Satışa hazırlık işlemlerinden kaynaklanan nedenlerle ihalenin feshi isteminde bulunulabilmesi için usulsüz olduğu ileri sürülen hususun ihaleden önce şikayetçi tarafından öğrenilmemiş olması, öğrenilmiş ise İİK'nun 16/1.maddesinde öngörülen yasal yedi günlük sürede icra mahkemesi nezdinde şikayet konusu yapılmış olması gerekir. Şikayetçi, fesih nedeni olarak ileri sürdüğü ihaleye hazırlık dönemine ilişkin bir durumu yasal sürede icra mahkemesine şikayet yoluyla ileri sürmez ise daha sonra aynı nedene dayalı olarak ihalenin feshini isteyemez. Satışa hazırlık işlemlerine yönelik şikayet üzerine mahkemece verilecek kararlar kesin olmakla beraber, süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde icra mahkemesi kararının, ihalenin feshi aşamasında incelenmesi mümkündür. Ancak, yasanın öngördüğü bu olanağı kullanmayanlar, aynı şikayet nedenleri ile ihalenin feshini talep edemezler. Dairemizce yapılan değerlendirmeler neticesinde; HMK.'...
Şikayet olunan müflis şirket iflas idaresi vekili, sıra cetvelinin 6183 sayılı AATUHK'nın .... maddesine uygun düzenlendiğini savunarak, şikayetin reddini istemiştir. Şikayet olunan ... vekili ve ... Katılım ... A.Ş. vekili ise, şikayetin reddini istemişlerdir. Mahkemece, sıra cetvelinin İİK'nın 206. maddesine uygun olarak düzenlendiği gerekçesiyle şikayetin reddine dair verilen karar, şikayetçi vekilinin temyizi üzerine Dairemizin ....02.2012 tarih ve 521 Esas, 1346 Karar sayılı ilamıyla onanmış ancak şikayetçi vekilinin karar düzeltme talebi üzerine Dairemizin ....09.2012 tarih ve 2817 Esas, 5004 Karar sayılı ilamıyla, '' iflas sıra cetvelinde başka bir alacaklının kabul edilen miktar kadar alacağı bulunmadığına ya da sırasına yönelik itiraz, o alacağın sıradan terkin edilmesi talebini içerdiğinden, şikayet olarak ... mahkemesinde değil, İİK'nın 235/.... maddesi uyarınca sırasına itiraz edilen alacaklıya husumet yöneltilerek dava yolu ile genel mahkemede ileri sürülmelidir. ......
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı ile borçlulardan ...Tekstil Tarım Ve Gıda Ürünleri Sanayi Ticaret Limited Şirketi tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Borçluların sair fesih nedenleri ile birlikte; alacaklının açtığı kıymet takdirine itiraz davasında taşınmaz maliklerinin ve borçluların tamamının davaya dahil edilmemesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek ihalenin feshi istemiyle icra mahkemesine başvurdukları, mahkemece şikayetin reddine karar verildiği, kararın borçlular tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince; alacaklının kıymet takdirine itirazı üzerine yapılan yargılamada borçlulardan ...’ın davaya dahil edilmemesi nedeniyle taraf teşkilinin sağlanmadığından...
Davalı-alacaklı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından vekili aracılığı ile kıymet takdirine itiraz edildiğini, bu davada taşınmazın değerinin 735.000,00 TL olarak tespit edildiğini, böylece taşınmazın değeri ve nitelikleri hakkında verilen kararın kesinleştiğini, kıymet takdirine itiraz davasında taşınmazın niteliklerine ilişkin itirazı bulunmadığını, satış ilanının da kıymet takdirine itiraz davasını açan davacı vekiline e tebligat yolu ile tebliğ edildiğini, satışa hazırlık işlemlerine karşı 7 günlük yasal sürede şikayet yoluna başvurulmadığını, dava şartı olan zarar unsurunun gerçekleşmediğini, zira taşınmazın muhammen değerinin %50'sinin üzerinde bir bedelle satıldığını, ihalenin usul ve yasaya uygun yapıldığını bildirerek, davanın reddine, davacının ihale bedelinin %10'u oranında para cezasına mahkum edilmesine karar verilmesini istemiştir. Davalı-ihale alıcısına usulüne uygun davetiye tebliğ edilmiş, adı geçen davalı davaya cevap vermemiştir....
Aynı maddenin son fıkrasına göre, kıymet takdirine karşı yapılan şikayet hakkındaki icra mahkemesi kararı kesin olup temyiz edilemez. Kıymet takdirine itiraz üzerine mahkemece verilecek kararlar kesin olmakla beraber, süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde, icra mahkemesi kararının, ihalenin feshinin istenmesi sırasında incelenmesi mümkündür (HGK'nun 17.03.1999 tarih - 1999/12- 161 E.- 148 K. sayılı kararı). Mahkeme, bu halde ihale konusu taşınmazın kıymetini yaptıracağı keşif ve bilirkişi incelemesi ile tespit ettirdikten sonra oluşacak sonuca göre bir karar verir. Ancak, kıymet takdirine süresinde itiraz etmeyerek yasanın öngördüğü bu olanağı kullanmayanlar, kıymet takdirine ilişkin hususları ihalenin feshi sebebi olarak ileri süremezler. Somut olayda, şikayetçi tarafından süresi içerisinde bedelin düşük belirlendiği iddiasıyla Mersin 2....
Yine mahkemece davacıların kıymet takdirine itiraz davası açmış olduklarından bahisle kıymet takdir raporunun tebliğ edilmediğine yönelik şikayetlerinin yasal dayanaktan yoksun olduğu kabul edilmiş ise de yerel mahkemece kıymet takdirine itiraz davası hakkında verilen 2019/156 E-2020/147 K sayılı kararının incelenmesinde kıymet takdirine itiraz eden borçlunun Eka yapı Şti olduğu, diğer davacı Ekamar Şti'nin kıymet takdirine itiraz davası açmadığı göz önüne alındığında yerel mahkemenin tebliğ şikayeti hakkındaki gerekçesinin de yerinde olmadığı anlaşılmaktadır....
Öte yandan; borçlunun şikayet dilekçesinde kıymet takdir raporuna itiraz ettiği taşınmazlardan biri de aynı zamanda meskeniyet şikayetinde bulunduğu taşınmaz olup, mahkemece her iki şikayet konusunun da aynı dosyada çözümlenmesi ve borçludan alınacak tek bir gider avansı ile yapılacak keşifte her iki şikayet konusuna ilişkin olarak da tek rapor alınabilecek olması karşısında, mahkemenin tefrik kararı da usul ekonomisi ilkesi gereğince doğru bulunmamıştır. O halde mahkemece, kıymet takdirine itirazla birlikte meskeniyet şikayetinin yapıldığı ve tefrik kararı veren .......... İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2016/......
Her ne kadar davacı vekili; müvekkili için çıkartılan kıymet takdirine ilişkin tebligatın da usulsüz olduğunu ve buna ilişkin kıymet takdirine itiraz, şikayet yoluna başvuracaklarını beyan etmiş ise de, satış ilanının usulüne uygun şekilde davacı vekiline tebliğ edildiği, satış ilanının tebliği ile her halükarda şikayetçi tarafça kıymet takdiri raporundan da haberdar olmuş sayılmasının gerektiği, mahkememizce yukarıda kabul edildiği şekilde satış ilanının davacı T1 25/09/2020 tarihinde usulüne uygun şekilde tebliğ edildiği, davacının kıymet takdirine itirazlarda yasal itiraz süresi olan 7 gün içerisinde kıymet takdirine ilişkin rapora karşı henüz herhangi bir dava açmadıkları ve bu itibarla süresi içerisinde kıymet takdirine ilişkin rapora itiraz etmedikleri anlaşılmakla, davacı vekilinin iş bu yöndeki talepleri mahkememizce kabulü değer görülmemiştir....
"İçtihat Metni" Mahkemesi :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Şikayet eden vekili, İstanbul 9. İcra Müdürlüğü’nün 2003/11674 Esas sayılı dosyasında düzenlenen 12.05.2008 tarihli sıra cetvelinde satış bedelinin tamamının müvekkiline verilmesi gerekirken garameten paylaştırıldığını belirterek sıra cetvelinin iptalini talep etmiştir. Şikayet edilen vekili, aynı konuda daha önce İstanbul 2. İcra Hukuk Mahkemesi’nin kararı bulunduğunu, müvekkilinin takibinin daha önce kesinleştiğini belirterek şikayetin reddini talep etmiştir....
HMK'nun 119/1-e maddesi uyarınca; şikayetçi, iddiasının dayanağı olan bütün vakıaları şikayet dilekçesinde göstermek zorundadır. Aynı Kanun'un 25. maddesi hükmüne göre de; hakim, şikayet dilekçesinde bildirilen vakıalarla bağlı olup; ileri sürülmeyen maddi olayları kendiliğinden gözetemez. Somut olayda; borçlu, şikayet dilekçesinde, kıymet takdir raporu tebligatının usulsüz olduğunu ileri sürmediği halde, mahkemece, borçlunun şikayet dilekçesinde dayandığı vakıaların dışına çıkılıp, re'sen dikkate alınacak hususlar kapsamında da olmayan tebligat usulsüzlüğü nedenine dayalı olarak, kıymet takdir raporunun borçluya usulüne uygun tebliğ edilmediği, dolayısı ile kıymet takdiri kesinleşmediği,ihalenin feshi aşamasında aşamasında kıymet takdirine itirazın değerlendirilebileceği, bilirkişiden alınan rapor içeriklerine göre borçlunun kıymet takdirine yönelik itirazının yerinde olduğundan bahisle ihalenin feshine karar verilmesi doğru değildir....