WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Her dava ve şikayet, davanın açıldığı (şikayetin yapıldığı) andaki şartlara göre değerlendirilir. (Hukuk Genel Kurulu’nun 2011/12-177 esas, 2011/300 karar sayılı 11.05.2011 tarihli kararı) Şikayetçinin icra mahkemesine başvurusu, haczedilen menkul ve alacakların kendisine ait olduğu iddiasına dayanmaktadır. Bu hali ile talep İİK'nun 96 ve devamı maddelerine göre açılmış istihkak davası niteliğinde olup, icra mahkemesine şikayet olarak başvurulması, HMK. nun 33. maddesinde yer alan hukuki nitelendirmenin hakime ait olduğu kuralı karşısında sonuca etkili değildir. O halde; mahkemece, başvuru istihkak davası olarak vasıflandırılıp, varsa harç eksikliği giderildikten ve taraf teşkili sağlandıktan sonra, tarafların iddia ve delilleri toplanarak çekişmenin istihkak prosedürüne göre çözümlenmesi ve oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, istemin şikayet olarak nitelendirilip, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

    Davacı vekili istinaf dilekçesinde; sunulan vergi levhasının istihkak iddiasını ispatlamaya yeterli olmadığını, hacze gidilen iş yeri ile borçlunun aynı iş kolunda faaliyet gösterdiğini, borçlunun, istihkak iddia eden Burak Aşçı'nın kardeşi olduğunu, iş yeri adının borçlunun ve istihkak iddia edenin baş harflerinden oluştuğunu, borçlu ile 3. Kişi arasında muvazaalı işlemler bulunduğunu, istihkak iddia eden vekilinin borçlunun borcuna karşılık 02.03.2018 tarihinde protokol imzaladığını, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının hukuka aykırı olduğunu belirtmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; Şikayet, icra memurunca İİK. 'nun 99. Maddesine göre yapılmış sayılan menkul haczi işleminin İİK.'nun 96 ve 97. Maddelerine göre yapılmış sayılması istemine ilişkindir. Şikayet İcra ve İflas Hukukunda düzenlenmiş kendine özgü bir yol olup Medeni Usul Hukuku kapsamında bir dava veya kanun yolu değildir....

    Büyükçekmece İcra Hukuk Mahkemesi ise, istemin tapuya konan haczin kaldırılmasına yönelik şikayet niteliğinde olduğunu bildirip, talimat üzerine istinabe olunan icra dairesince haciz konulduğunu, talimatta istenilen hususun değiştirilmesinin söz konusu olamayacağını ve istinabe olunan icra dairesinin bir işleminin ya da kararının şikayete konu olmadığını belirterek, görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. İİK’nun 96 ve bunu izleyen maddelerinde düzenlenen istihkak iddiasına ilişkin koşullar menkul mallar için uygulanmaktadır. Taşınmaz üzerine konulan haczin kaldırılması istemi icra memurunun işlemine yönelik şikayet mahiyetinde olduğundan şikayet koşulları doğrultusunda çözümlenmesi gerekmektedir. ../... -2- 2009/1818 2009/2255 İİK.nun 79. maddesi gereğince haczolunacak malların başka bir yerde bulunması halinde icra dairesi, malların bulunduğu yer icra dairesine talimat yazarak haczin yapılmasını ister....

      Bu yöne ilişkin şikayet yerinde değildir. Haczedilmezlikle ilgili şikayete gelince; dosyanın tarafı olmayan üçüncü kişi haczedilmezlik şikayetinde bulunamayacağından, şikayetinin taraf sıfatı bulunmadığı nedeniyle reddi gerekir. .... Mahkemesi'nce başvurunun şikayet olarak kabulü ile yazılı gerekçelerle reddi gerekirken istihkak davası olarak nitelendirilerek sonuçlandırılması doğru değil ise de, sonucta istem reddedildiğinden sonucu doğru mahkeme kararının onanması yoluna gidilmiştir. SONUÇ: Şikayetçi vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile sonucu doğru mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle ONANMASINA, taraflarca İİK'nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve aşağıda dökümü yazılı 25.20 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 4,00 TL'nin temyiz eden davacıdan alınmasına, 21.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        Mahkemece açılan dava şikayet başvurusu olarak kabul edilip, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda; “davacının takip tarihinden bir gün sonra ancak hacizden önce 08.04.22008’de dava konusu ...plaka sayılı araçları noterde yapılan sözleşme ile satın aldığı,bu tarihte mülkiyetin kendisine geçtiği” gerekçesi ile şikayet başvurusunun kabulü ile hacizlerin kaldırılmasına karar verilmiş; hüküm, davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1.Uyuşmazlık, üçüncü kişinin İİK’nun 96. vd. maddeleri uyarınca mülkiyet hakkına dayalı olarak açtığı istihkak davasına ilişkindir. İstihkak davaları, 97/11. maddesi hükmünce,genel hükümler ve basit yargılama usulü uygulanarak, takip konusu alacak ile mahcuz malın değerinden hangisi az ise onun üzerinden, Harçlar Kanunu’na göre nispi karar ve ilam harcı alınması gerektiğinin dikkate alınmaması ve davanın da şikayet olarak nitelendirilerek dosya üzerinden karar verilmesi isabetli değildir....

          ;nın şirket yetkilisi olmadığı ve 103 davetiyesinin kime teslim edildiği yazılı olmadığından, 103 davetiyesinin tebliğinin usule uygun olmadığı, öğrenmenin 18.03.2009 olduğunun tesbiti ile,borçlu ve 3.kişi şirketler arasında organik bağ bulunduğu ve aynı adreste faaliyette bulunduklarından İİK’nun 97/a maddesindeki mülkiyet karinesinin borçlu yararına olduğu ve karine aksinin ispatlanmadığından bahisle şikayetin kabulüne istihkak davasının reddine karar verilmiş; Hüküm, davacı 3.kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1.Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davacı 3.kişi vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2.Davacı 3.kişinin açtığı istihkak davası ile şikayet istemi birleştirilmiştir....

            Mahkemece evrak üzerinde yapılan inceleme sonunda 15.2.2012 günlü haciz tutanağında işlemin İİK.nun 96. ve 97.maddelerine göre yapıldığının belirtildiği, bu işlemin ancak şikayet yoluna başvurularak mahkemece kaldırılabileceği, icra müdürlüğünce dosyanın tekrar re'sen ele alınarak önceki işleme aykırı yeni bir karar alınmasının usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle 15.2.2012 tarihli müdürlük işleminin iptaline karar verilmiş; hüküm, dava dışı 3.kişi (istihkak iddia eden) Hasat Zirai Ür. Ltd. Şti tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, dava dışı 3.kişi (istihkak iddia eden) Hasat Zirai Ür. Ltd....

              Davacı 3.kişi icra müdürlüğüne başvurmadan doğrudan 4.1.2011 tarihinde harcını yatırarak bu davayı açtığı ve 6.7.2010 tarihinde haczedilen buğdayların kendisine ait olduğunu belirterek istihkak iddiasının kabülünü talep ettiğinden toplanan delillere göre davacının istihkak davası hakkında karar verilmesi gerekirken hukuki tavsifde hataya düşülmesi ve işlemin şikayet olarak değerlendirilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yerolmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı alacaklıya geri verilmesine 23.2.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                Hukuk Dairesinin 2014/30022 Esas, 2014/29307 Karar Sayılı ilamı ile davacının talebinin istihkak iddiası kapsamında değerlendirilmesi gerekeceğinden bozulmasına karar verilmiş, yeniden yapılan yargılamada kredi sözleşmesi uyarınca henüz borçlunun borcunun tamamını ödemediği ve Bankanın riskinin devam ettiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ve hüküm davalı borçlu tarafından temyiz edilmiştir. Dava, üçüncü kişinin İİK'nin 96. vd. maddelerine dayalı istihkak iddiasına ilişkindir. 1. Üçüncü kişinin açtığı istihkak davasında takip alacaklısı yasal hasım olmakla birlikte, takip borçlusunun istihkak iddiasına karşı tutumu belirli ise davada taraf olarak gösterilmesi gerekli değildir. Yargıtayın ve Dairemizin istikrar kazanan uygulaması da bu yöndedir. Üçüncü kişi tarafından her ne kadar şikayet nitelemesi ile dava açılmış ise de Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin bozma ilamı uyarınca istihkak olarak davaya devam edilmiştir. Alacaklı ise dosyada taraf değildir....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet + İstihkak Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı alacaklı ... A.Ş. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Davacı alacaklı vekili, mülkiyet karinesi borçlu dolasıyla alacaklı yararına olduğu halde İcra Müdürlüğünce vekil edenine istihkak davası açmak üzere süre verilmesinin hatalı olduğunu açıklayarak, İcra Müdürlüğünün İİK’nın 99. maddesine göre istihkak davası açmak üzere süre verilmesine ilişkin 02.12.2015 tarihli kararının ortadan kaldırılmasını, 3. şahsın istihkak iddiasının reddi ile takibin devamına karar verilmesini, aksi takdirde şikayetin istihkak davası olarak incelenerek davanın kabulü ile hacizli mahcuzların borçluya ait olduğunun tespitine karar verilmesini talep etmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu