Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

O halde mahkemece, alacaklının 22.02.2013 tarihli talebi ile konulan hacze ilişkin meskeniyet şikayeti hakkında; borçlunun 03.05.2013 tarihinde icra müdürlüğüne yaptığı müracaat ile bu haczi öğrendiğinin kabulü ile, 17.10.2014 tarihinde icra mahkemesine yaptığı meskeniyet nedenine dayalı haczedilmezlik şikayetinin, İİK'nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal (7) günlük süreden sonra yapıldığından reddi gerekirken, 25.01.2007 tarihli ilk hacze ilişkin değerlendirme yapılarak 24.07.2012 tarihinde haberdar olduğu gerekçesi ile istemin reddi doğru değil ise de, sonuçta istem süreden reddedildiğinden sonucu doğru mahkeme kararının onanması gerekmiştir....

    İcra Müdürlüğünün 2014/4615 Esas sayılı dosya olduğu ve şikayetçinin 36 Bağımsız bölüm yönünden meskeniyet şikayetinde bulunduğu şikayet dilekçesi içeriğinden anlaşılmakta olup, mahkemenin gerekçesinde dayandığı üzere, borçlunun taraf olduğu başka bir takip dosyasına yaptığı şikayet tarihi itibariyle hacizden haberdar olduğunun kabulü mümkün değildir. O halde mahkemece...2. İcra Müdürlüğünün 2014/4615 Esas sayılı dosyası ile haciz konulduğu ileri sürülen şikayetçinin meskeniyet şikayetinde bulunduğu 36 bağımsız bölüm yönünden meskeniyet şikayetinde bulunduğu nazara alınarak şikayetin incelenmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile istemin süre yönünden reddi isabetsizdir....

      İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesi'nin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde şikayet eden 3. kişi vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. B. İstinaf Sebepleri Anayasa Mahkemesi'nin emsal kararları doğrultusunda borçlunun eşinin aile konutuna ilişkin güvenceden yaralanarak meskeniyet şikayetinde bulunabileceğinden bahisle yerel mahkeme kararının kaldırılarak şikayetin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. C. Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile "somut olayda, meskeniyet şikayetinde bulunan kişi takip borçlusu...'ın eşidir. Hacze konu taşınmazın tapu kaydında aile konutu şerhi bulunmamaktadır. Dolayısıyla, Anayasa Mahkemesinin anılan hak ihlali kararının somut uyuşmazlıkta uygulanamaz....

        Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, yasa ve yerleşik Yargıtay uygulaması gereği vekille temsil edilen dosyalarda sürelerin vekile yapılan tebligatla işlemeye başlayacağını, 21.04.2021 tarihinde asile yapılan 103 davetiyesinin hiç bir süreyi başlatmayacağını, açmış oldukları meskeniyet şikayeti davası ise, kıymet takdiri tebliği için UETS üzerinden vekil olarak taraflarına çıkartılan 31.07.2021 tarihli elektronik tebligat sonrasında 08.08.2021 tarihinde açıldığını ve süresinde olduğunu ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Dava İİK 82/12 maddesi kapsamında açılan haczedilmezlik (meskeniyet) şikayetidir. Bu dava İİK 16/1 maddesi anlamında şikayet niteliğindedir ve ileri sürme süresi öğrenme tarihinden itibaren 7 gündür. Somut olayda, davacıya hacze ilişkin 103 davetiyesinin tebliğ tarihi 21/04/2021 tarihidir....

        Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın süresinde açılmadığını, borçlunun taşınmazı davalıya borcundan dolayı teminat olarak gösterdiğini, borcunu da ödemediğini, meskeniyet iddiasının yerinde olmadığını söyleyerek davanın reddini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince; ''Şikayet dilekçesinin usuli incelemesinde; şikayetçi tarafın şikayet yoluna başvurma hakkı bulunduğu, mahkememizin şikayeti incelemeye yetkili olduğu anlaşılmış ve şikayetin süresinde olup olmadığı hususunda incelemeye geçilmesine karar verilmiştir. İİK'nın 82. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nın 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tâbi olup, bu süre öğrenme tarihinden başlar. Anılan süre aşılarak gerçekleştirilen şikayetlerin esasına girilerek hüküm verilmesine, İİK 16, İİK 18, HMK 322, 114 ve 114/2 maddesi izin vermemektedir. Süre dava şartıdır....

        İcra Müdürlüğü'nün 2020/178 esas sayılı dosyalarından konulan hacizlerin meskeniyet şikayeti nedeni ile kaldırılmasına yöneliktir....

        Somut olayda, meskeniyet şikayetine konu taşınmazın tapu kaydına 20.03.2014 tarihinde haciz şerhi işlendiği, mahcuz taşınmaza ilişkin kıymet takdir raporunun borçluya 09.09.2014 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun bu tarihte haczi öğrendiği halde 7 günlük şikayet süresinden sonra meskeniyet şikayetini 22.09.2014 tarihinde yaptığı görülmektedir. O halde, mahkemece şikayetin süreden reddi gerekirken, işin esası incelenerek şikayetin kabulü ile haczin kaldırılması yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18.01.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          O halde, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, konusuz kalan şikayet hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir. Şikayet tarihi itibarıyla ilk derece mahkemesi kararı dosya kapsamına, usul ve yasaya uygun olup, şikayet kısmen kabulle sonuçlandığından yargılama giderleri tarafların haklılık durumuna göre eşit olarak paylaştırılmıştır. Açıklanan nedenlerle, tarafların istinaf başvurularının kısmen kabulü ile HMK'nın 353/1- b-2. bendi gereğince ilk derece mahkemesi kararının meskeniyet şikayeti yönünden kaldırılmasına, davacının konusu kalmayan meskeniyet şikayeti hakkında karar verilmesine yer olmadığına, tarafların sair istinaf taleplerinin esastan reddine karar vermek gerekmiştir....

          Bu durumda, her ne kadar taşınmaz üzerine daha önce konulmuş haciz bulunmakta ise de yukarıda da açıklandığı üzere her haciz yeni bir şikayet hakkı doğuracağından son hacze yönelik meskeniyet şikayeti İİK'nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal sürede olup mahkemece esasının incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken istemin süre aşımı nedeniyle reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28.01.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Şu hale göre, her ne kadar taşınmaz üzerine daha önce konulmuş haciz bulunmakta ise de yukarıda da açıklandığı üzere her haciz yeni bir şikayet hakkı doğuracağından son hacze yönelik meskeniyet şikayeti İİK'nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal sürede olup mahkemece esasının incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken istemin süre aşımı nedeniyle reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27/03/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              UYAP Entegrasyonu