İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2014/1052 E. -2014/1512 K. sayılı kararıyla kabul edilerek haciz ihbarnamesinin iptaline karar verildiğini, icra müdürlüğünce üçüncü haciz ihbarnamesinin davalı tarafın talebine uygun düzenlenmediğini, bu sebeple haciz ihbarnamesinin icra müdürlüğünce resen iptal edildiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, davacıya Bakırköy 10. İcra Müdürlüğü'nün 2014/6561 esas sayılı dosyası üzerinden gönderilen 3. haciz ihbarnamesinin dayanağını oluşturan icra takibinin Bakırköy 1....
İİK'nın 16. maddesi; “Kanunun hallini mahkemeye bıraktığı hususlar müstesna olmak üzere İcra ve İflas dairelerinin yaptığı muameleler hakkında kanuna muhalif olmasından veya hadiseye uygun bulunmamasından dolayı icra mahkemesine şikayet olunabilir. Şikayet bu muamelelerin öğrenildiği tarihten yedi gün içinde yapılır.” hükmünü amirdir. Somut uyuşmazlıkta, her ne kadar şikayetçi tarafından 89/1 ve 89/2 haciz ihbarnamelerinin usulsüz tebliğ edildiği ileri sürülmüş ise de; Bölge Adliye Mahkemesinin gerekçeli kararında da işaret edildiği üzere, 89/1 haciz ihbarnamesi tebligatının iade edilmesi üzerine müteakip tebligatların Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesi gereğince yapılmasının usulüne uygun olduğu, şikayetçi 3. kişiye 89/1 haciz ihbarnamesinin 11.10.2021, 89/2 haciz ihbarnamesinin de 10.11.2021 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmıştır....
İcra Dairesi'nin 2018/12055 E. sayılı icra dosyasında T1 Strateji Geliştirme Başkanlığı Döner Sermaye İşletme Birimine haciz ihbarnamesi gönderildiğini ve 25.11.2022 tarihinde tebliğ edildiğini, T1 Strateji Geliştirme Başkanlığı Döner Sermaye İşletme Biriminin ayrı bir tüzel kişiliği bulunmadığını, T1nın muhatap olarak gösterilmesi gerekirken birinci haciz ihbarnamesinin T1 Strateji Geliştirme Başkanlığı Döner Sermaye İşletme Birimine (aleyhine husumet yöneltilemeyecek yani taraf sıfatı bulunmayan) gönderilmesinin usulsüz olduğunu, haciz ihbarnamesinin yanlış hasım gösterilerek tebliğ edildiğini belirterek haciz ihbarnamesinin iptali ile şikayet tarihinin ıttıla tarihi olarak kabul edilerek gecikmiş itirazın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARAR ÖZETİ: Mahkemece; şikayet konusu yapılan 89/3. haciz ihbarnamesine ilişkin olarak şikayet eden şirket tarafından daha önceden tebliğ usulsüzlüğüne dayanılarak şikayette bulunulduğu, şikayete konu 89/3. haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihinin 31/01/2017 olarak kabulüne karar verildiği ve söz konusu kararın kesinleştiği, işbu davada şikayet eden şirket tarafından 89/3. haciz ihbarnamesini öğrendiğini beyan ettiği 31/01/2017 tarihinde 89/3. haciz ihbarnamesinin yasal unsurları taşımadığı gerekçesiyle herhangi bir şikayette bulunulmadığı, İİK'nın 16. maddesinde, icra iflas dairelerinin yaptığı muameleler hakkında kanuna muhalif olunmasından dolayı bu muamelelerin öğrenildiği tarihten itibaren 7 gün içinde şikayette bulunulması gerektiği düzenlenmesi dikkate alındığında, şikayet eden şirket tarafından 89/3. haciz ihbarnamesinden haberdar olduğunu beyan ettiği tarihten itibaren 7 günlük şikayet süresi içinde şikayette bulunulmadığı gerekçesiyle yapılan şikayetin...
na birinci haciz ihbarnamesi gönderilmemiş olup, bu husus mahkemenin de kabulündedir. Bu durumda, üçüncü kişi nezdinde kesinleşmiş bir alacak bulunmadığından, şikayetçiye ikinci ve üçüncü haciz ihbarnamesi gönderilemez. Buna rağmen tebliğe çıkartılan ikinci ve üçüncü haciz ihbarnamesinin iptali istemi, bir hakkın yerine getirilmemesine ilişkin olup, İİK'nun 16/2. maddesi uyarınca süresiz şikayete tâbidir. O halde, birinci haciz ihbarnamesi gönderilmeyen üçüncü kişi nezdinde kesinleşmiş bir alacak bulunmadığından, ikinci ve üçüncü haciz ihbarnamesi gönderilmesi usulsüz olup, mahkemece ikinci haciz ihbarnamesinin de iptaline karar verilmesi gerekirken, yalnızca üçüncü haciz ihbarnamesinin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....
şikayetçiye çıkarılan ikinci haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olarak düzeltilmesine, 2. haciz ihbarnamesinin iptali nedeniyle gönderilmesi şartları oluşmadığından 3. haciz ihbarnamesinin de iptaline karar verildiği anlaşılmaktadır....
Mahkemece yapılan tebligatlar usulsüz olduğundan şikayetin kabulü ile davacı 3. kişi T1 adına yapılan 1. haciz ihbarnamesi tebliğ işleminin iptali ile 1. haciz ihbarnamesinin tebliğ ve öğrenme tarihinin 08/04/2019 olarak düzeltilmesine, 1. haciz ihbarnamesi tebliğ işleminin usulsüzlüğüne ilişkin şikayet kabul edildiğinden davacı hakkında düzenlenen 2. ve 3. haciz ihbarnamelerinin tebliğ işlemlerinin iptaline karar verilmesi gerekirken her üç haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihini 08/04/2019 olarak kabul edip haciz ihbarnamelerinin tebliğ işleminin iptaline karar verilmesi isabetsiz olmuştur....
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; İstinaf konusu kararda şikayetin kabulü ile ikinci haciz ihbarnamesinin iptaline karar verildiğini, ancak mevzuat hükümlerine göre bakanlık lehine vekalet ücretine hükmedilmediğini, ikinci haciz ihbarnamesinin gönderilmesini alacaklı vekili talep ettiğini, ve bunun üzerine ikinci haciz ihbarnamesi bakanlığa tebliğ olunduğu, birinci haciz ihbarnamesine süresi içinde itiraz ettikleri sabit olmakla, ikinci haciz ihbarnamesinin gönderilmesinde alacaklı vekilinin yahut icra müdürlüğünün kusurlu davranışlarının olduğu tartışmasız olduğunu, dolayısıyla sadece üçüncü kişi olan bakanlığın hiçbir sorumluluğunun olmadığını ve dava konusu ikinci haciz ihbarnamesinin gönderilmesi ile bakanlığı şikayet dilekçesi yazılarak şikayet davası açılması ve ardından işbu istinaf dilekçesinin yazılmasının zorunlu bırakıldığını, ancak mahkemece yargılama gideri ile vekalet ücreti hususunda karar vermeyerek bakanlığı zarara uğrattığını, bakanlık lehine vekalet ücretine...
C-)İlk Derece Mahkemesi Kararı: İlk derece mahkemesince; "...davacının dava dilekçesindeki 3. haciz ihbarnamesinin iptaline ilişkin talebi konusuz kaldığı gibi bu talebin mahkememizce değerlendirilmesininde mümkün olmadığı, 3.haciz ihbarnamesinin iptaline ilişkin davacının ancak İcra Hukuk Mahkemesinde şikayet yoluna başvurabileceği, İİK 89/3 maddesine göre 89.158,80 TL'ye ilişkin açmış olduğu menfi tespit davası ise davacının da kabulünde olduğu üzere davacının dava dışı asıl borçluya bu miktarda borçlu olduğunu kabul ettiği, ancak vadesi geldiğinde ödemeleri taahhüt ettiği, vadesi gelmemiş alacaklar yönünden 2. ve 3.haciz ihbarnamelerine itiraz ettiği, 3.haciz ihbarnamesinin iptali için şikayet yoluna başvurduğu, İcra Hukuk mahkemesince 3.haciz ihbarnabesinin iptaline karar verildiği, açmış olduğu menfi tespit davasının koşullar oluşmadığı gibi davacı alacağın dava dışı takip borçlusuna ait olduğunun kabul etmesi sebebiyle açtığı menfi tespit davasının reddine, davayı kaybetmesi sebebiyle...
, 2. ve 3. haciz ihbarnamelerinin iptali şikayetinin esastan reddine, karar verilmiştir....