münasip olduğu anlaşılmış olup mahkemece meskeniyet şikayetinin kabulü ile taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılmasına karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı, Davalı alacaklı tarafın istinaf sebepleri yönünden yapılan incelemede, dairemizin kaldırma kararında da belirtildiği üzere her haczin borçluya yeni bir şikayet hakkı tanıyacağından 2015 ve 2016 yıllarında taşınmazın tapu kaydına konulan hacizlere ilişkin olarak alacaklı tarafın satış talebinde bulunmuş ve satış avansı yatırmış olmasının sonradan konulan hacizlere ilişkin borçlunun şikayet hakkını ortadan kaldırmayacağı, alınan bilirkişi raporunun Yargıtay içtihatları doğrultusunda denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu, davalı alacaklı aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücreti hükmedilmesinin isabetsiz olduğu yönündeki iddiasının ise kendini vekil ile temsil ettiren davacı borçlunun şikayetinin kabulüne karar verildiği ve yargılama sırasında davalı tarafın davanın reddini savunduğu görülmekle aleyhine yargılama...
Taraflar arasındaki meskeniyet şikayeti nedeniyle yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince meskeniyet iddiası davasının kabulüne ve şikayet konusu bağımsız bölüm üzerindeki hacizlerin kaldırılmasına karar verilmiştir. Kararın alacaklı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, alacaklının istinaf başvurusunun kabulüne, İlk Derece Mahkeme kararının kaldırılmasına ve yeniden esas hakkında şikayetin reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı 3. kişi tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA 3. kişi şikayet dilekçesinde; dava dışı borçlu olan eski eşi borçlu... hakkında kambiyo yolu ile icra takibi başlatıldığı, fakat eski eşine Ankara 8....
İlk derece mahkemesi kararında; takipte borçlu sıfatı bulunmayan üçüncü kişinin şikayet hakkının bulunmadığı gerekçesiyle, şikayetin aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir. Davacı üçüncü kişi istinaf dilekçesinde özetle; şikayet dilekçesindeki iddia ve vakıalar aynen tekrar edilerek, Anayasa'ya aykırılık teşkil eden kararın kaldırılmasına ve şikayetin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Davalı alacaklı vekili istinafa karşı cevap dilekçesinde özetle; kararın usul ve yasaya uygun olduğunu beyan etmiş, istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE: Şikayet, meskeniyet iddiasına dayalı olarak haczin kaldırılmasına yöneliktir. Şikayetçinin takip borçlusu olmadığı, borçlunun eşi olduğu, aile konutuna dayalı olarak iş bu şikayette bulunduğu görülmektedir. İİK.'nun 82. maddesinin 1. fıkrasının 12. bendinde; borçlunun haline münasip evinin haczolunamayacağı ifade edilmiştir....
Özpolat aleyhine açılan meskeniyet şikayetinin reddine karar verildiği, şikayetçinin bu yöne ilişkin hükmü temyiz ettiği anlaşılmıştır. Meskeniyet nedeniyle haczin kaldırılması istemi İİK.nun 16. maddesine dayalı şikayet olup, anılan madde uyarınca inceleyecek mercii icra mahkemesidir. Yine, İİK'nun 4. maddesi uyarınca icra ve iflas dairelerinin işlemlerine karşı yapılan şikayetleri inceleme görevi şikayete konu işlemi yapan icra dairesinin bağlı olduğu yer icra mahkemesine aittir. Haciz de bir icra memurluğu işlemi olduğuna göre haczin kaldırılmasına ilişkin şikayeti inceleme görevi, şikayete konu haczi koyan icra dairesinin bağlı olduğu icra mahkemesine aittir. Anılan maddede düzenlenen yetki kuralı, kamu düzenine ilişkin olup kesin yetki niteliğindedir. O halde, mahkemece, şikayetçinin meskeniyet nedeniyle haczin kaldırılmasına ilişkin şikayetinin tefrik edilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, esasının incelenerek yazılı şekilde sonuca gidilmesi isabetsizdir....
Somut olayda, borçlunun meskeniyet şikayetinde bulunduğu taşınmazın 12.04.2012 tarihinde haczedildiği, hacze ilişkin 103 davetiyesinin 26.08.2012 tarihinde borçluya tebliğ edildiği, borçlunun 20.01.2014 tarihinde haczedilmezlik şikayeti ile icra mahkemesine başvurduğu anlaşılmaktadır. Taşınmaz haczine ilişkin 103 davetiyesinin usulsüz tebliğ edildiğine yönelik şikayet de İİK'nun 16/1. maddesine göre 7 günlük süreye tâbidir. Borçlu meskeniyet şikayetine ilişkin dilekçesinde açıkça 103 davetiyesinin usulsüz tebliğ edildiği yönünde bir iddiada bulunmamış, süresinden sonra 10.04.2014 havale tarihli cevaba cevap dilekçesi ile tebligatın usulsüzlüğünü ileri sürmüştür. O halde mahkemece meskeniyet şikayetinin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, işin esasının incelenerek yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık konusu, meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayete ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 371. maddesi, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu 16,17,18 ve 82/1-12. maddesi, 3. Değerlendirme İcra ve İflas Kanunda taşınmaz üzerine konulan haczin yenilenmesi diye bir müessese mevcut olmayıp, aynı takip dosyasından olsa da konulan her haciz yeni bir haciz olup borçlunun her hacze yönelik olarak şikayet hakkı vardır. Somut olayda, borçlunun meskeniyet şikayetine konu ettiği taşınmaz üzerinde şikayet tarihi itibariyle 06.09.2018 tarih ve 04.12.2020 tarihli hacizler bulunduğu, hangi hacze yönelik olarak şikayet yoluna başvurulduğunun açıkça belirtilmediği, 06.09.2018 tarihli hacze yönelik olarak satış isteme süresi geçmiş ise de, 04.12.2020 tarihinde konulan haczin, yürürlükte olan İİK'nın 106. maddesi uyarınca satış isteme süresinin şikayet tarihi itibari ile geçmediği görülmektedir....
Mahkemece; Davacının meskeniyet şikayetinin aktif husumet yokluğu nedeniyle HMK'nın 114/1- d ve HMK'nın 115/2. maddesi gereği usulden reddine, şeklinde karar verildiği görülmüştür....
Mahkeme; alacaklı T2 vekili tarafından borçlu Zeki Demir aleyhine kambiyo senetlerine özgü icra takibi başlatıldığı, şikayetçinin haczedilen taşınmazın aile konutu olduğunu ve bu konuda şerh konulduğunu belirterek meskeniyet şikayetinde bulunduğu, meskeniyet şikayetlerinin 7 günlük şikayet süresine tabi olduğu, tapu kaydının incelenmesinde, taşınmaza alacaklı haczinin 10.12.2020 tarihinde konulduğu, 01.03.2021 tarihinde şikayetçi Havva Demir'in talebi ile aile konutu şerhi işlendiği, şikayetçinin 01.03.2021 tarihi itibariyle hacizden haberdar olduğu, 7 günlük süre içerisinde meskeniyet şikayetinde bulunmadığı gerekçesiyle şikayetçinin meskeniyet şikayetinin süre yönünden reddine karar vermiştir....
Maddesine dayalı meskeniyet davasının açılmasından önce dava şartları ile ön şartlarının mevcut olup olmadığının dava açan tarafından dikkate alınması gerekir. Davacının İİK 106. ve 110. Maddelerine dayalı olarak haczin düştüğünden bahisle icra müdürlüğünden talepte bulunması, talebin kabul edilmemesi halinde de bu kararı icra mahkemesinde şikayet konusu yapması mümkündür. Somut durumda bu yönde şikayette bulunmadan ve dava açma şartlarının mevcut olup olmadığını denetlemeden meskeniyet şikayetinde bulunan davacı yanın yargılama giderleri ile sorumlu tutulması gerekir....
İlk derece mahkemesi kararında; kıymet takdir raporu tebliğinin ve satış ilanı tebliğinin usule uygun olduğu, bu nedenle meskeniyet şikayetinin süresinde yapılmadığı gerekçesiyle usulsüz tebliğ şikayetinin ve meskeniyet şikayetinin reddine karar verilmiştir. Davacı borçlu vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacıya gönderilen kıymet takdir raporu ve satış ilanı tebliğ işlemlerinin usulsüz olduğunu, haczedilen taşınmazın davacının haline münasip evi olduğunu ve haczinin mümkün olmadığını beyan etmiş meskeniyet şikayetinin reddine dair verilen kararın kaldırılmasına ve şikayetin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Davalı alacaklı vekili istinafa karşı cevap dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğunu beyan etmiş, istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE: Davacı taraf meskeniyet şikayetinde bulunarak haczin kaldırılmasını talep etmiştir....