Her ne kadar Bölge Adliye Mahkemesinin, şikayete konu kambiyo takibinin, daha önce başlatılan ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan ilamlı icra takibine konu alacakla aynı alacağa dayalı olduğuna yönelik gerekçesi yerinde ise de; 26.7.2022 tarihinde başlatılan Kırşehir İcra Müdürlüğünün 2022/4284 E. sayılı takip dosya alacağının 2.100.000,00 TL, ipotek limitinin de 2.100.000,00 TL olduğu, şikayet konusu olan ve 26.7.2022 tarihinde başlatılan Kırşehir İcra Müdürlüğünün 2022/4299 E. sayılı kambiyo senetlerine mahsus ilamsız icra takibine konu alacağın ise 2.527.532,00 TL olduğu görülmekle, buna göre ipotekli takip konusu 2.100.000,00 TL limitin dışında kalan tutar yönünden kambiyo takibinin derdest olmadığının kabulü gerekir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının bozulmasını mutazammın 01.12.2015 tarih ve 2015/19772-30136 Karar sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlu keşideci aleyhine çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takipte, borçlu keşideci icra mahkemesine başvurusunda kambiyo vasfında olmayan tahrif edilmiş çek nedeniyle yapılan takibin iptalini talep ettiği, mahkemece çek yasal ibraz süresi içinde bankaya ibraz edilmediğinden, kambiyo senedi vasfını yitirdiği gerekçesi ile itiraz eden borçlu yönünden takibin iptaline karar verildiği, kararın alacaklı tarafından temyizi üzerine Dairemizin 01...
Yukarıda bahsedildiği üzere, temel borç ilişkisinin taraflarından birinin bir bono düzenleyip lehtara vermesiyle taraflar arasında kambiyo hukukuna dayalı ikinci bir borç ilişkisi doğar. İşte bono üzerinde yer alan ve TTK’nin 746. maddesi İle düzenlenen vade, taraflar arasındaki temel borç ilişkisinin vadesi değil, kambiyo hukukuna dayalı borç ilişkisinin vadesidir. Zira zamanaşımına uğrayarak kambiyo senedi vasfı kaybedildikten sonra bonodaki vade tarihinin, taraflar arasındaki temel ilişki kapsamında birlikte tespit edildiğinden veya taraflardan biri tarafından kendisine tanınmış olan ihbarda bulunmak suretiyle belirlendiğinden bahsedilemeyecektir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı vekili tarafından çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı, örnek 10 nolu ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun yasal sürede icra mahkemesine başvurarak imzaya itirazda bulunduğu anlaşılmıştır. İİK'nun 170/a maddesi uyarınca yasal sürede yapılan itiraz yada şikayet üzerine takibe konu senedin kambiyo vasfında olmadığı ya da alacaklının kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapma hakkının bulunup bulunmadığı mahkemece resen dikkate alınarak takibin iptaline karar verilir....
Bu durumda icra takibi kesinleşmiş olup, İİK.nun 168. maddesinde öngörülen yasal sürede yapılmış bir başvuru bulunmadığından, mahkemece takip dayanağı çekin kambiyo vasfında olup olmadığı nazara alınamaz ve İİK.nun 170/a maddesine dayalı olarak kesinleşmiş takip iptal edilemez. O halde, mahkemece borçlunun takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin zamanaşımı itirazının İİK.nun 170/b maddesi göndermesi ile kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipler hakkında da uygulanması gereken aynı Kanun’un 71 ve 33/a maddelerine göre incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....
-K A R A R- Şikayetçi vekili, şikayet dışı borçlu hakkında yaptıkları icra takibi kapsamında 30.01.2009 tarihinde borçlunun taşınmazına kesin haciz konulmasına rağmen, şikayet olunanın aynı borçlu hakkında, ihtiyati haciz kararına istinaden, çeke dayalı kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibi yaptığını, icra takibi kapsamında aynı taşınmaza 19.01.2009 tarihinde ihtiyati haciz koyulduğunu ve taşınmazın satıldığını, ihtiyati haczin kesinleşme tarihinin 15.02.2009 olduğunu, buna rağmen şikayet olunanın yapmış olduğu icra takibi kapsamında yapılmış olan 27.01.2011 tarihli sıra cetvelinde şikayet olunanın alacağına birinci sırada yer verilerek, ikinci sırada yer alan vergi dairesinin alacağı ile garameten paraların bu alacaklılar arasında paylaştırıldığını, geriye para kalmadığından kendi alacaklarını alamadıklarını, şikayet olunanın ihtiyati haczinin kendi hacizlerinden sonra kesinleşmesi nedeni ile kendi alacaklarının birinci sırada yer alması ve vergi dairesi alacağı ile kendi...
Somut olayda, yukarıda açıklandığı üzere senedin kambiyo vasfında olduğu, mahkemece bu husus resen gözetilerek, kambiyo hukukuna ilişkin şikayetin reddine, sair itirazlar yönünden ise davanın HMK'nın 150/5 maddesine göre açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile hüküm kurulmasının isabetsiz olduğu, ancak bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerekli kılmadığı anlaşıldığından mahkeme kararının HMK'nın 353/1- b.2. bendi gereğince kaldırılmasına, şikayetin reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1- Davacının istinaf talebinin KABULÜ ile, Adana 7....
Asliye Hukuk Mahkemesince, “Davanın, bonoya dayalı sebepsiz zenginleşme iddiasına ilişkin olduğu, TTK'nın 4 ve 5. maddeleri gereğince asliye ticaret mahkemesinin görevli bulunduğu” gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Asliye Ticaret Mahkemesi ise, “Davanın sebepsiz zenginleşme hukuksal nedenine dayalı alacak davası niteliğinde olduğu, kambiyo hukukuna dayalı bir uyuşmazlık bulunmadığı” gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı TTK'nın 5/1. maddesi uyarınca, ticari davalara bakmak görevi, asliye ticaret mahkemesine aittir. Ticari davalar, mutlak ve nispi ticari davalar olarak ikiye ayrılmaktadır. Nispi ticari davalar, TTK'nın 4/1. maddesinin ilk cümlesinde tarif edilen davalardır. Buna göre, her iki tarafın da "ticari işletmesiyle ilgili hususlardan kaynaklanan" hukuk davaları, ticari dava sayılmıştır....
hukukuna dayalı takip hakkını yitirdiğini ve müvekkili hakkında başlatılan takibin usul ve yasaya aykırı olduğunu, Yerel Mahkemece şikayet sebebinde hatalı değerlendirme yapılarak şikayetin reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek Gebze 1....
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; takip dayanağı senette düzenleme yeri olmadığından kambiyo senedi vasfında olmadığı iddiasına dayalı başvurunun, İİK'nın 168/3. maddesi uyarınca ödeme emri tebliğinden itibaren beş günlük sürede icra mahkemesine yapılması gerektiği, takip dayanağı belgelerin ödeme emri ekinde tebliğ edilmediği yönündeki şikayetin ise İİK'nın 58, 61. maddelerine aykırılık nedenine dayalı olup, aynı Kanun'un 16/1. maddesi uyarınca ödeme emri tebliğinden itibaren yedi günlük yasal sürede yapılması gerektiği, ödeme emrinin davacı borçluya 26.05.2021 tarihinde tebliğ edildiği, davacı borçlunun yasal beş ve yedi günlük sürelerden sonra, 17.06.2021 tarihinde şikayet yoluna başvurduğu gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle şikayetin süre aşımından reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A....