Dava, İİK 82/12 maddesi kapsamında açılan haczedilmezlik (meskeniyet) şikayetidir. Bu dava İİK 16/1 maddesi anlamında şikayet niteliğindedir ve ileri sürme süresi öğrenme tarihinden itibaren 7 gündür. Somut olayda davacıya hacze ilişkin 103 davetiyesinin tebliğ tarihi 31/07/2019 tarihidir. Davacının dava dilekçesinde yapılan tebligatın usulsüz olduğuna ilişkin bir iddiası da bulunmadığına göre meskeniyet şikayeti için başvuru süresi 103 davetiyesinin tebliği ile başlamış durumdadır. Dava tarihi ise 04/11/2019 tarihidir. O halde dava tarihi itibarı ile meskeniyet şikayeti bakımından dava açma süresi dolmuş olup açılan dava süresinden sonradır. Nitekim mahkemece de aynı gerekçeler ile davanın süre yönünden reddine karar verilmiştir. Yukarıdaki açıklama çerçevesinde istinaf istemine konu kararın yerinde olduğu anlaşıldığından istinaf isteminin esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; Manisa 1....
Zira zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği ilkesi, bu ipoteğin sosyal amaçlı olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklanmaktadır. Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmasını engeller. Ancak, haciz tarihinde ipotek konusu borcun ödenmiş olması halinde, ipotekle yükümlü bulunmayan taşınmaz hakkında meskeniyet şikayetinde bulunulabilir. Aksi takdirde, kurulan bir ipotek borcu ödenmiş olsa dahi, bundan sonraki tüm hacizler yönünden meskeniyet şikayetinin mümkün bulunmadığı gibi kabul edilemeyecek bir sonuç ortaya çıkar....
Zira, zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği ilkesi bu ipoteğin "sosyal amaçlı" olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklanmaktadır. Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyct iddiasında bulunmaktan önceden vazgeçtiği anlamını taşıdığından meskeniyet iddiası nedeniyle haczedilmezlik şikayetinde bulunmasını engeller. Somut olayda, borçlu hakkında yapılan takipler sebebiyle Balıkesir İcra Daireleri ile Karesi Vergi Dairesi tarafından farklı takip dosyalarında taşınmazı üzerine, muhtelif tarihlerde haciz konulduğu, taşınmaz üzerinde 27.03.2012 tarihli... Bankası A.Ş. lehine tesis edilmiş ipoteğin mevcut olduğu, ancak meskeniyet şikayetinden önce, Balıkesir 2.Aile Mahkemesi'nin 2015/791 E. –2016/343 K. sayılı kararı ile 12.04.2016 tarihinde ipoteğin kaldırılmasına karar verildiği görülmektedir....
Diğer yandan, İcra ve İflas Kanunu'nda taşınmaz üzerine konulan haczin yenilenmesi diye bir müessese mevcut olmayıp, aynı takip dosyasından da olsa, konulan her haciz, yeni bir haciz olup, borçlunun her hacze yönelik olarak şikayet hakkı bulunmaktadır. Somut olayda ise, taşınmaz kaydı üzerine son olarak 12/01/2021 tarihinde haciz şerhi işlendiği, bu hacze ilişkin olarak icra dosyasından 03/02/2021 tarihinde borçluya 103 davetiyesi gönderildiği , borçlunun 08/02/2021 tarihinde süresinde meskeniyet şikayetinde bulunduğu anlaşılmıştır. O halde, her ne kadar taşınmaz üzerine daha önce konulmuş haciz bulunmakta ise de, yukarıda da açıklandığı üzere her haciz yeni bir şikayet hakkı doğuracağından, borçlunun 14/01/2021 tarihli hacze yönelik şikayeti, İİK.nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal sürededir....
Somut olayda; meskeniyet iddiasında bulunulan taşınmazın 19.10.2012 tarihinde haczedildiği, haczin borçluya 103 davetiyesi ile 13.8.2013 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 22.8.2013 tarihinde haczedilmezlik şikayeti ile icra mahkemesine başvurduğu anlaşılmaktadır. Taşınmaz haczine ilişkin 103 davetiyesinin usulsüz tebliğ edildiğine yönelik şikayet de İİK'nun 16/1. maddesine göre 7 günlük süreye tabi olup, borçlu meskeniyet şikayet dilekçesinde açıkça 103 davetiyesinin usulsüz tebliğ edildiği yönünde bir iddiada bulunmamış, tebliğ tarihinde ve halen annesinin rahatsızlığı sebebiyle Nevşehir ilinde olduğunu ileri sürmüştür....
Davalı/alacaklı vekili cevap dilekçesinde: müvekkilinin alacağının ipoteğe dayalı olduğunu, haciz söz konusu olmadığından meskeniyet şikayetinin ileri sürülemeyeceğini, satışın usulüne uygun yapıldığını beyanla şikayetin reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece Mahkemesi; talimat icra dairesince yapılmış bir haciz işlemi bulunmadığı, HMK'nın 114/1- ç maddesi gereğince yetkinin kesin olduğu hallerde mahkeminin yetkili olup olmadığını öncelikle değerlendirmesi gerektiği, meskeniyet şikayeti yönünden talimat icra dairesince yapılmış bir haciz işlemi bulunmadığından talimat icra dairesinin bağlı bulunduğu İstanbul Anadolu İcra Hukuk Mahkemesi'nin yetkili olmadığı, İstanbul İcra Hukuk Mahkemesi'nin yetkili olduğunu gerekçesiyle meskeniyet şikayeti yönünden İİK'nın 4. maddesi gereğince şikayetin reddine karar vermiştir. Davacı/3.kişi vekili istinaf dilekçesinde; şikayet dilekçesindeki beyanlarını tekrar ederek Mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir....
İcra Dairesinin 2019/10513 Esas sayılı takip dosyasında 21/10/2022 tarihinde satışının gerçekleştirildiği ve söz konusu satışın kesinleştiği, bu şekilde bu tarihten sonra davacı tarafından 01/11/2022 tarihinde iş bu şikayet davasının açılmış olması nazara alındığında, şikayet tarihinden önce şikayete konu taşınmazın başka bir takip dosyasında satışının gerçekleştirilmiş olması nedeniyle artık davacının iş bu şikayet yoluna başvurmakta hukuki yararının bulunmadığı anlaşıldığından, ilk derece mahkemesince şikayetin hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmesi gerekirken kesin hüküm nedeniyle usulden reddine karar verilmesi doğru bulunmamıştır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen tüm dosya kapsamına göre; alacaklı tarafından borçlu aleyhine ilamsız icra takibi yapıldığı, borçlunun icra mahkemesine başvurarak meskeniyet şikayetinde bulunduğu, mahkemece şikayetin süreden reddine karar verildiği, karara karşı davacı borçlunun istinaf yoluna başvurduğu anlaşılmaktadır. İİK.82.maddesinin 1.fıkrasının 12.bendi gereğince borçlunun haline münasip evi haczedilemez. Meskeniyet iddiası İİK.16.maddesi kapsamında şikayet olup aynı maddenin 1.fıkrası uyarınca haczin öğrenildiği tarihten itibaren 7 günlük süre de icra mahkemesine yapılmalıdır....
Şikayet konusu haciz işlemi, şikayette bulunana tebliğ edilmiş ise süre tebliğ tarihinden, eğer haciz işlemi tebliğ edilmemişse haciz işleminin öğrenilmesinden itibaren başlar. Bu tarihin aksi ancak yazılı belge ile ispatlanabilir. Davacı borçlunun meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetinde bulunduğu İstanbul İli, Bahçelievler İlçesi Yenibosna Mah. 6342 ada Kuleli Mevkiinde kayıtlı taşınmaza; haciz şerhi işlendiği, borçlu tarafından icra müdürlüğüne 25/03/2021 tarihinde hacizli taşınmaza ilişkin meskeniyet iddiasında bulunulduğu bu suretle en geç bu tarih itibariyle taşınmaz üzerindeki hacze muttali olduğu halde, 7 günlük şikayet süresinden sonra 31/03/2021 tarihinde haczedilmezlik şikayetinde bulunduğu görülmekle Mahkememize yapılan haczedilmezlik şikayeti 7 günlük yasal süre geçirildikten sonra yapıldığından şikayetinin süre aşımı nedeniyle reddine" dair karar verildiği görülmüştür....
Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki meskeniyet şikayetinden dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince meskeniyet şikayetinin aktif husumet yokluğundan reddine karar verilmiştir. Kararın şikayetçi tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı şikayetçi tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA Şikayetçi şikayet dilekçesinde; ... İli, ... İlçesi, ... Mahallesi, 17834 Ada, 1 Parsel, 5....