Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davalı vekilinin 23.05.2019 tarihli dilekçesi ile taşınmaz üzerindeki haczin haricen tahsil nedeniyle kaldırıldığını, davanın konusuz kaldığını beyan ettiği, şikayet başvurusunun 24.04.2018 tarihinde yapıldığı, istinaf incelemesi tamamlanmadan önce haricen tahsil nedeniyle taşınmaz üzerindeki haczin 24.05.2019 tarihinde kaldırıldığından, haczin kaldırılması ile meskeniyet şikayeti ile elde edilmek istenen gayenin fiilen gerçekleştiği, şikayet tarihinden sonra davaya konu haczin kaldırıldığı nazara alınarak "şikayet konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına" dair hüküm kurulmasının yerinde olduğu, yerel mahkemece verilen ilk karar ve ikinci karar sadece şikayetçi/borçlu vekilince istinaf edildiğinden taşınmazın kaydındaki ipoteklerin dikkate alınamayacağı, bu hususa ilişkin ilk derece mahkemesi gerekçesinin yerinde olmadığı, ancak şikayet konusuz kaldığından HMK.nun 331/1....
Zira zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği ilkesi bu ipoteğin sosyal amaçlı olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklanmaktadır. Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunulmasını engeller. Ancak, haciz tarihinde ipotek konusu borcun ödenmiş olması halinde, ipotekle yükümlü bulunmayan taşınmaz hakkında meskeniyet şikayetinde bulunulabilir. Aksi takdirde, kurulan bir ipotek borcu ödenmiş olsa dahi, bundan sonraki tüm hacizler yönünden meskeniyet şikayetinin mümkün bulunmadığı gibi kabul edilemeyecek bir sonuç ortaya çıkar. Somut olayda mahcuz üzerine haciz uygulandığı, ancak daha önce taşınmazın tapu kaydında Yapı Kredi Bankası lehine 26.02.2008 tarihli ipotek kaydının olduğu, Yapı Kredi Bankası cevabında ipoteğin 22.10.2013 tarihinde fekkedildiğinin bildirldiği görülmüştür....
Zira zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği ilkesi, bu ipoteğin sosyal amaçlı olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklanmaktadır. Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmasını engeller ise de, haciz tarihi itibariyle ipotek konusu borcun ödenmiş olması halinde, ipotekle yükümlü bulunmayan taşınmaz hakkında meskeniyet şikayetinde bulunulabilir. Somut olayda, meskeniyet şikayetine konu ... İli ... İlçesi ... Mahallesi 561 ada 17 parselde kain zemin kat 1 nolu bağımsız bölüm -borçlunun ½ hissesi- üzerinde ... Bankası A.Ş. lehine 20/09/2013 tarihli ipotek kurulduğu, adı geçen bankanın 14.12.2015 tarihli cevabi yazısına göre ipoteğin devam ettiğinin ve borçlunun bankadan kullandığı her türlü kredinin teminatı olarak verildiğinin bildirildiği ve zorunlu ipotek olmadığı görülmüştür....
Diğer yandan, İcra ve İflas Kanunu'nda taşınmaz üzerine konulan haczin yenilenmesi diye bir müessese mevcut olmayıp, aynı takip dosyasından da olsa, konulan her haciz, yeni bir haciz olup, borçlunun her hacze yönelik olarak şikayet hakkı bulunmaktadır. Somut olayda ise, taşınmaz kaydı üzerine son olarak, alacaklı vekilinin talebi üzerine 27.8.2019 tarihinde haciz şerhi işlendiği, bu hacze ilişkin olarak icra dosyasından 07.10.2019 tarihinde borçluya kıymet takdiri raporu tebliğ edilerek bildirimde bulunulduğu, borçlunun 14.10.2019 tarihinde süresinde meskeniyet şikayetinde bulunduğu anlaşılmıştır. O halde, her ne kadar taşınmaz üzerine daha önce konulmuş haciz bulunmakta ise de, yukarıda da açıklandığı üzere her haciz yeni bir şikayet hakkı doğuracağından, borçlunun 27.08.2019 tarihli hacze yönelik şikayeti, İİK.nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal sürededir....
DAVA Asıl dosya şikayetçisi, borçlu ... şikayet dilekçesiyle, adına kayıtlı ... İli, ... İlçesi, ... Mahallesi, 9323 ada, 10 parsel, 1.kat, 6 nolu bağımsız bölüm sayılı taşınmazın tapu kaydına haciz konulduğu, hacizden şikayet tarihiyle aynı gün haberdar olunduğu, İİK madde 82/12 uyarınca hacizli taşınmazın, borçlunun haline münasip meskeni olup, haczinin mümkün olmadığı şikayeti ile meskeniyet şikayetinin kabulüne ve haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Birleşen dosya şikayetçisi, borçlu ... şikayet dilekçesiyle adına kayıtlı ... ... İlçesi, ... Mahallesi, 471 ada, 15 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydına haciz konulduğu, hacizden şikayet tarihiyle aynı gün haberdar olunduğu, İİK madde 82/12 uyarınca hacizli taşınmazın, borçlunun haline münasip meskeni olup, haczinin mümkün olmadığı şikayeti ile meskeniyet şikayetinin kabulüne ve haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. II....
İcra Hukuk Mahkemesinin 2018/322 esas sayılı dosyası ile meskeniyet şikayetinde bulunduğunu, mahkemece şikayetin kısmen kabulüne, satışın 180.000,00 TL'den az olmamak üzere yapılmasına karar verildiğini, bu arada taşınmaz üzerine 19/12/2019 tarihinde yeniden haciz konulduğunu, borçluya 103 davetiyesi tebliğ edildiğini, borçlu vekilinin icra müdürlüğüne başvurarak meskeniyet şikayetlerinin kısmen kabulüne karar verilmiş olması nedeniyle karar gereği işlem yapılmasını talep ettiğini, icra müdürlüğünce 30/08/2020 tarihinde taşınmazın satışının talep edilmesi halinde mahkeme kararı doğrultusunda işlem yapılmasına karar verildiğini, meskeniyet şikayetinin 08/12/2017 tarihli hacze yönelik yapıldığını, 19/12/2019 tarihli haciz için meskeniyet şikayetinde bulunulmadığını, bu nedenle icra müdürlüğü kararının iptali gerektiğini ileri sürerek, 30/08/2020 tarihli memur işleminin iptaline, 19/12/2019 tarihli hacizle ilgili olarak satıştan sonra borçluya pay ayrılmamasına karar verilmesini talep etmiştir...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık, icra takibinde meskeniyet şikayet istemine ilişkindir. Yargıtay Başkanlar Kurulunun 10.01.2020 tarihli ve 1 sayılı kararı ile hazırlanan, 23.01.2020 tarihli ve 2020/1 sayılı kararı ile Yargıtay Büyük Genel Kurulunca kabul edilen, 28.01.2020 tarihli ve 31022 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.02.2020 tarihinde yürürlüğe giren Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (12.) Hukuk Dairesinin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 21.05.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi....
Yargıtay’ca incelenmesi istenen kıymet takdirine ilişkin karar bu maddelerle tespit edilen kararlar arasına girmeyip kesin nitelikte bulunduğundan anılan karar yönünden temyiz dilekçesinin REDDİNE; 2) Meskeniyet şikayetine yönelik temyiz itirazlarına gelince; İİK.nun 82. maddesinin 1.fıkrasının 12. bendinde yer alan borçlunun haline münasip evinin haczedilemeyeceğine ilişkin şikayet, İİK.nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tâbidir. Şikayet konusu haciz işlemi, şikayette bulunana tebliğ edilmiş ise süre, tebliğ tarihinden, eğer haciz işlemi tebliğ edilmemişse haciz işleminin öğrenilmesinden itibaren başlar. Somut olayda, alacaklı tarafın şikayet konusu taşınmaza ilişkin 10.09.2012 tarihli haciz istemi, 21.01.2013 tarihinde tapuya işlenmiş olup, hacze ilişkin olarak borçluya tebliğ edilmiş 103 davetiyesi bulunmadığı gibi, borçlunun, icra dosyasında haczi öğrendiğini gösteren bir işlem de yapmadığı görülmektedir....
Borçlunun meskeniyet şikayetinde bulunabilmesi için, bizatihi haczedilmezlik şikayetinde bulunduğu evde oturması gerekmediği gibi, birden fazla evi var ise, istediği taşınmazla ilgili haczedilmezlik şikayetinde bulunmasına engel bir yasal düzenleme de mevcut değildir. O halde, mahkemece, meskeniyet şikayetinin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile istemin reddi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18.12.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İpoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan icra takibinde haciz safhası olmadığından, bir diğer anlatımla haciz bulunmadığından, haczedilmezlik (meskeniyet) şikayetinde bulunma olanağı yoktur. Mahkemece, şikayetin bu gerekçe ile reddine karar verilmesi gerekirken, taşınmazın tapu kaydındaki ipoteğin zorunlu olmaması nedeniyle borçlunun meskeniyet iddiasından vazgeçmiş sayılacağı gerekçesiyle istemin reddine hükmolunması isabetsiz ise de, sonuçta şikayet reddedildiğinden sonucu doğru mahkeme kararının onanması gerekmiştir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının reddi ile sonucu doğru mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.'nun 366. ve HUMK.'nun 438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA), alınması gereken 31,40 TL temyiz harcından, evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21/12/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....