Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

işleminin tamamlandığını, şikayet davasının terditli olarak açıldığını, icra müdürlüğünün kararının kaldırılması, aksi halde şikayet davasının istihkak davası olarak görülmesi talep edilmişse de, mahkemece gerekçeli kararda yalnızca şikayetin reddine ilişkin karar verildiğini, Yargıtay'ın muhtelif kararlarında da belirtildiği üzere, şikayetin reddinin yanı sıra davanın istihkak davası olarak görülmesine ilişkin talep hakkında da karar verilmesi gerektiğini, mahkemenin kararının bu yönüyle de hukuka aykırı olduğunu belirterek, ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasına, icra müdürlüğünün 19/12/2019 tarihli kararının kaldırılarak, İİK 97 gereğince üçüncü kişiye süre verilmesine,19.12.2019 tarihli kararın kaldırılması talebinin reddi halinde şikayet davasının istihkak davası olarak görülmesine, davanın kabulü ile üçüncü kişinin istihkak iddiasının reddine, haksız ve kötü niyetli olarak istihkak iddiasında bulunan davalı üçüncü kişinin haczedilen menkullerin takdir edilen tutarının %20...

İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2018/713 Esas sayılı dosyasının UYAP üzerinden incelenmesinde, dosyamıza konu 10/08/2018 Tarihli hacze ilişkin davacı tarafından istihkak davası açıldığı ve davanın derdest olduğu anlaşılmıştır. Haciz sırasında istihkak iddiasında bulunulması üzerine haczin talimatla yerine getirilmesi halinde istihkak iddiasının İİK 96, 97 veya 99. maddesine göre istihkak prosedürü tamamlandıktan sonra esas icra müdürlüğü tarafından karar verilmesi gerekir. Talimatla yapılan haciz sırasında davacı tarafından istihkak iddiasında bulunulmuş, esas icra müdürlüğü tarafından İİK 96,97. Maddesi gereğince değerlendirmede bulunulmuştur. Davacının şikayet dilekçesinde icra müdürlüğü tarafından alacaklıya İİK 99. Maddesine göre süre verilmesi gerektiği belirtilerek şikayette bulunmuştur....

Şikayet eden vekili tarafından şikayet nedenleri tekrar edilerek istinaf yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır. Hacizde istihkak iddia edilirse icra memuru haczedilen şeyin borçlu elinde veya borçlu ile birlikte istihkak iddia eden üçüncü kişi elinde olduğu kanısında ise İİK'nin 96 ve 97. maddelerinde öngörülen usulü uygular. Şayet, haczedilen şey borçlu elinde olmayıp üzerinde mülkiyet iddia eden üçüncü kişi nezdinde ise icra memurunun o kişinin aleyhinde istihkak davası açması için İİK'nin 99. maddesi hükmüne göre alacaklıya yedi gün süre vermesi gerekir. Somut olayda istihkak iddia eden şirkette borçlu şirketin yetkilisinin işçi olarak çalıştığı ve haciz adresinde borçlu şirkete ve borçlu şirketin yetkilisine ait belgeler bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda İİK’nin 97/a maddesinde belirtilen mülkiyet karinesi borçlu (Dolaylı olarak alacaklı) lehine olup icra müdürlüğünce İİK’nin 96 ve devamı maddelerinin uygulanması işlemi isabetlidir....

Mahkemece, taraflara tebligat yapılmaksızın dosya üzerinden İİK'nun istihkak iddiası ve istihkak davalarına ilişkin 96, 97 ve 99. maddelerine göre, yetkili mahkemenin asıl takibin yapıldığı yer icra mahkemesi olduğu, yetkinin kesin yetki mahiyetinde olması nedeniyle Mahkemenin yetkisizliğine, ... 3. İcra Müdürlüğü'nün bağlı bulunduğu İcra Mahkemesi'nin yetkili olduğuna karar verilmiştir. Karar şikayet eden 3. kişi vekilince temyiz edilmiştir. HMK'nun 33. maddesi uyarınca, olayları bildirmek taraflara hukuki nitelendirmeyi yapmak ve uygulanması gerekli kanun hükmünü saptayıp, çekişmeyi gidermek hakime aittir. Somut olayda, 3. kişi vekili, hacizde, İcra Müdürlüğü'nce İİK'nun 96 ve 97. maddelerinin uygulandığını, oysa İİK'nun 99. maddesine göre işlem yapılması gerektiğini ileri sürerek, işlemlerin iptalini talep etmiştir. Talep, mahiyeti itibariyle şikayet başvurusudur....

    "İçtihat Metni" Mahkemesi :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki istihkak davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı alacaklı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı alacaklı vekili, ilk dava ile, İstanbul 2.,İcra Müdürlüğünün 2002/20253 Esas sayılı takip dosyasından, borçlu şirket adresinde yapılan 09.12.2005 tarihli haciz sırasında 3.kişi şirketin istihkak iddiasında bulunduğunu icra müdürünün İİK’nun 96 ve 97.madde gereğince 3.kişiye dava açma yükümlülüğünü bırakması gerekirken hatalı olarak İİK’nun 99.maddesinin uygulandığını ve bu işlemin iptalini şikayet etmiş ikinci dava da ise, İİK’nun 99.maddesine dayalı olarak 3.kişinin istihkak iddiasının reddini talep etmiştir. Mahkemece, davalar arasında irtibat bulunduğundan birleştirme kararı verilmiştir....

      K A R A R Uyuşmazlık, İcra ve İflas Kanunu'nun 99. maddesine dayalı olarak ve alacaklı tarafından üçüncü kişinin istihkak iddiasının reddi istemiyle açılan istihkak davasına ilişkindir. Mahkemece, istihkak iddiası olmaksızın icra memurunun kendiliğinden İcra ve İflas Kanunu’nun 99. maddesi gereğince haciz yapmasının yasaya aykırı olduğu, olmayan istihkak iddiasının reddi istemiyle açılan eldeki davanın “çoğun içinde az da vardır” prensibi gereği aynı zamanda icra memurunun yasaya aykırı olarak İcra ve İflas Kanunu’nun 99. maddesi uyarınca haciz yapılmasına dair işlemini şikayeti de barındırdığı gerekçesiyle eldeki davanın icra müdürlüğü işlemine karşı şikayet olarak kabulü ile Denizli 5....

        GEREKÇE : Uyuşmazlık icra dosyasından yapılan haciz işleminin İİK. 99 maddesi uyarınca yapılmış sayılmasına ilişkin şikayet mahiyetindedir. Mersin 5.İcra Dairesinin 2018/8212 esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı T4 vekili tarafından, borçlu Serdar Arpacı aleyhine, toplam 44.022,47 TL asıl alacak ve ferilerinin tahsili amacıyla kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibi yapıldığı, ödeme emrinin 25/07/2018 tarihinde tebliğ edilerek takibin kesinleştiği, alacaklının talebi üzerine 12/11/2020 tarihinde haciz işlemi uygulandığı, davacı 3.kişinin istihkak iddiasında bulunduğu, icra müdürlüğünce davacıya istihkak davası açmak üzere 7 günlük süre verildiği, davacı tarafından yasal süresi içerisinde 16/11/2020 tarihinde memur işlemini şikayet davası açıldığı anlaşılmıştır....

        Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere göre; haczin davacı 3.kişi adına vergi levhası bulunan işyerinde yapıldığı, bu durumda haczedilen şeylerin borçlunun elinde bulunmayıp mülkiyet hakkı iddia edilen 3. kişi davacının elinde olduğu, İcra Müdürlüğünün bu durumda İİK 99. maddeye göre alacaklıya istihkak iddiasında bulunan 3. kişi aleyhine tetkik merciine müracaat için 7 gün müddet vermesi gerekmesine rağmen bu işlemi yapmadığı, İcra Müdürlüğünce kamu düzeninden olan İİK 99. maddenin uygulanmaması nedeniyle yapılacak olan şikayetlerin süresiz şikayet niteliğinde olduğundan İcra Müdürlüğü işlemi hukuka aykırı olduğundan davalının İİK 99. madde gereğince istihkak davası açması gerektiğinden davacının istihkak davası açmaya hakkı bulunmadığından davacının davasının kısmen reddine, davalıya İİK 99. maddeye göre yetkili ve görevli mahkemede istihkak davası açması için 7 günlük süre verilmesine, 7 gün içerisinde dava açılmadığında davacının istihkak iddiasının kabul edileceğinin bildirilmesine...

          Hukuk Dairesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Asıl dava, üçüncü kişinin İİK'nın 96. vd. maddelerine dayalı istihkak iddiasına; birleşen dosya ise İİK 97-99. maddelerinin uygulanmasına ilişkin şikayet istemine ilişkindir. Mahkemece, 20/04/2018 tarihli haciz sırasında istihkak iddiasında bulunan ... ’ın 3.kişi şirketi temsil yetkisinin bulunmadığı, üçüncü kişi şirketi temsile yetkili kişinin ......

            Mahkemece istem, sadece şikayet olarak değerlendirilerek şikayetin reddine karar verilmiş Yargıtay 12.Hukuk Dairesi 17.02.2005 tarih 2004-26073 Esas 2005-2982 Karar sayılı ilamı ile 3.kişinin şikayet başvurusu içerisinde istihkak davasının da bulunduğunu, mahkemece dosyanın tefrik edilerek istihkak davası prosedürüne göre çözümlenmesi gerektiğinden bahisle usulden bozulmuştur. Bozma ilamına uyma kararı verilmesine rağmen şikayet ve istihkak davaları tefrik edilmeden yargılamaya istihkak davası olarak devam edilerek sonuçlandırılmış ise de bu konuda temyiz bulunmamaktadır. İnceleme konusu istihkak davası yönünden, Menemen İcra Mahkemesinin 2001/58 Esas 2003/15 Karar sayılı ve 04.02.2003 tarihli ilamı ile ipoteğin sadece arsayı kapsadığı, kıymet takdirinde üzerindeki yapıların esas alınmaması gerektiğine kesin olarak karar verilmiş, dava ise bu karardan sonra 27.01.2004 tarihinde açılmıştır....

              UYAP Entegrasyonu