WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, davalının zamanaşımı defi nazara alınmadan davacının alacak talepleri hakkında karar verilmiştir.Yukarıda açıklanan yasal düzenleme ve açıklamalar karşısında Mahkemece davalının süresindeki zaman aşımı itirazının değerlendirilmemesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir." denmiştir. Davacı süresinde sunduğu cevap dilekçesinde zamanaşımı defi öne sürdüğü halde bu hususta bir değerlendirme yapılmamıştır. Zamanaşımı itirazı yönünden değerlendirme yapılması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması hatalıdır." gerekçesiyle ortadan kaldırılmıştır. Kaldırma kararından sonra mahkemece ek rapor alınarak yukarıda belirtildiği şekilde karar verilmiştir. Fazlaya dair tespit hükmünün zaman aşımını kesmeyeceği kabul edilmekle, kaldırma kararı doğrultusunda zaman aşımı itirazı değerlendirilerek verilen karar yerinde bulunmuştur. Takip tarihi 02/08/2017 olup, Silifke 1....

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; çekler yönünden zaman aşımı süresinin işlemeye başladığı tarihte hangi yasa yürürlükte ise o yasada öngörülen zaman aşımı süresinin uygulanması gerekmekte olup, çek hakkında zaman aşımı, ibraz süresinin bitmesi ile başlayacağına göre çekin ibraz süresinin sona erdiği tarihte geçerli olan zaman aşımı süresinin nazara alınmasının zorunlu olduğu, bu nedenle 6762 Sayılı TTK'nın 726. maddesini değiştiren 6273 Sayılı Kanunun 7. maddesinin yürürlüğe girdiği 03.02.2012 tarihinden önce ibraz süresi dolan çeklerde zaman aşımı süresi altı ay, ibraz süresi bu tarihten sonra dolan çeklerde ise üç yıl olmakla; somut olayda, takibe dayanak çeklerin keşide tarihlerinin 27.10.2007, 11.09.2007, 24.10.2007 olup, ibraz süresi yasal değişik tarihi olan 03.02.2012 tarihinden önce dolduğundan, altı aylık zaman aşımı süresine tabi oldukları, bu kapsamda icra dosyasındaki işlemlere bakıldığında; takibin kesinleşmesinden...

    Davalı MEB tarafından ıslaha yönelik zaman aşımı itirazı ileri sürülmesine rağmen mahkemece kısmi dava olarak açılan bu dava yönünden davalı MEB'in ıslaha yönelik zaman aşımı itirazının nazara alınmaması isabetsiz olup, hükmün bu yönden ortadan kaldırılması gerekir. Mahkemece yapılacak iş; davalı MEB'in ıslaha yönelik zaman aşımı itirazına istinaden bilirkişiden ek rapor alındıktan sonra hüküm kurmaktan ibaret olup, yine yerel mahkemece agi alacağına da yasal faiz uygulanması gerekirken en yüksek mevduat faizi uygulanması da hatalı olmakla kararın bu yönlerden ortadan kaldırılması gerekir. Bu nedenlerle davalı tarafın istinaf sebepleri değerlendirilmeksizin eksik delillerin toplanması ve yukarıda belirtilen şekilde usulü işlemlerin tamamlanmasına yönelik olarak HMK'nın 353/l-a.6 maddesine aykırı davranılmış olması nedeniyle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

    Davalı ... zaman aşımı itirazında bulunmuş ise de dava elektrik abonelik sözleşmesinden kaynaklanmış olup 10 yıllık zaman aşımına tabi olduğu ve bu süre dolmadan dava açıldığından zaman aşımı itirazı kabul edilmemiştir. Mahkememize sunulan emsal kararlarda da izah edildiği üzere Elektrik Piyasası Yönetmeliği'nin 38. maddesi b fıkrasına göre sisteme bağlantı yapılması halinde sistem kullanımı açısından kapasitenin yetersiz olması nedeniyle genişleme yatırımı veya yeni yatırım yapılmasının gerekli olduğu ve yeterli finansman mevcut olmadığı hallerde söz konusu yatırım ... veya dağıtım lisansı sahibi tüzel kişi adına bağlantı yapmak isteyen gerçek veya tüzel kişi tarafından yapılabilir. Elektrik dağıtım şirketi olan davalılardan ...'ın davacının bağlantı talebini karşılamak gerekli alt yapı yatırımını yapmak, yatırım için gerekli kaynağın olmaması halinde yatırımın davacı tarafça yapılmasını talep edip sonrasında elektrik bedelinden düşmesini talep etme durumu mevcuttur. Davalı ...'...

      Maddi hasarlı trafik kazalarında zaman aşımı kaza tarihinden itibaren 2 yıl olup, dava olay tarihi olan 11.11.2017'den sonra iki yıllık yasal sürede açılmış ise de, ıslah edilen kısım iki yıllık zaman aşımı süresi dolduktan sonra talep edilmiş olmakla davalı şirketin süresinde zaman aşımı defi bulunduğundan bu davalı yönüyle ıslah edilen kısmın zaman aşımından reddi gereklidir. Bu nedenle davalı şirketin itirazı zaman aşımı yönüyle haklıdır ve kabulü ile HMK'nun 353/1,b-2 madde ve bendi gereği kararın kaldırılarak yalnızca bu bakımdan hükmün düzeltilerek yeniden tesisi gerekir. HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; I-Davalı .... vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1-b-1 maddesi gereğince tümüyle ESASTAN REDDİNE, II-Davalı ......

        Islah dilekçesi davalı vekiline 20.11.2018 tarihinde tebliğ edilmiş olup zaman aşımı itirazı 17.01.2019 tarihinde yasal süre geçtikten sonra yapılmıştır. Davalı vekilinin 11.07.2018 tarihli bilirkişi raporuna karşı beyan dilekçesinde “Bilirkişinin raporunda belirttiği zamanaşımı değerlendirmesine katılıyoruz." ifadesi zaman aşımı itirazı olarak değerlendirilemeyeceğinden mahkemece zamanaşımı savunmasının dikkate alınmaması yerindedir. 4857 sayılı Yasa'nın 59, 60. ve Yıllık İzin Yönetmeliğinin 20. maddeleri uyarınca yıllık izin hakkının kullanıldığı hususunda ispat yükü davalı işverenliğe düşmektedir. İspat yükü üzerinde bulunan davalı tarafça, davacının 9 günlük yıllık izninin kullandırıldığının ve kullandırılmayan yıllık izinlerin ücretinin ödendiğinin kanıtlanamadığı anlaşılmakla davacının yıllık izin ücreti talebinin haklı olduğu anlaşılmıştır....

        GEREKÇE : Uyuşmazlık ilamlı takip yolu ile başlatılan takipte zaman aşımı itirazı ile borca itiraz istemine ilişkindir. Adana 7.İcra Müdürlüğünün 2017/1409 esas sayılı dosyasının incelemesinde ; Alacaklı T3 vekili tarafından borçlu T1 aleyhine Adana 6. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2001/1172 esas ve 2001/1072 karar sayılı ilamı dayanak yapılarak ilamlı icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin borçluya 21/02/2017 tarihinde tebliğ edildiği, davacı borçlu vekili tarafından 27/02/2017 tarihinde yasal süresi içerisinde zaman aşımı ve borca itiraz nedeniyle takibin iptali davasını açtığı görülmüştür. Davacı borçlu tarafından zaman aşımı nedeniyle icranın geri bırakılması ve itfa nedeniyle takibin iptali istemiyle dava açıldığı sabit olup takibe konu manevi tazminat yönünden icranın geri bırakılmasına dair karar istinaf konusu edilmediğinden bu husus inceleme konusu yapılmamıştır....

        Buna göre, takip dosyası alacağının 10 yıllık zaman aşımına tabi olduğu, itiraz ile takip durduğundan zamanaşımı süresinin de durmuş olduğunun kabulünün gerektiği, borçlunun itirazı ile itirazın iptali davası arasında 10 yıllık zaman aşımının geçmediği, alacaklıya tanınan bir yıllık hak düşürücü sürede itirazın iptali davasının açıldığı ve zaman aşımını kesen nitelikte olduğu, bu dava ile kesilen zaman aşımı süresinin bu kararın kesinleşmesinden sonra yeniden işlemeye başladığı, takip dosyasından alacaklının 2006 tarihinden itibaren zaman aşımını kesici ve takibin ilerlemesini sağlayacak şekilde 24/03/2006, 07/06/2007, 18/04/2008, 27/03/2009, 19/01/2012, 14/12/2012, 27/11/2013, 16/04/2015, 04/03/2016, 04/04/2017, 29/08/2019, 02/09/2019 ve 03/01/2022 tarihlerinde haciz talebi, satış taleplerinde bulunduğu ve avanslarını yatırdığı, böylelikle 10 yıllık zamanaşımı süresinin dolmadığı anlaşıldığından, davanın reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık görülmemiştir....

        Buna göre sanığın, mağdurları kasten basit yaralama eylemi için, TCK'nin 86/2, 86/3-e maddelerinde öngörülen ceza miktarı gözetilerek, TCK'nin 66/1-e maddesi uyarınca asli zaman aşımı süresinin 8 yıl, uzamış zaman aşımı süresi ise 12 yıldır. Suç tarihi ve zaman aşımını kesen mahkumiyet kararlarının verildiği 18.02.2016 ve 11.02.2021 tarihleri ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararın kesinleşme tarihi olan 03.10.2011 tarihi ile denetim süresi içerisinde işlenen suçun suç tarihi olan 22.03.2013 tarihleri arasındaki ''1 yıl 5 ay 19 gün'' durma süresi de dikkate alındığında asli ve uzatılmış zaman aşımı süreleri dolmamıştır....

          Dairemizce yapılan değerlendirmede; Alacaklı Arslan Kılıç tarafından borçlular Bekir Narman ve T1 aleyhine 30/06/2010 vade tarihli 9.000 TL ve 30/07/2010 vade tarihli 9.000 TL çekler nedeniyle kambiyo senetlerine mahsus icra takibinin 02/11/2010 tarihinde başlatıldığı, takibin kesinleştiği, takibe dayanak çeklerin keşide tarihlerinin 30/06/2010 ve 30/07/2010 olup ibraz süresinin 03/02/2012 tarihinden önce ibraz edildiği, 6762 Sayılı TTK'nın 726 maddesinde öngörülen 6 aylık zaman aşımı süresine tabi olduğu, icra takip dosyasında 12/08/2016 tarihinden 16/03/2021 tarihine kadar zaman aşımını kesen herhangi bir işlem yapılmadığı anlaşılmakla mahkemece zaman aşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasına ilişkin kararın yerinde olduğu takip alacaklısının takip sırasında alacağını davalı T2 temlik ettiği, alacağını temlik eden Arslan Kılıç'ın pasif taraf sıfatı husumetinin olmadığına ilişkin iddianın takip ve davada ilgilisi tarafından ileri sürülmesi gerektiği anlaşılmakla usul ve yasaya uygun olduğu...

          UYAP Entegrasyonu