin yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle, şikayetin kabulüne, sıra cetvelinin iptaline karar verilmiştir. Kararı, şikayet olunan vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, şikayet olunan vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir....