Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Şikayet olunan ... ise 21.04.2009 tarihinde kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip başlatmış ve borçluya ait taşınmaz 28.04.2009 tarihinde haczolunmuştur. Şikayetçinin ayakta olan haczi ise 29.04.2010 tarihlidir. Borçluya ait taşınmaz, şikayet olunanın dosyasından 04.03.2011 tarihinde satılmış ve aynı dosyada düzenlenen 01.04.2011 tarihli derece kararı ile satış bedeli paylaştırılmıştır. Satış bedeli, kesin haciz tarihi daha önce olduğu için ilk sırada yer verilen şikayet olunan alacaklının alacağını karşılamaya yetmediğinden, şikayetçinin alacağı için pay ayrılmamıştır. Ancak, İİK'nun 100.maddesinin ilk fıkrasının 1. bendine göre, ilk haciz ilamsız takibe müstenitse takip tarihinden önce açılmış bir dava üzerine alınan ilama dayanan alacaklı hacze iştirak edebilir. Şikayet olunanın alacağı ilama dayalı değildir. Şikayetçinin takibi ise, şikayet olunanın takibinden önce açılan dava sonucu alınmış ilama dayanmaktadır....

    Mahkemece ıslah müessesesinin şikayet hakkında uygulanmasının mümkün olmadığı gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiş, hüküm borçlu vekilince temyiz edilmiştir. Borçlunun, faiz hesabına ilişkin şikayeti ilama aykırılık şikayeti olup, bu tür şikayetler kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle süresiz olarak icra mahkemesi önüne getirilebilir (HGK'nun 21.06.2000 tarih, 2000/12-1002 sayılı Kararı). 6100 sayılı HMK’nun 30. maddesi ile düzenlenen usul ekonomisi ilkesi de gözönünde bulundurulduğunda, süresiz şikayet hallerinde yargılama sırasında ileri sürülen şikayet nedenlerinin de incelenip karara bağlanması gerektiği kabul edilmelidir. O halde, Mahkemece, borçlunun yargılama sırasında ileri sürdüğü şikayet nedenleri değerlendirilerek sonuca gidilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile ret karar verilmesi doğru değildir....

      Haklarında icra takibi başlatılan ilam davalısı borçlulardan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı vekilinin, ilama aykırılık nedeniyle 25.09.2014 tarihinde, şikayet başvurusu yaptıktan sonra dosya borcunun diğer borçlu..... tarafından ödendiği anlaşılmaktadır. Bu halde dahi ilerde kendisine rücu edilebilecek miktarın tespiti için şikayetin görülüp sonuçlandırılmasında şikayet edenin hukuki yararı vardır. Mahkemece şikayet doğrultusunda inceleme yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken istemin reddi doğru değildir. SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca İİK'nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 18.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: K A R A R Şikayet eden ... takibe konu ilama göre borçlu olmadığını ilam alacaklısının 2008 yılında apartmandan ayrıldığını, kendisinin ise 2009 yılında taşınmazı satın aldığını beyanla İcra Müdürlüğü'nce gönderilen borç muhtırasının iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece muhtıranın miktar yönünden iptaline karar verilmiş; hüküm, şikayet eden tarafından temyiz edilmiştir. ... 27....

          Mahkemece icra emrinin tebliğinden itibaren 7 günlük sürede şikayet edilmediğinden, süre yönünden şikayetin reddine karar verildiği, hükmün borçlu vekilince temyiz edildiği anlaşılmaktadır. İlamlı icra takibinde, ilama uygun faiz oranı istenmediği yönündeki şikayet ilama aykırılık niteliğinde olup bu tür şikayetler kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle süresiz olarak İcra Mahkemesi önüne getirilebilir. (HGK.nun 21.06.2000 tarih, 2000/12-1002 sayılı Kararı) Bu durumda Mahkemece gerektiğinde bilirkişi incelemesi yapılarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, şikayetin yazılı şekilde süreden reddine karar verilmesi doğru değildir. SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.nun 366 ve 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK.nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4....

            İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki sıra cetveline şikayetin yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı şikayetin kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde şikayet olunan vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. Şikaeytçi vekili,.... ... İcra Müdürlüğü'nün ....esas sayılı takip dosyasında düzenlenen sıra cetvelinde ilama bağlı nafaka alacaklarının imtiyazlı olmasına rağmen şikayet olunan ile birlikte garameten paylaşım yapıldığını ve sıra cetvelinin hatalı olduğunu ileri sürerek, sıra cetvelinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Şikayet olunan vekili, birikmiş nafaka alacağının adi alacaklar gibi sırası geldiğinde ödeme yapılması gerektiğini ve imtiyazlı olmadığını savunarak, şikayetin reddini istemiştir....

              Somut olayda; ... 2 icra Hukuk mahkemesi'nin 16.04.2019 tarih 2018/440 E. - 2019/229 K. sayılı kararının incelenmesinde, 03.10.2018 havale tarihli şikayet dilekçesi ile davacı borçlu hakkında yapılan icra takibinin ve yapılan dosya hesabının, dayanak ilama aykırı olarak hesaplandığını,fazla ödemelerin iadesini talep ettiği mahkemece davaya konu takibin ilama uygun olarak düzenlendiği, ödeme tarihi olan 25.9.2018 tarihi itibariyle 28.573,21 Euro borcu olduğu anlaşıldığından şikayetin reddine karar verildiği, Derdest olduğu iddia edilen dosyada, şikayet tarihinin 12.02.2020 olduğu, takibe dayanak ilama aykırı hesaplamalar yapıldığını, 23.10.2018 tarihli dosya kapak hesabına göre bakiye borç hesaplamalarının ve bakiye borca uygulanan faiz oranlarının hatalı hesaplandığını, ilama aykırı olarak faiz hesaplamasının hatalı olduğunu, 22.10.2018 tarihinde yapılan ödemelerde dosya borcunun kalmadığını beyanla hacizlerin kaldırılmasını, takibin iptaline karar verilmesini, fazla yapılan ödemelerin...

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: K A R A R Sair temyiz nedenleri yerinde değil ise de; Borçlu şikayetçi vekili şikayet dilekçesinin 2 ve 3. paragraflarında, ... 13. İcra Müdürlüğü'nün 2010/3244 Esas sayılı takip dosyasında, dayanak ilama konu nizalı terasların yıktırılarak eski hale getirilmesi için gerekli masrafların belirlenmesi amacıyla alınan 11.04.2011 tarihli bilirkişi raporunda tespit edilen bedelin fahiş olduğunu, raporu düzenleyen bilirkişilerin konunun uzmanı olmadıklarını ileri sürmüştür. Mahkemece, anılan bu şikayet yönünden olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiştir....

                  İstinaf Sebepleri Şikayet edilen alacaklılar istinaf dilekçesinde;yerel mahkemece hangi dosyaların mükerrer olduğu ya da aynı ilamdaki alacağın bölünerek takip açıldığının somut, denetime ve anlaşılmaya elverişli nitelikte açıklanmadığını, gerekçe kurmadan genel bir cümle ile hüküm verdiğini, aynı ilama dayalı birden fazla takip açıldığı iddia edilen dosyalar mahkemece incelense veya taraflarına dava dilekçesi tebliğ edilseydi, kararda bahsi geçen dosyaların tamamının kapalı dosya olduğunun anlaşılacağını, davaya konu takip dosyasının açıldığı 24.06.2021 tarihinden önce tüm icra dosyalarının kapatılmasının talep edildiğini ve dosyaların kapatıldığını, yerel mahkemece usul hükümlerine dahi uyulmayarak, vekille takip edilen işlerde vekile tebligatın esas olacağını gözetmeden, gerekçeli kararı davalılara tebliğe çıkarttığını, ilama uygun şekilde 8 farklı icra takibi başlatıldığını, borçlular tarafından aynı ilama dayalı birden fazla icra takibi başlatılamayacağı iddiasıyla takibin iptali...

                    Somut olayda, İcra Müdürlüğü tarafından düzenlen bakiye borç muhtırasının fazla olduğu, faiz oranlarının ilama aykırı uygulandığı gerekçesi ile şikayet başvurusunda bunulduğu halde Mahkemece, İcra Müdürlüğü işlemi, Yargıtay denetimine açık bir şekilde denetlenmeden, şikayete konu muhtıradaki miktara aynen hükmedildiği anlaşılmaktadır., Mahkemece, bakiye borç muhtırasının gerektiğinde bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle denetimi sağlanarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile hüküm kurulması isabetsizdir. SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca İİK'nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunabileceğine, 31.05.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu