İcra müdürlüğünün 2014/8050 sayılı dosyası ile icraya koymuş olduğunu, takip talebinde 5.737,81 TL’lik vekalet ücretinin talep edilmemiş olduğunu, 14.04.2014 tarihli icra emrinde belirtilen 34.812,97 TL'nin 25.04.2014 tarihinde ödendiğini, akabinde 27.05.2014 tanzim tarihli bakiye borç muhtırası ile istenen 5.855,48 TL Bakiye Borç alacağının 04.06.2014 tarihinde ödendiğini, lcra müdürlüğünce, 26.08.2014 tarihinde ikinci kez gönderilen bakiye borç muhtırası ile ödenmesi istenilen 7.177,54 TL'nin 29.08.2014 tarihinde ödendiğini. Bu kere, 18.02.2017 tarihinde idareye tebliğ edilen 2014/8050 sayılı dosya numarası ile nisbi alacak adı altında işlemiş faizi ile birlikte toplam 7.234,67 TL'nin ödenmesi için icra emri gönderildiğini, söz konusu icra emrinin ekine Yargıtay 15....
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe: Uyuşmazlık, davacı 3.kişiye İİK 150/B maddesi uyarınca gönderilen kira muhtırasının iptali istemine ilişkindir. İstanbul Gayrimenkul Satış İcra Müdürlüğünün 2021/998 Esas sayılı icra takip dosyası ile davalı alacaklı tarafından, dava dışı borçlu şirket hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı icra takibi başlatıldığı, ipotekli taşınmazda kiracı olduğu belirtilen davacı 3.kişiye İİK 150/5 maddesi uyarınca muhtıranın tebliğinden itibaren kira bedellerinin icra dairesine ödenmesi konusunda muhtıra gönderildiği, muhtıranın 11/08/2021 tarihinde tebliğ edildiği, 13/08/2021 tarihinde açılan davanın yasal süresinde olduğu görülmektedir....
Gerçekten Edirne 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 05.10.2004 gün ve 475–317 sayılı ilamı için, Edirne 2.İcra Müdürlüğünün 2004/43183 dosyası ile takibe geçilmesi üzerine davalı kurumun 10.04.2006 tarihinde 36.019,71 YTL ödediği, yapılan bu ödemenin borcun tamamını karşılamadığından bahisle icra dairesince bakiye borç muhtırası gönderildiği, davacının borcun tamamını ödediğinden bahisle memur işleminin iptali için icra mahkemesine yaptığı başvuru üzerine yapılan yargılama sonunda Edirne İcra Mahkemesinin 19.04.2007 gün 287–90 sayılı ilamı ile idarenin bakiye borcunun bulunmadığı aksine 1.125,58 YTL fazla ödeme de bulunduğundan bahisle bakiye borç muhtırasının iptal edildiği dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca davacının zamanında itirazda bulunmadan fazladan ödediği 1.125,58 YTL dan davalının sorumlu olmayacağı açıktır....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/145 Esas ve 2018/333 Karar sayılı ilamı ile itiraz iptali ile takibin devamına, borçlu şirket için 15/02/2013 tarihinden itibaren ticari faiz diğer davalı kefiller için %60 temerrüt faizi uygulanmasına karar verildiğini, bu karar üzerine gönderilen icra emrinde %9 yasal faiz talep edildiğini, karar kesinleştikten sonra borç miktarının borçlu şirket tarından kapatılarak dosyanın infaz edildiğini, bu ödeme ile icra müdürlüğünün 28/07/2021 tarihinde düzenlediği tensip zaptıyla dosyanın infazına karar verdiğini, bu karar üzerine alacaklı tarafından verilen dilekçe üzerine şirket haricinde kalan kişiler için mahkeme kararı uyarınca faiz miktarının hesaplanması ve dosyanın yeniden açılmasının talep edildiğini, bunun üzerine 28/07/2021 tarihinde İcra Müdürlüğünce verilen karar ile dosyada kesinleşmiş icra emirlerinin aksine olacak şekilde faiz hesabı yapıldığını, borç muhtırasının gönderildiğini, icra müdürlüğünün dosyayı yeniden açma ve faiz hesabının usul ve...
İş Mahkemesi'nin 2015/246 Esas 2016/159 Karar sayılı ilamı gereğince davacı hakkında Urla İcra Müdürlüğü'nün 2020/242 Esas dosyası ile icra takibi yapıldığını, mahkeme kararında brüt olarak belirtilen alacak kalemlerinin, net olarak hesap edilerek icraya konulması gerektiği halde, brüt değerler üzerinden takip yapıldığını, ilamda talep edilen faizin yüksek olduğunu ve faiz oranlarını gösterir cetvel bulunmadığını, davacı bankanın haciz baskısı altında fazla ödeme yapmak zorunda kaldığını, buna rağmen icra müdürlüğünce bakiye borç bulunduğundan bahisle muhtıra gönderilmesinin usule aykırı olduğunu belirterek, icra emrinin ve bakiye borç muhtırası gönderilmesine ilişkin 13.07.2020 tarihli memur işleminin iptaline karar verilmesini istemiştir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 01/08/2019 NUMARASI : 2019/330 ESAS 2019/588 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (İcra Memur Muamelesi) KARAR : Adana 3. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2019/330 Esas 2019/588 Karar sayılı mahkeme kararının süresi içinde istinaf yolu ile tetkiki davacı vekili tarafından istenmesi üzerine dosya dairemize gönderilmekle dava dosyası için düzenlenen inceleme raporu dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; Adana 3. İcra Dairesi'nin 2019/2096 E sayılı dosyasından başlatılan genel haciz yolu ile ilamsız takipte, süresi içerisinde takibe, borca ve yetkiye itiraz edilmiş olmasına rağmen icra müdürlüğünce takibin devamına karar verilmiş ve borç muhtırası gönderilmiş olduğunu, bu durumun usul ve yasaya aykırı olduğunu beyan etmiş, takibin devamına ve borç muhtırası gönderilmesine yönelik işlemlerin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....
Yerleşik Yargıtay içtihatlarına göre 3 kamu bankasından bilgi alınması gerektiği, Mevduat Faizinin hangi oranlarda ve hangi tarih aralığında uygulandığı açıkça yazılmadığı, 25.06.2020 tarihinde düzenlenen icra emrindeki meblağ ile dosya kapak hesabının birbiriyle örtüşmemesi gibi, bakiye borç muhtırasının gönderilmediğini ve fahiş miktarda tahakkuk ettirilen faizler nedeniyle mağdur olan borcu, haciz baskısı altında ihtirazi kayıtla ödemek zorunda kaldığını, bununla birlikte İcra emrinde toplam alacak bedeline geçmiş gün faizlerinin de dahil edilmek suretiyle toplam alacak bedeline faiz işletilmesi ile geçmiş gün faizlerine de beraberinde faiz işletildiğini, geçmiş gün faizlerini asıl alacak gibi hesaba dahil edilmesi, taleple bağlılık ilkesine aykırı olduğu, ifade edilerek Şikayetin kabulü ile takibinin iptaline karar verilmesi talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Borçlu vekili, davalı tarafça müvekkili aleyhine... 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2009/411 Esas, 2011/654 Karar sayılı ilamı gereğince , ... 2. İcra Müdürlüğü’nün 2012/9712 Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, icra dosyasına gerekli ödemenin yapıldığını, borçlarının kalmadığını belirterek icra muhtırasının iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, vekalet ücretinin takas ve mahsuba konu olamayacağı, 03.04.2014 tarihli rapora göre 12.641,48 TL olarak borçludan istenilen miktarda fazla bir talebin bulunmadığının tespit edildiği gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiştir....
Asliye Ticaret Mahkemesince verilen ilamların esas alınarak yapılan hesaplamalara yönelik şikayet ya da şikayetler derdest olsa dahi, yukarıda belirtilen ilama göre yapılan hesaplamaya ilişkin şikayet yönünden, şikayetlerin bekletici mesele yapılmasını gerektirir hukuki bir neden bulunmamaktadır. İptali istenilen 03/12/2019 tarihli muhtırada bakiye borç miktarının 4.838.268,80 TL olarak belirtildiği, ilk derece mahkemesince bakiye borç miktarının belirlenmesi amacıyla aldırılan raporda dosya alacağının 8.183.173,74 TL olduğu, bakiye borç muhtırasında tespit edilen bu rakama göre düzeltilmesi gereken fazla istem bulunmadığından borçlunun talebi ile bağlı kalınmak suretiyle şikayetin reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. Belirtilen bu gerekçeye göre ilk derece mahkemesi kararı hukuka uygun olduğundan ve ileri sürülen istinaf sebepleri yerinde olmadığından davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir....
Uyuşmazlık; gelir vergisi kesintisi yapılmak suretiyle dosya borcunun tamamının ödendiği iddiasına dayalı 8.435,77 TL tutarındaki 18/05/2017 tarihli bakiye borç muhtırasının iptali talebine ilişkindir. Somut olayda, Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihine göre uyuşmazlık konusu değerin, yukarıda belirtilen kesinlik sınırını geçmediği anlaşıldığından, anılan Bölge Adliye Mahkemesi kararının temyiz kabiliyeti yoktur. 5311 sayılı Kanunla değişik İİK.nin 364/1-2. maddeleri ve 6100 sayılı HMK'nin 366. maddesinin göndermesi ile uygulanması gereken aynı Kanunun 352. maddesi uyarınca temyiz başvuru talebinin (REDDİNE), 10/06/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....