WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Her dava ve şikayet açıldığı tarihteki hukuki durum gözetilerek hükme bağlanır. (28.11.1956 tarih ve 15/15 sayılı İ.B.K. ve HGK'nun 17.03.1954 tarih ve 3/40-49 sayılı kararı). Şikayet tarihinden sonra haczin kaldırılması ya da yeniden haciz konulması işin esasına girilmesine engel değildir. Öte yandan, vermiş olduğu bir hüküm Yargıtay tarafından bozulan ve Yargıtay'ın bu bozma kararına gerek iradi ve gerekse kanuni şekilde uymuş olan yerel mahkeme, artık bozma kararı doğrultusunda inceleme yapmak ve hüküm kurmak zorundadır. Hakim değişikliği olsa dahi, bozmaya uymaya ilişkin ara kararından yine dönülemez ve direnme kararı verilemez. Bozmaya uyulmakla bozma lehine olan taraf yararına usulü kazanılmış hak doğmuş olur. (HGK 2010/9-71 E., 2010/87 K.)...

    Köyü 3522 parsel sayılı taşınmazına haciz konulduğunu, babasının isminin ... olarak değiştiğini ve tapu kaydında da yine ... olarak düzeltilmesine karar verildiğini belirterek, şikayet konusu taşınmaza konulan haczin kaldırılmasını talep ettiği, mahkemece şikayetin reddine karar verildiği, kararın dairemizce tapu malikinin açık kimlik bilgilerinin araştırılması için bozulduğu mahkemenin bozma ilamına uyarak yaptığı yeniden yargılamada, haciz tarihinin tapuda isim tashihi davasından önce olduğu ve tapuda isim tashihi kararının haczin kaldırılması yönünde bir hüküm içermediğinden şikayetin reddine karar verildiği, kararın şikayet eden tarafından temyiz edildiği anlaşılmaktadır.Tapu Müdürlüğüne yazılan müzekkereye verilen cevapta taşınmazın 29/04/2008 tarihinde ½ hissesi ... oğlu ... ½ hissesinin ... oğlu ... adına kayıtlı olduğu isim ve baba adlarında 19/07/2010 tarihinde hükmen tashih yapılarak düzeltme yapıldığı yine ...'...

      O halde, mahkemece, verilen muvafakatin geçerli olmaması nedeniyle şikayetin kabulü ile emekli maaşı üzerindeki haczin kaldırılması ile yetinilmesi gerekirken yazılı şekilde yapılan kesintilerin iadesi yönünde hüküm tesisi isabetsiz olup kararın belirtilen nedenle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi, yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından, kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Uşak İcra Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 31/03/2015 NUMARASI : 2014/420-2015/179 Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki şikayetçi tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Şikayet eden üçüncü kişi icra mahkemesine yaptığı başvuruda, borçlunun müteveffa babası adına kayıtlı olan taşınmazına konulan haczin, borçlunun mirası reddettiği gerekçesi ile kaldırılmasına karar verilmesini istediği, mahkemece şikayet eden üçüncü kişiye 103 davetiyesinin tebliğ edildiği hacze itiraz edilmediği, süresinde şikayette bulunulmadığı gerekçesi ile şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır....

          Haciz tarihinde borçlu adına kayıtlı taşınmaz için 3. kişinin açmış olduğu tapu iptali ve tescil davasının kabul edilip kesinleşmesi dahi, haczin kaldırılması sonucunu doğurmaz. Tescil kararı hacizden sonra kesinleştiğinden ve bu kararda tapudaki hacizlerin kaldırılması yönünde bir hüküm de bulunmadığından haczin kaldırılması istemi ancak 3. kişinin genel mahkemede açacağı davada tartışılabilir. Somut olayda, İstanbul 7. İcra Müdürlüğünün 2015/7709 Esas sayılı icra dosyasında borçlulardan Hayrullah Şenkaya üzerine kayıtlı "Bahçelievler Kocasinan Mah....

          CEVAP: Davalı alacaklı QNB Finansbank AŞ. vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının haczin kaldırılmasına ilişkin şikayeti yönünden davacı hakkında tatbik edilen bir haczin bulunmadığını, haczin dosya borçlusu şahıslara ilişkin uygulandığını, icra memuru tarafından istihkaka ilişkin yasal prosedürün uygulanması usul ve yasaya uygun olduğunu, icra mahkemesince istihkak iddiasının değerlendirilerek takibin devamına karar verildiğinden kesin hüküm nedeniyle davanın reddi gerektiğini, takipte taraf olmayan davacının şikayet yönünden aktif dava ehliyeti olmadığını belirterek, davacının şikayet hakkı bulunmadığından memur işleminin kaldırılması talebinin reddine karar verilmesini talep etmiş, ayrıca istihkak davacı yönünden yetki itirazı ve esas yönünden davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

          İLK DERECE MAHKEME KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince: "Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Usulsüz tebliğ şikayetini tebligatın muhatabı ileri sürebileceği ve şikayetçinin usulsüz tebliğ şikayeti yönünden aktif husumet ehliyetinin bulunmadığı, Haczin düştüğü ve kaldırılması gerektiğine ilişkin şikayetin ise alacaklı tarafın satış avansı yatırdığı ve haczin düşmediği kanaatine varılmakla yerinde olan icra müdürlüğü işlemine karşı şikayetin reddine" dair karar verildiği görülmüştür. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle, verilen kararın yasaya aykırı olduğunu, müvekkilinin Adana Kozan Turunçlu Mahallesinde bulunan taşınmazı borçlu Davut Alpaslan’dan satın aldığı, taşınmazlar üzerine ihtiyati haciz konulduğunu, borçluya yapılan tebligatın usulsüz olduğunu, satış avansının da süresinde yatırılmadığını, haczin İİK 106 ve 110. maddeleri gereğince kaldırılması gerektiğini söyleyerek kararın kaldırılmasını istemiştir....

          İİK'nın 82. maddesine dayalı olarak haczedilmezlik şikayetinde bulunulabilmesi için, şikayet tarihi itibariyle hukuken geçerli bir haczin varlığı şarttır. Bu nedenle borçlunun haczedilmezlik şikayetinde bulunması üzerine, öncelikle İİK'nın 106. ve 110. maddeleri uyarınca haczin düşmüş olup olmadığının belirlenmesi gerekir. Şikayet tarihinden önce yukarıda belirtilen maddeler uyarınca haczin düşmüş olduğunun belirlenmesi halinde, şikayetin konusu olmayacağından, başvurunun fuzuli yapıldığı kabul edilmelidir. Bununla birlikte, şikayet tarihi itibariyle satış isteme sürelerinin henüz dolmadığı hallerde ise şikayetin incelenmesi sırasında haczin ayakta olup olmadığının mahkemece değerlendirilmesi ve haczin düştüğünün tespiti halinde, şikayetin konusuz kaldığının kabulü gerekeceğinden, şikayetin esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmesi gerekecektir....

            İİK'nın 82. maddesine dayalı olarak haczedilmezlik şikayetinde bulunulabilmesi için, şikayet tarihi itibariyle hukuken geçerli bir haczin varlığı şarttır. Bu nedenle borçlunun haczedilmezlik şikayetinde bulunması üzerine, öncelikle İİK'nın 106. ve 110. maddeleri uyarınca haczin düşmüş olup olmadığının belirlenmesi gerekir. Şikayet tarihinden önce yukarıda belirtilen maddeler uyarınca haczin düşmüş olduğunun belirlenmesi halinde, şikayetin konusu olmayacağından, başvurunun fuzuli yapıldığı kabul edilmelidir. Bununla birlikte, şikayet tarihi itibariyle satış isteme sürelerinin henüz dolmadığı hallerde ise şikayetin incelenmesi sırasında haczin ayakta olup olmadığının mahkemece değerlendirilmesi ve haczin düştüğünün tespiti halinde, şikayetin konusuz kaldığının kabulü gerekeceğinden, şikayetin esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmesi gerekecektir....

              Bu konuda aktif dava ehliyeti yoktur. 3. kişi ancak istihkak iddiası ve prosedürüne göre haczin kaldırılmasını isteyebilir. Bu durumda, hacze konu kimyasal madde hakkında taşınır mal hükümleri uygulanacağından, davacı 3. kişinin, kendisine ait kimyasal maddeye haciz konulmasına ilişkin icra müdürlüğü işleminin iptali ile haczin kaldırılması yönündeki istemi istihkak iddiası niteliğinde olup, istihkak davasının konusunu teşkil eder. O halde mahkemece, davacı 3. kişinin istemi istihkak davası kapsamında değerlendirilerek, taraf teşkili sağlanmalı, varsa eksik peşin nispi harç ikmal ettirilmeli, tarafların gösterecekleri deliller toplanmalı ve oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken istemin şikayet olarak nitelendirilip yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup, kararın bu nedenle bozulmasına karar vermek gerekmiştir....

                UYAP Entegrasyonu