Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Müdürlüğünün 2021/17483 esas sayılı dosyasında yalnızca yetkiye değil, borca ve tüm ferilerine itiraz ettiklerini, bu nedenle İstanbul Anadolu 10.İcra Müdürlüğü tarafından borca itirazın değerlendirilmesi gerektiğini, İstanbul Anadolu 10.İcra Müdürlüğünce bu itiraz değerlendirilmediği gibi müvekkili şirkete yeniden ödeme emri gönderildiğini, ancak taraflarına UETS üzerinden gönderilen tebligat zarfı ile ödeme emrinin uyuşmadığını, İcra Müdürlüğü yeniden bir ödeme emri düzenlemediğini, Büyükçekmece 2....

İcra Müdürlüğü'nün 2011/15250 Esas sayılı dosyasında düzenlenen sıra cetvelinde, satış bedelinin şikayet olunanlar arasında garameten paylaştırıldığını, müvekkilinin hacizlerinin şikayet olunanların hacizlerinden daha önce kesinleştiğini ileri sürerek, sıra cetvelinin iptalini talep ve şikayet etmiştir. Şikayet olunanlar vekili, ilk kesin haczin müvekkillerine ait dosyalardan konulduğunu, şikayetçinin takiplerinin İİK'nın 100. maddesinde sayılan belgelerden birine dayalı olmadığını, sıra cetvelinin doğru olduğunu savunarak, şikayetin reddini istemiştir....

    kararının iptaline karar verilmesi istemi ile icra mahkemesine başvurduğu; mahkemece, şikayet kabul edilerek, şikayet konusu kararın kaldırılmasına ve icra müdürlüğünce, mahkemece verilen tedbir kararının uygulanmasına karar verildiği anlaşılmaktadır....

      Hukuk Dairesinin 11.06.2020 tarihli, 2019/1871 E. - 2020/1129 K. sayılı kararı ile esastan reddedildiği, dosyanın temyiz incelemesinde olduğu, alacaklının talebi üzerine borçluya ikinci kez ödeme emri tebliğ edilmesi ile yeniden itiraz hakkı tanınmış ise de şikayetçi borçlunun ilk ödeme emrinin tebliği üzerine borca ve fer'ilerine yönelik itirazları ile senet vasfına yönelik şikayet sebepleri ile icra mahkemesine başvurmasından sonra, ikinci kez ödeme emri tebliği üzerine aynı nedenlere dayalı olarak itiraz ve şikayette bulunmasının derdestlik teşkil edeceği (Hukuk Genel Kurulu'nun 16.04.2019 tarih, 2017/12-363 E. 2019/462 K. sayılı ilamı), bu durumda icra dairesince gönderilen ilk ödeme emrinin tebliğinden sonra şikayetçi borçlunun huzurdaki dilekçe ile aynı içerikte olacak şekilde borca, çek tazminatı ve komisyonu ile senedin tanzim tarihindeki düzeltmenin geçersizliği nedenleriyle kambiyo vasfına yönelik şikayette bulunduğu, bu haliyle istinafa konu dosyanın İstanbul 15....

        Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, ilk derece mahkemesinin dosya içeriği ile çelişmeyen tespitlerine ve uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına göre; HMK'nın 355.maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve re'sen kamu düzeni yönünden yapılan inceleme sonucu, davacı aleyhine genel haciz yoluyla ilamsız icra takibi başlatıldığı, davacıya ödeme emrinin 03/06/2021 tarihinde tebliğ edildiği, borca itiraz dilekçesinin, icra memuruna havale ettirilip icra tutanağına yazdırılması gerektiği, davacı tarafından sunulan belge fotokopisinde herhangi bir havalenin bulunmadığı, icra dosyasında dava dışı borçlu Hakan Dalkıran'ın borca itiraz dilekçesi bulunduğu, 18/05/2021 tarihinde icra müdürlüğü tarafından itiraz nedeniyle icra takibinin durdurulmasına karar verilmiş ise de, 23/06/2021 tarihli icra müdürlüğü kararıyla davacının icra dosyasında borca itiraz dilekçesi bulunmadığından davacı yönünden takibin...

        Borçluların icra mahkemesine başvurusu İİK'nun 169. maddesi uyarınca, borca itiraz niteliğinde olup, borca itirazın İİK'nun 169/a maddesi kapsamında incelenmesi gerekmektedir. İİK'nun 169/a maddesi uyarınca; borca itiraz halinde, borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin, resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat külfeti borçlulara aittir. HGK'nun 14.3.2001 tarih-2001/12-233 ve 20.6.2001 tarih- 2001/12-496 sayılı kararlarında da benimsendiği üzere, dayanak belgenin hangi ilişkinin teminatı olduğu yazılı belge ile kanıtlanmalıdır. Buna göre belgede, takip dayanağı senede açıkça atıf yapılması zorunlu olup, açıkça atıf yapıldığının kabulü için, senedin, vade ve tanzim tarihleriyle miktarının belirtilmesi gereklidir....

          Davalı vekili istinaf dilekçesinde; imzaya itiraz dışındaki diğer tüm itirazların borca itiraz niteliğinde olduğunu, Yargıtay'ın yerleşmiş uygulamasına göre de, reddi miras hususunun borca itiraz niteliğinde bulunduğunu ve 7 günlük süreye tabi kılındığını, süresiz şikayet hakkının bulunmadığını, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının hukuka aykırı olduğunu belirtmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; Uyuşmazlık, ilamsız icra takibinde, mirasın reddine istinaden maaş haczinin kaldırılması istemine ilişkindir. Hukuk Genel Kurulu’nun, 19.11.2014 tarih ve 2013/12- 2240 Esas 2014/929 Karar sayılı ilamında; borçluların mirası reddetmeleri nedeniyle borçlu olmadıklarına yönelik iddialarının borca itiraz niteliğinde olup, ödeme emrinin tebliği üzerine yasal süre içerisinde yapılması gerektiği kabul edilmiştir. Yargıtay 12....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet, borca ve faize itiraz Taraflar arasındaki uyuşmazlık kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipten kaynaklanan şikayete ilişkindir. Yargıtay Kanunu'nun 14. maddesi uyarınca Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 16.01.2016 tarih, 2016/1 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 26.02.2016 tarihli ve 29636 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 12.02.2016 gün 2016/1 sayılı Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (12.) Hukuk Dairesi'nin görevine girmektedir. 11 Nisan 2015 tarihi itibariyle Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6644 sayılı Kanun'un 2. maddesi ile değişik 2797 sayılı Kanun'un 60. maddesinin 1. ve 3. fıkraları uyarınca dosyanın görevli Daireyi belirlemek üzere HUKUK İŞBÖLÜMÜ İNCELEME KURULUNA GÖNDERİLMESİNE, 27/05/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            Davacı vekili, bonoya dayalı kambiyo takibinde müvekkili şirketin takip borçlusu şirket olmadığını, unvan benzerliği nedeniyle müvekkili şirkette yapılan haczin hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek şikayet yoluyla hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Bu iddiaları ileri sürerken senetteki imzanın müvekkiline ait olmadığını ileri sürdüğü gibi -kambiyo senetlerine mahsus takipte imzaya itirazın dışındaki tüm itirazlar borca itiraza ilişkin olduğundan- borca itirazda da bulunmuş, bu hususta ayrıca dava açtığını dava dilekçesinde de bildirmemiştir. Haliyle ilk derece mahkemesi davayı imzaya ve borca itiraz olarak görmek suretiyle sonuca gitmiştir....

            Diğer taraftan, alacaklının, borca itiraz dilekçesinde borçlunun adresi olmadığından bahisle itiraz dilekçesinin reddini de talep ettiği halde mahkemece bu konuda olumlu olumsuz bir karar verilmemesi de doğru değildir.SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06/10/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              UYAP Entegrasyonu