Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda davacının talebi satışın iptali olup mahkeme kararı İİK 363. Madde gereği kesin niteliktedir. Hal böyle olunca İİK 363. maddenin 1. fıkrasında açıkça " ... Satış ilanının iptali, satışın düşürülmesi ..." talepleri hakkında şikayet üzerine verilen icra mahkemesi kararlarının kesin olduğu belirtilmekle istinaf dilekçesinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....

-K A R A R- Şikayetçi vekili, şikayet dışı borçluya ait taşınmazın satışından sonra düzenlenen sıra cetvelinde, şikayet olunanın haczinin iki yıllık sürede satış istenmemesi nedeniyle düştüğü halde birinci sırada yer verildiğini ileri sürerek, sıra cetvelinin iptalini talep etmiştir. Şikayet olunan vekili, şikayetin reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; şikayet olunanın takip dosyasında ....08.2009 günü bedeli paşlaşıma konu taşınmaza haciz konulduğu, 05.....2009 tarihinde satış avansı yatırılarak satış istendiği, bu talep üzerine ihale yapıldığı ancak ... .... ... Hukuk Mahkemesi'nin ....08.2010 tarih ve 2010/493 Esas, 2010/860 Karar sayılı ilamı ile ihalenin feshine karar verildiği, kararın ....08.2010 tarihinde kesinleştiği, ihalenin feshi davası nedeni ile satışın iki yıllık süre içinde yapılamadığı, bu durumun şikayet olunan açısından mücbir sebep olduğu gerekçesiyle, şikayetin reddine karar verilmiştir....

    Bu durumda ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğüne yönelik olarak talep edilen satışın durdurulması isteminin de koşulları oluşmamıştır. Yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda ilk derece mahkemesince verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu, HMK'nun 355. maddesi uyarınca resen yapılan inceleme sonucunda kararda kamu düzenine aykırılık da bulunmadığı anlaşılmakla, davacının istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1- b.1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle, 1- Dosya kapsamı, delil durumu, İstanbul 9....

    Maddesinde gösterilmiş olup buna göre İcra Mahkemesi'nce 85. maddenin uygulanma biçimi, İcra Dairesi tarafından hesaplanan vekalet ücreti 103. maddenin uygulanma biçimi ve bu maddede düzenlenen davetiyenin içeriği, yediemin ücreti, yedieminin değiştirilmesi, hacizli taşınır malların muhafaza şekli, taşkın haciz itirazı, ihaleye katılabilmek için teminat yatırılması ve teminatın miktarı, satışın durdurulması, satış ilanının iptali, satış talebinin reddi, süresinde satış istememesi nedeniyle satışın düşürülmesi, 263.maddenin uygulanma biçimi, iflas idaresinin oluşturulması, İcra Mahkemesi'nin iflas idaresinin işlemleri hakkında şikayet üzerine verdiği kararlar, iflas idare memurunun ücret ve masrafları hakkındaki hesap pusulası, İİK 36. maddeye ilişkin kararlar kesin nitelikte olup istinaf kanun yoluna başvurulması mümkün değildir....

    İdare Mahkemesince verilen karar ve dayandığı gerekçe usul ve kanuna uygun olup, bozulmasını gerektiren bir neden bulunmadığından, temyiz istemlerinin reddi ile anılan kararın onanmasına ve temyiz giderlerinin istemde bulunanlar üzerinde bırakılmasına, yürütmenin durdurulması istemi hakkında karar verilmediğinden kullanılmayan …TL yürütmenin durdurulması harcının ve fazladan yatırıldığı anlaşılan …-TL temyiz başvuru harcı ve 123,60-TL karar harcının istemi halinde davacıya iadesine, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (onbeş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 24/06/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

      Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı üçüncü kişi vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2.İİK’nun 97/13. maddesi kapsamında, alacaklı yararına tazminata hükmedilebilmesi için teminat karşılığında takibin durdurulması kararının verilmesi gerekir. Somut olayda, tensip tutanağı ile satışın durdurulması yönünde verilen tedbir kararı teminat karşılığı verilmemiştir. Bu nedenlerle yasal şartları oluşmayan tazminat talebinin reddi yerine yazılı biçimde karar verilmesi doğru görülmemiştir. Ne var ki belirtilen bu yanlışlığın giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden 6100 sayılı HMK.nun geçici 3/2 maddesi delaletiyle HUMK’nun 438/7. maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür....

        Satışın reddine ilişkin ... müdürü kararına karşı şikayet yoluna gidilmemesi ve bu suretle kararın kesinleşmiş olması nedeniyle, geçerli bir satış talebinin varlığından söz edilemez. Şikayet olunanın alacaklı olduğu ... dosyasındaki ... Müdürünün satış talebinin reddi kararı ile ilgili muamelenin tarafı olan şikayet olunan tarafından şikayet yoluna gidilmediği halde, başka bir ... dosyasının alacaklısı olan şikayetçinin sıra cetveli ile ilgili şikayet üzerine ... Hakimi önüne getirildiğinin kabulü mümkün değildir. ... Hukuk Genel Kurulu'nun ....03.2010 tarih ve 2010/...-45 E-140 K. sayılı kararı da bu yöndedir. Bu durumda, mahkemece, süresi içerisinde geçerli bir satış talebi bulunmayan şikayet olunanın haczinin düşmüş olduğu dikkate alınarak, şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde, yanılgılı gerekçeyle hüküm kurulması doğru olmamıştır....

          İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi'nce verilen kararda; uyuşmazlık konusu ihaleye ilişkin kesinleşen ihale kararının; davacı şirkete 08/05/2020 tarihinde EKAP üzerinden tebliğ edildiği, bunun üzerine davacı şirket tarafından bu tarihten (08/05/2020) itibaren 10 gün içinde 18/05/2020 Pazartesi mesai bitimine kadar idareye şikayet başvurusunda bulunulması gerekirken, bu süre geçtikten sonra 20/05/2020 tarihinde idareye şikayet başvurusunda bulunduğu anlaşılmakta ise de Covid-19 salgının önlenmesi ve etkilerinin azaltılması amacıyla ülke genelinde alınan tedbirler kapsamında 15/05/2020 ile 19/05/2020 tarihleri arasında sokağa çıkma yasağı uygulaması getirildiği, buna göre, idareye şikayet başvuru süresinin son günü olan 18/05/2020 tarihininde sokağa çıkma yasağı uygulamasının bulunduğu göz önüne alındığında, söz konusu tedbirin bitim günü olan 19/05/2020 tarihinden sonra 20/05/2020 tarihinde davacı şirket tarafından idareye yapılan şikayet başvurusunun; Anayasa'da öngörülen...

            İcra müdürünün, satışın yapılamayacağının tesbiti mahiyetinde kabul edilmesi gereken red kararının, satışın istenmemiş sayılması sonucunu doğurması ve bu bağlamda haczin düştüğünün kabulü hakkın özüne zarar vermektedir. Kararın bu gerekçelerle onanması görüşünde olduğumuzdan, sayın çoğunluğun bozma yönünde oluşan görüşüne katılamıyoruz....

              Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 29.12.2015 tarih ve 2015/724-2015/894 sayılı kararının temyiz incelemesine geçildi: Şikayetçi tarafından, İİK'nun 134. maddesinde belirtilen nedenlere dayalı olarak 08.10.2015 tarihinde yapılan taşınmaz ihalesinin feshi istemi ile icra mahkemesine başvurulduğu, mahkemece, satış bedelinin yatırılmadığı gerekçesi ile 08.12.2015 tarihinde icra müdürlüğünce İİK'nun 133. maddesi uyarınca satışın düşürülmesine karar verildiği, dolayısıyla davanın konusuz kaldığı gerekçesiyle karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği anlaşılmaktadır. İİK'nun 133 ve 134. maddelerinin sebep ve sonuçları ile karar mercileri tamamen farklı olup, satış bedelinin yatırılmadığı gerekçesi ile İİK'nun 133. maddesi uyarınca icra müdürlüğünce satışın düşürülmesi, aynı Kanunun 134. maddesine dayalı olarak yapılan ihalenin feshi istemine ilişkin şikayetin esasının incelenmesine engel teşkil etmez....

                UYAP Entegrasyonu