Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Sayılı dosyasında bu süreçte hiçbir işlem yapılmadığından düşmüş olduğunu, yenilemeyle 2019/34651 Esas noyu aldığını, takip sürecinde birden fazla olarak kambiyo süresini geçmesi suretiyle kambiyo vasfını yitiren evraka dayalı olarak kambiyo takibinin devam edemeyeceğini, hak düşümü ve zaman aşımı nedeniyle kambiyo takip yolunun iptali gerekeceğini ileri sürerek takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle , İstanbul Anadolu 12. İcra Müdürlüğü'nün yenilenmeden önceki 2018/14524 E....

Hakkında kurulan hükmün incelenmesinde; Sanığın eylemine uyan 765 sayılı TCY'nın 491/3. maddesinde tanımlanan hırsızlık suçunun aynı Yasanın 102/4.maddesine göre 5 yıllık dava zaman aşımına bağlı olup sanığın hükümlülüğüne karar verildiği 01.11.2006 tarihinden incelemenin yapıldığı tarihe kadar zaman aşımını kesen herhangi bir işlem yapılmadan bu sürenin geçmiş bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanığın savunmanının temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle BOZULMASINA, bozma sebebi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK'nm 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, 5271 sayılı CMK'nın 223/8. maddesi uyarınca sanık hakkında açılan kamu davasının zaman aşımı nedeniyle DÜŞMESİNE, 15.12.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    Bu durumda davacı ile aynı durumda bulunan üyelere borca rağmen bağımsız bölümlerin oturmaya, kiraya vermeye elverişli şekilde tahsis edilip edilmediği davacı yönünden nispi eşitlik ilkesinin ihlal edilip edilmediği araştırılıp, kooperatifin diğer üyelerinden davacı ile aynı konumda olup bağımsız bölümün borca rağmen teslim alıp oturmaya, kiraya elverişli şekilde yararlanmaya başlayan üyelerin varlığının tespiti halinde davacının kira bedeli talebinde haklı olduğu kabul edilerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiği, zaman aşımı itirazı yönünden ise dava dilekçesi ile talep olunan 10.000,00 TL kısma zaman aşımı itirazında bulunulmadığı, ıslah ile talep edilen kısım yönünden ise itiraz kabul edilerek zaman aşımına uğrayan 5 yıllık süre yönünden kira bedeline hükmolunmasında isabetsizlik bulunmadığı, açıklanan gerekçe ve dosya kapsamına göre, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK 353/1- a-6 maddesi gereğince kararın kaldırılarak mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir...

    Haksız fiillerde zarar ve failin öğrenilmesinden itibaren 2 ve her halde olayın meydana gelmesinden itibaren 10 yıllık zaman aşımı süresi vardır. Aynı şekilde TTK 1420.maddesi sigorta sözleşmesinden kaynaklı talepler için 2 ve 6 yıllık zamanaşımı süresi ön görmüştür. Zaman aşımı hakimce resen değerlendirilemeyecek bir husus olup davalının cevap dilekçesiyle bunun öne sürmesi gerekir. Davalı süresinde verdiği cevap dilekçesi ile zaman aşımı ilk itirazında bulunmuştur. Somut olay bu açıklamalar kapsamında değerlendirildiğinde davacının zarar ödemesini 26/04/2019 tarihinde yapmakla zarar ve failine vakıf olduğu anlaşılmış davayı ise 20.03.2022 tarihinde açmıştır. Buna göre 2 yıllık zaman aşımı süresinin geçmiş olduğu anlaşıldığından davanın zaman aşımı nedeniyle reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

      ŞİKAYET İpotek borçlusu şikayet dilekçesinde; hesap kat ihtarnamesi ile icra emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu, ihtarnameye yasal süre içerisinde itiraz edildiğinden hesap özetinin kesinleşmediğini ve bu nedenle alacağın yargılamayı gerektirdiğini, takip konusu ipoteğin limit ipoteği olması nedeniyle ilamlı takip yapılamayacağını ve aynı alacağa dayalı olarak daha önceden İstanbul 14. İcra Müdürlüğünün 2018/24034 E. sayılı dosyasında başlatılan icra takibi derdest olduğundan iş bu ipotekli takibin mükerrer yapıldığını ileri sürerek takibin iptalini talep etmiştir. II. CEVAP Şikayet edilen alacaklı banka cevap dilekçesinde; tebligatların usulüne uygun olduğunu, İİK'nın 150/ı maddesi gereğince şikayetçi ipotek borçlusuna ihtarname gönderilmekle takibin usulüne uygun olduğunu, şikayetçinin ihtarnameye itiraz etmesinin icra emri gönderilmesine engel olmayıp borca itirazı da bulunmadığını ileri sürerek başvurunun reddini istemiştir. III....

        Bu itibarla, mahkemesince zaman aşımı sebebi ile davanın reddi kararı yerinde olmamıştır. Mahkemesince her ne kadar davacının arabulucuya ilk başvuru tarihinin 08/10/2019 olduğu belirtilmiş ise de, dosya içerisindeki arabuluculuk tutanakları incelendiğinde davacı tarafından 19/07/2019 gününde Diyarbakır Arabuluculuk Bürosuna başvuru yapıldığı, ... arabuluculuk numarası ile incelenin dosyada 30/07/2019 gününde yani henüz zaman aşımı süresi dahi dolmaksızın ilk oturum yapıldığı, bu oturumda dosyamız davalıları tarafından yetkisizlik itirazında bulunulduğu, bu itiraz üzerine dosyanın 6325 sayılı yasının 18/A-8 maddesi gereğince yetki itirazı hususunda karar verilmek üzere Diyarbakır Sulh Hukuk Mahkemesine gönderildiği, Diyarbakır Sulh Hukuk Mahkemesin tarafından ......

          Uyuşmazlık; hükme esas alınan kusur oranının olaya ve oluşa uygun olup olmadığı, zaman aşımı ve icra inkar tazminatına yöneliktir. Davacı ile davalı arasındaki iş sözleşmesinden kaynaklanan rücu davasında uygulanması gereken zaman aşımı süresinin 10 yıl olduğu, takip tarihi itibariyle 10 yıllık zaman aşımı süresinin dolmadığı, Aksaray 2....

          Davalı vekili cevap dilekçesiyle; gelen chargeback talepleri nedeniyle müvekkil bankanın ödeyeceği tazminatlar düşünülerek davacının hesapları üzerine tedbiren bloke konulduğunu, bloke işleminin keyfi ya da hukuk dışı bir uygulama olmadığını, davada zaman aşımı süresinin dolduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI : Mahkemece; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 72. Maddesi gereğince davalının hesaptan son işlem tarihi olan 03.02.2015 tarihinden itibaren 2 yıllık zamanaşımı süresi içinde dava açmadığı davanın 14.06.2018 tarihinde açıldığı anlaşılmış olmakla alacağın zamanaşımına uğradığı kanaatiyle; Davanın zaman aşımı nedeniyle REDDİNE, karar verilmiştir....

            Ancak, ıslahla dava değerinin (ecrimisilin) artırılması üzerine, davalılar süresinde zaman aşımı definde bulunmuşlardır. Bilindiği üzere; 25.05.1938 tarih ve 29/10 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca ecrimisil davaları 5 yıllık zamanaşımı süresine tabidir. Beş yıllık zamanaşımı ise, dava tarihinden veya ıslah tarihinden geriye doğru hesaplanır. Öte yandan, kısmi dava açılması halinde alacağın yalnız dava konusu edilen kısmı için zaman aşımı kesilir, dava dilekçesinde fazlaya ilişkin hak saklı tutulmuş olsa da, dava dışı kalan kısım için zamanaşımı işlemeye devam eder....

              Çekin keşide tarihi 29/09/2010 olup, ibraz süresinin bitim tarihi itibariyle uygulanması gereken 6762 Sayılı TTK'nın 726. maddesi uyarınca 6 aylık zaman aşımı süresine tabidir. TTK’nın 662. maddesinde "müruruzaman; dava açılması, takip talebinde bulunulması, davanın ihbar edilmesi veya alacağın iflas masasına bildirilmesi sebepleriyle kesilir" hükmüne yer verilmiştir. TTK'nın 730/18. maddesinin göndermesi ile uygulanması gereken aynı kanunun 663/2. maddesi gereğince zaman aşımı kesilince son işlem tarihinden itibaren, müddeti aynı olan yeni bir zaman aşımı işlemeye başlar. Ayrıca alacaklının yaptığı, takibin devamını sağlayıcı nitelikte her takip işlemi ile de zaman aşımı kesilir ve yeni bir süre işlemeye başlar....

              UYAP Entegrasyonu