Mahkemece, haczin, borçlu şirketin ticaret sicil müdürlüğünde kayıtlı adresinde yapıldığı, dosyada mevcut belgelere göre, borçlu ile 3. şahıs arasında organik bir bağ bulunduğu; bu durumda 3. şahıs ile borçlunun mahcuzları birlikte ellerinde bulundurdukları istihkak iddia eden 3. kişinin, ispat külfeti altında olduğu, bu durumda İcra Müdürlüğü'nce İİK'nun 96. ve 97. maddeleri uyarınca işlem yapılması gerekirken, İİK'nun 99. maddesine göre alacaklıya dava açması için süre verilmesi yerinde bir işlem olmadığından, iptali ile istihkak iddia eden 3. kişiye İİK'nun 97. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 7 günlük süre içinde istihkak davası açmak üzere süre verilmesine karar verilmiştir. Hüküm, davacı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Basit yargılama usulüne uygun yürütülen taşınır mala ilişkin istihkak davalarında yasaca kesin yetki kuralı öngörülmediğinden, yetki itirazının HMK'nin 19/2. maddesi gereğince cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Bu kapsamda, yukarıda yer verilen bilgiler ışığında yetki sorununun çözüme kavuşturulması, ondan sonra tarafların tüm delilleri toplanarak, çekişmenin istihkak davası prosedürüne göre çözümlenerek, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, belirtilen tüm bu hususlar dikkate alınmadan davanın şikayet başvurusu şeklinde görülerek yazılı biçimde karar verilmesi doğru olmamış, hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir....
Dosyada mevcut bilgi ve belgelere göre; 23.05.2015 tarihli haciz sırasında mahcuzlarla ilgili davacı 3. kişinin istihkak iddiasında bulunduğu ve haczi yapan icra memurunun istihkak iddia edene istihkak davası açmak için 7 günlük süre verdiği, bunun üzerine 3. kişi tarafından eldeki davadan önce 30.03.2015 tarihinde dava konusu haczin İİK 97. maddesi uyarınca yapılmış sayılmasına ilişkin müdürlük kararının iptali için şikayet yoluna başvurulduğu, bu tarihten çok sonra 23.07.2015 tarihinde İcra Müdürlüğünce İİK 96-97 maddeleri uyarınca takibin devamı veya taliki hususunda karar verilmek üzere dosyanın İcra Hukuk Mahkemesine gönderildiği, İcra Hukuk Mahkemesince 29.07.2015 tarihinde takibin devamına karar verildiği, eldeki davanın ise prosedür işletilmesi beklenilmeden 3. kişi tarafından 08.05.2015 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır....
ın soy isim benzerliği dışında akrabalık ilişkisi bulunmadığı, İİK'nin 99. maddesi uyarınca işlem yapılarak alacaklıya istihkak iddiasının aksini ispat için süre verilmesinde usulsüzlük bulunmadığı gerekçesi ile şikayetin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, alacaklının memur muamelesini şikayeti ile terditli olarak açtığı İİK’nin 99. maddesine dayalı istihkak iddiasının reddi talebine ilişkindir. Mahkemece davacının şikayet talebinin reddine karar verildiğine göre, 2. (terditli) talep hakkında da karar verilmesi gerekmektedir. İstihkak davalarına İİK'nin 97/11. maddesi hükmünce genel hükümler dairesinde ve basit yargılama usulüne göre bakılır....
Kişinin istihkak iddiasına ilişkin icra müdürlüğü tarafından verilmiş 14.02.2020 tarihli kararı şikayet etmede hukuki yararının ve taraf sıfatının bulunmadığı, davacının istihkak iddiasıyla ilgili olarak, şikayet tarihi itibariyle verilmiş bir karar bulunmadığı halde, kendi hatası ile şikayete sebebiyet verdiği, mahkemece şikayetin sıfat ve hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddi ile davalı alacaklı vekili lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu anlaşılmakla, istinaf talebinin kabulüne, ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasına, şikayetin reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1- Davalı alacaklının istinaf talebinin KABULÜ ile, İSTANBUL 12....
ilişkin şikayet talebine ilişkindir. 1....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkemenin 2020/305 E, 2020/356 K sayılı kararı T4 kararı hakkında karar verildiğinden bahisle davanın reddedildiğini, mahkemenin vermiş olduğu söz konusu kararda icra müdürlüğünün karar ve talebine istinaden İİK 97 kapsamında takibin taliki veya devamı hakkında karar verildiğini, icra müdürlüğünün istihkak iddialarını İİK 97 kapsamında kabul etmesini değerlendirmediğini, bu sebeple işbu dava ile İcra Müdürlüğünün istihkak iddialarını İİK 97 kapsamında değerlendirmesinin hatalı olduğunu, istihkak iddialarının İİK 99 kapsamında olduğu şeklindeki şikayet davasının görülmesi ve esas yönünden karar verilmesi gerekirken red kararı verilmesinin hatalı olduğunu, icra müdürlüğünün istihkak iddiası üzerine almış olduğu, istihkak iddiasının İİK 97 veya İİK 99 kapsamında değerlendirilmesi şeklindeki kararlarının şikayet davasına konu olabileceğini belirterek ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne...
Devrin borcun doğum tarihinden önce ya da sonra yapılması hususları ve istihkak iddiasına etkileri ise açılacak bir istihkak davasında ele alınıp değerlendirilecek hususlardır. Bu durumda haczin İİK’nun 97. maddesi uyarınca yapılmış sayılmasına karar verilerek, buna ilişkin yasal prosedürün uygulanması gerekirken İİK’nun 99. maddesi gereğince işlem yapılması isabetli değildir. Şikayet başvurusunun kabulü gerekirken oluşa ve dosya içeriğine uygun düşmeyen gerekçe ile yazılı biçimde reddine karar verilmesi hatalı olmuştur. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle şikayet eden alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün İİK'nun 366. ve HUMK'nun 428. maddeleri gereğince BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 21,15 TL peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 18.06.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece, 2015/41 Esas sayılı şikayet dosyasında mahcuz mal ile ilgili mahallinde keşif yapıldığı, bilirkişi raporunda mahcuzun Yapı Kredi Finansal Kiralama A.O adına olduğunun belirtildiği, yine takip dosyasında Yapı Kredi Finansal Kiralama A.O vekilinin mahcuza ilişkin istihkak iddiasında bulunduğu dikkate alındığında hacze konu mahcuzun davalı üçüncü kişi ile bir ilgisinin bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, karar davacı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, alacaklının İİK’nin 99. maddesine dayalı istihkak iddiasının reddi talebine ilişkindir. Bu tür davaların dinlenebilmesi için ön koşul, malın üçüncü kişi elinde haczedilmesi üzerine üçüncü kişi veya İİK'nin 96/1 maddesi uyarınca borçlu tarafından üçüncü kişi lehine istihkak iddiasında bulunulmasıdır. Dava şartları ise dava açıldığı andan hükmün verildiği ana kadar var olmalıdır....
yönelik İİK'nun 99. maddesinin uygulanması istemi ile şikayet başvurusunda da bulunmuş, Mahkemece birleştirme kararı verilerek istihkak davası üzerinden yargılamaya devam edilmiştir....