Hukuk Dairesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki şikayet eden tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye elektronik olarak gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Somut olayda, şikayet eden/alacaklının icra müdürlüğünün satışın düşürülmesine dair kararının kaldıırlması istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, ... 2. Hukuk Mahkemesi’nin 25/03/2022 T. ve 2022/167 Esas 2022/210 Karar sayılı kararı ile talebin reddine karar verildiği, şikayet eden tarafından, talebin reddine dair ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf yoluna başvurulduğu, yerel mahkemenin 23.05.2022 tarihli ek kararı ile İİK’nun 365/3. maddesi gereğince istinaf isteminin reddine karar verildiği, ek karara karşı şikayet eden tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine ......
Hissedar T1'ün 30/05/2022 tarihinde yaptığı kıymet takdirine itiraz ve satışın durdurulması talebi Adana 5. Sulh Hukuk Mahkemesinin 06/06/2022 tarih 2022/960 esas 2022/1023 karar sayılı ilamı ile reddedilmiştir. İİK'nun 134/8. maddesinde; "İhalenin feshini şikayet yolu ile talep eden ilgili, vaki yolsuzluk neticesinde kendi menfaatlerinin muhtel olduğunu ispata mecburdur" düzenlemesi yer almaktadır. Yerleşik Yargıtay uygulamasına göre, ihale bedelinin, en az muhammen bedel kadar olması halinde, ihalede zarar unsurunun gerçekleşmediğinin kabulü gerekir. Satılan malın muhammen bedelinin üstünde bir bedelle satılmış olması halinde, ihalenin feshini istemekte (kural olarak) hukuki yarar yoktur. Zarar unsurunun gerçekleşmemiş olması halinde şikayetçinin süresinde veya usulüne uygun kıymet taktirine itirazı ya da fesat iddiası var ise işin esasının incelenmesi gerektiği belirtilmektedir. Satış ilanının tebliğ edilmemesi zarar unsurunun gerçekleşmediği ihalede fesih sebebi değildir....
İcra Hukuk Mahkemesi 2020/378 E sayılı ve Cihanbeyli İcra Hukuk Mahkemesi 2020/48 E sayılı dosyaları ile tebligatın iptali ve satışın durdurulması yönünde davalar ikame edildiğini söz konusu davaların neticelenmeden ihale yapılması ve satışın gerçekleştirilmesi mümkün olmadığını, Müvekkilinin mernis adresi bulunduğunu ve usule uygun tebligat çıkarmak yerine sadece (olmayan adrese) TK m.35 e göre tebligat çıkarılmasının usulsüz olduğunu, gerçek kişilere yapılan tebliğlerde iade edilen tebligatın TK 35. maddeye göre tebliğe çıkarılabilmesi için dosyada daha önce usulüne uygun bir şekilde yapılmış bir tebligatın olması gerektiğini, ancak ne esas dosyasında ne de talimat dosyasında usulüne uygun yapılmış bir tebligat bulunmadığını, Konya 3....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ:Satışın İptali-Satışın Tedbiren Durdurulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 90.00 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 07.05.2012 (Pzt.)...
Satışa hazırlık işlemlerinden kaynaklanan nedenlerle ihalenin feshi isteminde bulunulabilmesi için usulsüz olduğu ileri sürülen hususun ihaleden önce şikayetçi tarafından öğrenilmemiş olması, öğrenilmiş ise; İİK'nun 16/1.maddesinde öngörülen yasal yedi günlük sürede icra mahkemesi nezdinde şikayet konusu yapılmış olması gerekir. Şikayetçi, fesih nedeni olarak ileri sürdüğü ihaleye hazırlık dönemine ilişkin bir durumu yasal sürede icra mahkemesine şikayet yoluyla ileri sürmez ise daha sonra aynı nedene dayalı olarak ihalenin feshini isteyemez. Satışa hazırlık işlemlerine yönelik şikayet üzerine mahkemece verilecek kararlar kesin olmakla beraber, süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde icra mahkemesi kararının, ihalenin feshi aşamasında incelenmesi mümkündür. Ancak, yasanın öngördüğü bu olanağı kullanmayanlar, aynı şikayet nedenleri ile ihalenin feshini talep edemezler....
Esas sayılı dosyası ile ortaklığın giderilmesi davası açıldığından söz konusu taşınmazlar için satışın durdurulması bakımından İhtiyati Tedbir Kararı verilmesini talep ve dava etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ ARA KARAR ÖZETİ : Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ..... tarih ve .... Esas sayılı ara kararı ile; davacı vekilinin, takibin durdurulmasına ve satışın durdurulmasına yönelik ihtiyati tedbir talebinin reddine, davacı vekilinin icra veznesine yatacak paranın alacaklıya ödenmemesine yönelik ihtiyati tedbir talebinin ise Adana 2. İcra Müdürlüğü'nün .... Esas sayılı dosyasında takip konusu alacak miktarı üzerinden hesaplanan %20 oranıda ve (38.562,65.TL) teminatın mahkeme veznesine nakit depo edilmesi ya da teminat mektubu sunulması halinde icra veznesine sadece davacı ... tarafından yatacak paranın alacaklıya ödenmemesi hususunda tedbir konulmasına karar verildiği anlaşılmıştır....
Maddesi uyarınca borçlunun haline münasip evinin haczedilemeyeceğini belirterek takibin durdurulmasına ve haczin kaldırılmasına, satışın iptaline karar verilmesini talep etmiştir. SAVUNMA : Karşı taraf alacaklısı adına çıkarılan davetiyenin usulüne uygun tebliğine rağmen HMK'nın 128. Maddesi uyarınca davaya cevap vermeyerek davanın inkarına yönelmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince dosya içerisinde deliller uyarınca, şikayetçi takip borçlusunun talebi ile bağlı kalınarak takip dayanağı ilamda tapu iptali ve tescil koşulları irdelenerek terditli olarak talep edilen tazminata hükmedildiğinden dayanak ilam kesinleşmeden icra takibi başlatılamayacağını ve bu nedenle takibin durdurulması gerektiği, borçlu hakkında uygulanan hacizlerin kaldırılmasına, haczedilemezlik şikayeti ile satışın durdurulmasına yönelik talepler hakkında karar verilmesine yer olmadığına, dair karar verilmiştir....
Davacılar vekilinin talebi taşınmaz satışının durdurulması istemine ilişkin olup ,satışın durdurulması icra takibinin durdurulması anlamına gelmektedir. Açıklanan nedenlerle; icra takibinin durdurulması yasal engel nedeniyle mümkün olmadığından davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Bu itibarla ihtiyati tedbir talep eden davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: İhtiyati tedbir talep eden davacılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 12/12/2022...
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve mahkemece 03.12.2008 tarihinde teminat karşılığı satışın tedbiren durdurulmasına karar verilip, bilahare 29.1.2009 tarihinde her iki takip dosyası için davacı 3.kişi tarafından sunulan banka “teminat mektuplarının kabulüne” karar verilmiş olmasına karşın, icra mahkemesinin bu kararından önce, 28.1.2009 tarihinde takip dosyalarındaki satışın düşmüş olması nedeniyle, icra müdürlüğünce herhangi bir durdurma kararının verilmediği ve mahkemece verilen satışın durdurulması kararının fiilen uygulanmadığı, bu durumda; takibin devam ettiği ve istihkak davası yüzünden alacağın tahsilinin geciktiğinden söz edilemeyeceğinin anlaşılmasına göre, davalı alacaklılar vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 340,80 TL kalan onama harcının...
gerekirken yanlış değerlendirme ile satışın durdurulması ile ilgili ret kararı verilmesi usulsüz olup, mahkeme kararın bu nedenle bozulması gerekirken temyiz isteminin reddine dair kararın onandığı anlaşıldığından Dairemizin 23.02.2006 tarih, 2006/368-3338 sayılı onama kararının kaldırılmasına oybirliği ile karar verildikten sonra; Bursa 4....