Öte yandan İcra ve İflas Kanununda taşınmaz haczinin yenilenmesine dair bir müessese mevcut olmayıp, aynı takip dosyasından da olsa, konulan her haciz yeni bir işlem olup borçlunun her haciz için şikayet hakkı vardır. Somut olayda, borçlunun meskeniyet şikayetine konu ettiği taşınmaza ilk haczin 03.12.2007 tarihinde konduğu, hacze ilişkin İİK 103. madde davetiyesinin 23.01.2008 tarihinde tebliğ edildiği, sonrasında 10.05.2010 tarihinde konulan haczin de düşmesi üzerine 10.07.2014 tarihinde son haczin taşınmazın tapu kaydına işlendiği görülmüştür....
Zira aksi halde şikayet süresini kaçırmış her borçlunun kendisine tebliğ sağlayarak şikayet hak ve süresinin tekrar canlandırılmasına vücut verir ki bu da takip hukuku ile bağdaşmaz....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :İ Uyuşmazlık, borçluya ait taşınmazlar üzerindeki haczin meskeniyet iddiasına istinaden kaldırılması istemine ilişkindir. Somut olayda, davacının dava dilekçesinde, Kütahya ili Altıntaş ilçesi Yalnızsaray köyü köy içinde kain 1643 ve 1644 parsellerdeki taşınmazlar yönünden meskeniyet iddiasında bulunduğu görülmektedir. Borçlu tek bir taşınmaz hakkında meskeniyet iddiasında bulunabilir. Bu durumda mahkemece, davacı borçluya meskeniyet iddiasını hangi taşınmaz üzerinde kullanacağı yönünde seçim hakkı sorularak o taşınmaz üzerindeki meskeniyet iddiasının esasının incelenmesi gerektiği açıktır....
Meskeniyet şikayeti gibi tebliğ zorunluluğu öngörülmeyen hallerde ise kural olarak İİK'nın 16/1 maddesine göre şikayet süresi işlemin öğrenilmesi ile başlar....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince; ''Somut olayda; meskeniyet iddiası ileri sürülen İstanbul İli, Bahçelievler İlçesi, Kocasinan Mah., Bağlar Mevkii, 3875 Parsel, Zemin Kat, 1 nolu bağımsız bölümde kayıtlı taşınmazın, haciz ve şikayet tarihinde tam hisse ile borçlu Alpaslan Çinar adına kayıtlı olduğu görülmektedir. Bu durumda, şikayet edenin yukarıda değinilen yasal düzenleme ve açıklamalar uyarınca, şikayete konu taşınmazın maliki olmaması ve icra takibinde "borçlu" sıfatını taşımaması nedeniyle meskeniyet şikayetinde bulunamayacağı açıktır. Bu nedenle, mahkememizce, şikayetin aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine'' karar verildiği görülmüştür....
İİK.nun 82/12.maddesinde düzenlenen meskeniyet şikayeti, aynı yasanın 16.maddesi gereği yasal 7 günlük sürede yapılmalıdır. Şikayet süresi, İİK. nun 16/l.maddesi uyarınca yedi gün olup; şikayet konusu işlemin öğrenildiği tarihten başlar. Şikayet konusu işlem şikayette bulunana tebliğ edilmiş ise süre tebliğ tarihinden başlar. Ancak tebliğ tarihinden daha önce öğrenmiş ise öğrenme tarihinden başlayacağı tabidir. ( Yargıtay 34 XX 980/27204, 2012/11676 E.K ) Meskeniyet iddiasında bulunulan taşınmazın kaydına en son 30/11/2017 tarihinde haciz şerhi işlenmiş, borçlu Erzincan 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2017/713 Esas Sayılı dosyasına verdiği 22/02/2018 tarihli dilekçe içeriğine göre de borçlu/davacı en geç bu tarihte davaya konu taşınmazın haczinden haberdar olmuş demektir. Bu sebeple de 7 günlük şikâyet süresi 22/02/2018 tarihinde başlamıştır. Ancak davacının bu tarihten sonraki 7 günlük süreyi geçirdikten sonra tarihinde haczedilmezlik şikâyetinde bulunduğu anlaşılmıştır....
İcra Müdürlüğü'nün 2016/4082 esas sayılı icra takibinin borçlusu olan davacı aleyhine alacaklı tarafından ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takip yapıldığı, meskeniyet şikayetine konu olan taşınmaza da bu icra dosyasından ipotek konulduğu, ipotekli takiplerde haciz aşaması olmadığı, dolayısıyla ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takiplerde meskeniyet şikayetinde bulunulamayacağı" gerekçesi ile, "1- Meskeniyet şikayetinin REDDİNE, " karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı-borçlu vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesine vermiş olduğu dilekçe kapsamını aynen tekrarla, meskeniyet şikayetinin herhangi bir şarta bağlı olmadığını, borcun kaynağının ne olmasına ilişkin yasal bir düzenlemenin de bulunmadığını, müvekkilin haline münasip tek konutunun haczedilemeyeceğini beyanla, ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir....
O halde mahkemece, şikayet tarihi itibariyle borçlunun meskeniyet şikayetinde bulunduğu takip dosyalarında geçerli hacizlerin bulunup bulunmadığı belirlenmeli, hacizlerin geçerli olduğunun anlaşılması halinde, her iki ipotek yönünden, tapudan ipotek akit tablolarının onaylı birer örneği getirtilmek ve ......
Şu durumda, meskeniyet şikayeti tarihi itibariyle geçerli bir haciz bulunmadığından bu husus mahkemece re'sen dikkate alınarak hukuki yarar yokluğu nedeniyle meskeniyet şikayetinin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle şikayetin kabulüne dair karar verilmesi kamu düzeni gereği yapılan istinaf incelemesinde anlaşıldığından Bolu İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2021/37 esas 2021/436 karar sayılı kararının HMK'nın 353/1- b-2 maddesi gereğince kaldırılmasına karar verilerek, aşağıdaki şekilde yeniden hüküm kurulmuştur....
Alacaklı istinaf dilekçesinde özetle; meskeniyet şikayetine konu taşınmazın, davacının suç işleyerek zimmetine geçirdiği para ile alındığını, borcun kaynağı evin bedelinden kaynaklandığından İİK m. 82/2 hükmü gereğince istisna kapsamında olduğunu, davacının, davaya konu meskende sadece eşi ve bir kızı ile yaşadığını, dava konusu taşınmaz dışında davacı adına kayıtlı iki adet daha taşınmazı olduğunu, dosyada alınan bilirkişi raporunda da görüldüğü üzere davaya konu mesken, haline münasip ev statüsünde olmadığını, bu nedenlerle İİK m. 82/2 hükmü gereğince şikayete konu taşınmazın meskeniyet şikayetine konu edilmesinin mümkün olmadığını, bu nedenle meskeniyet şikayetinin reddi gerekmekte iken şikayete konu taşınmazın satışına karar verilerek satış bedelinden haline münasip evin temini için gereken tutar düşüldükten sonra kalan paranın alacaklıya ödenmesine dair kararın kaldırılarak meskeniyet şikayetinin reddine karar verilmesi gerektiğini, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, meskeniyet...