Taşınmaz üzerindeki binanın yıkık olduğunun, mesken olarak kullanılmaya müsait olmadığının tespit edilmesi ve bir başka taşınmaz için ayrıca meskeniyet iddiasında bulunulması, şikayet dilekçesinde ileri sürülen meskeniyet şikayetinin incelenmesine ve 4142 parsel yönüyle hüküm tesis edilmesine engel teşkil etmez. Borçlunun 4142 parsel yönüyle şikayetinin İİK'nun 82/1- 12. maddesi uyarınca meskeniyet şikayeti olduğu gözetilerek ayrıca hüküm tesis edilmesi gerekir..." gerekçesiyle dosya HMK'nun 353/1(a)-6 maddesi uyarınca yeniden yargılama yapılmak üzere Mahkemesine iade edilmiş, Mahkemece iade kararı doğrultusunda ek rapor aldırılmıştır....
Derece ipotek konulduğunu, davacının dairedeki ½ payına ipotek konulmasına muvafakat etmiş olmakla meskeniyet iddiasından vazgeçmiş sayılacağını, bu nedenle bankanın haczinden önce dairenin tapu kaydına ipotek konulmasına muvafakat eden şikayetçinin, alacaklı bankanın koydurduğu haciz yönünden meskeniyet iddiasında bulunmasının yasal olmadığını, davacının daha düşük değerde bir evde yaşamasının mümkün olduğunu, meskeniyet iddiasının alacağın tahsil olanağını ortadan kaldırmaya yönelik bir iddia olduğunu beyan ederek, şikayetin reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Meskeniyet şikayeti, İİK'nın 16/1 maddesi uyarınca yedi günlük süreye tabidir. Bu süre, öğrenme tarihinden itibaren işlemeye başlar. Takipte davacı borçluya 103 davetiyesinin 13/03/2017 tarihinde tebliğ edildiği, meskeniyet şikayetinin yasal süresinde yapılmadığı anlaşılmıştır. Davacı 103 davetiyesinin 03/08/2017 tarihinde tebliğ edildiğini ileri sürmüş ise de bu tebligatın kıymet takdiri raporunun tebliğine ilişkin olduğu 103 davetiyesi olmadığı anlaşılmıştır. HMK'nun 119/1- e maddesi uyarınca şikayetçi iddiasının dayanağı olan bütün vakıaları şikayet dilekçesinde göstermek zorundadır. Aynı Yasanın 25. maddesi hükmüne göre de; hakim, şikayet dilekçesinde bildirilen vakıalarla bağlı olup ileri sürülmeyen maddi olayları kendiliğinden gözetemez....
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; şikayet süresinin tebliğle başlayacağını, müvekkiline 103 davetiyesi tebliğ edilmediğini, Vatandaş Portal'dan davacının kendisinin sisteme girip girmediğinin de belli olmadığını, şikayetin süresinde olduğunu beyanla Mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. İcra dosyası incelendiğinde; şikayete konu taşınmazın kaydına 01.09.2021 tarihinde ihtiyati haciz konulduğu, şikayet tarihinin 13.09.2021 olduğu, ödeme emrinin ise şikayet tarihinden sonra 25.09.2021 tarihinde davacıya tebliğ edildiği, yani şikayet tarihi itibariyle ihtiyati haczin, kesin hacze dönüşmediği, bu nedenle davacının ihtiyati haczi Vatandaş Portal'dan 01.09.2021 tarihinde öğrenmiş olmasının, öğrenme tarihi itibariyle henüz davacıya ödeme emri tebliğ edilmediğinden şikayet süresini başlatmayacağı, bu nedenle şikayetin süresinde olduğu kabul edilerek, Mahkemece şikayetin esası hakkında inceleme yapılması gerekirken, şikayetin süreden reddine karar verilmesi isabetsizdir....
Temyiz Yoluna Başvuranlar Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde şikayet edilen alacaklı temyiz isteminde bulunmuştur. B. Temyiz Sebepleri Şikayet edilen alacaklı temyiz başvurusunda; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü hususları tekrar etmek suretiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık; İİK'nın 82/1-12. maddesine dayalı meskeniyet şikayetine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk İİK md. 82/1-12., HMK md. 323/ğ, 326, 3....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf konusu, davacı borçlu tarafından açılan meskeniyet şikayetine ilişkindir....
İİK'nın 16. maddesine göre; "Kanunun hallini mahkemeye bıraktığı hususlar müstesna olmak üzere İcra ve İflas dairelerinin yaptığı muameleler hakkında kanuna muhalif olmasından veya hadiseye uygun bulunmamasından dolayı icra mahkemesine şikayet olunabilir. Şikayet bu muamelelerin öğrenildiği tarihten yedi gün içinde yapılır." İİK'nun 82. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tâbi olup, bu süre öğrenme tarihinden başlar. Şikayet konusu haciz işlemi, şikayette bulunana tebliğ edilmiş ise süre tebliğ tarihinden, eğer haciz işlemi tebliğ edilmemişse haciz işleminin öğrenilmesinden itibaren başlar. Bu tarihin aksi ancak yazılı belge ile ispatlanabilir. Meskeniyet şikayetinin 7 günlük yasal süresinde yapılıp yapılmadığı kamu düzenine ilişkin olup, bu hususun re’sen gözetilmesi gerekir. (Yargıtay 12....
nun 82/1-12. maddesi gereği meskeniyet şikayetinde bulunulabilmesi için, borçlunun adına kayıtlı meskende bizzat oturması şart olmadığı gibi, burayı kiraya vermesi de bu talepte bulunmasına engel değildir. Ayrıca borçlunun birden çok taşınmazı olması halinde de bunlardan biri hakkında meskeniyet şikâyetinde bulunabilir. Öte yandan borçlunun daha önce ipotek ettiği taşınmazı hakkında sonradan haczedilmezlik şikayetinde bulunabilmesi için ipoteğin mesken kredisi, esnaf kredisi, zirai kredi gibi zorunlu olarak kurulmuş ipoteklerden olması gerekir. Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmasını engeller. Ancak, haciz tarihinde ipotek konusu borcun ödenmiş olması halinde, ipotekle yükümlü bulunmayan taşınmaz hakkında meskeniyet şikayetinde bulunulabilir....
İcra Hukuk Mahkemesi'ne yaptığı meskeniyet şikayetinin, 2014/86 Esas-2014/299 Karar sayılı, 10.06.2014 tarihli kesinleşmiş ilamı ile kabulüne karar verildiğini, yine aynı taşınmaz ile ilgili meskeniyet şikayetinin görüldüğü davalar olduğunu ileri sürerek hissesi üzerine konulan haczin kaldırılmasını istediği, mahkemece meskeniyet iddiasına konu dava dosyalarındaki delil durumu, önceki keşif, mahkeme kararları, dosya içeriği ve bilirkişi raporuna göre şikayet konusu taşınmazın borçlunun haline uygun ev olduğu kabul edilerek, şikayetin kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verildiği anlaşılmıştır. Borçlunun daha önce ipotek ettiği taşınmazı hakkında sonradan haczedilmezlik şikayetinde bulunabilmesi için ipoteğin mesken kredisi, esnaf kredisi, zirai kredi gibi zorunlu olarak kurulmuş ipoteklerden olması gerekir....
Zira zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği ilkesi, bu ipoteğin sosyal amaçlı olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklanmaktadır. Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmasını engeller ise de, haciz tarihi itibariyle ipotek konusu borcun ödenmesi halinde, ipotekle yükümlü bulunmayan taşınmaz hakkında meskeniyet şikayetinde bulunulabilir....