WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Zira zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği ilkesi, bu ipoteğin sosyal amaçlı olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklanmaktadır. Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmasını engeller ise de, haciz tarihi itibariyle ipotek konusu borcun ödenmiş olması halinde, ipotekle yükümlü bulunmayan taşınmaz hakkında meskeniyet şikayetinde bulunulabilir. Somut olayda, şikayet konusu Samsun İli ... İlçesi 3633 ada 6 parselde kain, 3 numaralı bağımsız bölüm üzerine şikayete konu Samsun İcra Dairesi’nin 2017/121045 Esas sayılı dosyasından 02.01.2019 tarihinde ve diğer şikayet konusu olan 2017/121046 Esas sayılı takip dosyasından ise 11.06.2019 tarihinde haciz uygulandığı, aynı taşınmaz üzerinde Halk Bankası A.Ş....

    İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/327 Esas sayısında meskeniyet davası açtığını, bilahare bu dava derdest iken aynı takip dosyasından bu kez 15/11/2021 tarihinde yeniden taşınmazına haciz konulması üzerine inceleme konusu iş bu meskeniyet davasını açtığını, her bir haciz işleminin ayrı ayrı şikayet konusu yapılabileceğini, kaldı ki İzmir 10. İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/327 Esas sayısında açtığı davanın 29/03/2022 tarihinde karara çıktığını, dolayısıyla iş bu karar verilmeden önce derdest olduğunu, mahkemece işin esasına girilerek karar verilmesi gerekirken dava şartı yokluğundan bahisle usulden reddedilmesinin dosya kapsamına aykırı olduğunu, kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE: Dava, İİK'nın 82/1- 12 maddesi uyarınca açılmış meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetidir. Davacı dava dilekçesinde açıkça hakkında İzmir 8....

    İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARAR ÖZETİ: Mahkemece; Düzce İcra Müdürlüğü'nün 2016/14013 esas sayılı dosya alacaklısının T3 borçluların Şahmettin Demir ve Selçuk Demir olduğu, borçlular hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip başlatıldığı, şikayet eden takip dışı 3. şahsın borçlu Şahmettin Demir'in eşi T1 olduğu, İİK m. 82/12 gereğince meskeniyet şikayeti, yalnızca takip borçlusuna tanınmış bir hak olup, takipte borçlu sıfatı taşımayan 3. kişinin bu konuda şikayet hakkı bulunmadığı bu haliyle davacının aktif husumet ehliyeti olmadığı gerekçesiyle davanın aktif husumet (dava) ehliyeti yokluğundan reddine karar verilmiştir....

    Kat 14 nolu bağımsız bölüm kaydına haciz konulduğunu, taşınmazın müvekkilinin haline münasip evi olduğunu belirterek meskeniyet şikayetinde bulunduğu, mahkemece yapılan yargılama sonucunda, şikayetin kısmen kabulü ile, şikayete konu taşınmazın 200.000 TL'den az olmamak üzere satılmasına, haline münasip ev alması için gereken 200.000 TL'nin davacıya verilmesine, bakiye kısmın alacaklıya ödenmesine karar verildiği, karara karşı davalı alacaklı vekilinin istinaf yoluna başvurduğu anlaşılmıştır. İİK'nun 82/12. maddesi gereğince haczedilmezlik şikayeti, aynı Kanunun 16/1. maddesine göre 7 günlük süreye tâbi olup, şikayet süresi haczin öğrenildiği tarihten itibaren başlar....

    Meskeniyet şikayeti kısmen kabul edilip kısmen reddedildiğine ve alacaklı da yargılamada kendisini vekille temsil ettirdiğine göre, mahkemece, alacaklı yararına da vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, bu hususta karar verilmemesi doğru olmadığı gibi, yargılama giderlerinin, meskeniyet şikayetinin kabul ve ret oranına göre taraflar arasında bölüştürülmesi yerine, tamamının alacaklı üzerinde bırakılması da isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda (2) nolu bentte yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02/03/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Zira, zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği ilkesi, bu ipoteğin sosyal amaçlı olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklanmaktadır. Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyct iddiasında bulunmasını engeller. Somut olayda; şikayete konu taşınmaz üzerinde, .... lehine 21.03.2012 tarihli ipotek kurulduğu, adı geçen bankanın 04.12.2015 tarihli cevabi yazısında; borçlu tarafından konut finansmanı kredisine dayalı olarak kurulmuş bir ipoteğin mevcut olduğunun ve 59.019 TL borcu bulunduğunun bildirildiği görülmüş olup, söz konusu ipoteğin zorunlu ipoteklerden olması ve sosyal amaçlı kredinin teminatını teşkil etmesi karşısında, borçlunun, meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetinde bulunmasında herhangi bir engel bulunmamaktadır....

        ın ipotekli taşınmazın haline münasip meskenleri olduğunu ileri sürerek haczin kaldırılmasını istediği, mahkemece şikayetin süresinde olmadığı ve şikayet konu taşınmazın ipotek ettirilmesi sebebiyle meskeniyet iddiasından vazgeçmiş sayılacakları gerekçesiyle şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmıştır. İİK'nun 82. maddesinin 1. fıkrasının 12. bendi gereğince, borçlunun “haline münasip” evi haczedilemez. Bu maddeye dayalı haczedilmezlik şikayetinde bulunma hakkı sadece borçluya aittir. Somut olayda; şikayetçilerden ...'ın icra takibinde taraf sıfatı olmadığından, yukarıda anılan yasa maddesi gereğince meskeniyet şikayetinde bulunma hakkı da yoktur. Öte yandan, İİK'nun 82/1-12. maddesinde yer alan borçlunun haline uygun meskeninin haczedilemeyeceği düzenlemesi haczedilmezlik şikayeti olup, haciz yoluyla yapılan takipler hakkında uygulanır....

          Bu durumda, her ne kadar mahkemece, istem, meskeniyet şikayeti olarak kabul edilmek suretiyle sonuca gidilmiş ise de; iddianın yukarıda özetlenen içeriği ve ileri sürülüş biçimi itibariyle başvurunun kıymet takdirine ilişkin şikayet niteliğinde olduğu açık olup, uyuşmazlığın İİK'nun 82. maddesinde yer alan meskeniyet şikayeti kurallarına göre değil, aynı Kanun'un 128/a maddesine göre çözümlenmesi gerektiği kuşkusuzdur. Mahkemece, borçlunun kıymet takdirine ilişkin şikayetinin yöntemince araştırılıp incelenmesi ve oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, HMK.'nun 26. ve 33. maddesi hükümlerine aykırılık teşkil edecek şekilde, istek dışına çıkılarak ve hukuki nitelendirmede yanılgıya düşülerek istemin meskeniyet şikayeti olarak değerlendirilmesi suretiyle yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

            Yargıtay’ca incelenmesi istenen karar bu maddelerle tespit edilen kararlar arasına girmeyip kesin nitelikte bulunduğundan alacaklı ve borçlunun, kıymet takdirine ilişkin mahkeme kararına yönelik temyiz istemlerinin (REDDİNE), 2) Borçlunun meskeniyet şikayetine ilişkin mahkeme kararına yönelik temyiz itirazlarına gelince; Borçlunun haczedilen taşınmazın haline uygun mesken olduğunu ileri sürerek İİK'nun 82. maddesinin 1. fıkrasının 12. bendine dayalı olarak haczin kaldırılması istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece taşınmaz üzerinde ipotek bulunduğu gerekçesi ile meskeniyet şikayetinin reddine karar verildiği anlaşılmıştır. İİK'nun 82/1-12. maddelerine dayalı olarak haczedilmezlik şikayetinde bulunulabilmesi için, borçlu adına kayıtlı taşınmaz üzerine konulmuş geçerli bir haczin varlığı gerekir. Somut olayda, meskeniyet iddiası ileri sürülen ... ili, ... İlçesi, ......

              Hal böyle olunca, borçlunun meskeniyet şikayetinde bulunduğu taşınmaza, tapuda 14.01.2015 tarihinde haciz şerhinin işlendiği, borçluya İİK'nun 103. maddesine ilişkin davetiye tebliğ edilmediği, kıymet takdirine ilişkin keşfin ise 29.09.2015 tarihinde yapıldığı dosyadaki bilirkişi raporundan görülmüş olup, borçlunun hacizden en erken bu tarihte haberdar olduğu anlaşılmakla, 05.10.2015 tarihinde yapılan meskeniyet şikayetinin süresinde olduğunun kabulü gerekir. O halde, mahkemece borçlunun meskeniyet şikayetinin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçe ile istemin süreden reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23.01.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                UYAP Entegrasyonu