WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

iade gelen ödeme emri tebligatı ile Tebligat Kanunu'nun 35.maddesine göre yapılan tebliğ işleminin usulsüz olduğu gerekçesiyle şikayetin kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır....

    YANIT : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı borçluya gönderilen tebligat adreslerinin hem kira sözleşmesinde yazan hem de ticaret sicilinde kayıtlı olan adresi olduğunu, tebligatın usulüne uygun olduğunu, ayrıca davanın süresinde bulunmadığını, bunun yanında 7226 sayılı yasanın geçici 2. maddesinin bu davada uygulama alanı bulunmadığını, zira takip konusu edilen kira alacağının Temmuz 2020 ayına ilişkin bulunup, yasa kapsamı dışında kaldığını beyan ederek, usulsüz tebligat şikayetinin süreden, diğer şikayetin esastan reddine karar verilmesini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda davanın usulsüz tebligat şikayeti yönünden süre aşımı nedeniyle reddine, davacının 7226 Sayılı Yasanın geçici 2. Maddesi hükmüne dayalı olarak takibin iptali şikayetinin de yerinde görülmediğinden reddine karar verilmiştir....

    Ittıla tarihinden itibaren 7 günlük şikayet süresi geçirildikten sonra 16/03/2021 tarihinde mahkemeye başvurulduğu anlaşılmakla şikayetin süreden reddine karar vermek gerekmiş...'' şeklindeki gerekçe ile "şikayetin reddine" karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf başvurusunda özetle; icra müdürlüğünün kararının kendilerine 10/03/2021 tarihinde tebliğ edildiğini, bu nedenle davanın süresinde olduğunu, dava dilekçesinde belirttikleri gibi davacıya yapılan tebligatın usulsüz olduğunu, yapılan tebligatın, Tebligat Kanununa ve Yönetmeliğe aykırı olduğunu, davacının davalı tarafa borcu bulunmadığını, bu nedenlerle asıl alacak ve ferilerine itiraz ettiklerini belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Uyuşmazlık, usulsüz tebligat şikayetine ilişkindir....

    Her ne kadar davalı alacaklı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuş ise de, istinaf konusunun vekalet ücreti olduğu buna göre istinaf konusunun miktarının 3.400,00 TL olması sebebiyle 2022 yılı için öngörülen kesinlik sınırının (18.710,00 TL) altında kaldığı, vekalet ücreti yönünden verilen kararın kesin olduğu anlaşıldığından davalı vekilinin istinaf başvuru dilekçesinin reddine karar vermek gerektiği, Davacı borçlunun istinaf başvurusunun incelenmesinde de; Dava ve takip dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre; Her ne kadar davacı vekili tarafından müvekkiline ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğu iddiasıyla şikayet yoluna başvurulmuş ise de, icra müdürlüğünce yetkisi bulunmasa dahi söz konusu tebligatın usulsüz olduğu fark edilerek 18/08/2022 tarihli tensip kararıyla tebligatın usulsüz olduğunun tespiti ile alacaklı vekilinin haciz talebinin reddine, kesinleştirme işleminin kaldırılmasına karar verildiği, bu tensip kararının şikayet yoluna başvurulmadan önce Uyap üzerinden...

    Davalı borçlu vekili usulsüz tebligat nedeniyle takibe itiraz edemediklerini belirterek usulsüz tebligatın iptali için İstanbul Anadolu 11. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2015/364 esasında şikayete gidildiğini ve dava açtıklarını bildirmiştir. Dairemizce 09.12.2015 tarihli geri çevirme kararı ile İstanbul Anadolu 11. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2015/364 esas sayılı şikayet davası sonucunda verilen kararın kesinleşmiş onaylı bir örneğinin dosya içerisine alındıktan sonra gönderilmesi için dosya geri çevrilmiş ancak anılan dosya hakkında henüz karar verilmediği anlaşılmıştır. Davalı tebligatın usulsüzlüğünü icra mahkemesinde şikayet yoluyla ileri sürüp usulsüz tebligatın ve takibin iptalini istediğine göre, mahkemece açılan şikayet dava dosyasının kesinleşmesi beklenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekli olup, karar bu nedenle bozulmalıdır....

      Davalı ihale alıcısı vekili istinaf dilekçesinde özetle; icra dosyasındaki ve satış işlemlerine ilişkin tebligatların şirketin kendisine değil yalnızca vekiline yapılmasının gerekli ve yeterli olduğunu ,borçlu vekiline 15/10/2021 tarihinde satış ilanına havi tebligat yapılmış olduğunu, borçlu şirketin kendisine tebligat yapılmasına kanun uyarınca gerek bulunmadığını, Tebligat Kanunu madde 7/a'da elektronik tebligat yapılması zorunlu kişilerin sayılmış olduğu, davacı vekili hem kanuna aykırı davranarak elektronik tebligat adresi edinmediği hem de kendisine normal yolla çıkan ve daimi çalışanına tebliğ edilen tebligatı geç öğrendiğini usulsüz olduğunu iddia ettiğini, davacı vekiline 15/10/2022 tarihinde E-tebligat adresi olmadığından posta yolu ile tebligat yapılmış olduğu ve daimi çalışanına tebliğ edilmiş olduğu ,dosyada halihazırda vekil kaydı bulunan vekilin 19/10/2021 tarihinde Uyap Avukat Portal uygulaması üzerinden satış kararını ve satış ilanını incelemiş olduğunun kayıtlar nezdinde...

      HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2020/1079 KARAR NO : 2021/590 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ŞARKIŞLA İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 16/01/2019 NUMARASI : 2018/55 ESAS - 2019/2 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (Usulsüz Tebligat Şikayeti) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı İcra Hukuk Mahkemesince verilen karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmakla; dosyadaki tüm kayıtlar okunup gereği düşünüldü; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkili aleyhine alacaklı vekili tarafından icra takibi başlatıldığını, ancak tebligatın usulsüz bir şekilde yapıldığını, ödeme emrinin posta memuru tarafından 10/12/2018 tarihinde adreste kimse olmadığı sebebiyle tebligat evrakının mahalle muhtarlığına bırakıldığını, iş bu tebligatın usulsüz olduğunu, adres dış kapısı kapalı gerekçesi ile tebligat evrakını mahalle muhtarına bıraktığını, bina dış kapısını açtırıp bina içesine girip binanın...

      Bu durumda, yukarıda belirtildiği üzere, 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 2l/2. maddesi gereğince tebligat yapılabilmesi için, tebliği çıkaran mercice, tebligat çıkarılan adresin, muhatabın, adres kayıt sistemindeki adresi olduğu belirtilerek bu adrese T.K.'nun 21/2. maddesine göre tebligat yapılacağına dair tebliğ evrakı üzerine kayıt düşülmesi zorunlu olup; tebligatı çıkaran mercii tarafından söz konusu şerh verilmeden dağıtıcı tarafından T.K.'nun 21/2. maddesine göre tebliğ işlemi yapılamayacağı açıktır. Şikayete konu satış ilanı tebliğ evrakı üzerinde; tebligat mazbatasını çıkaran mercii tarafından T.K.'nun 23/1-8. ve Yönetmeliğin 16/2. maddesi kapsamında bir şerh verilmediği anlaşılmakta olup; dağıtıcının kendiliğinden satış ilanı tebliğ işlemini T.K.'nun 21/2. maddesi uyarınca yapması yukarıda değinilen yasa ve yönetmelik hükümlerine aykırıdır. Bu nedenle, sözü edilen tebligat usulsüz olup şikayet süresindedir....

        Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; yapılan tebligatların tebligat kanununa uygun olduğunu, açılan davanın borçtan kurtulmaya yönelik olduğundan bahisle yersiz davanın reddini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi kararında özetle; Tebligat Kanunu’nun 32. maddesi gereğince; tebligatın usulsüz olması halinde muhatabı tebliğden haberdar olmuş ise muteber sayılır. Öte yandan, borçlunun kendisine gönderilen tebligatın usulsüz olduğunu ileri sürerek icra mahkemesine başvurması “şikayet” olup, İİK’nun 16/1. maddesi gereğince, şikayetin, öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük sürede yapılması gereklidir (HGK'nun 05/06/1991 tarih ve 91/12- 258 E., 91/344 K. sayılı kararı).Davacıya 103 davetiyesinin 06/02/2017 tarihinde tebliğ edilmiş olduğu, davacının takipten 06/02/2017 tarihinde haberdar olduğu, davanın 14/06/2017 tarihinde açılmış olduğu, İİK. 16/1. Maddesi gereğince 7 günlük süre içinde davanın açılmadığı anlaşılmakla davacının şikayetinin reddine karar verilmiştir....

        Dosya istinaf sebepleri ile birlikte HMK'nın 355 maddesi çerçevesinde incelenmiş ve kararın, mahkemece dosyada bulunan delillerin takdirinde hata yapılmadan iddia ve savunma ile birlikte hukuka uygun şekilde değerlendirilmek suretiyle dairemizce de benimsenen yasal ve hukuksal gerekçelere ve maddi delillere dayandırılarak verilmiş olduğu, şöyle ki; mahkemenin de kabulünde olduğu üzere, iş bu dava usulsüz tebligat nedeniyle ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesine ilişkin şikayet olarak değerlendirilmesi gerektiği, bu kapsamda yapılan incelemede; davacı tarafın iddia ettiği şekilde şikayetin süresiz şikayet niteliğinde olmadığı, İİK'nun 16. maddesi gereğince 7 günlük süreye tabi olduğu, dava dilekçesi içeriğinden davacının takipten 15/08/2012 tarihinde haberdar olduğunun anlaşılması karşısında davanın öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük şikayet süresinden sonra 15/11/2021 tarihinde açıldığı görülmekle şikayetin süreden reddine karar verilmesinde isabetsizlik olmadığı anlaşıldığından...

        UYAP Entegrasyonu