Mahkemece ıslah müessesesinin şikayet hakkında uygulanmasının mümkün olmadığı gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiş, hüküm borçlu vekilince temyiz edilmiştir. Borçlunun, faiz hesabına ilişkin şikayeti ilama aykırılık şikayeti olup, bu tür şikayetler kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle süresiz olarak icra mahkemesi önüne getirilebilir (HGK'nun 21.06.2000 tarih, 2000/12-1002 sayılı Kararı). 6100 sayılı HMK’nun 30. maddesi ile düzenlenen usul ekonomisi ilkesi de gözönünde bulundurulduğunda, süresiz şikayet hallerinde yargılama sırasında ileri sürülen şikayet nedenlerinin de incelenip karara bağlanması gerektiği kabul edilmelidir. O halde, Mahkemece, borçlunun yargılama sırasında ileri sürdüğü şikayet nedenleri değerlendirilerek sonuca gidilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile ret karar verilmesi doğru değildir....
Mahkemece icra emrinin tebliğinden itibaren 7 günlük sürede şikayet edilmediğinden, süre yönünden şikayetin reddine karar verildiği, hükmün borçlu vekilince temyiz edildiği anlaşılmaktadır. İlamlı icra takibinde, ilama uygun faiz oranı istenmediği yönündeki şikayet ilama aykırılık niteliğinde olup bu tür şikayetler kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle süresiz olarak İcra Mahkemesi önüne getirilebilir. (HGK.nun 21.06.2000 tarih, 2000/12-1002 sayılı Kararı) Bu durumda Mahkemece gerektiğinde bilirkişi incelemesi yapılarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, şikayetin yazılı şekilde süreden reddine karar verilmesi doğru değildir. SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.nun 366 ve 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK.nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4....
Bu hali ile anılan şikayet, muhtıranın ilama aykırı olduğu şikayeti olarak değerlendirilmelidir. Bu durumda şikayet kamu düzenine ilişkin olup Mahkemece şikayetin süresiz olduğu düşünülerek işin esasının incelenip oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken istemin süreden reddine karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK'nun m.297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine 11.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki temyiz eden tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: K A R A R İlama dayalı olarak başlatılan takipte borçlu vekili İcra Mahkemesi'ne başvurusunda; faiz hesaplamasının yanlış yapıldığını belirterek takibin iptalini istemiştir. Mahkemece, şikayetin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir. Hüküm, borçlu vekili tarafından temyiz edilmiştir. İlama aykırılık süresiz şikayete tabi olup, her zaman ileri sürülebilir (HGK'nun 21.06.2000 tarih, 2000/12-1002 sayılı kararı)....
Her şeyden önce borçlunun İcra Mahkemesi’ne başvurusu, ilama dayalı takipte, brüt alacaklar nete dönüştürülmeden fazla alacak ve hatalı faiz istendiğine ilişkin şikayet niteliğinde olup, anılan şikayet, İcra Müdürlüğü'nün, ilama aykırı işlemini kapsadığından süreye tabi değildir. Öte yandan; İİK’nun 18 maddesinde İcra Mahkemesi'nde görülen işlerde basit yargılama usulü uygulanacağı belirtilmiştir. Süreye tabi olan taleplerde, dilekçede belirtilmeyen bir husus, yargılama aşamasında ileri sürülmesi halinde nazara alınamaz ise de süreye tabi olmayan başvuru nedenleri yargılama aşamasında, mahkemece önüne getirildiğinde, incelenip karar verilmesi, HMK'nun 30. maddesinde düzenlenen usul ekonomisi ilkesi gereğidir....
Maddesinin 2. fıkrasındaki gereklilik yerine getirilmeden takip yapılamayacağı yönünde şikayet başvurusu yapılmıştır. Anılan şikayet 7 günlük şikayet süresine tabidir. Bu durumda bahsi geçen sebebe dayalı şikayetin süre aşımından reddi gerekirken, işin esasının incelenmesi doğru olmayıp, kararın bu yönden bozulması gerekir ise de; sonuçta istem reddedildiğinden bu husus bozma nedeni yapılmamıştır. Borçlunun şikayet nedenleri arasında takibe dayanak yapılan ilamda”.. 130.310,00 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı idareden tahsiline ve mirasçılık belgesindeki hisseleri oranında davacılara ödenmesine “karar verildiği halde alacaklının kendi hissesine düşen alacaktan fazlasının tahsilini istediği şikayeti de bulunmaktadır. Anılan başvuru ilama aykırılık olup, süresiz olarak şikayet konusu yapılabilir. Mahkemece, bu konuda inceleme yapılıp, olumlu olumsuz bir karar verilmemiştir....
Temyiz aşamasında yapılan yazışma sonucu, şikayet konusu edilen muhtıraya ilişkin borçluya tebligat yapılmadığı anlaşılmakla muhtıra tebliğ edilmediği için mahkemenin süreye ilişkin gerekçesi yerinde olmayıp şikayet bu nedenle sürede sayılmalıdır. Kaldı ki, ilama aykırılık süresiz şikayete tabi olup, her zaman ileri sürülebilir (HGK.nun 21.06.2000 tarih, 2000/12- 1002 sayılı kararı). Ayrıca, şikayetçi ... AŞ. dayanak ilamdaki ... İşletmeleri AŞ'nin devamı niteliğinde olup mahkemenin bu yöndeki gerekçesi de isabetsizdir. Bu durumda, borçlunun, ilama aykırı olarak fahiş talepte bulunulduğunu şikayete getirdiği gözetilerek şikayetin esasının incelenmesi ve oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde şikayetin reddi isabetsizdir....
Alacaklı tarafından başlatılan işçi alacağına dayalı ilamın icrasına ilişkin takipte, borçlunun ilama aykırı olarak faiz hesaplanması sonucu bakiye dosya borcu çıkarılması ile borç muhtırası işlemini şikayet konusu yaptığı; mahkemece, icra emrinde yazılı alacak miktarı ve faiz oranlarının kesinleşmiş olması nedeni ile buna ilişkin şikayette bulunulamayacağı gerekçesiyle şikayetin reddine karar verildiği görülmektedir. Borçlunun takipte ilama aykırı olarak fazla alacak talep edildiği yönündeki iddiası ilama aykırılık şikayeti olup kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle, süresiz olarak icra mahkemesi önüne getirilebilir. (HGK'nun 21.06.2000 tarih, 2000/12-1002 sayılı Kararı). Bu nedenle mahkemece, borçlunun faiz oranının ve miktarının ilama aykırı şekilde talep edilerek hesaplandığı iddiası hakkında, işin esası incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile reddi isabetsizdir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: K A R A R Borçlu vekili, müvekkili aleyhine aynı ilama dayalı olarak mükerrer takip yapıldığını ileri sürerek takibin iptalini talep etmiştir. Mahkemece şikayetin 7 günlük sürede yapılmadığı gerekçesiyle, şikayetin reddine karar verilmesi üzerine, hüküm borçlu vekili tarafından temyiz edilmiştir. Takibin mükerrer olduğu yönündeki şikayet ilamlı icra takibinde ilama aykırılık nedeni içinde değerlendirilmelidir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş olup hükmün davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. K A R A R Borçlu vekili, icra takibine konu ilama aykırı olarak fazla asıl alacak, ve faiz talebinde bulunulduğunu belirterek fazladan istenen miktarlar bakımından takibin iptalini talep etmiştir. Mahkemece davaya konu takibin infaz edilmiş olduğu gerekçesiyle konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş olup hüküm borçlu vekilince temyiz edilmiştir. Borçlunun ilama aykırılık şikayetine dayalı olarak takibin iptalini talep etmesi ve haklı çıkması halinde, icranın iadesini isteyebileceği bu durumda hukuki yararı mevcut olduğuna göre, borcun icra takibinden sonra ödenmiş olması, şikayetin esasının incelenmesine engel değildir....