-K A R A R- Şikayetçi vekili, şikayet dışı borçlu hakkında 17.09.2013 tarihinde ihtiyati haciz kararı aldıklarını, şikayet dışı borçluya ait ... plaka sayılı araç üzerine 18.09.2013 tarihinde ihtiyati haciz konulduğunu, ardından şikayet dışı borçlu hakkında ... 7. İcra Müdürlüğünün 2013/10935 E. sayılı dosyasında takip başlattıklarını, ödeme emrinin 23.09.2013 tarihinde tebliğ edildiğini, ... plaka sayılı aracın satışı neticesinde şikayet olunanın alacaklı olduğu ... 17....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında görülen sıra cetveline şikayetin sonucunda verilen hükmün bozulmasına ilişkin Dairemizin 11.07.2012 gün ve 2012/2961 Esas, 2012/4836 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi şikayetçiler vekili tarafından istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü: - KARAR - Şikayetçiler vekili asıl ve birleşen şikayette, şikayet olunanların alacaklı olduğu ilamlı takip dosyasında kendi hacizleri dikkate alınmadan ödeme yapıldığını, sonrasında şikayet olunanlar vekilinin 87.000,00 TL’sinin iade edildiği ancak bakiye miktarların iade edilmediğini, müvekkillerinin alacaklı olduğu ilamlı takibe konu dava tarihinin daha önceki tarihli olduğunu, buna rağmen sıra cetvelinde müvekkillerinin alacaklı olduğu dosyadaki haczin sonraki tarihli olduğundan bahisle alacağa ikinci sırada yer verildiğini ileri sürerek, asıl şikayet kapsamında şikayet edilenlerin iade etmedikleri miktarın iadesine ve birleşen şikayet kapsamında...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında görülen sıra cetveline şikayetin sonucunda verilen hükmün bozulmasına ilişkin Dairemizin 28.06.2012 gün ve 2012/2515 Esas, 2012/4453 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi şikayet olunan ... vekili tarafından istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü: - KARAR - Şikayetçi vekili borçluya ait taşınmazın satışından sonra düzenlenen sıra cetvelinde, müvekkilinin alacaklı olduğu takip dosyasındaki haczin düştüğünden bahisle kendilerine yer verilmediğini, oysa haczin ayakta olduğunu ileri sürerek, sıra cetvelinin düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Şikayet olunanlar vekilleri, şikâyetin reddi gerektiğini savunmuşlardır....
İcra müdürlüğünün 2012/6630 sayılı dosyasında düzenlenen sıra cetvelinde şikayet olunanın alacağının birinci, müvekkilinin alacağının ikinci sıraya kaydedildiğini, oysa şikayet olunanın icra dosyasında süresinde satış istenmemesi nedeniyle haczin düştüğünü, bu durumun gözetilmeden düzenlenen sıra cetvelinin usulsüz olduğunu ileri sürerek sıra cetvelinin iptalini istemiştir. Şikayet olunan vekili, şikayete cevap vermemiştir. Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre; şikayet olunan tarafından başlatılan.... İcra Müdürlüğü'nün 2012/6630 esas sayılı takip dosyasında konulan haczin, İcra İflas Kanunu'nun 106 ve 110. maddelerine uygun şekilde ve süresinde satış talep edilmesi nedeniyle düşmediği, bu nedenle düzenlenen sıra cetvelinin usulüne uygun olduğu gerekçesi ile şikayetin reddine karar verilmiştir. Kararı, şikayetçi vekili temyiz etmiştir....
Değerlendirme İcra ve İflas Kanunda taşınmaz üzerine konulan haczin yenilenmesi diye bir müessese mevcut olmayıp, aynı takip dosyasından olsa da konulan her haciz yeni bir haciz olup borçlunun her hacze yönelik olarak şikayet hakkı vardır. Somut olayda, borçlunun meskeniyet şikayetine konu ettiği taşınmaz üzerinde şikayet tarihi itibariyle 06.09.2018 tarih ve 04.12.2020 tarihli hacizler bulunduğu, hangi hacze yönelik olarak şikayet yoluna başvurulduğunun açıkça belirtilmediği, 06.09.2018 tarihli hacze yönelik olarak satış isteme süresi geçmiş ise de, 04.12.2020 tarihinde konulan haczin, yürürlükte olan İİK'nın 106. maddesi uyarınca satış isteme süresinin şikayet tarihi itibari ile geçmediği görülmektedir. Bu durumda, her ne kadar taşınmaz üzerine daha önce konulmuş haciz bulunmakta ise de, yukarıda da açıklandığı üzere, her haciz yeni bir şikayet hakkı doğuracağından, borçlunun, 04.12.2020 tarihli hacze karşı süresinde haczedilmezlik (meskeniyet) şikayetinde bulunma hakkı vardır....
İcra Müdürlüğü'nün 2010/2882 sayılı dosyasındaki alacağı nedeniyle 17.05.2010 tarihinde borçlunun taşınmazlarının haczedildiğini, satış sonrası düzenlenen sıra cetvelinde dağıtıma konu bedelin tamamının şikayet olunana ait ... 2. İcra Müdürlüğü'nün 2006/10527 sayılı dosyasına ödenmesine karar verildiğini, ancak satış tarihi itibariyle şikayet olunanın haciz ve takibinin düştüğünü, takibini yenilemeksizin sadece haciz yenilemesinin mümkün olmadığını ileri sürerek, şikayet olunanın 2006/10527 sayılı takip dosyasının sıra cetvelinden çıkartılarak satış bedelinin müvekkilinin dosyasına aktarılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Şikayet olunan vekili, takip talebinin yenilenmesine gerek olmaksızın haczin yenilenmesinin istenebileceğini savunarak, şikayetin reddini istemiştir....
Davalı alacaklı vekili, haczin borçlunun adresinde ve eşinin huzurunda yapıldığını,haciz sırasında istihkak iddiasında bulunulmadığını, İİK 97/a maddesindeki karinenin borçlu dolayısıyla alacaklı lehine olduğunu davacının borçlunun birinci derece akrabası olduğunu savunmuştur. Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delilere göre dava konusu haczin borçlunun tebligat adresinde yapıldığından İİK 97/a maddesindeki mülkiyet karinenin borçlu dolayısıyla alacaklı lehine olduğu,karine aksinin davacı 3.kişi tarafından ispatlanamadığı, icra müdürlüğü işleminin usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle memurluk işlemine yönelik şikayet davası ile istihkak davasının reddine karar verilmiş; hüküm, davacı 3.kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Haczin İİK'nın 96,97 maddesine göre yapılması gerektiğine dair şikayet ile istihkak iddiasının reddi talepli davanın birlikte açılması ve görülmesi mümkün değildir. Zira şikayet yargılaması ile dava yargılaması aynı usul kurallarına tabi değildir. Bu durumda mahkemece şikayet tefrik edilerek öncelikle sonuçlandırılmalı, akabinde istihkak iddiasının reddi talepli davada da şikayet üzerine verilen kararın kesinleşmesi bekletici mesele yapılmalıdır. (Ali Güneren, İcra ve İflas Hukuku'nda İstihkak Davaları, güncellenmiş üçüncü baskı, s:761) Öte yandan haciz İİK'nun 99. maddesine göre yapılmış ve alacaklı vekili dava açmak üzere verilen 7 günlük süre içinde istihkak iddiasını reddi talepli davasını açmış, ayrıca başka bir dosya ile haczin İİK'nun 99. maddesine göre yapılması işleminin şikayet yoluyla iptalini istemiş, mahkemece de haczin İİK'nun 97.maddesine göre yapılmasına karar verilmiş ve karar kesinleşmiş olabilir....
İlk derece mahkemesi tarafından dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda; alacaklı tarafça şikayetçiler aleyhine icra takibi yapıldığı, şikayetçilerin banka hesaplarına İ.İ.K'nun 89/1 maddesi gereğince haciz ihbarnamesi gönderildiği, emekli maaşlarına yönelik olarak haciz talebinin bulunmadığı, ancak şikayetçi borçluların Türkiye İş Bankası Farabi Şubesindeki hesaplarına da haciz konulduğu, alacaklı tarafın talebi üzerine şikayet tarihinden önce 02/03/2018 tarihinde talep açılarak icra müdürlüğünce 30/07/2018 tarihi itibariyle hacizlerin fekkine dair ilgili bankaya yazı yazıldığı, şikayet tarihi itibariyle mevcut bir haczin bulunmadığı, şikayet tarihi itibariyle şikayetin yerinde olmadığı gerekçesi ile şikayetin reddine karar verilmiştir....
Bununla birlikte şikayet tarihi itibariyle haciz ayakta ve satış isteme süreleri henüz dolmadığı(haczin düşmediği) hallerde ise; şikayetin incelenmesi sırasında haczin ayakta olup olmadığının mahkemece re’sen değerlendirilmesi ve haczin düştüğünün tespiti halinde, konusuz kalan şikayetin esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekir. Öte yandan, taşınmazın usulüne uygun olarak haczedildiğinin kabulü için icra müdürlüğünce haciz kararı verilmesi yeterli olup, haczin geçerliliği ve tamamlanmış sayılması için ayrıca tapu siciline şerh verilmesi zorunlu değildir. Buna göre; İİK’nın 106-110. maddeleri uyarınca haczin düşüp düşmediği belirlenirken sürenin başlama tarihi olarak icra müdürlüğünce haciz karar tarihi esas alınmalıdır....