İcra Müdürlüğünün 2017/36881 Esas sayılı dosyası ile hakkında icra takibi yapıldığını, haline münasip evinin haciz edildiğini ileri sürerek haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi tarafından, takip dosyasında davacı borçlu asilin adresine 103 davetiyesine ilişkin tebliğ işleminin bulunmadığı, ancak borçlunun takip dosyasına sunduğu 27/09/2021 tarihli talep dilekçesi ile taşınmazı üzerindeki haczin kaldırılması talep ettiği, bu tarih itibariyle haczi öğrenmiş sayılacağı, dava tarihinin 11/10/2021 olmakla, öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük yasal şikayet süresi içerisinde şikayette bulunulmadığı gerekçesi ile şikayetin süreden reddine karar verilmiştir....
İhtiyati hacze ilişkin İİK'nun 261/ son maddesinde "İhtiyati haczin infazı ile ilgili şikayetler infazı yapan icra dairesinin bağlı olduğu icra mahkemesine yapılır." 266. maddesinde ise borçlu, para veya mahkemece kabul edilecek rehin veya esham yahut tahvilat depo etmek veya taşınmaz rehin yahut muteber bir banka kefaleti göstermek şartı ile ihtiyati haczin kaldırılmasını genel mahkemeden isteyebilir. Takibe başlandıktan sonra bu yetki, icra mahkemesine geçer." düzenlemeleri mevcuttur. Somut olayda davacının talebi haciz kararına itiraz niteliğinde olmayıp aradan geçen süre nedeniyle hacizlerin kaldırılmasına yönelik şikayet niteliğindedir. Davacının hacizlerin düştüğü iddiasına dayalı haczin kaldırılması istemi İİK.nun 16. maddesine dayalı şikayet olup, anılan madde uyarınca inceleyecek mercii icra mahkemesidir....
Karara karşı davacı istinaf başvurusunda bulunarak; satış isteme süresinin dosyaya para yatmasıyla başlamadığını dosyaya haciz konulduğu tarihte başladığını, İcra İflas Kanununda haczin bir kere konulup sürekli devam etmesinin mümkün olmadığını, alacaklı tarafın taşınmaza koyduğu haczi 1 yıllık sürelerle yenilemediği gibi haczin düşmemesi için de satış avansını yatırmadığını, bu nedenle haciz düştüğünden kaldırılması gerektiğini, İİK'nın 106 ve 110 maddelerine göre haczin kaldırılması talep edilen taşınmazda başkaca haciz bulunmadığını belirterek kararın kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....
Eldeki davada, davacının talebi zamanaşımına uğramış borçtan dolayı borçlu olmadığının tespiti, maaş üzerine konulan haczin kaldırılması, yapılan kesintilerin iadesi, mercide hataya düşerek görevsiz mahkemelerde açmış olduğu davalara ilişkin yargılama giderlerinin tazmini ile manevi tazminat istemleri olup, somut olayda 2001/9-10. aylarına ait prim borcuna ilişkin 2012/21345 takip numaralı ödeme emrinin davacıya tebliğ edilemediği, bu defa aynı takip numarası üzerinden 2001/7 - 2001/11 dönemlerine ilişkin haciz bildirisi ile davacının emekli maaşına haciz konularak kesinti yapılmaya başlandığı ancak ödeme emri gönderilmeden maaş haczi yapılamayacağı gözönünde bulundurularak dava konusu talepler hakkında bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz bulunmuştur....
İcra Dairesi'nin 2017/5958 E sayılı dosyasından başlatılan takipte, davacı borçlunun kandırılarak ve dolandırılarak emekli maaş haczi muvafakatine ilişkin belgenin imzalatıldığını ve icra dosyasına sunulduğu bunun üzerine davacının emekli maaşından kesinti yapılmaya başlandığını, dosyada tahsil için başkaca bir işlem yapılmadığını, icra müdürlüğüne 20/05/2019 tarihinde emekli maaşı üzerindeki haczin kaldırılması talebinde bulunulduğu ancak 24/05/2019 tarihli karar ile talebin reddedildiğini beyan etmiş, emekli maaşı üzerindeki haczin kaldırılmasına ve şimdiye kadar yapılmış tüm kesintilerin faizi ile birlikte davacıya iadesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalılara dava dilekçesi ve ekleri tebliğ edilmemiş, tensiben karar verilmiştir....
Daha sonra tapu iptali ve tescil kararına dayalı olarak taşınmazın maliki olan 3. kişinin, haczin kaldırılması için, Hukuk Genel Kurulu'nun 13.06.2001 tarih ve 2001/12-461 E. - 2001/516 K. sayılı kararında ve Dairemizin süreklilik arzeden içtihatlarında da belirtildiği üzere genel mahkemede mülkiyet hakkına dayalı olarak dava açması gerekir. Bu nedenle icra müdürlüğünün bu hususlara ilişkin haczin kaldırılması talebinin reddine yönelik gerekçesi yerinde ve yasaya uygun olup mahkemenin tapu iptali ve tescil kararı verildiğinden bahisle müdürlük kararının kaldırılması gerektiğine ilişkin tespit ve gerekçesinde isabet bulunmamaktadır....
Yargıtay'ca incelenmesi istenen karar bu maddelerle tespit edilen kararlar arasına girmeyip kesin nitelikte bulunduğundan şikayet edenin temyiz dilekçesinin REDDİNE, 2- Şikayet edenin diğer temyiz itirazlarına gelince; Şikayet edenin talebi ve dayandığı belgelere, temyiz olunan kararda yazılı gerekçelere, özellikle İcra Müdürlerinin alacaklının gösterdiği yerlerde haciz işlemi yapma mecburiyetinin bulunmasına, icra dosyasında taraf olmayan 3. kişinin dosyadaki haczin kaldırılmasını şikayet yoluyla isteyemeyeceğine, bu konuda aktif dava ehliyeti olmadığına, ancak 3. kişinin istihkak iddiası ve prosedürüne göre haczin kaldırılmasını isteyebileceğine göre yerinde bulunmayan temyiz sebeplerinin reddiyle usul ve kanuna uygun mahkeme kararının İİK'nun 366. ve HUMK'nun 428. maddesi uyarınca ONANMASINA, taraflarca İİK'nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 27,70 TL peşin harcın onama harcına...
e ait 813 parselin 4/60 hissesini 17.7.2009 tarih ve 19243 yevmiye nosu ile tapuda yapılan alım-satım akdi ile satın aldığını, ancak tescili unutulan devrin tapu kütüğüne tapu memuru tarafından "tescil edilmeyen devir işlemlerinin yeniden tescili" açıklaması ile 5.12.2012 tarih ve 19196 yevmiye sayısı ile işlendiğini, tapuya tescilden önce eski malik olan takip borçlusunun borcu nedeniyle 12.7.2012 tarihinde haciz konulduğunu ileri sürerek, malik olduktan sonra tapu siciline konulan haczin kaldırılması istemiyle icra mahkemesine başvurmuş, mahkemece, şikayetçinin üçüncü kişi olduğu ve dolayısıyla aktif husumet ehliyetinin bulunmadığı gerekçesi ile talebin reddine karar verilmiştir. Şikayetçi üçüncü kişi şikayet tarihinde taşınmazın maliki olduğundan, taşınmazı üzerindeki haczin kaldırılmasını isteyebilir. Bu nedenle şikayetçinin aktif husumet ehliyetinin bulunduğunun kabulü gerekir....
İİK'nun 134/4. maddesine göre, ihalenin feshine ilişkin şikayet, görevsiz veya yetkisiz icra mahkemesi veya mahkemeye yapılırsa, mahkemece evrak üzerinde inceleme ile başvuru tarihinden itibaren en geç on gün içinde görevsizlik veya yetkisizlik kararı verilir. Bu kararlar kesindir. Somut olayda; şikayet tarihi itibariyle, şikayete konu menkullere ilişkin ihalenin kesinleşmediği görülmekle, şikayet dilekçesinin içeriği nazara alındığında, şikayetçinin, ihalenin feshini de talep ettiği anlaşılmış ise de, şikayete konu başvurunun ilk olarak.......
Ancak haczedilen mal satılıp paraya çevrildikten sonra vazgeçilirse tahsil harcı tam olarak alınır '' düzenlemesine yer verilmiştir.Somut olayda; borçlunun adına kayıtlı taşınmazlardan sadece biri üzerindeki haczin kaldırılmasına yönelik alacaklı vekilinin talebi, Dairemizin yerleşik uygulamalarına göre, alacağın haricen tahsil edildiğine karine teşkil edeceğinden, haczin kaldırılması için anılan yasa hükmüne uygun olarak harç ödenmesi zorunlu olup, icra müdürlüğünce harç alınmasına yönelik işlemde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamaktadır. (Dairemizin 2016/17731 Esas, 2017/9947 Karar nolu, 2016/22006 Esas, 2017/13731 Karar nolu, 2019/8322 Esas, 2020/5001 Karar nolu kararı)” denilmiştir. Bu durumda emsal içtihat gereğince bir kısım mahcuzlar üzerindeki hacizlerin kaldırılması talebi alacağın haricen tahsil edildiğine karine teşkil edeceğinden, haczin kaldırılması için anılan yasa hükmüne uygun olarak harç ödenmesi zorunludur....