İcra Müdürlüğünün 2015/22687 E. sayılı dosyasından davalının kendi talebi ile çıkarılan 17/01/2019 tarihli borç muhtırasından cevap dilekçesinin kendilerine tebliğ edildiği 17/05/20019 tarihinde haberdar olduklarını, 89/1 haciz ihbarnamesiyle 3. kişi bankadan tahsil edilen paranın tahsiline ilişkin taleplerde tahsilatı yapan icra müdürlüğünün iadeye karar verme yetkisi olmadığından alacaklı tarafın talebi doğrultusunda çıkarılan 17/01/2019 tarihli borç muhtırasının iptaline ve muhtıranın dayanağı olan icra müdürlüğü kararının da kaldırılmasını talep etmiştir. Davalı -alacaklı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı-borçlu hakkında İstanbul 31....
tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından başlatılan kamulaştırmasız el atmadan kaynaklanan tazminata ilişkin ilamlı icra takibinde, borçlunun icra mahkemesine başvurusunda; bakiye borç muhtırasının iptali talebinde bulunduğu, mahkemece şikayetin kabulü ile borç muhtırasının iptaline, icra vekalet ücreti ve harcın maktu hesaplanmasına karar verildiği, kararın alacaklılar tarafından temyiz edildiği görülmüştür. 11.06.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6487 sayılı Yasa’nın 21. maddesi ile değişik 2942 sayılı Yasa’nın Geçici 6. maddesinin 7. fıkrasında; ''Bu madde kapsamında açılan davalarda mahkeme ve icra harçları ile her türlü vekalet ücretleri bedel tespiti davalarında öngörülen şekilde maktu olarak belirlenir.''...
Müdürlüğünün 2019/7291 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde, alacaklı tarafından ilamda belirtilen aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesi talebi ile başlatılan takip olduğu, takip sırasında İİK'nın 24. maddesi gereği bilirkişi tarafından araç bedeli olarak tespit edilen 85.000,00 TL'nin kesinleştiği, alacaklı vekilinin belirlenen bu değer üzerinden, dava tarihi olan 12/10/2017 tarihinden itibaren ticari temerrüt faizi işletilmek sureti ile hesap yapılarak borç muhtırası tebliğini talep etmesi üzerine 07/08/2020 tarihinde icra müdürlüğünce talep edilen şekilde faiz işletilmek sureti ile dosya hesabının yapıldığı, düzenlenen borç muhtırasının 15/08/2020 tarihinde borçluya tebliğ edildiği görülmüştür. Öncelikle belirtmek gerekir ki; borçlunun, icra müdürlüğünce ilama aykırı olarak fazla faiz hesaplandığı yönündeki iddiası ilama aykırılık şikayeti olup kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle, süresiz olarak icra mahkemesi önüne getirilebilir (Yargıtay 12....
Şti ye 89/1 haciz ihbarnamesinin 30.07.2019 tarihinde tebliğ edildiği,üçüncü şahsın 06.08.2019 tarihli itirazında borçluya toplamda 23.112.95 TL borçlarının olduğunu belirtip bu miktar üzerindeki alacağa itiraz ettikleri,borçlunun talebi üzerine üçüncü şahsa 03.09.2019 tarihli borç muhtırasının tebliğ edildiği bu muhtırada borç bakiyesinin 310.751.59 TL olarak gösterildiği ve borcun yedi gün içinde ödenmesinin istendiği,icra müdürlüğünün 20.09.2019 tarihli kararı ile 89/1 haciz ihbarnamesi ile uhdelerinde olduğu kabul edilen parayı göndermediği için üçüncü şahsın borçlu olarak eklenmesi talebinin parının 89/2 haciz ihbarnamesi ile istenmesi gerektiğinden gerekli prosedür tamamlanmadan üçüncü şahsın dosyaya borçlu olarak eklenmesi talebinin reddine karar verilmiştir....
İcra Müdürlüğü 2015/10306) sayılı dosyasında gönderilen icra takibi ve Yargıtay onamasından sonra yatırılan teminat harici talebi içerir borç muhtırası gönderildiği, dosyada birkaç defa bakiye borç miktarının hesabının yapılması istendiği ve farklı farklı kapak hesapları alındığı, kapak hesapları arasında ciddi farklar olduğu, borç muhtıraları ile kapak hesapları arasındaki farkların giderilmesi ve kalan bakiyenin ne olduğunun anlaşılması gerektiği, sunulan kapak hesabına göre 29.868,52 TL bakiye borç göründüğü, bundan önceki muhtıraya göre 26.653,92 TL borçlu göründüğü, itiraz üzerine yapılan hesapta 1.994,47 TL alacaklı durumuna geldikleri, en son yapılan kapak hesabına itiraz edildiği fakat itirazın reddedildiği, dosyada müvekkil tarafından fazla miktarda yatırılan ödemenin iade edilmesi gerektiği, kapak hesabının düzeltilmesi gerektiği, bu nedenle şikayetin kabulü ile İcra Müdürlüğünün usul ve yasaya aykırı olan hesaplamasının kaldırılarak dosyadaki yasal kesintilerin nazara alınmasına...
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 17/01/2022 NUMARASI : 2021/523 ESAS 2022/43 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (İcra Memur Muamelesi) KARAR : Yukarıdaki mahal esas ve karar numarası ayrıntılı olarak belirtilen İlk Derece Mahkeme kararının incelenmesi için istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dosya mündericatında tüm bilgi ve belgeler okunup tetkik edildikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonunda duruşma açılmasına gerek görülmeksizin gereği görüşülüp düşünüldü. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili ilk derece mahkemesine ibraz ettiği dava dilekçesinde özetle: Borç muhtırasının kısmen iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili ibraz ettiği cevap dilekçesinde özetle : Davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince : Şikayetin reddine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Borçlu vekili, vekiledeni idarece dosya borcunun ilam gereği icra dosyasına ödenmiş olduğunu, borcun tamamen ödenmiş olmasına rağmen 05/12/2014 tarihli muhtıra ile 33.507,52 TL bakiye borç talebinde bulunulduğunu, Kamulaştırma Yasası hükümlerine göre 1956 ile 1983 tarihleri arasında kamulaştırmada vekalet ücretinin maktu olarak hesaplanması gerektiğini belirterek bakiye borç muhtırasının iptalini istemiştir....
Hukuk Dairesi'nin 2010/1801 Esas 2019/728 Karar sayılı kararı ile takibin konusunu oluşturduğu iddia edilen faiz alacağına esas alınan kamulaştırma bedelleri değiştiğinden (müvekkili lehine olarak düştüğünden) icra takibine konu alacak tutarının da değiştiğinin açık olduğunu, dosyaya alınan bilirkişi raporunda da esasen bu düşünceden hareketle hesaplama yapıldığını, yapılan hesap neticesi davacı alacaklıların müvekkiline bakiye 9.776,22 TL borçlu olduklarının anlaşıldığını, müvekkiline ödenmesi gereken bakiye bir borç olması sebebiyle de şikayete konu bakiye borç muhtırasının tamamen değil kısmen iptal edildiğini, kararın içeriğinden anlaşılanın aslında davacının davasının kısmen kabul, kısmen de reddedilmiş olduğunu, nitekim kararın hüküm kısmı 1.maddede bakiye bedelin düzeltilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verildiğinin açıklandığını, oysa şikayetin kabulüne değil, kısmen kabulüne karar verilerek davalı lehine de avukatlık ücretine hükmedilmesi gerektiğini, hükümdeki bu...
İcra Müdürlüğünün 2017/7335 Esas sayılı dosyasından düzenlenen 20/06/2021 tarihli kapak hesabında tespiti yapılan bakiye borç miktarının 16.416,69 TL olarak TESPİTİNE, İcra müdürlüğünce bu miktar üzerinden borçluya borç muhtırası çıkarılmasına" karar verilmiştir. Davalı-takip borçlusu vekili istinaf dilekçesinde özetle; bilirkişi raporuna itirazlarını dikkate alınmadığını, usul ve yasaya aykırı tespit içeren rapor dikkate alınarak hüküm verildiğini beyanla, kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir....
Somut olayda; mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda alacaklının bakiye 9.044.60 TL alacağının olduğunun bildirilmesine ve şikayet yoluna başvurarak bakiye alacağının olduğunu iddia eden başvuru sahibi alacaklı olmasına rağmen, mahkemece yanılgılı değerlendirmeyle toplam borç miktarının icra müdürlüğünce yapılan kapak hesabından fazla olduğu ancak talebe bağlı kalınarak şikayetin reddine karar verildiği şeklinde hüküm kurulduğu görülmüştür. O halde; şikayet edenin alacaklı olduğu nazara alınarak ve hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre bakiye alacağın bulunduğu gözetilerek şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekirken reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....