Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Dairesinin 13.02.2020 Tarih 2020/212 Esas 2020/1308 Kararında "Her haciz yeni bir şikayet hakkı doğuracağından son hacze ilişkin şikayete konu meskeniyet iddiası incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekmektedir." denilmekte olduğunu, ancak, somut olayda birinci olarak belirtilen 16.12.2019 Tebliğ tarihli 103 davetiye yazısında hangi taşınmaza haiz konulduğu, eş deyişle müvekkilinin taşınmazı olan 598 ada 5 parsel sayılı taşınmaza haciz konulup konulmadığı dahi meçhul olduğunu, hak düşürücü sürenin aşıldığını, itirazın hali hazırda değerlendirilmiş olduğu minvalindeki değerlendirmesi ve davanın usulden reddine dair kararı hukuka aykırı olduğunu, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Uyuşmazlık, Ayvalık İcra Dairesinin 2019/6415 Esas sayılı dosyasında meskeniyet nedeniyle haczedilmezlik şikayetine ilişkindir....

Meskeniyet şikayeti, İİK'nın 16/1 maddesi uyarınca yedi günlük süreye tabidir. Bu süre, öğrenme tarihinden itibaren işlemeye başlar. Takipte davacı borçluya 103 davetiyesinin 13/03/2017 tarihinde tebliğ edildiği, meskeniyet şikayetinin yasal süresinde yapılmadığı anlaşılmıştır. Davacı 103 davetiyesinin 03/08/2017 tarihinde tebliğ edildiğini ileri sürmüş ise de bu tebligatın kıymet takdiri raporunun tebliğine ilişkin olduğu 103 davetiyesi olmadığı anlaşılmıştır. HMK'nun 119/1- e maddesi uyarınca şikayetçi iddiasının dayanağı olan bütün vakıaları şikayet dilekçesinde göstermek zorundadır. Aynı Yasanın 25. maddesi hükmüne göre de; hakim, şikayet dilekçesinde bildirilen vakıalarla bağlı olup ileri sürülmeyen maddi olayları kendiliğinden gözetemez....

Şikayetler hakkında yargılama usulünü düzenleyen, İİK.nun 18/3. maddesi hükmü; "Aksine hüküm bulunmayan hallerde icra mahkemesi, şikayet konusu işlemi yapan icra dairesinin açıklama yapmasına ve duruşma yapılmasına gerek olup olmadığını takdir eder; duruşma yapılmasını uygun gördüğü takdirde ilgilileri en kısa zamanda duruşmaya çağırır ve gelmeseler bile gereken kararı verir" hükmünü içermektedir. Somut olayda, borçlunun başvurusu İİK.nun 82/12. maddesi gereğince meskeniyet iddiası olup, şikayet niteliğindedir. Bu durumda, mahkemece, İİK.nun 82 ve 18/3. maddeleri gereğince yargılamaya devam edilerek işin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, HUMK 409/5.maddesi (HMK.nun 150/6.md.) gereğince açılmamış sayılmasına karar verilmesi isabetsizdir....

    Somut olayda, meskeniyet iddiası nedeniyle haczedilmezlik şikayetinde bulunulan taşınmazın tapuda borçlu adına kayıtlı olup, tapu kaydında ... ili, ..... ilçesi, ......Köyü, 232 ada ... parselde kayıtlı ....174,94 m² miktarlı arsalı kerpiç ev, ahır, mutfak vasfında olduğu görülmektedir. Mahkemece hükme esas alınan ....09.2015 tarihli bilirkişi raporunda; şikayet konusu taşınmazın değerinin 71.252,58 TL olduğu, borçlunun .... İlçesinin mütevazı bir semtinde ise, haline münasip meskeni 72.100 TL ye alabileceği bildirilmiştir. Bu durumda, mahcuzun değeri, borçlunun haline münasip evin değerinden az olduğundan mahkemece şikayetin kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Meskeniyet iddiası Taraflar arasındaki uyuşmazlık ilamsız takipten kaynaklanan şikayet isteğine ilişkindir. Yargıtay Kanunu 14. maddesi uyarınca Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 19.01.2015 tarih 2015/8 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 22.01.2015 tarihli ve 29244 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (12.) Hukuk Dairesi'nin görevine girmektedir. 11 Nisan 2015 tarihi itibariyle Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6644 sayılı Kanun'un 2. maddesi ile değişik 2797 sayılı Kanun'un 60. maddesinin 1. ve 3. fıkraları uyarınca dosyanın görevli daireyi belirlemek üzere HUKUK İŞBÖLÜMÜ İNCELEME KURULU'NA GÖNDERİLMESİNE, 21.09.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        Satış hazırlıklarının sürdürüldüğü sırada ipotekli taşınmaz malikinin icra mahkemesine yaptığı başvurusunda, İİK’nun 82/12. maddesini dayalı olarak, taşınmazın haline münasip evi olduğu iddiası ile haczin kaldırılmasını talep ettiği Mahkemece, şikayetin süre yönünden reddine karar verildiği, kararın borçlu tarafından temyiz edildiği anlaşılmaktadır. İİK'nun 82/12. maddesine dayalı olarak yapılacak meskeniyet iddiası haczedilmezlik şikayeti olup, borçlu hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibe geçildiğinden anılan takipte haciz safhası bulunmadığı gibi meskeniyet şikayetine konu edilecek bir “haciz işlemi” de mevcut değildir. O halde, Mahkemenin şikayetin reddi kararı açıklanan nedenle sonucu itibari ile doğru olduğundan onanması gerekmiştir....

          Aile Mahkemesi'nin ... tarihli ve ... sayılı kararında şikayete konu taşınmazın alımı sırasında davacının yaptığı katkı payı alacağının tahsiline karar verildiği anlaşılmaktadır Borçlunun meskeniyet iddiası üzerine haczedilen evin borçlunun haline münasip ev olduğu gerekçesi ile haczin kaldırılmasına dair hüküm tesis edilmiş ise de icra takibine dayanak ilam katkı payı alacağına ilişkin olup, İİK.nun 82/son maddesi hükmü gereğince alacağın konusu evin bizzat bedelinden kaynaklandığından meskeniyet iddiası dinlenilemez. Bu sebeple haczedilmezlik şikayetinin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

            İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, borçlunun meskeniyet şikayetine konu ettiği taşınmazlara 02/07/2019 tarihinde haciz konulduğu, borçluya haciz işleminin tebliğ edilmediği, taşınmazların kıymet takdirinin yapıldığı, Kozan İcra Müdürlüğünün 2019/262 talimat sayılı dosyasından düzenlenen 06/01/2021 tarihli kıymet takdiri raporunun davacı borçluya 21/01/2021 tarihinde tebliğ edildiği, davacının kıymet takdiri raporunun tebliğine ilişkin tebligatın usulsüz tebliğ edildiğine ilişkin bir şikayetinin bulunmadığı, bu durumda davacı borçlunun taşınmaz haczinden en geç kıymet takdiri raporunun tebliğ edildiği tarihte haberdar olduğunun kabulünün gerektiği, davacı tarafından kıymet takdiri raporunun tebliği tarihinden itibaren 7 günlük şikayet süresi geçtikten sonra 10/06/2021 tarihinde mahkememize meskeniyet şikayetinde bulunulduğu, açılan davanın süresinde olmadığı gerekçesiyle davacının meskeniyet iddiasının süreden reddine, davacının süresinde yapılmayan meskeniyet iddiasına dayalı satışın...

            İlk derece mahkemesi kararında da açıklandığı üzere, meskeniyet şikayetine konu taşınmaz, ipotekli taşınmaz olduğundan ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan takipte haciz safhası bulunmadığından, borçlu taşınmazına ipotek koydurmakla meskeniyet iddiasından vazgeçmiş sayılacağından, İİK'nın 82/1- 12. maddesi uyarınca borçlunun meskeniyete dayalı haczedilmezlik şikayetinin reddine dair ilk derece mahkemesi kararında isabetsizlik görülmemiştir. Davacı tarafından kıymet takdirine ilişkin şikayet ile satışın durdurulması ve iptaline ilişkin karara yönelik istinaf başvurusunda bulunulmuş ise de icra mahkemesi kararlarından hangilerine karşı istinaf yoluna başvurulamayacağı İİK'nın 363/1. maddesinde açıklanmıştır. Kıymet takdirine ilişkin her türlü şikayet ile satışın durdurulması ve iptali hakkında verilen ilk derece mahkemesi kararları, İİK'nın 128/a ve 363/1 maddeleri gereğince niteliği itibariyle kesin olup, istinafı kabil değildir....

            Diğer yandan, İcra ve İflas Kanunu'nda taşınmaz üzerine konulan haczin yenilenmesi diye bir müessese mevcut olmayıp, aynı takip dosyasından da olsa, konulan her haciz, yeni bir haciz olup, borçlunun her hacze yönelik olarak şikayet hakkı bulunmaktadır. Somut olayda ise, taşınmaz kaydı üzerine son olarak, alacaklı vekilinin talebi üzerine 27.8.2019 tarihinde haciz şerhi işlendiği, bu hacze ilişkin olarak icra dosyasından 07.10.2019 tarihinde borçluya kıymet takdiri raporu tebliğ edilerek bildirimde bulunulduğu, borçlunun 14.10.2019 tarihinde süresinde meskeniyet şikayetinde bulunduğu anlaşılmıştır. O halde, her ne kadar taşınmaz üzerine daha önce konulmuş haciz bulunmakta ise de, yukarıda da açıklandığı üzere her haciz yeni bir şikayet hakkı doğuracağından, borçlunun 27.08.2019 tarihli hacze yönelik şikayeti, İİK.nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal sürededir....

              UYAP Entegrasyonu