"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü : Takibe konu ilamda 12.034,42.YTL. asıl alacağın yasal faizle birlikte tahsiline hükmedilmiştir. Borçlu icra mahkemesine başvurusunda işlemiş faiz miktarı ile birlikte takip tarihinden itibaren işleyecek faiz oranına itiraz etmektedir. Borçlunun bu başvurusu ilama aykırılık olup şikayet süreye tabi değildir. Mahkemece işin esasına girilerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile şikayetin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ :Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 27.02.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Borçlunun, şikayet nedenleri ilama aykırılık niteliğinde olup, bu tür şikayetler kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle süresiz olarak İcra Mahkemesi önüne getirilebilir (HGK'nun 21.06.2000 tarih, 2000/12-1002 sayılı Kararı). O halde; Mahkemece, şikayet yönünden işin esası incelenerek oluşacak sonuca göre bir hüküm kurulması yerine, yazılı şekilde itirazın süresinde yapılmadığı gerekçesiyle tümden reddi yönünde karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda açıklanan nedenle İİK'nun 366. ve 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca İİK'nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, istek halinde peşin harcın temyiz edene iadesine, 18.12.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki temyiz eden tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: KARAR İlama aykırılık süresiz şikayete tabi olup, her zaman ileri sürülebilir (HGK'nun 21.06.2000 tarih, 2000/12-1002 sayılı kararı). Somut olayda iptali istenen takip dosyası ... İcra Müdürlüğü'nün 2003/498 Esas sayılı dosyası olup mahkemece hatalı olarak ... İcra Müdürlüğü'nün 2013/506 Esas sayılı dosyası incelenerek sonuca gidilmiş ise de borçlunun ...'nın takip yapma ehliyetinin olmadığı yönünde ki şikayeti ilama aykırılık şikayeti olup, süresiz olarak her zaman ileri sürülebilir....
O halde mahkemece, öncelikle takibe konu ilamın kesinleşmediği gerekçesiyle takibin iptali yönündeki şikayet incelenmeli ve takibin iptali gerekmiyor ise icra emrinde alacaklı ve vekilinin vergi kimlik numarasının bulunmadığı, sürelerin yer aldığı kısımların boş bırakıldığı ve takibe konu ilamın icra emrine ekli olarak gönderilmediği gerekçesiyle icra emrinin iptali yönündeki şikayet incelenmeli ve bu iddialar nedeniyle icra emrinin iptali gerekmiyor ise nihai olarak takip talebinde yer alan faiz miktarlarının neye dair olduğunun ve hangi tarihten itibaren hesaplandığının da belli olmadığı, hesaplamaların hatalı olduğu gerekçesiyle ilama aykırılığa dayalı icra emrinin iptali yönündeki şikayet incelenmeli, gerekli görülür ise uzman hesap bilirkişisinden rapor alınarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmeli ve her bir talep yönünden kurulan hüküm somut ve açık bir şekilde gerekçelendirilmelidir....
Temyiz edenin sıfatı nedeniyle sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Somut olayda, borçlu vekilinin icra mahkemesine başvurusu İİK'nun 16. maddesi kapsamında şikayet olup, HMK anlamında dava niteliği taşımaz. Bu nedenle 6100 sayılı HMK'nun 119. maddesinde düzenlenen ve dava prosedüründe uygulanması mümkün olan dava değerini bildirme zorunluluğunun şikayet hakkında tatbiki mümkün değildir. Borçlunun süreye tabi olmayan ilama aykırılık şikayetinin esastan incelenip karara bağlanması gerekirken HMK'nun 119/2. maddesi gereğince açılmamış sayılmasına karar verilmesi doğru değildir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulüne hükmün İİK'nun 366 ve 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4....
ŞİKAYET Şikayetçi borçlu vekili şikayet dilekçesinde, takibe dayanak mahkeme ilamın konusunun kamulaştırmasız el atma sebebiyle tazminat davası olduğunu, bu tür davalarda işleyecek faizin yasal faiz olması gerektiğini, ancak davalı tarafca takipte ilamın kesinleşme tarihinden sonra kamu alacaklarına uygulanan en yüksek faizin işletilmesi talebinde bulunulduğunu belirterek ilama aykırı talep edilen faizin iptali ile ilama uygun olarak yeniden icra emri gönderilmesine karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Davalı alacaklı vekili cevap dilekçesinde, kamulaştırmasız el atma davalarında kararın kesinleşmesinden itibaren kamu alacaklarına uygulanacak en yüksek faiz oranının uygulanması gerektiğini beyan ederek davanın reddine karar verilmesi talep etmiştir. III....
İnfazdan sonra ilama aykırılık şikayeti ileri sürülemeyeceğinden, şikayet konusu talebin ayrı bir takip konusu olabileceği anlaşıldığından mahkemece verilen davanın reddi kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmadığı ancak evrak üzerinde yapılan inceleme ile şikayetin sonuçlandırılmasına rağmen davacı aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesi yerinde olmadığından istinaf talebinin kısmen kabulü ile mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın reddine, vekalet ücreti takdirine yer olmadığına karar vermek gerekmiş aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1- Davacının İstinaf başvurusunun KISMEN KABULÜ ile; Küçükçekmece 1....
Bu nedenle Mahkemece, yukarıda da açıklandığı üzere borçlunun İcra Mahkemesi'ne başvurusu süreye tabi olmayan çocuğun takipte taraf ehliyeti olmadığına yönelik şikayeti ilama aykırılık niteliğinde şikayet olup, her zaman mahkeme önüne getirilebileceğinden, bu şikayetin esası incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken bu hususta olumlu olumsuz bir karar verilmeden yazılı şekilde sonuca gidilmesi isabetsizdir. SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre, sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m. 297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 24.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Somut olayda; şikayet, ilamlı takipte ilama aykırılık olup takibe dayanak .....karar sayılı ilamında ‘41.735,02 TL'nin davanın ihbar tarihi olan 31.05.2006 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte....’ tahsiline hükmedilmiştir. İcra emrinde 'avans faizi' talep edilmiş olması ilama aykırı olup düzeltilmesi gerekirken mahkemece yazılı gerekçe ile hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nin 366. ve HUMK’nin 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13/02/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi. .........
Borçlunun, takipte ilama aykırı olarak fazla faiz talep edildiği yönündeki iddiası, ilama aykırılık şikayeti niteliğinde olup, bu tür şikayetler kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle, süresiz olarak İcra Mahkemesi önüne getirilebilir. .....21.06.2000 tarih, 2000/12-1002 sayılı Kararı) O halde; Mahkemece, işin esası incelenerek oluşacak sonuca göre bir hüküm kurulması yerine, yazılı şekilde şikayetin süreden reddine karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle ÎİK'nun 366. ve 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA; taraflarca İİK'nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın temyiz edene iadesine, 03.04.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....