WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Şikayet olunan ... vekili, müvekkilinin haczinin önceki tarihli olduğunu, ihtiyati haczin hacze iştirakinin İİK'nun 100. maddesindeki koşulların varlığı halinde mümkün olduğunu, kıymet takdiri giderlerinin satış masrafı olarak kabul edilmesinin yasal olarak mümkün olmadığını savunarak, şikayetin reddini istemiştir. Mahkemece, dosya kapsamına göre, şikayetçinin kesin haczinin şikayet olunanın haczinden sonra olduğu, ihtiyati haczin İİK'nun 100. maddeside sayılan durumlarda hacze iştirak edebileceği, hacze iştirak koşullarının oluşmadığı, ancak kıymet takdiri giderlerinin de satış gideri olarak şikayetçiye ödenmesi gerektiği gerekçesiyle, şikayetin sıraya ilişkin olarak reddine, kıymet takdiri giderlerine ilişkin olarak kabulüne ve kıymet takdiri giderlerinin satış bedelinden şikayetçiye ödenmesine karar verilmiştir. Kararı, şikayetçi vekili temyiz etmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Demirci İcra Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 11/11/2013 NUMARASI : 2013/24-2013/58 Taraflar arasındaki sıra cetveline şikayetin yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı şikayetin kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde şikayet olunan vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Şikayetçi vekili, şikayet dışı borçluya ait taşınmazın satışından sonra Demirci İcra Müdürlüğü'nün 2006/774 Esas sayılı takip dosyasında düzenlenen sıra cetvelinde, şikayet olunanın haczinin iki yıllık sürede satış istenmemesi nedeniyle düşmesine rağmen birinci sırada yer verildiğini ileri sürerek, sıra cetvelinin iptalini talep etmiştir. Şikayet olunan vekili, müvekkilinin haczinin düşmediğini savunarak, şikayetin reddini istemiştir....

      Şikayet olunan vekili, şikayetin reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, sıra cetvelinde ilk sırada haczi bulunan şikayet olunanın takip dosyasından araç üzerine 04.03.2015 tarihinde 7.000,00 TL’lik ihtiyati haciz uygulandığı, takibe geçilirken takibin dayanağı olan 31.000,00 TL meblağlı bononun tamamı üzerinden takibe geçildiği, takip kesinleştikten sonra 7.000,00 TL dışında bir haciz uygulanmadığı, garameye dahil edilmesi gereken alacak miktarının bu nedenle 7.000,00 TL ve masrafları ile satış tarihine kadar işleyecek faizi olan toplam 10.419,04 TL olması gerektiği gerekçesiyle şikayetin kabulü ile sıra cetvelinin iptaline karar verilmiştir. Kararı, şikayet olunan vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, şikayet olunan vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir....

        Davacı istinaf dilekçesinde özetle; emekli maaşına rızası hilafına konulan maaş haczinin kaldırılmasını istediğini, emekli olmadan emekli maaş haczi yasağından feragatın mümkün olmadığını, kendisinin 2018 yılı Aralık ayında emekli olduğunu, ancak tutulan zabtın 2018 yılı 25 Ocak tarihli olduğunu, doğmamış haktan feragat etmiş gibi zabıt tutulduğunu, kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, mahkemece delillerin toplanmadığını, kimseye maaş muvafakatı vermediğini, 350,00 TL nakit para verdiğini ve boş kağıda imza attığını, icra dairesine gidip herhangi bir imza vermediğini, emekli maaşı ile geçinemediğini, pandemi nedeniyle de çalışmadığını, mağdur olduğunu belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasını ve haksız konulan maaş haczinin fekkini talep etmiştir....

        Şikayet olunan vekili, müvekkilinin haczinin tasarrufun iptalinden kaynaklanan haciz olarak düşünülmediğinde dahi şikayetçinin 2009 yılında konulan haczinden daha önce 2008 yılından beri mer'i olduğunu, dosyada satış avansının mevcut olduğunu, müvekkili haczinin tasarrufun iptali davasından kaynaklanması sebebiyle taşınmazı devir alan kişilerin hacizlerine karşı önceliği olduğunu savunarak şikayetin reddini istemiştir....

          - K A R A R - Davacı vekili, davalı ...’ın kredi kartı sözleşmesinden kaynaklı müvekkiline borcu olduğunu, borç nedeniyle ... takibi başlatıldığını ve maaşına haciz konulduğunu, hacizde 3.sırada olduklarının bildirildiğini, hacizde 1. sırada yer alan diğer davalının alacığının bonoya dayandığını, faiz talebi olmadığını, aralarında borç ilişkisi olmadığını, borçlunun maaşına gelecek hacizleri bertaraf etmek için yapıldığını ileri sürerek maaş haciz nedeniyle ödenen miktarların karar kesinleşinceye kadar ödenmemesi yönünde tedbir kararı verilmesini ve haciz tarihinden itibaren yapılan ödemelerin davalı ...’ndan alınarak kendilerine verilmesini ve maaş haczinin 1. sıraya alınmasını talep ve dava etmiştir. Davalı ..., görev itirazında bulunduğunu, borçlu olan davalıyı tanıdığını zira kimsenin tanımadığı kişiye borç vermeyeceğini, alacağının gerçek olduğunu, haciz sırasında başka bir alacaklı da olduğunu, tek alacaklının davacı banka olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir....

            -KARAR- Dava davacı yanın haczinin, Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 21/I inci maddesine aykırı olarak, ilk hacze iştirak ettirilmediği iddiasına dayalı sıra cetveline itiraz davasıdır. İcra Mahkemesince davacı haczinin Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 21 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ilk hacze iştirak ettirilmesi gerektiğinden bahisle sıra cetvelinin iptaline karar verilmiş; hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davalı ... vekili davaya cevabında bedeli paylaşıma konu taşınmazın satış tutarının dağıtılması için daha evvel bir sıra cetveli düzenlendiğini; davacıya anılan sıra cetvelinde de pay ayrılmamasına rağmen davacının yasal süresi içinde şikayet hakkını kullanmadığını ve bu sıra cetvelinin bir başka alacaklı tarafından yapılan şikayet başvurusu üzerine İcra Mahkemesince iptal edildiğini savunmuştur. Bu savunmanın doğruluğunun belirlenmesi halinde, taraflar yararına usulî kazanılmış hak oluşacağının kabulü gerekir....

              İlk derece mahkemesi kararında özetle: Açılan davanın, Maaş haczinin kaldırılması talebini içeren dava olduğu, dava dilekçesinde kefalet ilişkisinin zamanaşımına uğradığı iddia edilmiş ise de takip dayanağı genel kredi sözleşmesinde davacı-borçlunun müşterek-müteselsil kefil olarak yer aldığı, alacaklı tarafından 23/07/2007 tarihinde icra takibine geçilmiş olmakla BK598 md.' de hükme bağlanan zamanaşımının kesilmiş olduğu, 18/02/2015 tarihinde yapılan yenileme talebinin de zamanaşımı süresi içerisinde olduğu, dava dilekçesinde, "öncelikle rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapılması gerektiği" yönünde iddia ve itirazda bulunulmuş ise de bu yöndeki itirazın, ödeme emrinin borçlu-davacıya tebliğ tarihi olan 26/07/2007 tarihinden itibaren 7 gün içerisinde İcra Müdürlüğüne, İcra dosyasına yapılmış olması gerektiği, bu yöndeki itirazın süresiz şikayete tabi olduğu düşünülse dahi, davacı-borçlunun, takip dayanağı kredi sözleşmesinin rehin vereni olmadığı, bu itirazı ancak rehin verenin...

              Davacının usulsüz tebliğ şikayetinin yasal süresi içerisinde şikayet konusu edilmediği dikkate alındığında ödeme emrinin tebliğ tarihinin 16/12/2019 tarihi olduğu, davacı borçlunun icra dosyasında takibe, borca ve ferilere itirazlarının 27/12/2019 tarihli olmakla İİK. 62 maddesi uyarınca 7 günlük yasal süresi içerisinde olmadığı dikkate alındığında icra müdürlüğünce itirazın süresinde olmadığından reddine dair kararı usul ve yasaya uygundur. Yine itiraz süresinde yapılmadığından davacının takibin durdurulmasına yönelik talebi yerinde olmadığı gibi takibin kesinleşmesinden sonra uygulanan maaş haczinin kaldırılmasına yönelik talebi de yerinde değildir. Bu nedenle davacının bu yöndeki şikayeti ve taleplerinin esastan reddine karar vermek gerekir....

              Sayılı ilamıyla, şikayet olunanaın 19.02.2010 tarihli haczinin satış vaadi şerhine istinaden konulduğu, satış vaadi şerhi üzerine haciz konulması uygulamasının hukuken mümkün olmadığı, bu nedenle sıra cetvelinin, şikayet olunanın geçersiz haczi dikkate alınmadan yapılması gerektiği belirtilerek bozulmuştur. .../... S.2 Bu kez, şikayet olunan vekili karar düzeltme talebinde bulunmuştur. Yargıtay ilamında belirtilen gerektirici sebeplere göre, HUMK'nın 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteminin reddi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, şikayet olunan vekilinin karar düzeltme isteminin REDDİNE, 275,00 TL para cezasının karar düzeltme isteyenden alınarak Hazine'ye gelir kaydedilmesine, 11.12.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                UYAP Entegrasyonu