Gereğince Tebliği Rica Olunur" beyanı şerh olunarak yeniden tebliğe çıkarılan 1. haciz ihbarnamesinin 02/07/2019 tarihinde, aynı adrese tebliğe çıkarılan 2. haciz ihbarnamesi'nin 27/08/2020 tarihinde, 3. haciz ihbarnamesinin ise 05/12/2020 tarihinde Tebligat Kanunu 21/2 maddesi uyarınca tebliğ olunduğu, şikayetçi tarafından 1. haciz ihbarnamesine itiraz olunduğu halde 2. ve 3. haciz ihbarnamelerinin gönderildiği iddia olunmuş ise de, şikayetçiye tebliğe çıkarılan 1. haciz ihbarnamesinin 07/01/2019 tarihinde tebliği üzerine şikayetçi tarafından süresi dahilinde itirazda bulunulmuş, ancak davalı alacaklı vekilinin talebi üzerine yeniden 06/02/2020 tarihli 1. haciz ihbarnamesi düzenlenerek tebliğe çıkarılmıştır. Alacaklının talebi üzerine, borçlunun 3. kişi nezdindeki hak ve alacaklarına haciz konulması için İİK'nun 89. maddesi uyarınca 1. haciz ihbarnamesi gönderilmesinden sonra yeniden aynı 3. kişiye 1. haciz ihbarnamesi gönderilmesini engelleyen yasal bir düzenleme bulunmamaktadır....
-K A R A R- Şikayetçi vekili, müvekkilinin alacaklı bulunduğu icra dosyasında, takip borçlusunun hakediş alacağı için ilgili kuruma gönderilen haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihinin daha önce olmasına rağmen, sıra cetvelinde 1. sıraya şikayet olunan ... Şti.’nin alındığını ileri sürerek, sıra cetvelinin iptalini istemiştir. Şikayet olunan ... Yapı Malzm. Nak. Ltd. Şti. ve ... vekilleri şikayetin reddini istemişlerdir. İcra mahkemesince, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre, şikayetçi tarafından Gençlik ve Spor Bakanlığına gönderilen haciz ihbarnamesi 10.12.2014 tarihinde tebliğ edilmiş ise de bu kurum tarafından, takip borçlusunun hakediş alacağının Eskişehir Spor İl Müdürlüğü nezdinde doğduğu belirtilerek, yedi günlük süre içerisinde haciz ihbarnamesine itiraz edildiği, bu durumda İİK 89. maddesi hüküm uyarınca şikayetçinin usulüne uygun olarak konulmuş bir haczi bulunduğundan söz edilemeyeceği gerekçesiyle, şikayetin reddine karar verilmiştir....
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davada İİK. 89. maddesi gereğince müvekkiline tebliğ edilen birinci ve ikinci haciz ihbarnamelerine süresi içerisinde itiraz edildiğini, buna rağmen alacaklı tarafın talebi ile müvekkili bankaya 89/3 haciz ihbarnamesi tebliğ edildiğini, müvekkili banka adına düzenlenen 89/3 haciz ihbarnamesinin kanuna aykırı olduğunu, buna ilişkin memurluk kararı ile 89/3 haciz ihbarnamesinin iptali için gerekli müracaatlar yapıldığını, dava konusu haciz ihbarnamesinin iptal edildiği anlaşılarak davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verildiğini fakat dava tarihinden sonra iptali gerçekleşen haciz ihbarnamelerine ilişkin dava açılmasında müvekkili bankaya atfedilecek bir kusur bulunmamasına ve dava açılmasında açıkça kusuru bulunan davalı yan aleyhine vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmesi gerekmesine rağmen haksız ve hukuka aykırı olarak davalı vekili lehine vekalet ücretine hükmedildiğini belirterek istinaf...
İcra Müdürlüğünün 2011/15302 sayılı dosyasındaki takip borçlusuna borcu olmadığı halde müvekkiline birinci haciz ihbarnamesi gönderildiğini, birinci haciz ihbarnamesinin usulsüz tebliğ edildiğini, ikinci haciz ihbarnamesinin tebliği ile olaydan haberdar olunması üzerine süresinde ikinci haciz ihbarnamesine itiraz edildiğini, ancak yapılan bu itirazda ikinci haciz ihbarnamesi yerine sehven birinci haciz ihbarnamesi ifadesi kullanıldığını, bu durum karşısında icra müdürlüğünce birinci haciz ihbarnamesine yapılan itirazın süresinde olmadığı, ikinci haciz ihbarnamesine ise itiraz edilmediği gerekçesi ile müvekkiline üçüncü haciz ihbarnamesi gönderildiğini ileri sürerek, müvekkilinin takip borçlusuna borcu olmadığının tespitini talep ve dava etmiştir....
İlk derece Mahkemesi; itirazın iptali kararının infazı için kesinleşmesinin gerekli olmadığı, icra müdürlüğünce alacaklının talebi üzerine, itirazın iptali kararı gereğince kesinleşen alacak miktarı yönünden haciz işlemi yapılmasına ve ilamla hükmedilen yeni alacaklar için ise icra emri düzenlenmesine karar verilmesinin usul ve yasaya uygun olduğu, itirazın iptali kararının infazı için borçlulara kararın ayrıca tebliği gerekli olmadığı gibi kesinleşen miktar yönünden borçlulara tebligat veya muhtıra çıkartılmadan haciz konulmasına engel herhangi bir yasal düzenleme de mevcut olmadığı, 13/08/2020 tarihli müdürlük kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesi ile şikayetin reddine karar vermiştir. Davacı/borçlu vekili istinaf dilekçesinde; şikayet dilekçesinde saydığı nedenlerle kararın kaldırılmasını talep etmiştir....
İİK.nun 89. maddesi gereğince gönderilen haciz ihbarnamelerinin usulsüz olarak tebliğ edildiğine yönelik şikayet, ancak bu tebligata muttali olunan tarihten itibaren 7 gün içinde yapılabilir. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince tebligatın usulsüz olması halinde, muhatabı tebliğinden haberdar olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Somut olayda, birinci haciz ihbarnamesinin 13.10.2015 tarihinde, ikinci haciz ihbarnamesinin 15.02.2018 tarihinde usulsüz olarak tebliğ edildiği, şikayet dilekçesinde 3....
nin 2018/473 esas 2021/231 karar sayılı karar ile 05/09/2016 tarihi itibarı ile davacı 3. kişinin 39.563,28 TL yönünden borçlu olmadığının tespitine kesin olmak üzere karar verildiği, alacaklı vekilinin talebi ile davacı 3. kişi şirkete 37.193,37 TL'nin (menfi tespit davasında reddedilen miktar için) ödenmesi için 23/02/2021 tarihinde muhtıra çıkarıldığı, bilahare alacaklı vekilinin 18/03/2021 tarihli talebi ile davacı 3. kişi şirkete yeniden 52.372,80 TL için 89/1 haciz ihbarnamesi gönderildi ve 22/03/2021 tarihinde; 89/2 haciz ihbarnamesinin 06/04/2021 tarihinde; 89/3 haciz ihbarnamesinin 14/04/2021 tarihinde tebliğ edildiği, 26/05/2021 tarihinde 52.372,80 TL'nin ödenmesi için davacı 3. kişiye muhtıra gönderildiği, davacı 3. kişi şirketin 01/06/2021 tarihinde 26/05/2021 tarihli muhtıranın iptali için eldeki davayı açtığı anlaşılmıştır. Haciz ihbarnamesi, borçlunun üçüncü kişideki alacağının kendisine tebliğ edildiği an itibariyle hüküm ifade eder....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki "şikayet" isteminden dolayı yapılan yargılama sonunda Konya 2. İcra (Hukuk) Mahkemesince istemin reddine dair verilen 22.11.2013 gün ve 2013/1164 E., 2013/1188 K. sayılı kararın şikayetçi vekili tarafından temyizi üzerine Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nin 28.04.2015 gün ve 2015/4158 E., 2015/11616 K. sayılı kararı ile sayılı ilamıyla bozulmuş, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir. HUKUK GENEL KURULU KARARI Elektronik ortamda Dairemize gönderilen temyize konu direnme dosyası üzerinde UYAP ortamında yapılan temyiz incelemesinden sonra gereği görüşüldü: İstek, şikayet yolu ile haciz ihbarnamesinin iptaline ilişkindir. Mahkemenin, istemin reddine dair kararı Özel Dairece bozulmuş; verilen direnme kararı da şikayetçi vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Birleşen dosya şikayetçisi Hazine vekili, önceki paylaştırma cetvelinin İcra Mahkemesi'nce iptali sırasında sıra cetveli düzenlenmesine karar verilmesi karşısında, sıra ve pay cetveli adı altında düzenleme yapılmasının hatalı olduğunu, paranın dosyaya geldiği tarihten önce haciz koyduklarını, sözleşmede temlikin izne tâbi tutulduğunu ve pay ayrılan temlikin bu şartı taşımadığını ileri sürerek, sıra cetvelinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Birleşen dosya şikayetçisi (borçlu) Hakem İnş. AŞ. vekili, şikâyet olunan ...’in alacaklı olduğu dosyadan gönderilen birinci haciz ihbarnamesinin geçerli olmadığını, DLH Genel Müdürlüğünün tüzel kişiliğinin bulunmadığını, ihbarnamenin itiraza uğradığını ileri sürerek, haciz ihbarnemesinin ve sıra cetvelinin iptaline karar verilmesini istemiştir. Şikâyet olunanlar vekilleri, sıra cetvelinin usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak, şikâyetin reddini istemişlerdir....
ın, şikayet yoluyla icra mahkemesine yaptığı başvuruda, adına çıkan birinci ve ikinci haciz ihbarnamesi tebliğlerinin usulsüz olarak tebliğ edildiğini ileri sürdüğü ve tebliğ tarihlerinin düzeltilmesini talep ettiği, mahkemece, tebliğ tarihinin düzeltilmesinde dosyada taraf olmayan 3.kişinin hukuki yararı bulunmadığı gerekçesi ile şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesinde; “Tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi addolunur” hükmü yer almaktadır. Somut olayda; kendisine İİK'nın 89/1 ve 89/2 maddeleri uyarınca haciz ihbarnamesi gönderilen davacı 3.kişinin haciz ihbarnamesi tebliğatlarının usulsüzlüğüne ilişkin şikayette hukuki menfaati olduğundan şikayet hakkı vardır....