WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, istihkak iddiasına konu edilebilecek hususların şikayet yolu ile ileri sürülemeyeceği gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı 3.kişi vekilince temyiz edilmiştir. Şikayet eden davacı ... adresinde haczedilen makinelerin kendisine ait olduğunu, dava dışı bir başka şirkete kiraya verildiğini iddia etmiştir. Takipte taraf olmayan 3.kişinin başvurusu açıklanan bu şekli ile istihkak davası niteliğindedir. HUMK'nun 76. maddesi gereğince istemin hukuki nitelendirmesi hakime aittir. Çekişme istihkak davası prosedürüne göre çözümlenmeli ve sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu husus gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı 3.kişi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı 3.kişiye geri verilmesine 8.4.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    İstihkak iddiası ve bunu takip eden istihkak davası haczedilen malın borçlunun ya da üçüncü kişinin elinde bulunması ihtimaline göre farklı usullere tâbi tutulmuştur (İİK.m.96, 97 ve 99). Haczedilmezlik ile istihkak iddiası arasındaki temel fark haczedilmezlik şikayetinde bulunma hakkı borçluya ait iken, diğer ifade ile ancak borçluya ait bir mal için haczedilmezlik şikayetinde bulunulması mümkün iken; istihkak iddiası kural olarak haczedilen malın mülkiyetinin üçüncü kişiye ait olması halinde mümkündür. Başka bir anlatımla haczedilmezlik şikayeti ile istihkak iddiası bir arada bulunamaz; borçlu kendisine ait olmayan bir mal veya hak bakımından haczedilmezlik şikayeti yoluna gidemez, sadece malın kendisine ait olmadığını bildirmekle yetinebilir. Öte yandan temel bir usul hukuku kuralı olarak vakıa ve delillerin taraflarca getirileceği ve hukuki nitelendirmenin hakim tarafından yapılacağı konusunda tartışma bulunmamaktadır....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVACI (3.Kişi) : DAVALI (Borçlu) : DAVA TÜRÜ : İstihkak-Şikayet Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, istihkak davası yönünden karar verilmesine yer olmadığı, birleşen dosya yönünden şikayetin reddine karar verilmiş olup hükmün davacı üçüncü kişi vekili tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine duruşma istemi masraftan reddedilmiş olmakla, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü....

        vekili Avukat ... aralarındaki istihkak davası hakkında Çaycuma İcra Mahkemesinden verilen 12.10.2006 gün ve 2/90 sayılı kararın Onanmasına ilişkin Dairemizin 09.04.2009 gün ve 261/5334 sayılı ilamına karşı davalı (Alacaklı) vekili tarafından süresi içinde karar düzeltme yoluna başvurulmuş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: K A R A R Davacı üçüncü kişi, Çaycuma İcra Müdürlüğü’nün 2005/78 Tal. sayılı dosyasından yapılan 23.12.2005 tarihli icra işleminin iptalini istemiştir. Davacının istemi şikayet niteliğinde olduğu halde, icra mahkemesince davacının isteminin istihkak davası niteliğinde olduğu kabul edilerek, istihkak davasına özgü kurallar çerçevesinde değerlendirme yapılarak davanın kabulü ile haczedilen makineler üzerindeki haczin kaldırılmasına karar verilmiştir....

          Bozma üzerine yapılan yargılamada Mahkemece, istihkak iddiasında bulunan üçüncü kişinin haczedilen malların kendisine ait olduğunu ileri sürerek şikayet yolu ile haczin kaldırılmasını ve malların kendisine iadesini talep edemeyeceği gibi, istihkak iddiası hakkında İcra Mahkemesince takibin ertelenmesine dair karar verilmedikçe istihkak iddiasının hacizli malın satışını da engellemeyeceği, asıl icra dairesince İİK'nin 96., 97. ve 99. maddesi uyarınca hacze devam edilip edilmeyeceği yönünde bir karar alınmadığından hacizli mallar üzerindeki muhafaza işleminin kaldırılarak teslimi yönündeki şikayetin reddine karar verilmiş, karar şikayet eden üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dairemizin 15.01.2020 tarihli 2017/10520 Esas ve 2020/210 Karar sayılı ilamı ile 28.08.2013 tarihli hacizde, haciz ve muhafaza yapılarak mahcuzlar yediemin deposuna kaldırıldığına göre, haczin İİK’nin 97. maddesi uyarınca yapıldığı kabul edilerek karar verilmesi için hüküm bozulmuştur....

            işleminin tamamlandığını, şikayet davasının terditli olarak açıldığını, icra müdürlüğünün kararının kaldırılması, aksi halde şikayet davasının istihkak davası olarak görülmesi talep edilmişse de, mahkemece gerekçeli kararda yalnızca şikayetin reddine ilişkin karar verildiğini, Yargıtay'ın muhtelif kararlarında da belirtildiği üzere, şikayetin reddinin yanı sıra davanın istihkak davası olarak görülmesine ilişkin talep hakkında da karar verilmesi gerektiğini, mahkemenin kararının bu yönüyle de hukuka aykırı olduğunu belirterek, ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasına, icra müdürlüğünün 19/12/2019 tarihli kararının kaldırılarak, İİK 97 gereğince üçüncü kişiye süre verilmesine,19.12.2019 tarihli kararın kaldırılması talebinin reddi halinde şikayet davasının istihkak davası olarak görülmesine, davanın kabulü ile üçüncü kişinin istihkak iddiasının reddine, haksız ve kötü niyetli olarak istihkak iddiasında bulunan davalı üçüncü kişinin haczedilen menkullerin takdir edilen tutarının %20...

            Bu husus gözetilmeden yasa maddesine yanlış anlam verilerek yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır. 2-Öte yandan şikayetçinin başlattığı takip dosyasında hakediş üzerine haciz konulması üzerine ..... adi ortaklığı tarafından 26.12.2014 havale tarihli dilekçe sunularak haciz konulan hakedişin adi ortaklığa ait olduğu bildirildiğine göre bu bildirim istihkak iddiası mahiyetinde olup ,istihkak iddiası istihkak prosedürü çerçevesinde neticelenmeden geçerli bir hacizden sözedilemeyeceğinin gözetilmemesi de doğru olmamıştır. SONUÇ: Yukarıda (1) ve (2) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle, şikayet olunanlar ... ile..... vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, temyiz eden şikayet olunanlar yararına BOZULMASINA, peşin alınan harçların istek halinde temyiz edenlere iadesine, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2018/713 Esas sayılı dosyasının UYAP üzerinden incelenmesinde, dosyamıza konu 10/08/2018 Tarihli hacze ilişkin davacı tarafından istihkak davası açıldığı ve davanın derdest olduğu anlaşılmıştır. Haciz sırasında istihkak iddiasında bulunulması üzerine haczin talimatla yerine getirilmesi halinde istihkak iddiasının İİK 96, 97 veya 99. maddesine göre istihkak prosedürü tamamlandıktan sonra esas icra müdürlüğü tarafından karar verilmesi gerekir. Talimatla yapılan haciz sırasında davacı tarafından istihkak iddiasında bulunulmuş, esas icra müdürlüğü tarafından İİK 96,97. Maddesi gereğince değerlendirmede bulunulmuştur. Davacının şikayet dilekçesinde icra müdürlüğü tarafından alacaklıya İİK 99. Maddesine göre süre verilmesi gerektiği belirtilerek şikayette bulunmuştur....

              Şikayet eden vekili tarafından şikayet nedenleri tekrar edilerek istinaf yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır. Hacizde istihkak iddia edilirse icra memuru haczedilen şeyin borçlu elinde veya borçlu ile birlikte istihkak iddia eden üçüncü kişi elinde olduğu kanısında ise İİK'nin 96 ve 97. maddelerinde öngörülen usulü uygular. Şayet, haczedilen şey borçlu elinde olmayıp üzerinde mülkiyet iddia eden üçüncü kişi nezdinde ise icra memurunun o kişinin aleyhinde istihkak davası açması için İİK'nin 99. maddesi hükmüne göre alacaklıya yedi gün süre vermesi gerekir. Somut olayda istihkak iddia eden şirkette borçlu şirketin yetkilisinin işçi olarak çalıştığı ve haciz adresinde borçlu şirkete ve borçlu şirketin yetkilisine ait belgeler bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda İİK’nin 97/a maddesinde belirtilen mülkiyet karinesi borçlu (Dolaylı olarak alacaklı) lehine olup icra müdürlüğünce İİK’nin 96 ve devamı maddelerinin uygulanması işlemi isabetlidir....

              Mahkemece, taraflara tebligat yapılmaksızın dosya üzerinden İİK'nun istihkak iddiası ve istihkak davalarına ilişkin 96, 97 ve 99. maddelerine göre, yetkili mahkemenin asıl takibin yapıldığı yer icra mahkemesi olduğu, yetkinin kesin yetki mahiyetinde olması nedeniyle Mahkemenin yetkisizliğine, ... 3. İcra Müdürlüğü'nün bağlı bulunduğu İcra Mahkemesi'nin yetkili olduğuna karar verilmiştir. Karar şikayet eden 3. kişi vekilince temyiz edilmiştir. HMK'nun 33. maddesi uyarınca, olayları bildirmek taraflara hukuki nitelendirmeyi yapmak ve uygulanması gerekli kanun hükmünü saptayıp, çekişmeyi gidermek hakime aittir. Somut olayda, 3. kişi vekili, hacizde, İcra Müdürlüğü'nce İİK'nun 96 ve 97. maddelerinin uygulandığını, oysa İİK'nun 99. maddesine göre işlem yapılması gerektiğini ileri sürerek, işlemlerin iptalini talep etmiştir. Talep, mahiyeti itibariyle şikayet başvurusudur....

                UYAP Entegrasyonu